Geçen akşam ben başka bir işle uğraşırken, bir yandan da üniversite 2. Sınıftaki oğlum ve babasının konuşmalarını uzaktan dinliyordum.
Oğlum babasına üniversite ortamının bozukluğundan bahsediyor, sınıfındaki gençlerin pek çoğunun karşı cinsle ilişkileri olduğunu anlatıyordu. Konuşmanın şu kısmı en can alıcı kısmıydı:
Sınıfımdaki bir genç bana: “Gerçekten sen hiç aşk yaşamadın mı? Kız arkadaşın hiç olmadı mı?” diye sordu.
Ben de: “Kesinlikle olmadı” dedim. “Kardeşim biz müslüman değil miyiz? Allah kitabında “Temiz kadınlar, temiz erkeklere yaraşır” buyurmuyor mu? Ben şimdi bir kızla evlilik dışı bir beraberlik yaşasam, bu evleneceğim kıza ihanet olmaz mı? Zina edip, sonra eşimin yüzüne nasıl utanmadan bakarım. Sabredeceğiz. Evlenmeyi bekleyeceğiz”
Oğlum bunları anlatınca, sınıf arkadaşı şaşırmış ve:
“Gerçekten ne kadar doğru. Ben hiç böyle düşünmemiştim. Zaten bugüne kadar bana kimse bunu anlatmadı ki” deyip hayıflanmış.
Çocuklarım ilk ergenliğe girdikleri dönemden Üniversitesiye gidene kadar sık sık onlara Nur suresi:3 ve İsra suresi: 32. Ayeti hatırlattım. “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” Eğer siz temiz olursanız, temiz olanlara layık olabilirsiniz. İlerde eşiniz olacak kızın bir erkekle gezip tozmasını ister misiniz? İstemezseniz siz de zinadan uzak duracak, temiz kalmaya çalışacaksınız diye öğütler verdim.
Bugün sokaklar dolusu zinaya düşen genç var. Kız-erkek arkadaş, sevgili, flört adı altında, her yerde alenen zina ediliyor. Zinalar, ardından aldatmaları, tatminsizlikleri, mutsuz evlilikleri, boşanmaları beraberinde getiriyor.
Neler neler öğretiyoruz çocuklarımıza fakat Allah’ın çizdiği sınırları, helalleri, haramları anlatmıyoruz. Her anne baba evladına Allah’ın yasasını öğretmiş olsaydı, toplum bu kadar çığırından çıkar mıydı?
Oğlumun anlattıklarını duyunca, Elhamdulillah dedim. Rabbim bana yıllar süren emeğin meyvesini verdi. Tam tersi de olabilirdi. Her şeye rağmen Nuh Aleyhisselâm’ın inkarcı oğlu da bir örnektir bize. Fakat ne diyordu üstad:
“Tohum saç, bitmezse toprak utansın!”
Biz tohumu saçmakla, bize emanet edilen fidanları gücümüz yettiğince sulamakla görevliyiz. Takdir Rabbimizindir.
Ben de Şuan üniversite son sınıf öğrensiyim. En dindar ailelerin dindar çocukları bile bitmiş durumda.
Evlilikle ilgili birkaç araştırma yaparken sitenize rastladım Cahide Hanım. Evlilikle alakalı yazılarınızı çoğunu okudum. Bu yazınızı da çok beğendim. Oğlunuzun dediklerinizi bende üniversite senelerinde kendime tekrar tekrar söyledim. Elhamdülillah Allah ın inayeti ile kendimi çirkin bir ilişkiden kıruyabildim ve üniversiteden mezun oldum.
Yalnız üniversite yıllarında yüzlerce etken arasında kendinizi korumanız çok zor. Bir yorumunuzda kocanızın açık ve genç hanımların olduğu bir yerde çalıştığını ve bu duruma üzüldüğünü söylemiştiniz. 40-50 yaşlarında bulunan ve evli olan eşinizin bu durumuna üzülüyorsununuz ama hayatının baharında daha 20 yaşlarında bekar olan aynı durumdaki oğlunuzun durumuna bu kadar üzülmüyorsunuz. Veyahut siz üzülüyorsunuz ama pek çok mütedeyyin aile bu durumu görmezden geliyor. Bu kadar açıklığın ve çirkin ilişkilerin olduğu üniversite ortamının mütedeyyin gençler için ne kadar zor geçtiğini anlatamam.
Hayat bir sınavdır. Gençlerin sınavı da kolay değildir. Bunun bilincindeyiz. Fakat sırf haramdan sakınmak ve Peygamber Efendimizin(s.a.s.) sünnetine uymak için üniversite de evlenmek veya aklımız başka yöne kaymasın diyerek en azından belki son senelerinde nişanlanmak istememiz bile İslami kesimde bulunan aileler tarafından çirkin ve gereksiz gözükmesi bizleri çok üzüyor. Evlenmek isteyen gençlere çocuk muamelesi yapılıyor ve hatta bize çatladın mı ne acelen var gibi çirkin ifadeler kullanılıyor. Bize haramlardan arslandan daha fazla korkarak kaçmamız gerektiği öğretildi. Bu yüzden acelemiz var. Namahremimiz olan bir hanıma kısa süre olsa dahi 2. defa bakmamız bile bizi korkuttuğu ve üzdüğü için acelemiz. İlahiyatçı bir hocamızın konferansına katılmıştım. Kendisi 25 yaşına gelmiş ve evlenmek istemeyen kişinin ya melek veya kötek(aklı yerinde olmayan kişi) söylemişti ve eklemişti. Heralde herkes melek olmuş bir biz insan kalmışız ki böyle şeyleri konuşuyoruz. Bende bu sebepten söylüyorum ki heralde herkes oğlunu veya kızını melek sanıyor ve bu sebepten evlilik gibi Peygamber Efendimizin (s.a.s) önemli tavsiyesinin önüne üniversite, meslek, askerlik, yükseklisans, vb. etmenleri koyarak 28-30 undan önce evlendirmiyor. Erken yaşında evlenmek isteyen gençlerimizinde önlerine set çekiyorlar.
Cahide Hanım ve sevgili İslam bilincinne sahip anne ve babalar benim haddime değil ama siz bilinçli insanlar olarak böyle yapmayın ve üniveesite çağında olan oğlunuza veya varsa kızınıza hayrı tavsiye edin. Gençlerin zor olan yolunu daha çileli kılmayın. Zinaya onları kendi ellerinizle yaklaştırmayın. Belki gençler utandığı veya çekindiği için söyleyemiyorlar ama evlenmek istiyorlarsa önlerini açın. Daha genç ne gerek var yapamazlar demeyin. Talipleri çıkarsa en azından değerlendirmeleri için onları teşvik edin. Gözlerinde, ellerinde zinası olduğunu hatırlayın. Ne olur veya ne olacak demeyin lütfen.
Not: Er kişilerde yorum yapabiliyor mu bilmiyorum ama yapamıyorsa sadece sizin okumanızda kafii. Sadece bir gencin annesi olarak bu tehlikeler hakkında sizi uyarmak istedim. Selametle
aynen, o emirleri ben de anlatarak yolladım ,özellikle peygamberimize gelip de zina yapmak için izin isteyen genci anlattım,gittiği yerde namaza başladı, zaten kaldığı kişiler de öyle insanlar bazı değişimler görüyorum,rabbim yavrularımızı zina ve ona giden yollardan korusun
Masha Allah Subhanallah kardesime Rabbim esirgesin. Daha bugün dua ediyordum Rabbim yardim et, evlatlarimi zitan etmiyeyim diye 🙁 insa Allah! Rabbim evlatlarimizi iman üzerine yetiştirmemizi nasip etsin, salih ve salihalardan eylesin inşa Allah.
Nasıl ki temiz namuslu gelinler bekliyorsak oğullarımızıda namuslu olarak yetiştirmemiz lazım Allah’ım kötü arkadaşlardan çocuklarımızı korusun amin.
bilmiyorum cahide abla dış dünyayı gördükçe çok düşünüyorum çocuklarımı nasıl yetiştirsem diye.korkuyorum ..
Evlatlarımız iki cihanda yüz akımız olur inşaallah…
s.a. bu toplumun bunu anlaması çok zor..erkeği karşı cinse ilk olarak kadınlar itekliyor..bir oğlan çocuğunu utandırmak serbest ona yakışıklım erkeğim aşkım demek serbest..ergenlikteki ve genç kızların kücük oģlanları şapur şupur öpmesi serbest.ondan sonra bu toplumda erkekler neden doyumsuz oluyor diye başkasına soruyoruz. kendimize şunu soralım.oğlanlara yapılan bu davranışları kız çocuklarına yetişkin erkekler yapsa ne gibi tepki verilir ve bu kızlardan ileride ne şekilde haller beklenir.
Madem erkektir yapar diyenler ithaf olunur.
Yusuf Aleyhisselam’ın sakındığı neydi?
Oğullarımız zinaya yaklaşmasın!
Kaç anne bunu diyebilir?
Kaç anne sen istediğini yapamazsın diye ikaz etti?
Maalesef “erkektir yapar” sözleri ta küçüklükten erkek çocuklara aşılanıyor. Daha küçükken gittiği gezmelerde kız çocuk varsa onları öpmesine izin veren bundan da kabalakları koparan anaokulunda da oğlum sınıftaki kız arkadaşından hoşlanıyor diye diye kıkırdayan anneler. Okul döneminde kız arkadaşı var diyen hatta öyle ki kız arkadaşını evinde ağırlamak. Bu Nasıl bir anlayıştır?
Bu kişilere soruldu:
Peki siz bu erkek çocuklarınızın bu şekilde davranmaları sizin hoşunuza gidiyor. Kızlarınızda öyle yapsın ne olacak? Denildiğinde kıyametler kopuyor aslında burada kızda niçin yapmasın muhalefet olarak izah etmiyoruz niyetimiz dikkati çekmekti ve sonuç olarak denilen şu
hiç öyle olur mu o erkek o kız tepkileri bir görseniz 🙁
Ya hu kızın ki namusta erkeğin namusu yok mu? Allah hem erkeklere hem kadınlara emreder. Erkek yapar kadın yapamaz diye bir ayırım yok.
Yazık işte bu şekilde büyütülen erkekler haliyle evlendiklerinde bile eşlerini aldabilir gibi bir anlayışa giriyor. Küçükken verilen bu empoze ölünceye kadar o erkeğin ahlakını alıyor. Oysa ah o ebeveynler öğrettikleri güzel ameller defterlerine Nasıl ki ecir olarak veriliyorsa , öğrettiği bu çirkin amellerde günah olarak yazılır. Ah bir bilseler neye mal ettiklerine!
Fi Emanillah!