Annemi çok seviyorum. Babamı belki daha fazla seviyorum. Ama en çok babamdan iki tokat yediğim o güzel günü seviyorum. Evet tokat yediğim o gün çok güzeldi. O zaman çok zoruma gitse de, ağlasam da, yıllar sonra en sevdiğim günlerin arasına ekledim o özel günü…
13 yaşındaydım henüz… Özellikle babam; ablam ve benim namazımızı çok sıkı takip ederdi. Kıldığımızda mutlu olur ama aksatırsak celallenirdi.
Bir kış günü, babam yine bizi sabah namazına kaldırdı. Üşendim ve abdest almadım. Babam abdest aldın mı diye sorduğunda “Aldım” dedim. Babam yalan söylediğimi anlamıştı. Yüzündeki o hiddetli ve endişeli ifadeyle omzuma iki okkalı tokat attı ve şunları söyledi: “Şunu bilin ki; Siz namaz kılmazsanız, her hangi bir konuda yalan söylerseniz benim gözümde zerre kadar kıymetiniz yok. İslami çizgiden ayrılırsanız, benim evladım değilsiniz”
O gün babamın bana verdiği kulak küpelerinin, önemli derslerin kıymetini yıllar sonra çok daha iyi anladım. O gün babam bana, namazın ne denli önemli bir husus olduğunu öğretti. Bazı konularda hoşgörünün geçer akçe olmadığını, Allah rızası için atılan bir tokatın da çok değerli olabileceğini belletti. Belki o sabah bana acıyıp namaza kaldırmasa ve o hadise vuku bulmasa ben bugün namazın kıymetini anlamayacaktım.
Geçtiğimiz yıllarda babam bu hadiseyi bana hatırlatıp, attığı o iki tokat için özür diledi. “Yanlış yapmışım kızım” dedi. Babamın ellerini öptüm öptüm… “Babacığım Allah senden razı olsun” dedim. “Sen bana o gün en güzel hediyeyi verdin…”
Şefkat tokatı denilen şeyin, o gün yediğim iki tokat olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Çok bilmiş pedagoglara, psikologlara hadiseyi anlatsam, büyük ihtimalle babamı suçlarlar. Dayağın eğitimde yeri olmadığını falan söylerler. Bende dayakçı bir eğitime karşıyım. Namaz için çocuklarıma vurmadım. Babam da dayakçı bir insan değildi zaten. Babam inandığı davanın adamıydı… Babamın davası İslam’dı… Anne ve babası çocukken ve gençken sadece namaz kıl deyip geçtiği ama üzerinde durmadığı için onlara her zaman içerlenirdi. Hâlâ da “Keşke onlar da namaz konusunda bize baskı yapsa, hatta dayak atsalardı. Şimdi çok namaz borcum var” deyip üzülür..
Şimdi siz düşünün bakalım; Çocuklarınız büyüse sizi çok sever mi? Çocukken onlara yaptığınız her muameleyi hayırla yad eder mi?
Diyelim ki, çocuğunuzu İslam bilinciyle yetiştirmediniz, siz namaz kılmıyorsunuz ya da namaz kılsanız dahi çocuğunuza öğretmediniz veya üzerinde durmadınız. Fakat gün geldi, 25, belki 30 yaşlarında çocuğunuz hidayete erdi. O gün geçmişte kılmadığı namazlar bir dağ gibi ağır gelecek omuzlarına, ömür boyu bir pişmanlık yaşayacak. Namazla ilgili ayetleri, hadisleri okudukça üzüntüleri artacak, içten içe size kızacak, öfke duyacak. Acıyıp namaza kaldırmadığınız her sabah namazı için kinlenecekler belki size…
Ya da çocukluk resimlerini sanal ortamlarda başkalarıyla paylaştınız çocuğunuzun. Kızınızın mayolu resimlerini sevdiklerinizle paylaşırken onun fikrini sormadınız veya ilerisini düşünmediniz. Fotoğrafları yabancılarda gördü. Belki pedofili hastası birinin telefonuna kaydedildi o resimler…Herkes beğendi, siz mutlu oldunuz… Peki ya çocuğunuz büyüyünce bundan mutluluk duyacak mı? Büyüyüp hidayete erse, belki yüzünü dahi göstermek istemeyecek ve çocukluk resimlerinin dahi başkalarıyla paylaşılmasına öfkelenecek…
Rabbimiz subhanehu ve teala:
“Ey iman edenler! Kendilerinizi ve ailenizi yakıtı insanlarla taşlar olan o müthiş ateşten koruyun!” (Tahrim Suresi, 66/6) Buyuruyor.
Akleden insanlar için ne dehşetli bir ayet. Yakıtı odun, kömür veya benzin değil; insanlar ve taşlar olan bir cehennem. Hiç sönmeyecek olan ve korkunç ateşi insanlarla alevlenen bir cehennem…
Allah size bir evlat bahşetmemişse imtihandasınız. Fakat evlat veya evlatlar bahşettiyse çok daha büyük bir imtihandasınız.
Çocuklarımıza karşı olan vazifelerimiz, sadece yedirip içirmek, markalı giydirmek, son model telefonları ellerine vermek, en iyi okullarda okutmak mıdır? Kaliteli bir insan ve kul olmaları için sadece bunlar yeterli mi?
Pırıl pırıl, tertemiz fıtratlı çocuklar bizim değil, bize Allah’ın bir emanetidir. Onlar ahiret yatırımımızdır. İslam’ın boyasıyla boyadığımız çocuklar bizim hazinelerimizdir.
Yakup Aleyhisselam oğullarına: “Oğullarım! Allah sizin için dini (İslam’ı) seçti; o halde sadece müslümanlar olarak ölünüz” (dedi). (Bakara: 132)
Lokman Aleyhisselam’da oğluna şöyle öğüt veriyordu: “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış ve başına gelenlere sabret!” (31/Lokman/17)
Allah’ım bana hep seni anlatan, namazı geciktirsem, senin rızan için hiddetlenen, namaz kıldım diye yalan söylediğim o gün benden iki tokatı esirgemeyen babamdan, O’na destek olan anneciğimden razı ol. Attığı iki tokat karşılığında Babama ve beni o gün kayırmayan anneciğime firdevs cennetinin ortasında bir köşk nasib eyle… Amin
Cahide Sultan
Ablacıım çok güzel bir paylaşım. Gözlerim doldu. Bizleride Rabbim hayırlı ana baba etsin. Arkamızdan dua eden evlatlar bırakalım inş.
Canim ablacim cok güzel bi yazi yazi olmus anlayana..ablacim Rabbim 3tane erkek cocugu hediye bahsetmis ben acizane kuluna Rabbim onlari imanli bi sekilde yetistirmeyi nasip eder insallah.yaslari 10.8.5.yaslarndalar ben bunlara namazini kilin bi yapiyorlar bi yapmiyorlar cani isterlerse yapiyolar
bazen
diyorlar herzaman namaz kilinirmi diyorlarne yapmam lazim cok üzülüyorum..
namaz kildirmaktan cok sevdirmek daha onemli bence bunu onemsersek eger bircok olumsuzluklari asabiliriz
Selamun aleykum cahide abla. .sizin için özel olan o gününüz bizlere birer hidayet vesilesi oluyor elhamdülillah! Allah babanizdan razi olsun. .
Amin Cahidem hayırlı Cuma’lar. .ailemden ayrilacagim diye huzunlenerek gittiğim yaz Kuran kursundan aglaya aglaya çıkışımi unutmuyorum..oyle zor gelmisti ki o ortamdan ayrilmak..Rabbim ailemden razı olsun..o tohumlar can buldu yuregimde..Hic de soldurmasin Rabbim,duam budur
Elıne saglık cahıde hanım cok guzel bır yazı olmus.Benım babamda 7 yasında namaza baslamamıza vesıle oldu. Sabah namazlarına cagırırken seslı besmele cekerdı anlardıkkı sabah namazı vaktı hemen kalkardık.sofraya oturdugumuzda sorardı namazınızı kıldınızmı eger kılmadıysak once namaz sonra yemek derdı.Allah bınlerce kez razı olsun canım babamdan
Cahide abla namaz kilmayi cok istiyorum ama bi kılıyor bi kilmiyorum bu konuda bana yardimci olurmusun dualarinda banada yer ver.
amin ablam ne guzel bir yAzi rabbim ana babalarimizdan rAzi olsun bende annemin kiymetini cok ge anladim rabbim yanindayken kiymet bilmeyide nasip etsin cocuk yetistirme konusuna gelincede cok korkuyorum ablam bizden cok baskalarinin sozu geciyor azicik goerimi egsem babaanne teyze hala dede hemen hedef tahtasina koyuyolar beni afff allahim aff yardim etsin senin gibi gayretli insanlarada bizede…
Cezakallahu hayran kardeşim🌷ne kadar güzel yol gösterici bir yazı olmuş.
cahide hanım ne güzel bir insansınız sizin yazılarınızı okumak tariflerin herşeyinizz ruhuma huzur veriyor sizi keşfettiğim için Rabbime şükrediyorum
Cahide Hanım ,Hikayede ”ablam ve ben”tabiri kullanılmış.Ben denilen kişi bir erkek mi,yoksa kız mı? açıkça belirtilmemiş.Eğer erkek çocuğuysa bir babanın oğlunu namaza kaldırması normaldir.Yok , baba kızını namaza kaldırıyorsa pek uygun değildir.Kız çocuğu ”muayyen gününde ” olabilir.Bu durumunun babası tarafından bilinmesini istemeyebilir. Bir kız çocuğunun namazını kılıp kılmadığının takibi baba tarafından değil,annesi tarafından yapılması daha münasiptir.
Belirtmekte fayda var. Bir genç kız muayyen günündeyse, annenin gizlice babayı bu konuda uyarması lazım ki, baba yanlış yapmasın. Aksi halde sadece sabah namazında değil, diğer namazlarda da sorunlar çıkabilir. Burada öyle bir sorun söz konusu değil.
Annenin babaya ”Kızımız muayyen gününde ”demesine hiiççç gerek yoktur.Babanın bunu bilmesi gerekmez.Kız çocuğunu namaza teşvik ve takipte ANNE 1. derecede sorumludur.Şahsen benim muayyen günlerimi annem babama söylese ve bende bunu sonradan öğrensem ,ya da hissetsem (yani annemin babama gizlice söylediğini) anneme çok kızar ve hicap duyardım.
Amin canım 🌸🍀🌸
Allah razı olsun ne kadar güzel bir yazı paylaşmışsın Allahım çocuklarımızı abdestten namazdan ayırmasın kılmayanlara da en yakın zamanda nasip etsin
Allah annemden babamdan razı olsun ki bizi namazı alıştırdılar yattıkları yerler nur olsun Allah rahmet eylesin. Amin.
Âmiin Mehtabım dualarına🌼🍃🌼🍃
aminn
iste bende aynen bu yazidaki gibi yetistim.elhamdulillah.
simdi cocuklarimida böyle yetistirmeye calisiyorum.
can-ı gönülden aminnnnnnnnnn……çok güzel bir yazı olmuş.teşekkürler
Amiiiinnnn…….
amin
AMİN ABLACIĞIM BENİM BABAM SADECE RAMAZAN AYLARINDA NAMAZ KILAR CUMAYA BİLE GİTMEZ ANNEMDE ZAMAN ZAMAN KILAR NAMAZINI KEŞKE BENİMDE AİLEM BENİ UYARSAYDI… 🙁
Selamun aleykum ablacığım.Tüylerim diken diken oldu okurken.Senin bu güzel yazıların,güzel yaşayışın bilsen ne çok şey katıyorsun hayatımıza…Rabbim senden,sevdiklerinden,seni sevenlerden razı olsun…
Ve alekum selam cahide abla benimde annem çok düşerdi üstümüze hep ezan okunur okunmaz namaz diye baslardi seslenmeye ta ki kılan kadar susmazdi şimdi anlıyorum kıymetini iyi ki de öyle yapmış Rabbim hepsinden razı olsun. Sabah namazlarında “yavrum namaz uykudan daha hayırlı ben senin cehennemde yanmana dayanamam hadi kalk” diyerek kaldırırdi hep ahh benim güzel anacağım. Şimdi bende anneyim ve annem gibi olmak için hep dua ediyorum Rabbim dualarimizi hayirlisiyla kabul etsin (amin)
Masaallah ne kadar guzel bir ani…hayirli evlat olmakta cok güzel. ..InsaAllah bizim yavrularimizda hayirli olurlar… islam ışığı altinda imanli evlatlar yetiştirmek nasip etsin Allah cumlemize. Amin