Yaklaşıyor, yaklaşmakta olan. Ve siz gülüyorsunuz da, ağlamıyorsunuz! Ve siz gaflet içinde oyalanıyorsunuz! (Necm Suresi 57.60.61. ayetler)
Bütün sözleri önce kendime söylüyorum…
Her sabah sela seslerini duyuyoruz, birilerinden ölüm haberleri alıyoruz, bir vesileyle mezarlıkların önünden geçiyoruz. Birbirimize sıklıkla, “Zaman çabuk geçiyor, ölüm var, dünya yalan…” diyoruz. Taş çatlasa 100 yıl dan fazla yaşamayacağımızı da biliyoruz…
Peki o zaman nedir bu dünyaya dalışlarımız? Bu aldanışlarımız, asıl yurdumuzu unutmalarımız, birbirimizi kolayca kırıp, kırılmalarımız neden? Koşar adımlarla, ama birbirimizi ezerek nereye gidiyor, neye ulaşmayı hedefliyoruz?
Zaman yetmiyor bize. Çünkü zamanın kıymetini bilmiyoruz. Bu yüzden yavaşlamıyor, çarçabuk kayıyor ellerimizden.
Yükselen binalarla beraber, büyüyen kibirlerimizi, içinde insan kalamadığımız süslü ve pahalı kıyafetlerimizi, yanıbaşımızdakine uzanamayan ellerimizi, hakikati görmemek için kapattığımız gözlerimizi, ölüm dize getirir ancak.
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (Enbiya/35)
Ayette Rabbimiz iki şaplak demiyor, ölüm diyor ölüm! Çok sevdiğimiz, hemencecik sıkılan canımızın, bakmalara doyamadığımız bedenimizden çıkıp gitmesinden söz ediyor. “Ayy öldüm, bittim” demek gibi bir şey değil. Gerçekten ölmek ve bitmekten bahsediyor.
Ölüm ne haldeyken bulacak bizi? Tv başında sabah programına veya dizilere dalmışken mi, akıllı telefonlarımızda kaybolmuşken mi? En popüler kliplerle ritm tutarken mi?
Randevu vermiyor, “Geliyorum” demiyor ölüm. “Hazırlığın var mı yok mu?” diye sormuyor.
Kefenlerimiz vakkodan mı olsun? Çenemize bağlanan çaput hint ipeği mi? Ahh o soğuk toprağa nasıl gireceğiz. Daha yeni botoks yaptırdığımız, kaşlarımızı şekillendirdiğimiz narin yüzümüz toprağa nasıl dayanacak?
Pervasızca işlediğimiz günahların zift gibi kapladığı, taştan daha katı kalplerimiz ne olacak? Ölüm gelmeden nasıl temizleneceğiz? Nasuh bir tevbe nasib olacak mı ya da gayret edecek miyiz arınmak için?
“Off içim karardı” dedi biri.
“Kabrin içi daha karanlık” dedi diğeri…
Cahide Sultan
Olumden hic korkmuyorum… Istedigi zaman alabilir beni…
Geçen yaz 2.kızım olduğunda buldum bu siteyi olarak faydası oldu
İ yazıların Cahide abla Demek istiyorum okadar yakın hissediyorum sizi.tarifler
Biz harika demiyorum çoğunu adım hamarat oldu:) nasipte yazmak bugüneymiş.çok öpüyorum Allah’a emanet olun bu arada ismim Zeynep 😊
Hoşgeldin Zeynepciğim 🙂
Melike naz seni çok iyi Anlıyorum bende çarpıntı çok olmuyor ansiyete bozukluğu tanısı kondu yani Kaygı bozukluğu imiş.her an kötü birey olcak hissi huzursuzluk boğulacak gibi olma ellerde uyuşma nabız yükselmesi ama atlatıyorum kabusa dönmüştü hayat bu yazı böyle geçirdim iki Çocuğum var.şimdi daha iyiyim ilaç kesin çözüm değil Allah’a sığındım bir türlü başlayamadığım hatimime başladım.Allah kabul ederse .eşimle aram düzeldi her akşam bende acildeydim ölüyorum diye titriyorum nabız yüksek.gece ter su içinde uyanıp gezerrdim evde.her şerde bir hayır varmış.şimdi aie Hayatım daha iyi.Allahıma şükrettim hep bu hastalıkta bana hediye oldu yaşamı farkına vardım. Çok şükür anlarımı bu psikolojik geçeck.ecel gelince kaçamadık zaten yaşarken neden ölüyorum dedim.çok şükür bin şükür
ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN….sizin adiniza cok sevindim RABBIM bir daha yasatmasin
Canim kardeşim negúzel anlatmişsin gúndüzün yorgunlugunu akşam oturuşun bu sitede aliyorum artik iyiki tanimişim seni Allah razi olsun canim
Ablacim ilk yazıyorum ben sana. seni allah için okadar çok seviyorum ki tarifi imkansız.. rabbim yazılarını, yasadign müddetçe insanlara ulastirsin ınş. Ahir zaman fitnelerinin zirveye ulaştığı bu zamanda ben senin yazilarinla çocuklar gibi mutlu oluyorum çünkü ablacim bu yazdklarini sadece ben okumuyorum milyonlarca kişi okuyor ışte svincm bu yüzden. bizim yapamadigimizi sen yaptığın için.