Yeni hidayete eren bir kardeşimiz, halini düşündükçe mahzun olmuş. Biraz ümitsizliğe kapılmış. Diyor ki, “Ne veliyim, ne Allah dostuyum, bu kadar günahtan nasıl arınacağım, nasıl Allah’ı razı edeceğim?”
Ahh benim güzel kardeşim, iyi ki veli ve Allah dostu’nun tanımını Rabbimiz kendisi açıklamış. Aciz kullara bırakmamış. Yoksa her grup, her cemaat belirli kişileri Allah dostu ilan eder, hepimizi ümitsizliğe düçar ederlerdi.
“Allah, iman edenlerin dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.” (Bakara: 257)
Allah’ın veli kulları, Allah’ın dostları hiç hata yapmayan kişiler değildir. Günaha düştüklerinde, bile bile günahta ısrar etmezler. Hatalarının farkına vardıkları zaman hemen tevbe ederler. İsterse onlarca yıllık günahları olsun, nasuh bir tevbeyle temizlenirler.
Onlar salih ameller için gayret ederler. Allah’ın kendilerini her an gördüğüne iman ederek hareket ederler. Allah’tan korkar gazabını celbetmemek için çaba gösterirler. Allah’ı severler, O’nu razı etmek için çabalarlar. Allah’ın dostları Hadis’te belirtildiği gibi birbirlerini, hiç bir menfaat ummaksızın sadece Allah için severler.
“Mutlaka Allah’ın kullarından, nebilerin ve şehitlerin kendilerine gıpta edecekleri kullar vardır. Sahabeler dediler ki:
“Onlar kimlerdir ey Allah’ın Rasulü, bize haber ver ki onları sevelim.” Rasulullah aleyhisselam onların bu isteği üzerine, şöyle buyurdu:
“Onlar öyle bir topluluktur ki, aralarında ticaret ve akrabalık olmaksızın birbirlerini severler. Onların yüzleri nurdur. Nurdan minberler üzerindedirler. Halk korktuğu zaman korkmamayı sürdürürler. İnsanlar mahzun oldukları zaman onlar üzülmezler” dedi ve sonra “Dikkat edin! Mutlaka Allah’ın dostları için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.”(Yunus:62) ayetini okudu. Riyazu’s-Salihin s. 874
Allah’ın veli kulları gördüğünüz zaman hem dış görünüşü, hem tavırları ile size Allah’ı hatırlatır. Konuştuğunda Allah’ı gündemde tutar.
İbn Abbas’tan rivayet edilen hadis-i şerifte:
“Birlikte oturduğunuz dostlarınızın en hayırlısı, görünüşüyle size Allah’ı hatırlatan, sohbetiyle sizin güzel amellerinizi arttıran, salih ameliyle/güzel fiil ve davranışlarıyla size ahireti hatırlatan kimsedir”
(Suyutî, Camiu’s-sağir, 2/14)
Allah dostları namaz kılar, zekat verirler. Her türlü haramdan kaçınırlar. Günaha düşünce sızlar yürekleri. “Nasıl olsa Allah affeder” rahatlığında olmazlar. Hiç bir ayeti ıskalamazlar.
Mahzun olma kardeşim. Günahlarına pişman olup gözyaşları içinde tevbe ettiysen, bir daha geri dönmemeye niyet ettiysen, Allah’ı şah damarından yakın bilip her ne istersen sadece O’ndan istediysen, Allah’ın rızasını ve firdevsi hedeflediysen sen de bir Allah dostusun kardeşim.
Cahide Sultan
Cahide abla ben tövbe ettikten sonra geri dönmedim yaptığım hataya bu şekilde affedilmiş oluyor muyum inşallah ?
Gerçekten pişman olup tevbe ettiysen, Allah elbette affedicidir. Biz üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz.
Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur. Nisa:110
Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler. Ali imran:135
Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah bağışlayandır, esirgeyendir. (Maide 39)
Allah razı olsun ablacığım sizi Allah için çok seviyorum
Selamünaleyküm Cahide abla.Allah razı olsun.nede güzel huzur aşılamışsın kardeşimize.Allah var gam yok inşallah 👋