Önemine binaen, bu siteyi yeniden paylaşmak istiyorum.
Mustafa Kuş, genç bir kardeşimiz. İslam davamız için, “Elimden bir şey gelmiyor” diye, sızlanıp durmamış. Elini taşın altına koymuş. Özellikle tesettürle ilgili yazılar, şiirler, makaleler yazmış. Bununla da yetinmemiş, yazdıklarını dergileştirmiş. Dergileri inceledim. O kadar emek verilerek hazırlanmış ki, mümkün olsa da tesettürün nasıl olması gerektiğini kavrayamamış bütün kardeşlerimiz okuyabilse.
Beyefendi kardeşimizin sitesinde tesettürle ilgili hemen her konuyu bulacaksınız. Lütfen siteye girip inceleyin. Sık kullanılanlara ekleyin: http://www.ilayevmilkiyame.com
Mustafa Kuş kardeşimizin son yazısı!
Selamun Aleyküm, kadınlar evlerinde oturmalı diyorsunuzda kadın doktor kadın hemşire olmadan nasıl tedavi olabilirsiniz acaba çok merak ediyorum peki kızınıza bir erkeğin mi yoksa kadının mi öğretmenlik yapmasını mi istersnz bu kadar şekilci olmamak lazım islam uğruna bir şeyler yapan yani Allah yolunda hayırlı bir iş yapan 10 derece daha yüksektir … selam ve dua ile
burası müslüman ülke burada özgürlük olmalı kimse kimsenin eteğine ceketine karışmamalı bir erkek hele hele yabancı erkek kim olursa olsun bir bayana baş örtünü çıkar dememeli çünkü bu benim için bir tecavuzdür ha elbiselerini çıkarıpda tecavuz etmiş ha ağızıyla bu sözü söylemiştir benim için bu bir tecavuzdür . VE de bu tür laflar bir yabancı için uygun değildir burası türkiye burası müslüman bir ülkedir yabancı erkek bir kadına yan gözle bakamaz bakmamalıda gözlerinizi yabancı kadınlardan çekin vede günah işlememek için kendinize helal kadın alın yani evleniniz . Ama kimseye yan gözle bakmayın ALLAHTAN KORKUN CEHNNEMDEN KORKUN vede unutmayın Allahın cezası şiddetlidir.
Buradan yazsak ulaşır zannediyorum, derginizi inceledim. Allah razı olsun, hayra vesile kılsın emeğinizi.
İşin laiklik ayağına dair bir hikaye de ben anlatayım müsadeniz varsa. Seküler yaşam, İslam “hiçbirşeyimize karışmasın” demeyi emreder. Dünyamıza karışmasın, hayatımıza karışmasın, ahirettekilerle uğraşsın işte… Bu yıkım müslümanların zihnini de kirletmiş durumda ki örtülere dünya bulaşıyor, namazlara dünya karışıyor. Namazımız dünyamızı değiştirmiyor da dünyamız ibadetlerimizi mahvediyor.
Bizim üniversitede sınavlar sözlü olarak yapılırdı, iki-üç öğretim üyesi, öğrenciyi karşılarına alır, istedikleri herşeyi sorarlar. Ciddi anlamda kendisini laikliğin son kalesi olarak gören bir okulda bu türden sözlü bir sınava başörtüsüyle girmenin neticesini, hayal edebilirsiniz. Herkesin on-onbeş dakikada kolay kolay sorularla karşılanıp çıktığı sınavlardan, siz 2-3 saatte çıkamazsınız. Çıkarsanız da hakkınızı vermeye elleri, kalemleri gitmez. Elinizdeki tek güç sorabilecekleri her soruya karşı o dersin duasını iyi etmek, herşeye hazırlıklı olmak olur. Bu sınavlardan birinde, son anda sınavı yapacak jüri değiştirilip, iki hanım profesörden sınava girmiştim. Sordukları soruları cevaplarken, biri dayanamadı.
“Bunları bir kenara bırakalım, ben başka bir şey sormak istiyorum”
“Buyrun sorun hocam?..
“Başörtünüz…”
“Evet”
“Mesela şu an ben açığım, benim annemin de başı örtülüydü. Ben bu örtünün gerektiğine inanmıyorum, ki ne örtülü insanlar var, kimi şöyle örtüyor, kimi böyle örtüyor, siz bu şekilde gelmişsiniz. insanın önce kalbi temiz olmalı kalbii..E ben açığım şimdi ve ben de müslümanım, Siz ne düşünüyorsunuz benim hakkımda?”
“Hocam şu an bu soruyu size sordurtan ben değilim, siz de değilsiniz. Ama anlatayım. Hocam “müslümanım” demek bir iddiadır. Yani iman bir iddiadır esasında ve amele dönüşüp dönüşmediğiyle imtihan edilir. Nasıl insan iki ayağının üzerinde duruyorsa, amel ve iman da böyledir.
Hocam İslam’da eyleme dönüşmeyen imanın da, imanı olmayan eylemin de yeri yoktur. Benim örtüm benim imanımın gereği ve benim iman ettiğim dinde, bir günah başka bir günahı mazur göstermez, bir yanlış diğer yanlışı, yanlış olmaktan çıkarmaz. Sizin kurduğunuz “ne örtülü insanlar var” cümlesine karşılık, “ne başı açık insanlar var” diye başlayan bir cümleyi ben kursaydım; siz dehşete kapılırdınız. Hocam ben böyle bir cümle kurmaktan Allah’a sığınırım ama siz rahatlıkla bunu söyleyebiliyorsunuz. Bu durumda ben sizin hakkınızda ne düşünmeliyim?”
“Beni yanlış anlama, biz ülke olarak bu başörtüsü, başörtülüler yüzünden çok acılar çektik. O yüzden seninle konuşmak istiyorum. Ben de müslümanım, ama örtünmüyorum, başımı da aklımı da örtmüyorum. Bu beni kötü müslüman mı yapıyor sence? Dışarda başörtülü, hacı hoca olup da neler yapanlar var, sen daha iyi biliyorsundur. Bir de hepiniz farklı farklı örtüyorsunuz, madem emir, bir şekli yok mu bunun? Kişiden kişiye mi değişiyor?”
“Hocam “ben müslümanım” demek ile “ben de müslümanım” demek arasında ciddi bir fark var. Bilirsiniz tabiat boşluk kabul etmez. Hayatımın merkezinde İslam yoksa, İslam benim için bir binayı ayakta tutan ana sütun gibi değilse; benim hayatım dünyadaki diğer menfaatlere göre şekil almaya başlamış demektir, bu bizi günaha sevk eder. Öyle bir an gelir ki, bizi yaratanın üstümüze farz kıldığı emirleri “onlara iman ettiğimizi söylememize rağmen”, gereksiz gibi görmeye başlarız, kendimizi aklamaya başlarız.
Hocam insan kendi suçunu meşru görmeye meyillidir, bunun için de diğer insanların günahlarına bakıp “ben bunlardan bari iyiyim” der. Bu akıllıca bir davranış mı? Değil.Yalnızca kolaya kaçmak bu. Nerede görülmüş, bir adam öldürenin, iki adam öldürenler de olduğu için “kimseyi öldürmemiş sayıldığı?”
Ülke olarak başörtüsünden ya da İslam’dan dolayı acı çektik” derken neyi kastettiğinizi anlıyorum ancak burada bir yanlış var zannediyorum. Acılarımızdan bahsedeceksek, benim kısa ömrüme çok şey sığdı. Ben çocuktum, her gün 25-30 şehit haberi dinlerdik, başka bir ülkede olsa kıyametlerin kopacağı böyle olaylar o kadar sıradandı ki, anlamazdık bile, hatırlarsınız. Çocuktum bir sabah uyandık, 28 şubat oldu, bir sabah uyandık, ekonomik kriz oldu, bir sabah uyandık darbe oldu… Ülke olarak çektiğimiz acılardan bahsedeceksek, benim ömrüm çeyrek asır bile değil, bunca şey yaşadık. Gariptir her seferinde ayağa kalktık. Bu size ilginç gelmiyor mu?
“Doğru söylüyorsun, ben 55 yaşındayım, bu ülkede ne oyunlar oynandığına her ihtilalde şahit oldum. Sürekli karışıktı bizim gençliğimiz de, tutuklandık, eziyet gördük, işkenceden geçtik. arkadaşlarımıza neler yapıldığına şahit olduk. Ama her seferinden bir şekilde ayağa kalkıyoruz, ağır travmalar ülkesiyiz resmen ”
“Hocam ben bu duruma sizin kadar olumsuz bakmıyorum. Bizi her seferinde ayağa kaldıran, ve batının bir türlü anlam veremediği şey, bu ülkenin topraklarının İslam’la yoğrulmuş olmasıdır. Bizim hayatta kalabilme yeteneğimiz İslam’a bağlıdır. Tarihimizin her satırında bu yazar. İslam yüzünden acı çektiğimizi söylemek, yanlış bir okumadır. Ama şu bir gerçek, bu ülkede İslam için acı çekilmiştir. Çektirilmiştir. Şu an bu konuşmayı yapıyor oluşumuz bile acı.
“İyi de bunda müslümanların payı büyüktü.”
..
bu sözüne cevap veremeyip, konuyu çevirmiştim. gün gündem bir kere daha hatırlattı. karşılığı dünyada alınmış şeylerin, ahiret günü mükafatı olmaz, diye bir söz okumuştum vaktiyle. kervan yolda düzülür, yolumuzun sırat-ı müstakim üzere olması duasıyla.. hayırlı geceler.
selamun aleykum canım bacım çok güzel bir site bize tanıttığın için senden ALLAH razı olsun …. Genç kardeşimede ALLAH yardım etsin ilmini artırsın selametle:)
ne mutlu bıze kı dınımıze ulasamayalım dıye dılımız degısmısken ,bızlere dını hakkı ıle anlatabılecek bırsuru alım asılmısken ,dınımızden soguyalım dıye KURANLAR toplatılmısken bır donem ezan asıl dılının dısında okunmusken …ve cahıl ahlaksız dınını bılmeyen bırcok ınsan yetısmısken..dınıne asık dınıne hasret dınını ogrenmeye calısan bır kesım bır genclık bır cag gelıyor.ıckıcı dedelerın torunuyum ben ..berbat ahlakı ıle tanınan akrabaların akrabasım ..ıcımdekı guzel ahlak sevgısı ayırdı benı hepsınden ..yolumu ayırdı yollarından ..ne mutlu bıze kı dınını seven ALLAHA asık herkes bızım kardesımız akrabamız..cok sevınıyorum cahıde abla sızın gıbı ablaları gordukce..mustafa kus gıbı kardeslerımı gordukce ..ALLAH SIZLERDEN RAZI OLSUN selametle kalın
http://www.timeturk.com/tr/2013/12/25/biltaci-basortumu-cikardilar-ve-beni-darbettiler.html
ben bu siteyi çok beğendim.Allah razı olsun…
Bu genc kardesimizi tebrik ediyorum .Sitesini inceledim.Dedigin gibi kaydettim insaAllah her gün takip etmeyi istiyorum.Insanlarin yarari icin calisan bütün kardeslerimze Allah yardim etsin.Amin.
siteyi inceledim.allah guc versin…
hikayeler cok etkılı.hususen evlılık le alakalı hıkayelerde örneklemeler cok ıyı..
esimle evlenirken ıdealımız evımızın bır medreseinurıye ve cennet bahcesı olmasıydı…
henüz yenı 2yıl3aydır evlıyım.genclık hevesatıyla bu amacı heba etmemek ıcın sağlam bır egıtım ve güzel örneklemelere ıhtıyac var…
bu orneklerin anlatılması gerek..mesela sizin ıyılerle beraber olmak yazınızdekı ornek -esşim ve çocuklar kahvaltı yaparken ben de onlara meal okuyordum-..yada hasret ablanın esler bırbırıne neden tahammül edemiyor yazısındakı yorumu…aklıma gelenler sadece……
bu sıteyı cok genckız takıp ediyor.vede yenı evlıler…bır vakıt te böyle seylerden bahsetsek……
Abiye tebrik ve desteklerimi sunmak isterim. Dergisini okuduktan sonra benim de isteğim çalışmalarının böyle duyulmasıydı çok şükür…
Huri ablama katılıyorum. Şöyle ki bizde daha geçen pazar Büşra bacımla bu konuyu konuştuk. Hani sizlerden öğrenecek ne çok şeyimiz olduğunu, evlilik eşler arası iletişim hakkında. Gerçekten bu konuya yönelik yazılar bizim için o kadar önemli ki…
Allah cc yardımcımız olsun😊
Dün inceleme fırsatı buldum siteyi. Çok harika bir site olmuş. Böyle dini kuralları harfi harfine uygulamak değil konuşmak bile zorlaştı günümüzde malesef. Allah yolunu açık etsin…
Resim Tesettürün tam tarifi Fakat EL,YÜZ HARİÇ DEĞİL.El yüz dahil olacak şekilde olmalı.çünkü ayette tanınmamalı kelimesi geçiyor.oysa ki bir insanı yüzünden tanırız.öğle değil mi?güzel mi çirkin mi,yaşlı mı genç mi yüzünden anlarız.Evleneceğiniz bir kadınını yüzüne bakarak beğenirsiniz veya beğenmezsiniz.bundan dolayı kadının yüzü mahremdir.saklaması gerekir.saklamayacağı kimseler Kuran’ı Kerim’de tek tek sıralanmıştır.sadece damat adayına o da bir kereye mahsus olmak kaydı ile yüzünü göstermelidir.
Hangi fıkıh kitabında okudunuz el ve yüzün avret olduğunu el ve yüz avret değildir.. Fıkıh kitaplarına bakın…
Bakın tesettür fıkhi bir konu değildir.bakmaya da gerek yoktur.tesettür ayetlerini dikkatle okuduğunuzda böyle anlaşılır.Ayrıca İFK hadisesesini Buhari’nin kitabından okursanız Ayşe validemizin yüzünün kapalı olduğunu anlarsınız.tesettür ayetlerinde ayet umumidir.”Ey peygamber hanımlarına,kızlarına ve mü’min hanımlara söyle.Bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında örtülerini üzerlerine alsınlar.bu onların TANINIP eziyet görmemeleri için daha hayırlıdır.” Ahzap 59
Kuranı kerimde olduğu gibi Mezheb imamlarımız ayrıca fitnenin geleceğinin belli olmayacağı zamanda el ve yüzü kapatmanın vacip olduğu görüşündedir