SEÇİM SİZİN: YARADAN MI, YARADILAN MI

SEÇİM SİZİN: YARADAN MI…? YARADILAN MI…? (Bir Dost’dan)

Uzun zaman önce bir müslümanın anne babası ona söylemişti;“Sizden hiç bir şey istemiyoruz. Hatta bir ev,bir araba,eşine iyi bir iş vermeye söz veriyoruz. Bunlara karşılık ise 2 şey istiyoruz sizden,eşin sakalını kesicek!Sen de şu siyahlardan çıkıp yüzündeki nikapı aç. Dininizin size emrettiği başka hiç bir şeye karışmayız” O musluman cevaben;”Allah Rasuluna bundan daha üstünü teklif olunmuşdu. Ben de O(sallallahu aleyhi va sallem)~nun söylediğini söylüyorum size;{Bir elime güneşi,bir elime ayı verseniz bile, bir kıl payı kadar taviz vermem dinimden!}”

Şimdi bazılarınız zikr sayısını sayıp,”Aman ya Rabbi,bu gün daha çok sevap kazandım” deyip, allı güllü tesettür(süzluğü)ü ile bu sevabı kutlamak için misafirliğe gidiyor,ya da bu günün sevap planını doldurdu düşüncesiyle elinde kumanda film ve ya dizi izliyor!!!…

Ama günahlara gelince, kimse günahlarını saymaya yeltenmiyor,kimse  kendiyle bile günahlarını hesap edecek kadar samimi olamıyor. Kimse “bu gün de bu günahtan tevbe edip bir daha dönmemeye yemin etdim” diyemiyor. Ama “Allah merhametlidir,benim nasıl zorda olduğumu biliyor!” diye biliyor,”Nefsime zor geliyor” diye biliyor,”Hiç kimse dört dörtlük müslüman değil” deyip güya kendini savunmaya geçiyor,İnsanların dünyalık işlerine hakem kesilirken kendisini iman ve ilim dolu salih konumunda göre biliyor! Neden? Çunki o bu gün farz namazları kılmış, filan kadar iyilik işlemiş, falan kadar Kuran okumuş! Bu günün sevap planı dolmuş!

Bu gün buralara yağmur yağıyordu.Penceremden toprağın üzerine baktım! Bir kaç karınca yağmur damlalarından korunmaya yer arıyordu. SubhanAllah! Onlar koşuştururken oraya buraya ,sel gibi yağan yağmur damlaları hiç isabet etmiyordu onlara. Onlar Rablerine itaat etdikleri için Allah onları koruyordu.

Göklerde ve yerde olanların hepsi,hayvanlar da,melekler de büyüklenmeden Allaha secde ederler(Boyun eğerler).Onlar üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkar ve emrolundukları şeyi yaparlar.(Nahl 49-50)

Ey müslüman!Sana ne oluyor ki,Rabbinin emrine itaatsizlik gösteriyor ve kendini bahanelere teslim ediyorsun?Rabbin yapamayacağın şeyi sana emreder mi hiç?

Sana ne oluyor ki,Rabbini razı edeceğin yerde insanlardan ve ya nefsinden çekiniyorsun?Allahın yarattıkları hürmete Allahtan daha mı büyük hak sahibi?

Sana ne oluyor ki,Allahın emrlerine uyarsan elindekileri ve etrafındakileri kaybedeceğinden korkuyorsun?Onları sana veren yine Allah değilmi?

Sana ne oluyor ki,tesettüründen insanlarla iletişim kura bilmek için,onlarla arayı bozmamak için ödünç vermeği hoş görüyorsun?Allahla arayı bozduğunun farkında değilmisin?

Bu halinle Allahı sevdiğini mi iddia ediyorsun?Sen yaratıkları Yaradanın önüne geçirdiğin halde nasıl sevmekten konuşa biliyorsun?

Allahtan korktuğunu mu sanıyorsun?Allaha isyanda ısrar ederken ne cür’etle Korkudan söz ediyorsun?Hiç korkunun ne olduğunu bilirmisin?

Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratmış Rabbinize ibadet edin ki,belki Allahtan korkasınız.(Bakara 21)

Ey müslüman! Eğer sen Rabbine itaat etmekte devam edersen,bütün dünya üzerine çullansa bile Rabbin seni hep izzetlendirir.Hem dünyada,hem ahiretde güzellik nasip eder!

Rabbimizin bu uyarısı hepimizi silkelesin.Okuyun ve amele koyulun!Kurtuluşun tek yolu var,o da Allahın ipine sarılmak…

Korkun o günden ki,o gün kimse kimseye fayda veremez,kimseden şefaat kabul olmaz,hiç kimseden bir fidye bile alınmaz ve günahkarlara yardım da edilmez.(Bakara 48)

BİR DOST