Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. (Rum suresi: 21)
Serap kardeşimiz evliliğe alışma aşamasında beylere küçük tavsiyelerde bulunmuş 😉
♥ Evliliğe Alışırken Beylere Tavsiyeler ♥
Kolay değil, kız olsun erkek olsun; önce bir üniversite okumalı, işe girmeli, askere gitmeli, para biriktirmeli diyerek gittikçe ertelenen evlilik yaşları yeni hayatlarında sıkıntılar doğuruyor. Yıllardır aynı düzene, her sabah kalktığında anne/babasını görmeye alışmış kişilere zor geliyor evlilik. Garipsiyorlar; “Bu ev benim mi?/ Bundan sonra böyle nasıl yaşayacağım?” Hele birde karakter olarak daha sıkılgan, özgüven eksikliği olan biriyse eşinin yardımı olmadan yeni düzene alışması, açılması biraz zor oluyor. Kendine güvenemediği, ailesinden kopup birey olamadığı için çocuk sahibi olma fikrine bile uzak durabiliyorlar. Her iki tarafa öncelikle yapmamız gereken tavsiye; sabır, sabır, sabır. Acele etmeyin, 25 yıl aynı şekilde yaşamış eşiniz kurduğunuz yuvaya hemen adapte olamadıysa ona destek olun. Öncelikle erkekler için birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum. Söyleyeceklerimi eşinizin beğenilerine ve beklentilerine göre uyarlayabilirsiniz.
-Eşiniz sık sık ailesine gidiyor ve geri gelmek için acele etmiyorsa sizi özlemiyor demektir. Anı biriktirin bol bol. İş durumunuza göre bir program yapın. Mesela pazar günü çalışmıyorsanız her pazar mutlaka birlikte bir şey yapın. Gezmeye gidin ya da evde kalın ama telefonları kapatın, bütün gün sizin olsun. Birlikte film izleyin, eğlenceli kutu oyunları alıp oynayın, beraber yemek yapın. Bu aktivitelerinizi fotoğraflayın. Fotoğrafları çok bekletmeden çıkartın ve bir albüm hazırlayın. Gün içerisinde siz yokken ortalıkta dursun güzel anlarınız, eşinizin hafızasına iyice kazınsın. Size ve evliliğe alıştığında, sizi özlemeye başladığında bir sandık dibine kaldırırsınız albümünüzü. Artık ona ihtiyacınız olmaz.
-Eşinizi eleştirmeyin aksine övün. Onun sizin için uğraşması için bir ortam oluşturun. Mesela yaptığı yemekleri hep beğenin. Beğendiğinizi hatırlatın. Bir kaç gün sonra, “Hani geçen gün şunu yapmıştın, çok güzeldi. Tekrar yapar mısın?” deyin.
-Ev arkadaşlığından öte bir ilişkiniz olsun. Akşam otururken kumanda ya da gazete yerine eşinizin ellerini tutun, saçlarını okşayın, sarılın. O yokken onu çok özlediğinizi, kokusunun burnunuzda tüttüğünü, evinizin mezarlıktan farkı olmadığını falan söyleyin.
-Eşinizi kendi haline bırakmak, düzelmesini beklemek yerine bol bol konuşun. Sakin bir ses tonuyla, gözlerine bakıp, ellerini tutarak. Kadınlar dışlarından konuşmuyorlarsa muhtemelen içlerinden çok şey söylüyorlardır. Olayları kendi içerisinde büyütmesine, kendi sorduğu sorulara yine kendisinin cevap vermesine fırsat vermeyin.
-Her akşam olmasa da 3-5 akşamda bir ona bir şey almış olarak gelin. Ama her seferinde pahalı bir yüzük almayın. Mesela minik bir ayna, bir toka, bir broş… Ufak ama özel şeyler.
-Hiç beklemediği bir anda işten arayıp, “Akşam dışarıda yemek yiyelim mi?” diye fikrini sorun. Gün içerisinde beraber geçireceğiniz zamanlar için plan yapmaya teşvik edin.
-Ev işlerinde, mutfakta yardımcı olun. Siz evdeyken bir işle meşgulse güzellikle, “Bırak sonra birlikte yaparız.” deyin. İşini bıraktırıp, eşinize sarılın. Onda huzur bulduğunuzu söyleyin, onunla muhabbet edin. Daha sonra bıraktırdığınız işi gerçekten birlikte yapın. Çekingen bir yapısı varsa sizinle başbaşa kalmamak için siz evdeyken kendine iş icat etmesine fırsat vermeyin.
-Size karşı davranışının, evliliğe alışamayışının altında bir 3. kişiden aldığı fikirler var mı araştırın. Eğer çevrenizde eşinizin aklını evlilikle ilgili olumsuz şeylerle dolduran ya da erkeği elde tutmak için soğuk olmak, uzak kalmak gerek gibi yanlış şeyler söyleyen kişiler varsa bu kişileri tespit edip uyarın. Mümkünse eşinizi görüştürmeyin.
-Kapıyı asla anahtarla açmayın. Her zaman zili çalın. Onun ifadesi ne olursa olsun siz her zaman, sabırla gülümseyin. Selam verip içeri girin, eşinizi öpün. Her türlü fırsattan yararlanın. Mesela neden kapıyı anahtarla açmadığınızı sorarsa, içeriden çok güzel kokular geldiğini ve heyecandan anahtarınızı bulamadığınızı söyleyin.
-Eşinizden fikir alın. İşinizle, arkadaşlarınızla ilgili şeyleri anlatın. Size fikir verebileceği şeyler olsun. Fikrine değer verin, uygulayacağınızı söyleyin. Daha sonraki günlerde fikrini uyguladığınızı ve gerçekten işe yaradığını söyleyin. Teşekkür edin.
-Güvenebileceğiniz evli ve mutlu arkadaşlarınızı evinize davet edin. Mümkün olanlara durumu önceden açıp arkadaşınızın eşinin, eşinize olumlu şeyler anlatmasını, çaktırmadan evlilikle ilgili akıl vermesini sağlayın. Ancak eşinizin durumu anlamamasına azami ölçüde dikkat edin. Eşinizi başkasına şikayet etmiş gibi durmayın. Ayrıca misafire hizmet konusunda eşinize yardımcı olun.
-Eğer gezmeyi, birlikte alışveriş yapmayı seviyorsanız bunu çocuk konusunda kullanabilirsiniz. Mesela alışveriş merkezlerine gittiğinizde sık sık bebek mağazalarına girin, iş yerindeki bir arkadaşınızın bebeği için baktığınızı söyleyin ya da akrabalarınızın bebekleri için hediye alın. Mağazada mümkün olduğunca çok kalmaya dikkat edin. Bebek eşyalarına bakarken arada bir kendi bebeğinizle ilgili cümleler sarf edin. Mesela; “Acaba ileride bizim kızımız mı olacak oğlumuz mu?” ya da “Bu şey çok güzelmiş kendi bebeğimiz olduğunda da alalım mutlaka.” gibi.
-Eşinizle bol bol muhabbet edin. Çocukluğunuzdan bahsedin. Kendi icadınız olan oyuncakları, oynadığınız oyunları, güzel anılarınızı anlatın. Sizi iyice tanıması ve güvenmesi için ona fırsat verin.
-Birlikte kitap okuyun. Mesela Sema Maraşlı’nın bir kitabıyla gelin akşam eve. Arkadaşınızın iş yerine getirip okuduğunu, gülmekten kırıldığınızı söyleyin. Eşinize bir evlilik kitabı değil de bir fıkra kitabı okur gibi gülerek okuyun. Her hikayeden sonra bence evlilik şudur gibi cümleler kurun. Asla eşinizi suçlamayın. Kitabı hemen ertesi gün geri götürmeyin. Yalnız kalıp incelemesi için zaman tanıyın.
-Eşinize kitap hediye edin. İçerisinde karı-koca ilişkileri konusunda ayet ve hadislerin yer aldığı kitaplar işe yarayabilir. Mesela Nureddin Yıldız’ın Hanımlara İnciler, Kıblegah Evler, Mümin Ev ve Doğal Aile kitaplarını tavsiye ederim.
-Bazı insanlar için ne yazık ki önemli olmasa da bazıları için temizlik çok önemli. Eşinizin sizden uzak durmasının sebebinin basit bir temizlik kuralını ihmal etmeniz olup olmadığını düşünün. Diş bakımınızı ihmal etmeyin, dişlerinizi düzenli fırçalayın. Her zaman güzel kokun, cebinizde bir esans bulunsun. Evinize girmeden önce sürün, sizden önce kokunuz girsin içeri. Sık sık banyo yapın, terli kıyafetlerle gezmeyin. El temizliğinize özen gösterin.
Aklıma gelenler şimdilik bu kadar, inşaAllah faydalananlar olur. Daha çok evden mutluluk sesleri yükselsin istiyor, yeni evlilere bende yapıcı tavsiyelerde bulunmak isterim diyorsanız yorumlarınızı bekliyoruz. Amacı ‘dininin yarısını kurtarmak’ olanlardan Allah yardımını esirgemesin. Amin.
Salih’in annesi Serap
Evli değilim ama gerçekten çok güzel anlatmışsınız ağzınıza yüreginize sağlık inşallah ıyi mutlu güzel huzurlu bir evliliğimiz olur…
İlahlar değişti kıblegah şaştı
Artık kadın ile para herkesin rabbı!
Leadri
“…evinizin mezarlıktan farkı olmadığını falan söyleyin.” yazida gecen bu cumle ne demek?! Baska soran da yok sanirim.
Hani yeni evli hanimlar evlilige alisamayip sık sık annelerinin evine kalmaya gidiyorlar ve calistigi icin onunla gidemeyen esi soguk sessiz cansiz karanlik eve geliyor ya iste o zaman kendini ne kadar kotu hissettigini esi olmadan evin tadi tuzu olmadigini esine guzel bir uslupla soylemesi gerekir diye dusunuyorum bu sebeple kurdugum bir cumle. Anlatabildim mi?
Size evlikiyimin 2ci ayi dolmadan eshimle aramda olan bir shey anlatayim.beylerede tavsiye olsun.
Evlendiyimiz daha 2ay deyil eshim eve erken geldiyinde,benimle dishari ciktigi zaman arkadashlari arayip maca cagirdiginda ve buna benzer sheyler oldugunda bana sinirleniyordu.en son beni gezmeye gotureceyi sirada arkadashi aradi bende o sirada hazirlaniyorum.eshim aniden sinirlenmeye.beni dishari cikarmamak icin bahane aramaya bashladi.bende sakin bir shekilde gecdim odaya ve onu cagirdim.oturduk dedim biz bir birimizi mutsuz etmek icin evlenmedik.eger sen benimle gezdiyin zaman sinirli olup aklin arkadaslarinda kalacaksa hoc gitmeyelim.zaten benim gezelim diye bir talebimde yok.sen gelip hadi dishari cikalim diyorsun.biz bir birimize daha yeni yeni alishiyoruz.sonucta hayatimiz deyishti.ben seni anliyorum.yeterki bir birimizi kirmayalim.shimdi sen git arkadashlarinin yanina bashka zaman gideriz dedim.eshim kalkip gitti.ve o gunden bu problem cozuldu.yani diyeceyim oki ilk zamanlar.her iki tarafin yapacagi tek shey anlayishli olmak.
Cahide abla yorumuna cevapla seçeneği çıkmadığı için yeni yorum yazıyorum, çok teşekkür ederim. Çok haklısın. Gerçekten ben yaşadığım şehri değiştirirken eşim sadece bir sokak öteye taşındı ama onun alışması benden zor oldu. Dediğin gibi zaman lazım. Aile de müdahaleci ve ısrarcı olunca, ne kadar tatlı dille ifade etmeye çalışsan da laflar hep başka anlaşılıyor. Sürekli beklenti halinde olmalarından kendimi baskı altında hissediyorum, keşke evlenen çiftlerin aile olabilmelerine müsaade edebilselerdi anne babalar. Onlara karşı tavrım hep sabır ama içten içe insanı soğutmuyor değil.
Bu mail sana ait değil mi? Sana yazsam okur musun?
Cahide Hanım kendi evliliğini anlattığı yorumla anlayana son noktayı koymuş. Herkesin kendi kocası dünyanın en iyi kocası… Olmasa da öyle düşünmek zamanla o hale getiriyor inşallah.
Haklisiniz hicbir erkek yapmaz boyle seyler. Zaten hepsi fotokopi makinasindan cikmis gibi ayni hepsinin adi mahmut.
Butun anneler ve arkadaslar sizinkiler gibi tesvik edici destekleyici. Hic yok oyle kizina bir rahat vermeyen evinde otur ki alisasin zirt pirt gelme diyecegine hergun cagiran.
Butun kizlarda ozguvenli evinin hanimi olmaya dunden hevesli.
Olur da arada bir iki icine kapanik cikarsa e anne kostek olur arkadaslar anlamaz koca desen umursamaz ne yapsin icine atar arada kalir alisamaz sevemezde bir turlu on yil sonra baslar ilac kullanmaya ama sorun yok zaten herkesin evliligi ayni.
Bu yazı gercekten olmamış 6 yıllık evlıyım ve evliliğe alışmam hiçte kolay olmadı eşimden de hiç böyle şeyler görmedım annemin ve arkadaşlarımın ögutleri sayesinde alıştım erkekler asla yapmaz yapanıda duymadım hele 2-3 günde bir hediye almak imkansızdan bahsetmişsiniz erkekler kötü demiyorum ama bu yazılanların çoğunu yapmazlar bence kadınların beklentilerini arttıracak bir yazı olmuş zaten bu sıteyıde çoğunlukla kadınlar takip edıyor değil mi Cahide hanım tariflerinizden çok faydalanıyorum emeginize saglık
Bilakis bu siteyi takip eden pek çok beyefendi izleyici var. Mailler, teşekkürler bana onların ne kadar çok olduğunu gösteriyor. Sadece kadınların daha çok yazdığı bir yere yorum yapmak işlerine gelmiyor sanırım 😉
Yazmamaları çok daha uygun olur ablacım, burayı bayan ortamı olduğu, erkekler gelmediği için de tercih eden birçok kişinin olduğunu düşünüyorum.
Rahat olun erkekler agaclarin arkasindan izliyor 🙂
ben de bir şey itiraf edeyim, başlığın değişmesi çok iyi olmuş:)
ah Cahide ablam, ben de neler anlatmak isterdim; ama ben de anlatamayacağım
sadece defalarca hamdolsun diyorum, bir de genç kızlar, maalesef büyükler olsun, çevre olsun sürekli olumsuz şeyler, güvensizlik telkin ediyorken ve de gerçekten bu çağın da kendine göre çok farklı imtihanları varken sizler Allah ın bizlere nimet kıldığı evlilikten korkmayın e mi? Allah ın sevdiği özellikleri taşıyanlara gönlünüzü emanet edin e mi?
Rabbim eşlerimizi cennete giden yolda yoldaşlarımız eylesin, amiiiin.
O zaman yazıyoruz 🙂
Bence erkekler kadının hassas kırılgan olduğunu bilecek yeni bir hayatın onun için zor olduğunu bilerek zaman vermesi gerekecek yani kadın baba evinden bambaşka bir yere geliyor evlilik hayatına geçerken format çekmiş bir yaşamla geçiyor erkek bunun bilincinde olmalı karısını fazla sıkmamalıdır. Kıskançlıklar üst düzeye çıkarılmamalı ipin ucunu fazla bırakmamalı orta halli olmalıdır.
Baskılı bir hayat değil oturup istememe sebebleri konuşulmalıdır.
Arkadaşından önce eşinin sorunuyla ilgilenmesi öne çıkmalıdır.
Sadece cinsellik olarak algılamamalı sevdiğini başka zaman birimlerinde de demeli.
Şurada arıza var veya alışveriş var dediğinde o işleri gidermek ertelemeden laf etmeden sorun çıkarmadan yapmak.
🙂 🙂
Hah iste bana bunlarla gelin 🙂