“Genç bir kızdım. Evlenme aşamasında olduğum gencin ailesi, O’na başka bir kızı uygun görünce, benden vazgeçtiler. Şimdi 30 yaşındayım.” Diyen kardeşimiz şöyle devam etmiş mailine:
“Çevremdeki insanların Ne zaman evleniyorsun? Neden evlenmiyorsun? Neyi kimi bekliyorsun sorularından o kadar sıkıldım ki herşeyin Allah’ın takdiri olduğunu bilmeden hayatıma karışıyorlar ve bazen çok kırıcı oluyorlar. İnstagram’da o paylaşılan cıvık cıvık yazılar, fotoğraflar, “Kocacımın hediyesi, kocamın sürprizi” vs.gibi şeyleri görünce ne kadar etkilenmemek istesem de gönlüm kırılıyor. Osmanlı devletindeki dul, bekar olan hanımlar üzülmesin diye eşleriyle dışarıda bile yan yana yürümeyen evli hanımların inceliği varken bütün özel hayatlarını gözümüze gözümüze sokanların durumları ne olacak?
Ben de eşim, evladım, mutlu bir yuvam olmasını tabi ki isterim. Zira kaderimde yazılan vakit saat gelmediyse elimden dua edip Rabbime yalvarmaktan başka ne gelebilir? Sırf evli olmak için dini vecibelerini yerine getirmeyen, biriyle mi evleneyim? Yoksa sırf nefsimi tatmin için haram yolları mı seçeyim?”
Bu imtihan benim için 2 yıldır çok zor bir süreç haline geldi. Allah’ın haram kıldığı çıplaklık yayıldı erkekler kadın beğenmez oldu. Allah korkusu azaldı. Olan bizim gibi hanımlara oldu. Kaşımıza, gözümüze laf eder oldular artık ki bu bir hanım için çok kırıcı.”
Neyimiz var, neyimiz yoksa sanal alemde harcamaya, herşeyimizi insanların gözüne sokmaya adamışız kendimizi. Aldığımız verdiğimiz, yediğimiz içtiğimiz, kedimiz köpeğimiz, aşkımız evliliğimiz, yalanlarımız, hayallerimiz, çoluk çocuğumuz, incik boncuğumuz, mutfağımız, salonumuz, berjerimiz, konsolumuz, keyfimiz-konforumuz, boyamız cilamız, pılımız pırtımız… Artık bize ait olmayan umumileşmiş hayatlarımız…
Özel olmaktan çıkıp, umumileşen hayatlarımız sadece kendi görgüsüzlüğümüzün yörüngesinde kalsaydı; belki idare edilebilir, yenilip yutulabilir olurdu ancak, umumileşirken kırıp döktüklerimizin, ezip geçtiklerimizin hiç farkında olamıyoruz. Ezerek yükselmenin, yok sayarak var olmaya çalışmanın dayanılmaz ahlaksızlığıyla çürüyor toplum…
Mutlu yaşasak yine, ev içinde saygımızı, sevgimizi, anlayışımızı üst sınırlara taşısak. Ama dışarıya karşı daha ciddi bir duruş sergileyebilsek… Evde dilediğimiz kadar şakalaşsak, ele ele tutuşsakta, dışarı çıkınca mutsuz veya eşsiz olan insanları da düşünerek hareket etsek… Bu konuda bizi uyaranları “Kıskanıyor” deyip bir kez daha incitmesek…
Sanal alemde çiçeği böceği, öğretici, tefekküre sebep olacak güzellikleri paylaşsak ama paylaşımlarımız insanları çatlatmaya yönelik olmasa…
İmrenmek de gayet insani bir hal değil mi? Bekar olan bir kız, evli bir hanıma imrenemez mi? Çocuğu olmayan, çocuklu birine gıpta edemez mi?
Dışarıda kadınlar olduğundan daha güzel gözüksün diye makyajı, kusurlar kapansın diye pudrayı, fondoteni, selfielerde daha güzel gözüksün diye flu ayarları icat ettiler. Dolgulu, slikonlu çamaşırlar, olduğundan daha büyük gösteren kirpikler, saç gibi görünen tokalar, gür saçları var diye düşündüren devasa topuzlar… Herkes vitrinlere oynuyor…Büyük bir yalanın üzerine kurulu hayatlarını, sahte güzelliklerini ha bire gözümüze sokup duruyorlar.
Evinde, kocasının yanında makyajsız, pijamalı dolaşan, saçını alelade toplayan bir kadın, neden dışarı çıkarken en güzel kıyafetlerini giyip, bütün leke ve kırışıklarını kapatacak şekilde makyaj yapıyor? Yetmiyor vücudunun en güzel yerlerini sergileme ihtiyacı duyuyor? Karşı komşusu, iş yeri arkadaşı, otobüsün şöförü, market çalışanı, falanın filanın kocası, oğlu neden bir kadının vücudunun, en alımlı ve güzel hallerini görmeye maruz bırakılıyor?
Diğer gamlılık diye kadim bir tabirimiz vardı bizim. Bu yüzden pişirdiğimiz özel bir yemekten komşuya götürürken, üzerini peçeteyle kapatırdık. Bu yüzden büyüklerimiz fileye karşı çıkmış içini herkes görüp imrenecek diye. Kadınların erkeklerinden bir adım geride yürümelerinin sebebi de hep bu yüzden işte. Evli olmayanlar veya mutsuz bir evliliği olanlar görüp de imrenmesinler diye.
Kocişimin evlilik yıldönümü hediyesi, aşkitom yine beni düşünmüş, bu akşam filan yerde yemekteydik, aman ne yedik, ne yedik! Kutlamalara doyamadığım doğum günüm, masal gibi evliliğim, muhteşem gebeliğim, erkek olacakmış bebeğim, padişahın bitanesi, şehzadenin annesiyim… Kıskananlar çatlasın ne diyim!!
Cahide Sultan
Artık bize ait olmayan umumileşmiş hayatlarımız… bu sözün üstüne birşey denemez. çok güzel bir yazı ……………
Vayy be helal olsun çok anlamlı bu devirdeki insanlar hep gösteriş meraklısı olmuş insanlık nereye gidiyo belli değil
Harika bir azı olmuş Cahide ablacığım. Ben bekar genç bir kızım size de çok okurum hatta Özgecan sonrası kızlarımızı uyarma konusunda bir yazı yazmanızı rica etmiştim…Ben hiçbir sosyal paylaşım sitesi facebook,instagram,twitter kullanmıyorum. O sahteliğin o hasta ruhlu insanlardan uzak yaşıyorum. Hukuk okudum bir sürü şey gördüm hayatta insanların ne kadar çirkinleşebileceklerini biliyorum. Sırf gösteriş için icat edilmiş, kıyamete kadarda çoğalacak bir fitne fesat aracıdır o siteler. Sırf hırsından garezinden damadın kuzeni doğum yaptı diye bir an önce hamile kalıp resmini internete koyma yarışında olan arkadaşlarım var benim… Çok dertleniyorum, nereye gidecek bu halimiz, neden insanlar böyle, ben mi çok fazlayım safım salağım bu dünyaya? Kaldıramıyorum bu sahtelikleri ağır geliyor bu yarış halbuki iman hayır hasenat yarışı tek hedefimiz olmalıydı. Benim nenem tam bir Osmanlı Hanımefendisiydi öyle özenirdim onun gibi olmaya o devirde yaşamak çok isterdim. O hanımların hassasiyeti nerede şimdi bizimkilerin ki nerede….
Allah bin kere razı olsun sizde ricamı kırmayıp çok güzel duygu dolu bir yazı yazmıştınız… Teşşekür etmeyi unutmuşum
bu konuda o kadar muzdarip olan insan varki….birini kıskandırmakmı istiyorsun face ye bir resim koy..birini çatlatmakmı istiyorsun kendi becerisiyle yazamayacağı alıntı bir sözün üzerine “anlayan anladı” diye yaz..birinin canınımı yakmak istiyorsun,bir hatasını ona hatırlatmakmı istiyorsun imla kurallarından bihaber türkçeyi kibarlaşmak adına berbat kullanan vatandaş abuk subuk face ye birşey yaz..eşinin doğum gününü face de kutlayan arkadaş evde eşini göremiyor herhalde :))size yazan o bekar arkadasa söylüyorum; evde birbirini yiyen eşler face için poz veriyorlar merak etme…huzursuzluğu olan insanlar kendilerini iyi göstermek için face de boy gösteriyorlar.çok şükür resim çekeceğiz diye hanımlarımız yemek yapar oldular yada kocalarına ilgi gösterir oldular :))…taş yerinde ağırdır diyorum ve sanal alemde mutluyum mutluyum mutluyum diyen hatunlar mutluluğunuz taşıyor madem biraz hayır işlerinde harcayın….
Cahide xanim bir gun kurkler haqqinda bir yazi yazmaginizi sizden xaiw edirem.Bizim vetenimizde cox deb halini alib kurk(wuba)geyinmek.Amma yaziq heyvanlarin derilerinin diri diri soyuldugunu goresen kurk geyinenler bilir?duwunende ki ne ucundu bu cur eziyyet tekce bir cavabi var wohret(gosteriw)ucun.Men kurk awiqiyem amma almayacam qeti qerar verdim bu gun. Sizin qeleminiz daha tesirlidi xaiw edirem bu movzu haqda arawdirib etrafli meqale yazasiniz.
Kusura bakmayın kaynak yazmayı ben de unutmuşum. Sizinle bazı konularda fikirlerimiz uyuşmuyor ama inanın tarifleriniden çok faydalanıyorum Allâh razı olsun. Bu yazınin da altına imzamı atarım beni de çok rahatsız ediyor şu gösteriş budalası olmuş halimiz:|
Affiniza siginarak ozur diliyorum yazinizi facebook ta paylastigim icin!!! Agziniza yureginize saglik
Allah sizin gibi düşünen insanların bahtını açsın inşallah .Maalesef insanlar bu dünyaya kazık çakıp hiç gitmeyeceklerini düşünüyorlar galiba
Cahide hanim yazınızı aldım ama sonradan da izin almayınca pişman oldum hakkınızı helal eder misiniz?
Helal olsun kardeşim. Neden helal etmeyeyim. Fakat kaynak gösterilmeyişini anlamıyorum. Kaynak verseniz, insanlar diğer yazıları da okuma imkanı bulurlar. Pek çok sayfada yazılarımı görüyorum. Ya kaynak vermemişler. Ya başkasının ismini yazmışlar. Hatta yazılarımda geçen bazı cümleleri yazıp, altına ünlü bir isim yazıyorlar. Tuhaf geliyor bana…
Çooook doğru kardeş kalemine sağlık,aman kıskanmasınlar onların da bi gün olur ya da herkes haketdiğini yaşar hem mutluluk paylastikca coğalır diye kendini kandıranlar,nasıl bir gizli gösteriş içinde olduklarını keşke idrak edebilseler. Pardon da benim bildiğim mutluluğun paylaştıkça çoğalabilmesi için o mutluluğa şahit olanların da hisselenmesiyle olur ama bu konulardaki paylaşımlardan allah aşkına kim bi hisse alıyor o olayın başrollerindekiler dışında!!! Konu eşinle mutluluğunsa Allah daha da iyi etsin kardeş de neden gözlere sokuyorsunuz huzurunuzu mutluluğunuzu,hiç mi korkmazsınız düşünmezsiniz,ya o mutluluğa göz koyanlar olursa,ya kocana ya da hanımına göz koyan cahil cesaretli şer odaklı insanlar sizin yerinize geçip eşinizi ele geçirmenin planlarını uygularsa ne yapacaksın o vakit eyy güzel kardeşim. Allah hain plan kuranların planını bozsun,düzen bozucuların planı diyelim ki Allah’ın esirgemesiyle işlemedi pekii onlardan ve daha nice kıskanan ve nice imrenenlerden gelen nazarlar neyler sizi bilir misin? Demem o ki eger mutlu huzurlu sağlıklıysan bırak sana kalsın var secdene şükret Rabbine,eğer mutsuzsan huzursuzsan hastaysan eyleme şikayet var secdene dua et Rabbine,bil ki anlattıkça dert yandıkça ne mutsuzlugun hastalığın huzursuzluğun geçer, ne de paylaştıkça mutluluğun sağlıyın huzurun artar. .Seçim senin kardeşim dene de gör ama akıllı insanlar herşeyi tecrübe ederek öğrenmez başkasının yaşanmışlıklarından ders alır. Rabbim hepimize herşeyin hayırlısını nasip etsin..
Cok guzel anlatmis yuregine saglik allah razi olsun kardesimden rabbim gonlunden gecenleri hakkinda hayirli hakkinda hayirlisini gonlune razi eylesin insa’allah ….
okurken birilerinin benim hissettiklerimi güzel kelimeler içinde dillendirmesi beni hem yanlız olmadığımın hemende birilerinin bunları duyurmasının sevinciyle gözlerim dolu dolu okudum yeminle
Abla harika bir yazi Allah razi olsun cok seviyorum ablacim seni.benim icinde cok hassas bir konu neden tanidigim tanimadigim insanlarin tlf da bilgisayirinda resmimizin olsunki aklim almiyor heleki bide yedigi ictigi gezdigi herseyi paylasanlar yazikkk…
Okurken çok üzüldüm utandım hiç bilmeden kimleri kalbini nasıl kiriyormusum diye düşündüm yazının sonuna geldiğimde insan mutluluğunu paylaşmaya ihtiyaç duyuyor mutluluk paylaştıkça artmaz miydi peki buna ne oldu..herseye rağmen Üzgünüm bende 27 yaşımda evlendim bu duyguları sanal da olmasa da çevremde yaşadım gerçekten kalp kırıyor ama onlar mutlu olduğu için onlarla mutlu oldum hiç bir zaman kıskanarak uzulmedim kimseye de gibta etmedim kaderdi hersey üzülme kardeşim bir gün gelecek sende evlenip coluk çocuğa karışacak çok mutlu olacaksın inşallah sen ve tum bekar kardeşlerim…
ne kadar doğru ve yerinde tespitler yapılmış, sosyal medyada gördüğüm zaman benimde sinirlerim bozuluyor. hayatımızın her güzelliğini insanların gözüne sokmak yerine sessizce Rabbimize hamdetsek daha doğru olmaz mı. eşlerimizle aramızdaki sevgi, çocuklarımızın güzelliği, evimizin hayatımızın zenginliği ve şaşaası… bir sürü şeyi başkalarına gösterdiğimizde kendimizi mutlu hissedip başkalarından bir adım öne geçtiğimizi zannedebiliriz.Oysa bir durup düşünsek, hangisini biz yaptık? Allah nasibetmeseydi hangisini yapabilirdik zorla, çabalamakla.
gün için bir araya gelip hazırladıkları ikramlıkların fotoğrafını paylaşan bir arkadaşımı bir kaç kez uyardım. baktım iflah olmuyor , hamile olduğumu da öğrendikten sonra, arkadaşım paylaşıyorsun da oluyor mu hiç, ben böyle maharetli değilim hamileyim canım çekiyor, benim gibileri düşün yoksulları düşünmüyorsan diyerek biraz frenlemesini istedim.
Hem bizim kadınlarımız neden kendi gibi olmak yerine hep bir şeylere yaslanmak istiyor, kendini bir başka varlığa dayanmakla iyi hissediyor? Oysa varlık sebebimiz kocalarımız, çocuklarımız, işlerimiz, evlerimiz , mobilyalarımız yada giydiklerimiz mi, hepsi elimizden alınsa kimiz?
Bir insanın eşiyle resmini profiline Koyması demek listedeki herkesi eşini görmeye maruz bırakmak demek ve ben bundan çok rahatsız oluyorum. Bu yüzden sildigim arkadaşlar da oldu, neticede siz de şöyle soruyorsunuz kendinize: Elin adamının benim gözümün önünde, benim listemde resminin ne işi var? Sizin canınız hayatınız başkası için elin adamı nihayetinde. Bir de Nur 30 ve 31. Ayetleri hatırlarsak uzaklasiriz belki kombinlerimizi, eşlerimizi susleyip pusleyip paylaşmaktan. Ozgecan olayında kararan profiller alabildiğine vitrin gibi yine, bizleri kararan profiller değil Rabbin emrine itaat koruyacak oysa…
+1
tuylerim urperdi okuyunca… su kisacik omru bosluklarla doldurmak en guzel bu sekilde anltilabilinirdi…
Boyle paylasimlar birazda olsa insanlarin,uyanmasina sebep oluyor.allah sizden razi olsun.cahide hanim
Selamun aleyküm , cok faydalı ve bır o kadar da aslında acı verıcı bır yazı olmus. Emek verenlerden yazanlardan Allah razı olsun. Bu ahır zamanda bunca haram bataklıgının ıcınde musluman olarak kalabilmek yaşayabilmek.. En buyuk mesele bu.. Rabbim hakkıyla dinini gogusleyenlerden eylesın bizleri.
Hz. Enes anlatıyor; Resulullah(a.s.m) şöyle buyurdu:“İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki dininin gereklerini yerine getirme konusunda sabırlı/dirençli davranıp müslümanca yaşayan kimse avucunda ateş tutan kimse gibi olacaktır.”(Tirmizî, Fiten,73; Ebu Davud, Melahim,17).
Allaha emanet olun. 🌹🌹
Ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhu Merve kardeşim,âmiin canım. Cezakallahu hayran 🌹🍃🌹🍃
Enes bin Mâlik -Radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’lerinde Resulullah -Sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet kopmazdan önce karanlık gece kıtaları gibi fitneler olacak. Bu karışıklıklar içinde kişi mümin olarak sabahlayıp kâfir olarak akşamlar, mümin olarak akşamlayıp kâfir olarak sabaha çıkar. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık karşılığında dinlerini satacaklar.”
📚(Tirmizî: 2196)
Bu bağlamda kişinin üzerine düşen; Rabbimizin görevlerini yerine getirmesi, hakkı yeryüzüne hâkim kılmak için var gücüyle amel etmesi gerekir. Yeryüzünde hakkın dışında birçok batılın olduğunu bilmesi ve bu batıllara karşı mücadele etmesinin gerekliğini de iyi anlaması gerekir.
Hadiste belirtildiği gibi insanın çok çabuk ayağının kayacağı zamanlar gelecek, herhangi bir sebeple mümin iken kâfir olabilecek. Kişiler çok çabuk saf değiştirecek. Farkına varılmadan dinden çıkmalar olabilecek-Rabbim bizi muhafa etsin- hidayetten dalalete geçişler çokça olacak.
Karanlıklar çöktüğünde kişi önünü görmez hale gelir. Bu yüzden önündeki çukuru görmeyebilir. Nereye gittiğini bilmeyebilir. Aniden önüne bir taş, diken yahut bir engel çıkıp hak yoldan kendisini alıkoyabilir…
Mümin ferasetli olmalıdır. Mümin basiret üzere hareket etmeyi ve sadece hakka taassup etmeyi kendisine gaye edinmelidir. Kulların ayağı her zaman kayabilir
Cezakallahu hayran Belgin ablacım 😊 🌸🌺🌷🌹 Amın. Allah razı olsun. ALLAHIM tum varlıgımızı dini uzerinde sabit kılsın. Gunahlarımızı affetsın. Muhabbetlerimle..
Bilmukabele kardeşim 🌺 âmiin canım benim 🌹 muhabbetlerimle canım 🌸🍃🌼🌸🍃🌼🌸🍃🌸