
Bismillah:”.. O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur’an’da Müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız. Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!” (Hac:78.ayet)
Müslümanım ve sadece iman nimetinin bile devamlı bir şükrü gerektirdiğini bilirim.
Müslümanım ve Rabbimin emirlerini sorgulamam. Sadece itaat ederim.
Rabbim namazı emrettiyse kılarım. Bilimsel faydalarını araştırmaya gerek duymam. Orucu emrettiyse tutarım ve bunu bir detox olarak gördüğüm için değil, Rabbim emrettiği için tutarım.
Zekâtı emrettiyse Rabbim, onu ben kazandım neden başkasına vereyim deyip edepsizlik etmem. Mutmain bir kalple, rızkımın varlığımın Rabbime ait olduğunu bilerek gözümü kırpmadan veririm.
Rabbim tesettürü emrediyorsa, “Rabbim beni benden daha iyi biliyor. Emri başım üstüne” der, kişisel tercihim gibi bir saçmalığı dilime dolamam. Yazının devamını oku »
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...