İçeride misafir var. Oldukça yoğunum. İkiz oğullarımdan birine çayı demlemesini rica ettim. Bir müddet sonra mutfağa gittiğimde, çayı orta boy çaydanlıkta demlediğini gördüm. Üst dolaptaki büyük çaydanlığı almak istedim yetişemedim. Oğlumu çağırdım. “Yavrum bu çaydanlık küçük olur. Çay yetmez. Çayı büyük çaydanlığa aktaralım. Biraz daha çay ilave edelim” dedim. “Anne bu çay yeter” dedi. Ben telaşla “Yetmez sen büyüğünü ver” diye ısrar ettim.
Bana döndü ve dedi ki; “Anneciğim Allah’a tevekkül et. Tevekkülde bereket vardır!” Yine de bana çaydanlığı verdi ve içeriye geçti. Bir müddet çaydanlığa baktım. Sonra oğlumun sözlerini düşündüm. Çaydanlığı değiştirmekten vazgeçtim.
Misafirlere çayı ikram ettik. Herkes doyduktan sonra baktım çaydanlıkta biraz daha çay kalmış. Bütün akşam boyunca hep aynı cümle döndü durdu beynimde. “Tevekkülde bereket vardır.”
Yıllarca çocuklarıma nasihat ettim. Güzel örnek olmaya çalıştım. Tebliğ yaptım. Binlerce cümle kurdum. Hemen her konuda tevekküle sarıldım ama çay konusunda tevekkül etmek hiç aklıma gelmemişti…
Hayatlarımız tevekkülden ne kadar uzak… Dünya için hız kesmeden koşturuyoruz her birimiz. Bu koşunun sonu ahirete çıkacak ve elimizde dünyaya ait hiç bir şey kalmayacak biliyoruz ama yine de yavaşlamayı ve daha kalıcı ameller biriktirmeyi beceremiyoruz. Mütevekkil olamadığımız için bunca telaşımız. Varsayımlar üzerine kurulu hayatlarımızda bütün ipleri kendi ellerimizde sanmamız ise en büyük yanılgımız.
Ücra bir köy okulundaki küçük kıza, “İlerde ne olacaksın” diye sorup mikrofon tutan muhabire, şöyle cevap veriyordu küçük kız: “Okuyacağım, meslek sahibi olacağım. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız lazım. Belki bir gün boşanırız. O zaman kimseye muhtaç olmayız”
Anneler kızlarına önce tevekkülü öğretselerdi fena mı olurdu? Bir yağmur tanesi kupkuru bitkilerde ne değişikliklere vesile oluyor ama “Müminler yalnız Allah’a tevekkül etsinler” ayetinin üzerimizde hiç bir tesiri olmuyorsa suç kimin?
Kuşlar gibi tevekkül etmeyi unuttuk biz. Çabaladık ama çabalarımızın sonucunu Allah’a bırakmayı unuttuk. Saydık, ölçtük biçtik, çoğaltma yarışına girdik. Çok hesapladık… Oysa Allah hesapsız rızık verendi anlayamadık…
Cahide Sultan
Müsadenle bu yazıyı senin isminle paylaşmak istiyorum. Allahıma emantesiniz güzel yavrularınla.
Paylaşmak serbest canım kardeşim 🌷
Allah için sevdiğim kıymetli bacım bu nasıll güzel bir yazı oku oku içi açılıyor insanın.Allahım razı olsun senden. O güzel kalpli yavrularını da bahtlarından güldürsün.
Çevremde sizin gibi hoş sohbet insanlarin olmasini ne kadar isterdim paylaşımlariniz beni benden aliyor inanin.Allah c.c tevekkelümüzü artirsin Insallah.Allah için sizi çok seviyorum.
Evime cok misafir gelsin gutsin istiyorum ama davet ettiklerim gelen insanlar artik gelmiyor biz gitmek istedigimuzde aksilik cikiyor yaptigim her is ayagima dolaniyor basvurdugum is gorusmelerim kabul olmuyor
nerde neyi yanlis yapiyorum bilmiyorum ama cok uzuyorum
Bu aralar kafamda dönüp duran sorunlar için ilaç gibi bir yazı tevekkül etmeyi içselleştirmemiz şart. Kendi nefsim adına demem gerekir ki bu aralar tevekkülü uzun uzuuuun düşünmem lâzım. Hatta bu konuyu kendime ders veriyorum 🙂 Allah razı olsun ablacım. Rabbimiz aileni her türlü şerlerden muhafaza etsin.
Selam aleyküm ilk defa yorum yapıyorum genellikle tarifleriniz için bakıyordum sayfanıza yazılarınızı okumaya başlayınca sayfanızda dinlenmeye başladım en büyüğü 10 yaşinda 3 tane Evladım var Rabbim yokluklarını göstermesin ama bazen bunalıyorum koşuşturmadan sonra bu günümde Elhamdulillah diyebiliyorum çok şükür önceden arkadaş ortamlarına çok katılırsın şimdi ise bazen 3hafta evden çıkmadığim oluyor bu zamanlardada sizin yazılarınızı okuyorum Allah Razı olsun oğlunuzunda dediği gibi tevekkülde bereket vardır👏👏👏☺️☺️
Selamun aleyküm guzel yuregıne saglik ablacım cok guzel bir yazı…
Evet aynen yaşadım bende sizinkine benzer bir durum.sanırım onbeş yaşındaydı oğlum.bursaya girmeden çevre yolundan gitmek istedik trafiğe takılmadan memlekete .iki kere üç kere sormamıza rağmen aynı yerden tekrar tekrar şehiriçi yoluna girdik.eşim öfkelenmeye başladı yaz günü bunaldık arabada bulamadıkça daha çok bunalıyoruz. Sonra oğlum “ondada vardır bir hayır” demezmi.bakın dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz demekki buradan gitmemizi istiyor allah dedi. inanın o lafı bizi kendimize getirdi.gözlerim doldu hatırlamıyorum ama ağlamışta olabilirim.çok sevindim yıllarca anlat öğret konuş örnekle derken o gün verdiğim emeklerin şekil almaya başladığını görmek beni çok mutlu etti.rabbim yardım ediyor siz doğru için uğraşırsanız.hala unutamam beş yıl geçti aradan. ilk bize geri dönüşü o gündü ektğim tohumların.çok şükür gösterdi rabbim bugünleri.anlıyorum sizi cahide hanım çok mutlu oluyor insan.rabbim inşallah devamını bir ömür göstersin hepimize evlatlarımızın hayırlarını .bu arada her gün takipteyim hiç bırakmadım beş altı yıldır.tarifleri de yapıyorum.yorumlara eskisi kadar katılamıyorum sadece.selamlar 🙂
Cahide ablam oğluna çay demletmen ne güzel birsey! Bana göre kızlar olduğu kadar erkek evlatlar da annelerine yardım etmeli. Ben 3 yaşımdaki oğluma sofradan tabak taşıttırıyorum, ikram tabaklarını misafirlere dağıttırıyorum ,o da çok mutlu oluyor, biz aferin deyip başını okşayınca bi gururlanıyor)) Kayınvalidem de kızıp duruyor bana oğlana iş yaptırılır mı diye, gururla söylüyor oğullarım bir gömlek dahi ütülememiş, domates bile kesmemiş diye. Sonra da hayıflanıyor eziyeti hep kadınlar çekiyor diye))
Cahide hanım,tevekkülle ilgili sözleriniz gayet güzel ve doğru.Kızlarımıza da sabretmeyi,şükretmeyi öğretmeli ve bunu da önce evlerimizde kendimiz yaşamalıyız.Ama sürekli yazılarınızda annelerin kızlarına kendi ayakları üstünde durmaları gerektiğini söylemelerinin yanlışlığından söz etmeniz de doğru değil.Yaşamın zorluklarına karşı tahsil ve çalışma kalkanın olması hiç fena bir şey değil.Üniversite mezunu,çalışan bir kadınım.Bugüne kadar bunun hiç zararını da görmedim.Önemli olan her şartta sabrı ve şükrü bilmek.
Es selamu aleykum değerli ablam, yazını okuyunca hem duygulandım hem sevindim.
Rabbim senin gibi bilinçli anneleri ve evlatları artırsın. Nasıl güzel yetiştirmisin maşaaAllah.
Tevekkülün önemi birkez daha anladım vesilenizle elhamdulillah.
Yazının sonundaki küçük kızın muhabire cevabı ise çok üzdü beni. Suç o masum yavrularda değil onların fıtratını bozanlarda.
Hala daha dindar gibi gözüken insanların ağızlarından ” çalışmazsan nasıl geçineceksin”
“Herkesin kızı okuyor onlar harama mı bulaşıyor.” ,” Evlenince kocana mı muhtaç olacaksın”, “kendi paranı kazan istediklerini alabilirsin kimse karışmaz” demeleri çok üzüyor beni. “Ben Allaha tevekkül ettim” sözü ise kimseyi etkilemiyor. Allaha tevekkül edeceksin ama gayrette edeceksin diyorlar. Öyle bir zaman da yaşiyoruz ki hak batıl olmuş batıl ise hak :((
Kur’anı sadece arapçasından okumakla değil manasını anlayıp ,iliklerimize kadar hissedip, Ashabı kiram gibi hayata geçirdmedikçe bu halimiz değişmiyecek. Kurana ve Sunnete sımsıkı sarılmalıyız, fıtratımıza geri dönmeliyiz
Ataların dini, gelenekler, çoğunluğu takip etmek gibi zincirlerden kutulmalıyız, ve sadece Allaha dönmeli, Ona yönelmeliyiz.
Ki sonsuz saadette kavuşalım hem dünyada hem ahirette..Allaha emanet olun kardeşlerim
Yuregine kalemine saglik cahide abla… Allah senden razi seni O’ndan razi olarak cennete girmeni nasip etsin…(amin) 🙂
Ne güzel evlatların var senin. Tevekkülü bir cümleyle nasılda güzel anlatmış maaşallah.Evlat emek ister, hiç bir çocuk kendi kendine bu hale gelemez.Allah senden razı olsun. Keşke çevremde senin gibi komşum ya da arkadaşım olsaydı:(
Allah razi olsun ablacim yine muazzam bir yazi kaleme almissin.