Yalanları seviyorsun…
Bu yüzden falcıya gidiyor, falcının söylediklerine inanıyorsun.
En azından içtiğin kahveyi ters çevirip, “Fala inanma, falsız da kalma” diyen arkadaşına fal yorumlatıyorsun. Hoşuna giden yalanları söyleyeni seviyorsun ama, “Fal bakmak, baktırmak haramdır” diyenden nefret ediyorsun…
Yalanları seviyorsun… Bu yüzden senin hayatınla alâkası olmayan dizileri izliyorsun. Mantığın izlediğini kabul etmiyor ama, nefsine söz geçiremiyorsun.
Seninle birlikte yalan dizileri izleyenleri seviyorsun ama “Bu yalanları izleme, zamanını israf etme” diyeni duymak istemiyorsun.
Yalanları seviyorsun…
Bu yüzden piyango bileti alıyor, “Kazanırsam hayır kurumlarına vereceğim” diyorsun.
“Ayy hadi işşallah sana çıkar” diyeni seviyor, “Allah bundan razı olmaz” diyenden nefret ediyorsun.
Yalanları seviyorsun…
Bu yüzden yılbaşı ağacı süslüyor, yeni yıla nasıl girersen, bütün yılın öyle geçeceğine inanıyorsun. “Biz noeli kutlamıyoruz, yeni bir yılın gelişini kutluyoruz” diyorsun. “Mutlu yıllar” diyen yalan gülüşleri seviyor, “Her gün, her ay Allah’ın. Bu kutlamalar bize ait değil. Gel kardeşim Hristiyanları taklit etme” diyeni gericilikle suçluyorsun.
Yalanları seviyorsun…
Bu yüzden sosyal medyaya koyduğun fotoğraflara kat kat filtre uyguluyorsun.
“Tatlım inanılmaz güzelsin” diyenlerin yorumunu beğeniyor, “Bu fotoğraflara erkekler de bakıyor. Allah için fotoğraflarını paylaşma” diyenleri engelliyorsun.
Yalanları seviyorsun, çünkü gerçeklerle yüzleşmekten korkuyorsun…
Cahide Sultan