Yeni hidayete eren bir kardeşimiz, halini düşündükçe mahzun olmuş. Biraz ümitsizliğe kapılmış. Diyor ki, “Ne veliyim, ne Allah dostuyum, bu kadar günahtan nasıl arınacağım, nasıl Allah’ı razı edeceğim?”
Ahh benim güzel kardeşim, iyi ki veli ve Allah dostu’nun tanımını Rabbimiz kendisi açıklamış. Aciz kullara bırakmamış. Yoksa her grup, her cemaat belirli kişileri Allah dostu ilan eder, hepimizi ümitsizliğe düçar ederlerdi.
“Allah, iman edenlerin dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.” (Bakara: 257)
Allah’ın veli kulları, Allah’ın dostları hiç hata yapmayan kişiler değildir. Günaha düştüklerinde, bile bile günahta ısrar etmezler. Hatalarının farkına vardıkları zaman hemen tevbe ederler. İsterse onlarca yıllık günahları olsun, nasuh bir tevbeyle temizlenirler. Continue reading →
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...