HEYVA CEMİ / AYVA MARMELATI

Hayır, kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah’a teslim ederse, artık onun Rabbi katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara/112)

Selamun aleykum canlarım, ben bugün yine mutluyum Elhamdulillah 🙂 Tamam biliyorum dünyada çok kötü olaylar vuku buluyor. Sanki kötülerin sesi çok daha fazla çıkıyor. Fakat dünyada gerçekten güzel şeylerde var. Ve biz bu güzellikleri görmezden gelir, yok sayarsak Rabbimizin nimetlerine haksızlık etmiş sayılmaz mıyız?

Kısa bir süre önce unlardaki katkı maddelerinden konuşmuş çok endişelenmiştik. Hatta Aişe kardeşimiz bir yazı yazmıştı. Hepimizin helal un arayışları oldu. Bende günlerdir pazarcı hanımlara değirmen soruyorum. En son pazarcı hanımın biri bana bir köy adı söyledi ama pek aklımda tutamamışım. Dün aklımızda kaldığı kadarıyla değirmen bulmak için düştük yola. Tam üç köy geçtikten sonra değirmenli köye ulaştık 🙂

Beni mutlu eden, değirmeni bulduğumuz kadar henüz bozulmamış, özünü kaybetmemiş insanları yeniden görebilmekti. Nasıl sıcak, nasıl içten insanlar. Yer tarif ederken ki o samimi halleri duygulandırdı beni.

Hâlâ, çocukların sokaklarında korkusuz, kaygısız oynadığı köyler var. Hâlâ üstü başı kirli olsa da, yanakları kırmızı, turp gibi sağlıklı çocuklar var. Sıcak sıcak süt sağıp size verebilecek hayvan sahipleri,  şehirleri köylere tercih etmemiş insanlar var.

Köylerin sokaklarından geçerken, bir yanda nar ağaçları, çocuk sesleri, küçüklü büyüklü kediler, inekler, koyunlar… Abartmıyorum burnuma gelen tezek kokuları bile mutlu etti beni. Herşey o kadar doğal ve bozulmamıştı ki, “biz sadece bu beton kutucukların içinde ömür tüketmek için mi yaratıldık?” diye düşünmeden edemiyor insan.

Velhasılı kelam, kepeğine, ruşeymine el sürülmemiş tam buğday unumuzu alıp sevinçle evimize döndük. Sizlerde bulunduğunuz ilin köylerini, küçük kasabalarını araştırın. Mutlaka bir değirmen bulacağınıza inanıyorum. Yurt dışında bile sütü, sebzeyi, unu çiftliklerden alanlar var.  Biraz emek verip araştırmak gerekiyor. Aracınız yoksa, bir arkadaşınızla da gidebilirsiniz.

Duramadım. Akşamdan hamurumu yoğurdum. Sabah namazından evvel kalkıp ekmeklerimi pişirdim. Sıcacık ekmek kokularıyla ev halkını uyandırdım. Yer sofrasını kurdum. Çay demledim. Yemedim, sadece onlar yerken seyrettim… Çocuklar gibi şendim…:)

*************************

Ve Azeri kardeşimiz Aişe’den yine güzel bir tarif. Heyva cemi 🙂 İsmini seveyim, ne tatlı Ya Hu! 🙂 Bu vesileyle sayfamıza yazan yazmayan bütün Azeri kardeşlerime sevgilerimi gönderiyorum. Aylin, Gunel, Şirin, Gümüş ve adını sayamadıklarımın hepsini çok seviyorum. Muhabbetle kucaklıyorum ♥ ♥ ♥

Bizde marmeleta cem,reçelede mürebbe derler. Azeri kardeşlerim isime gore zorlanmasınlar diye her ikisinin adını yazdım.malumunuz ayvanın sezonu geldi. bizde ayvaları gorduk hem kousuna,hem lezzetine dayanamadık,kayınvalidemle reçelini ve marmelatını yaptık.çok lezzetli oldu.bende

marmelatını sizlerle paylaşmak istedim