Yalan sözlerle Allah’a iftira edenden veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Şüphe yok ki, zalimler kurtuluşa ermezler! (En’am suresi: 21)
Selamun aleykum Rabbimin güzel kulları,
Sosyal medyada İslam ve Müslüman’lara atılan iftiraların ardı arkası gelmiyor. Akıl fukarası biri saçma sapan bazı sorular sormuş. Bizde cevap verelim de öğrensin zavallılar:
“Siz hiç dünyada;
Kelle kesen bir laik,
Domuz bağıyla adam boğan bir laik,
Yarısını toprağa gömüp, başını taşlayarak insan öldüren bir laik,
12-13 yaşında kız çocuklarını karı diye yatağına alan bir laik,
ramazanda yemek yedi diye adam döven bir laik,
gördünüzmü?”
El cevap:
İngiliz şapkasını takmadığı için 1000 lerce masum insanı astıran, hatta sırf bu yüzden bir şehri bombalatan bir LAİKTİ!
Dersim de 1000 lerce insanı hunharca öldürten, kadın çoluk çocuk demeden mağaralara kapatıp üzerlerine zehirli gaz sıkarak katleden bir LAİKTİ!
Gittiği beldelerde küçük yaştaki kızlarla beraber olan bir LAİKTİ!
Yıllarca başörtülü olduğu için genç kızları okullara sokmayan, pek çok zulme imza atan LAİKLERDİ!
Kendilerini Müslüman gibi tanıtıp, bazı kişileri domuz bağıyla öldüren LAİKLERDİ!
Sivas’da insanları arsızca tahrik edip Madımak olaylarına sebep olan ve ilk kıvılcımı çakıp yakanlar ve Müslümanların üzerine atanlar, Başbağlar’da onlarca Müslümanı katledenler de yine LAİKLERDİ!
Biz hiç ramazanda oruç tutmadığı için Müslümanlar tarafından dayak yiyen bir laik görmedik fakat müslüman olduğu için ordudan atılan subaylar, oğlunun mezuniyet törenine alınmayan başörtülü anneler, fabrikalardan kovulan işçiler, hastahane koridoruna bile sokulmayan hastalar gördük…
90 yıldır Müslümanlara kan kusturan Laiklerdi. Ama boşuna uğraşmayın. O zulüm günlerinize bir daha geri dönemeyeceksiniz. Müslümanlar bir daha sizin tahakkümünüz altında olmayacak. Bilakis siz Müslümanlar tarafından yönetileceksiniz.
Ve gücünüz sadece küfretmeye, iftira atmaya, salyalarınızı akıtmaya yetecek…
Unutmayın: Köpeklerin uluması, bulutların yürümesini engellemez!
Yazın çeşit çeşit içecekler yapıp ev halkına içirmeyi seviyorum. Bu kez biberiyeli içecek yaptım. Biberiye ülkemizde daha çok park bitkisi olarak kullanılıyor. Bulunduğum yerde parklarda bol miktarda var. Şehrin içindeki parklardan egsoz dumanları yüzünden biberiye alamıyorum ama yürüyüş yaptığım yol çok sakin olduğu için orada bulunan ıssız bir parktan rahatlıkla biberiye alabiliyorum. Nasıl güzel kokuyor, nasıl ferahlatıyor anlatamam.
Ne yapsam da bu güzel bitkiyi değerlendirsem derken, aklıma içecek yapmak geldi. Ancak bu kadar güzel olabilirdi. Eğer biberiye bulma imkanınız varsa mutlaka bu içeceği deneyin.
BİBERİYELİ LİMONATA
Malzemeler
- 1 lt. kaynar su
- 3-4 dal biberiye
- 5 yemek kaşığı toz şeker
- 2 adet küçük limon
Biberiyeli limonata nasıl yapılır?
- Biberiyeyi cam kavanoza koyun. Üzerine iki limonun kabuklarını rendeleyin. Suyunu sıkın.
- Şekeri de ilave edin.
- Kaynar suyu üzerine döküp karıştırın. En az 3-4 saat bekletip süzün.
- Soğuyunca servis edin.
- Afiyet şifa olsun.
Biberiyenin Faydaları
• Biberiye otu sindirim sistemi sorunlarına karşı kullanılır. Mide ve bağrısakları uyarır.
• Kronik dolaşım problemlerinde kullanılan bir bitkidir. Biberiye yağı koku sinirini ve trigeminus duyu siniri uçlarını uyararak refleks yolla solunum ve dolaşımı uyarırıcı etki gösterir.
• Phytotherapy Research 2010 Ağustos sayısında yayınlanan bir çalışmada biberiyenin dolaşım sistemini uyarıcı etkisi tespit edilmiştir.
• Sabah yorgunluğundan ve üşümekten şikayet eden kişiler biberiye preparatlarından yararlanabilirler.
• Oxford Journals, 2002 şubat sayısında yayınlanan çalışmaya göre biberiyedeki carnosol maddesi anti-kanserojen özelliğe sahip.
• 2007 yılında Onkology Reports adlı bilimsel dergide yayınlanan bir hücre çalışmasının sonucuna göre biberiye ekstresinde bulunan ‘carnasol’ adlı madde meme kanseri hücrelerinin üremesini engellemiştir.
• 2007’de Kanada’da yapılan bir çalışmada biberiye ekstresinin farklı kanser hücre kültürleri üzerindeki etkisi incelenmiş ve insan lösemi ve meme kanseri hücreleri üzerinde deneysel olarak etkili olduğu saptanmıştır.
• Romatizma ağrılarına karşı biberiye yağı haricen kullanılabilir.
• Baş ağrısı ve migreni hafifletebilir.
• Kan şekerini düşürücü ve kanı sulandırıcı etkisi vardır.
• Saç dökülmesini önleyici ve saçı besleyicidir. Yağlı saçların temizlenmesi için biberiyeden yararlanılabilir. Biberiye özlü şampuan ve saç kremleri mevcuttur.
• Hafızayı güçlendirir. 144 sağlıklı insan üzerinde yapılan bir bilimsel çalışmada, biberiye uçucu yağının öğrenme ve algılama fonksiyonlarına olan etkisi araştırılmış ve biberiye yağının hafızayı güçlendirici etkisi saptanmıştır (koklama ya da masaj şeklinde kullanımı)
ülke tv de saraçhane duaları canlı yayında yapılıyor.
Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim kılar inşaallah.
@Enise hanımefendi,
Öncelikle duanız için teşekkür ederim.
“bunlar doğru ama” cümlenizle, doğruluklarını kabul ettiğiniz, bölümden sonrakileri bu site ve daha pek çok yer günlerdir konuşuyor. Sitedeki diğer yazı ve yorumları incelemeniz yeterli olacaktır. “günah alıyorsunuz ” demeden önce 1940lar konusunda konuşmak gerekiyor.
1940larda düşmanla savaşmıyorduk Enise hanım, düşmanla savaştığımız yıllar bu tarihten 20-25 sene öncesine denk gelir. Bütün halkımızın canlarıyla, kanlarıyla, şehadetleriyle kurtardığı o günlerde, benim büyük dedem ve arkadaşları şehitlik mertebesine ulaştılar. Savaşın kazanılmasından sonra neler olduğunu biliyor musunuz? Lozan’ı ve aslında ne olduğunu? Çünkü biz savaşın şiddetini, kahramanlığımızı öğrenerek büyüdük ama okullarda tarih kitaplarımız sonrası hakkında dürüst davranmadı. ne yazık ki tarihimiz, olup biteni değil; birilerinin ” düşündürmek istediklerini” yazıyor. Savaşı falan geçelim, çok basit bir örnek vereyim ben size. Mesela “Atatürk nerede doğdu” diye sorsam, ne cevap verirsiniz? Bİzzat Mustafa Kemal’in kızkardeşinin ifadesiyle, selanik olduğu yalanlanmıştır, araştırırsanız, bulursunuz. Bu yalanın yalan olduğu ortaya çıkmasına rağmen, birileri mustafa kemal’in batıda bir şehirde doğurtmaya devam etmekteler. Bu yalana ve daha pek çoğuna birilerinin niye ihtiyaç duyduğunu da sizin fikrinize ve düşünmenize bırakıyorum.
1800lerden beri, başta ordumuz olmak üzere, öğrencileri, yönetim kadroları, batılı yahut batılılaşmış bir akılla yetiştiriliyor, yönetiliyordu. Osmanlı’nın son dönemki kayıplarını, batının güçlenmesine bağlayan zihin, batılı olursak mesele biter diyerek, batılaşmaya karar verdi. Savaş kazanıldıktan sonra hemen bunun izlerini de gördük. Kendi vatandaşlarını kendisine tehdit olarak gören bir devlet türetildi, dersim, maraş, şapkaya kurban verdiğimiz başlar ve daha nicesi bu ideolojinin acı dolu meyveleridir.
Bu ülke oğlunu şehit olarak alıp, tören yaparken “inancını, örtünü kapıda bırak da gir” denilerek, aşağılanmış annelerle doludur. neredeyse bin sene kardeşlik içerisinde yaşamış, savaşa çağrıldığında tereddütsüz canlarını vermeye koşmuş,iman dolu bir halkı, savaştan hemen sonra; inançlarından ötürü, devlet düşmanı, vatan düşmanı ilan etmekte gecikmedi bu kadrolar. Tarihimiz bunları yazmaz. bu konularda konuşmaz hiç. Alevi, sünni, türk, kürt.. Önünee kendi onuruyla yaşamak istediğini söyleyen kim çıkmışsa ezip geçmiştir. Kendi ülkesini fethetmeye çalışan bir orduyla, bir yönetimle yaşadık ne yazık ki. Yalnızca öldürerek, kırdırarak değil; dinin kendisini bozmak hedefi de tarihimizde vardır. Yalanla payidar olunacağını sananlar, yanılıyor. Tüm yalanları başlarına geçecek artık.
“kadınların muz almasının yasaklanmasından” bahsetmişsiniz. İslam dininde bununla ilgili bir yasak yoktur. Böyle bir saçmalığı, şayet birileri çıkarmışsa ve bunu islam adına yapmaya kalkmışsa, islam’a iftira etmiştir. Kendi heveslerini dinin üzerine yüklemiş, günah işlemiştir. Buna karşı duracağınız her mücadelede, ben sizin yanınızda olmaya hazırım. Emin olun, burada bulunan tüm müslüman hassasiyetine sahip insanlar da bu saçmalığa saçmalık diyecektir.
Peki bu iddia bir iftiraysa, bu iftirayı söyleyerek sizi de kendilerine inandıranların çıkarı nedir, hiç düşündünüz mü?
Aylar süren, canlar verilen onca eylem ” kadınların muz almasını yasaklamak” için yapılmış olabilir mi? Hadi yapıldı diyelim, ordu , kadınlara muz aldırmak için mi insanları katlediyor?
Bakın bu tür komik yasaklar bütün ülkelerde vardır. Gülersiniz, dalga geçersiniz.
Mesela bizim ülkemizde bir dönem, kadınlarımız saçları görünmeden, devlete tehdit oluşturdukları gerekçesiyle kamu binalarına alınmadı. Biz o kadınlardanız.
Yine bizim ülkemizde, bir dönem, erkeklerimiz başlarında şapka yok diye, başları uçuruldu, idam edildi. Biz o erkeklerdeniz.
Dediğim gibi, ben kadınların muz alabilmesi için herşeyi yapmaya hazırım. İslam’da olmayan şeyleri, islammış gibi gösterenlerin de karşısındayım.
Peki siz , ben bu yapılan zulümlere karşı durduğumda, benim yanımda olur musunuz?
Ayşe Hanım
Enson sorunuzdan başlayalım ben zaten zulümlerin karşısındayım ve bana ne görev düşüyorsa maddi ve manevi yapıyorum ( bu sadece pc başında değil ) 1940 yıllarda savaşmadığımız biliyorum insanlar hatasız olmaz Atatürkünde bir çok hatası olmuştur. Ben bunları kabul ediyorum ama bizler içim hiç iyi bir şey yapmadı ben bunları merak ediyorum oğlu şehit oldu diye inancını kapıda bırak diyen insanı ben insan olarak kabul etmiyorum ama oğlunun mezuniyet törenine başı bağlı olarak benim annem girdi bundan 20 sene önce ama türban değildi çenesinin altından bağlı olarak Babam prostat rahatsızdı hastanede yatıyordu hafta sonu bana geldi ve sondası yerinde oynamış en yakın özel hastaneye götürdüm ve acilde beklemeye başladık 10 dakika 15 dakika 20 dakika ben neyi beklediğimizi sordum çünkü acilde türbanlı görevliler var (bu arada babam 78 yaşında şiştikçe şişti ve torbası kan doldu ama bu hasta nın yaşı değişik te olabilirdi) erkek dr gelmesini demezmi siz bu duruma ne dersiniz bana soruyorsunuz ya siz bu durumda ne yapardınız.
Peki siz türki cumhuriyetlerinde olanlar için neler yaptınız
Ben genel de bütün kaynakları okumaya çalışırım çünkü bazı kaynak sahipleri kendi şahsı fikirlerine göre yorum yapmakta Bir de muz meselesi böyle bir şeyin islam dininde olmadığını ben biliyorum ama böyle kanun çıkaran bir insanın arkasından hiç bir zaman gitmem ben dinimin gerektirdiği farz ve sünnet olan her şeyi elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum eksiklerimi ALLAH af etsin.
Sağlıklı kalın
Enise hanım,
Amin, cümlemizin…
Acı olan şu, bu devirde o kadar çok yanlış var ki bizler ne yapsak, başka bir yanlış karşısında ne yaptınız sorusuyla karşılaşıyoruz. sanki bizim ne yaptığımıza göre, yanlışın yanlışlığı onaylanacak. Hiçbir zulüm, bir diğerini haklı çıkarmaz. Başkalarının günahı bizi daha aziz yapmaz. Bu karşılaştırmalar, samimiyet testi olarak görülebilir ama bu tür bir sorgulama artık yarar getirmiyor, tam aksine elimizi kolumuzu bağlıyor enise hanım. Hepimizin ne yaptığını/ ne yapmadığını Allah biliyor. Dün bebekler katledilince, bir televizyon dizisinin yayından kaldırılmasını konuştu bu ülke. üstüne üstlük “gebersinler” diyenler çıktı. Bu kadar kör ve katılaşmış bir kalbin sahibi olanlar, ne mısırda ne de başka bir yerde bir söz söylemesinler.
Mısırlıların ülkelerinde çıkaracaklarını söyledikleri yasalar, onların katledilmesini haklı çıkarmaz. “falanca yasaları çıkaracaklardı, ölürlerse ölsünler, ben arkalarından gitmem, desteklemem demek” ,ibadet bilinci olan bir insana yakışmıyor. Ki bu iddialar “dini çok da umursayan” insanlarca uydurulmadı.
Bu ayan beyan bir darbedir, hakka müdahaledir. Lanetlenmelidir. Karşısında durulmalıdır. İnsanlar karşısında durmasınlar diye, bir anda mısırın yasalarıyla ilgilenir olduk, bizim çok mu güzel yasalarımız? Bugün bu darbeyi destekleyenlerin, önce islam’la, sonra tüm insanlarla değil mi? “Muzla ilgili kanun çıkaran adam” diyorsunuz, buna inandığınızı görüyorum. Bu durumda tartışmanın uzaması mantıklı da değil ama yazmadan geçmeyeyim.
Ben bu kavgayı mursi için yapmıyorum, mursinin yerinde başka bir lider de olsaydı ve yedi ülke birleşip, darbe yapıp, binlerce cana kıysaydı da tavrım değişmezdi. Daha net söyleyeyim, kendisini zerre sevmem, ama olmaz ya hani kemal kılınçdaroğlu iktidardayken darbe yapsalar, chplileri öldürseler, benim inancım buna karşı durmayı emredecekti. Ama bugün kına yakıyorlar, etmedikleri hakaret- tehdit yok. Ak parti düşmanlığı, nasıl bir düşmanlıktır ki, kimyasal silahlarla zehirlenen bebeklere rağmen sürdürülebiliyor? Hadi sizin dediğiniz gibi, mursi için muz yasasını yaptı deyip, islamı kullandığı için yanında durmayalım. O darbeyi yapanlar, “bu kanunlar çok islamdışı oldu” diye mi yaptılar? islam’ı mursiden korumak için mi kurşunladılar insanları? islamı korumak için mi içinde şehitler olmasına rağmen camileri yaktılar?
Yaptılar çünkü çıkarları tehdit altına girdi, öldürdüler çünkü ceplerine giren para halka dağıtılmak istendi. Bu yalnızca Mısır’da olmuyor. Bugün Arap Baharının en çok kazanım sağladığı ülke olan Tunus’ta da iç karışıklıklar bekleniyor. Muhalefet lideri daha önce nerede kullanıldığı belli olan bir silah kullanılarak suikastle öldürülüp, suçu seçilmiş hükümetin üzerine atılıyor. Suriye’de 3 yıldır süren zülüm, artık at izi it izi belli değil, herkes önüne geleni kesiyor. Türki cumhuriyetlerde çin tarafından soykırım yapılıyor. Katar’da da durum aynı. Mekkenin önüne çöreklenmiş, suud ailesi ise, müslümanların hazinesini müslümanların canına kastetmek için kullanıyor. İran kendi çıkarlarının peşinde, esedin kimyasal silah kullanmasını bile destekliyor neredeyse. Batı ise bizim babamızın oğlu değildir, bunu her fırsatta hatırlatır, biliyorsunuz. yakında bizim ülkemizde de benzer bir tehdit yaşayacağız. Ne olacak o zaman, bir okulumuz bombalanıp, 200 300 çocuğumuz öldürüldüğünde, bir ülke “yav bunların ülkesinde de en basitinden başörtüsü bile yasak, dine aykırı uydurma bi sürü işleri var, gebersinler” dese, ne hissederdik? Benzer sözler, inanın hak için söylenmiyor.
Bir zulüm karşısında insanın duracağı sadece 2 yer vardır Enise hanım, biz ya zalimlerin yanında, ya mazlumun tarafındayızdır. 3. bir taraf icat edilmiş değildir.
Bugün bizler bütün coğrafyamızı ve sadece müslümanları değil tüm insanları ilgilendiren bir durumla karşı karşıyayız. Kabil, kargaya bile yavrusunu gömecek kadar kandökülmemiş toprak bırakmadı. Bu kavganın üçüncü bir tarafı yok. Şüphesiz Allah, tüm niyetleri, duaları, amelleri bilen ve takdir edendir. Herşey zıttıyla varolur, zıttıyla çatışarak bir ömür sürdürür Enise hanım. Allah bize zıttımızın ne olduğunu doğru seçmemiz husunda yardım etsin. O doğru üstünde ayaklarımızın sebat edeceği bir ömür nasip etsin. Birlik olursak ancak, güçlü olacağız ama tek başıma kalsam da, böyle söylemeye ve yapmaya devam edeceğim. Herkes de kendi tarafını seçecek Benim inancım burada olmayı emrediyor. Dün bir söz söylendi “yalnız durmak, yanlış durmaktan iyidir.” diye. Allah’tan bize ‘zulüm karşısında aciz olmadığımızı” hiç unutturmayacak günler göstermesini diliyorum.
Hoşçakalın.
Enise hanım,
Amin, cümlemizin…
Acı olan şu, bu devirde o kadar çok yanlış var ki bizler ne yapsak, başka bir yanlış karşısında ne yaptınız sorusuyla karşılaşıyoruz. sanki bizim ne yaptığımıza göre, yanlışın yanlışlığı onaylanacak. Hiçbir zulüm, bir diğerini haklı çıkarmaz. Başkalarının günahı bizi daha aziz yapmaz. Bu karşılaştırmalar, samimiyet testi olarak görülebilir ama bu tür bir sorgulama artık yarar getirmiyor, tam aksine elimizi kolumuzu bağlıyor enise hanım. Hepimizin ne yaptığını/ ne yapmadığını Allah biliyor. Dün bebekler katledilince, bir televizyon dizisinin yayından kaldırılmasını konuştu bu ülke. üstüne üstlük “gebersinler” diyenler çıktı. Bu kadar kör ve katılaşmış bir kalbin sahibi olanlar, ne mısırda ne de başka bir yerde bir söz söylemesinler.
Mısırlıların ülkelerinde çıkaracaklarını söyledikleri yasalar, onların katledilmesini haklı çıkarmaz. “falanca yasaları çıkaracaklardı, ölürlerse ölsünler, ben arkalarından gitmem, desteklemem demek” ,ibadet bilinci olan bir insana yakışmıyor. Ki bu iddialar “dini çok da umursayan” insanlarca uydurulmadı.
Bu ayan beyan bir darbedir, hakka müdahaledir. Lanetlenmelidir. Karşısında durulmalıdır. İnsanlar karşısında durmasınlar diye, bir anda mısırın yasalarıyla ilgilenir olduk, bizim çok mu güzel yasalarımız? Bugün bu darbeyi destekleyenlerin, önce islam’la, sonra tüm insanlarla değil mi? “Muzla ilgili kanun çıkaran adam” diyorsunuz, buna inandığınızı görüyorum. Bu durumda tartışmanın uzaması mantıklı da değil ama yazmadan geçmeyeyim.
Ben bu kavgayı mursi için yapmıyorum, mursinin yerinde başka bir lider de olsaydı ve yedi ülke birleşip, darbe yapıp, binlerce cana kıysaydı da tavrım değişmezdi. Daha net söyleyeyim, kendisini zerre sevmem, ama olmaz ya hani kemal kılınçdaroğlu iktidardayken darbe yapsalar, chplileri öldürseler, benim inancım buna karşı durmayı emredecekti. Ama bugün kına yakıyorlar, etmedikleri hakaret- tehdit yok. Ak parti düşmanlığı, nasıl bir düşmanlıktır ki, kimyasal silahlarla zehirlenen bebeklere rağmen sürdürülebiliyor? Hadi sizin dediğiniz gibi, mursi için muz yasasını yaptı deyip, islamı kullandığı için yanında durmayalım. O darbeyi yapanlar, “bu kanunlar çok islamdışı oldu” diye mi yaptılar? islam’ı mursiden korumak için mi kurşunladılar insanları? islamı korumak için mi içinde şehitler olmasına rağmen camileri yaktılar?
Yaptılar çünkü çıkarları tehdit altına girdi, öldürdüler çünkü ceplerine giren para halka dağıtılmak istendi. Bu yalnızca Mısır’da olmuyor. Bugün Arap Baharının en çok kazanım sağladığı ülke olan Tunus’ta da iç karışıklıklar bekleniyor. Muhalefet lideri daha önce nerede kullanıldığı belli olan bir silah kullanılarak suikastle öldürülüp, suçu seçilmiş hükümetin üzerine atılıyor. Suriye’de 3 yıldır süren zülüm, artık at izi it izi belli değil, herkes önüne geleni kesiyor. Türki cumhuriyetlerde çin tarafından soykırım yapılıyor. Katar’da da durum aynı. Mekkenin önüne çöreklenmiş, suud ailesi ise, müslümanların hazinesini müslümanların canına kastetmek için kullanıyor. İran kendi çıkarlarının peşinde, esedin kimyasal silah kullanmasını bile destekliyor neredeyse. Batı ise bizim babamızın oğlu değildir, bunu her fırsatta hatırlatır, biliyorsunuz. yakında bizim ülkemizde de benzer bir tehdit yaşayacağız. Ne olacak o zaman, bir okulumuz bombalanıp, 200 300 çocuğumuz öldürüldüğünde, bir ülke “yav bunların ülkesinde de en basitinden başörtüsü bile yasak, dine aykırı uydurma bi sürü işleri var, gebersinler” dese, ne hissederdik? Benzer sözler, inanın hak için söylenmiyor.
Bir zulüm karşısında insanın duracağı sadece 2 yer vardır Enise hanım, biz ya zalimlerin yanında, ya mazlumun tarafındayızdır. 3. bir taraf icat edilmiş değildir.
Bugün bizler bütün coğrafyamızı ve sadece müslümanları değil tüm insanları ilgilendiren bir durumla karşı karşıyayız. Kabil, kargaya bile yavrusunu gömecek kadar kandökülmemiş toprak bırakmadı. Bu kavganın üçüncü bir tarafı yok. Şüphesiz Allah, tüm niyetleri, duaları, amelleri bilen ve takdir edendir. Herşey zıttıyla varolur, zıttıyla çatışarak bir ömür sürdürür Enise hanım. Allah bize zıttımızın ne olduğunu doğru seçmemiz husunda yardım etsin. O doğru üstünde ayaklarımızın sebat edeceği bir ömür nasip etsin. Birlik olursak ancak, güçlü olacağız ama tek başıma kalsam da, böyle söylemeye ve yapmaya devam edeceğim. Herkes de kendi tarafını seçecek Benim inancım burada olmayı emrediyor. Dün bir söz söylendi “yalnız durmak, yanlış durmaktan iyidir.” diye. Allah’tan bize ‘zulüm karşısında aciz olmadığımızı” hiç unutturmayacak günler göstermesini diliyorum.
Hoşçakalın.
@Enise hanımefendi,
Duanız için teşekkür ederim.
Mesajınızda “bunlar doğru ama” diyerek, yapıldığını kabul ettiğiniz zulümleri anlatan bölümden sonraki iddiaları, günlerdir bu site ve daha birçok yer konuşuyor. “Günah alıyorsunuz” demeden önce sitedeki diğer yazıları ve yorumları inceleyiniz.
1940lardan bahsetmişsiniz. Ne yazık ki düzeltme yapmak gerekiyor;
Biz 1940larda düşmanla savaşmadık, düşmanla savaştığımız yıllar bundan 20-25 sene öncesine tekabül eder ki, genci yaşlısıyla tüm memleket seferber olmuş, kanlarını, canlarını ortaya koymuştur. Benim büyük dedem de o savaşın şehitlerindendir. Savaşın kazanılmasından hemen sonra, kurulan devletin imzaladığı Lozan Antlaşması hakkında fikriniz var mı, bilmiyorum, vakit olursa, onu da konuşmak gerekiyor. Zira bizim okullarda okuduğumuz tarih, olup bitenleri anlatmıyor. Atatürk’ün doğduğu yer olarak bildiğimiz selanik bile yanlış, takip ederseniz, kendi kız kardeşi tarafından yalanlandı, düzeltildi, ama Atatürk’ü batıda bir yerde doğmuş olarak göstermek çabası, yalanları ispatlanmasına rağmen devam ediyor.
Sebebini düşünürseniz, bulursunuz.
Bizim askeri gücümüz, 1800lü yıllardan beri, batılı bir eğitim görür, batıya hayran olarak yetiştirilir. Biz ne yazık ki, çocuklarımızı senelerdir devşirme usulü bir zihne emanet ediyoruz. Bunun yarattığı serap; ne zaman savaşa çağrılsa, duayla, şehadetle, hiç tereddütsüz savaşa koşan, vatansever halkımızın dinine, imanına, tüm değerlerine düşmanlıkla sonuçlanmıştır. Kendi halkını kendi ülkesi için tehlikeli ilan eden, halkın inançlarıyla alay eden, oğullarını şehit olarak alıp, kendilerini inançlarını kapıda bırakmadan törene alınmayan annelerle doludur bu ülke.
Din düşmanlığı yalnız katliamlarla, zulümlerle yapılmadı. Hakikate kasteden en büyük zulüm, yalandır, iftiradır. Bu kavga halen yalanlarla yürütülmeye çalışılıyor. Biz bu yalanları açığa çıkardıkça, hepimizin çocukları daha iyi günler görecekler.
Kadınların muz alması yasak, demişsiniz, böyle komik yasaklar bütün ülkelerde vardır.
Mesela bizim ülkemizde kadının saçı görünmüyorsa, o devlete karşı tehdit taşıdığı gerekçesiyle, kamu binalarına girmesi yasaklandı bir dönem. Erkeklerin de kafalarında şapka görünmüyorsa, o kafalar uçuruldu bir dönem.
gibi gibi, daha çok örnek sayabilirim.
Ama İslam’da kadınların muz almasıyla ilgili bir hüküm yoktur, kim böyle bir hüküm çıkarıp, islam’ın üzerine atmış ve sizi de inandırmışsa, onun karşısında sizin yanınızdayım. Böyle yapanlar, islam’a iftira atanlardır. Kendi heveslerini, dinmiş gibi sunanlardır.
Şu da var ki, bırakın İslam’ı, İnsanlıkta bir insanı inancından ötürü öldürmek de yoktur. Peki siz bu konuda benim yanımda olur musunuz?
Çünkü hiçbir günahkarın günahı sebebiyle, bir diğeri mazur görülmeyecektir.
Helal olsun sana..
Cahide ablacım vaktini fazla almadan bir şey sorucaktım mandıradan süt alıyorum acaba kaynatıp soğuduktan sonra dondurucuya koysam bozulmadan kalırmı sen hiç dendinmi sevgiler selamlar
Dondurucuda hiç bir şey olmuyor. ağzı kapalı olarak rahat 2 ay durabilir.
merhabalar sizi uzunca zamandır takip etmekteyim düşüncenizle yada ne yasadıgınızla degil yemeklerinizle ilgili oluyordum taki bu yazınıza kadar elbette bir toplum içinde yasanmakta ve malesefki kardeşin kardeşe düşman oldugu bu zaman içinde insanlarda birbirini sevmeyebilir begenmeyebilir fikir ayrılıkları olabilir..Sunu anlamış degilim laiklikle müslümanlıgın ne alakası var laik olan müslüman olmuyormu sn Jibek..Toplumun kanayan yarası herkesi birbirine düşürrerek bir pay elde etmek isteyen kişilere takipcisi bol olan siz gibi kimliklerin daha dingin olup daha yumusak ama ögreten olmayı amac edinmek biri olmak daha iyi degilmi..Aynı görüşte olmamız önemli degil düşünce özgürlüğü var ve siz busunuz ama lütfen müslümanlıgı dini laiklikle yada kapalı olmayan kişilerle ölçütlendirmeyin..Sizin yazılarınıza onay vermeyen yada bolca onay veren kişiler var ama biri cok özür dileyerek hatta utanmadan ”kör laikler ))” diyecek kadar hatta birde gülücük atarak bunu percinleyecek kadar terbiye sınırlarını aşmakta..Birde bakın sn jibek türban yada kapalı olmak
elbette konuşulası birsey degil herkes kendi tercihlerini yasar..Buna yanlışı yapanıda elbette kınıyorum ama altını çizerek söylüyorum her anlamdaki yobazlık kişiliksizlik bizlerde ELHAMDÜRÜLLAH MÜSLÜMANIZ VE KİMSE BİZELERE İYİ DESİN DİYE GÖSTERMELİK DEGİLİZ..Allah korkusuylada müslüman degiliz işte ben buna cok üzülenim..Bugüne kadar olurmu hiç cahide hanım bizler neydikki şimdi bunlar konu oluyor bende size nacizane akıl vermek haddim degil ama daha güzel yazılarla ögretici olmanız dogrultusunda sitenize devamınız….HEPİMİZ İNSANIZ DİL DİN IRK AYIRT ETMEDEN yobazları ayırarak
“…Güzel bir söz, kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
DEMİŞSİNİZ SUREDEN ASAGIDAKİ YORUMLAR BUNA UYMAKTAMI sn jibek hakaret eden yorumcu arkadasları bence uyarmalısınız..Dini siyasete karıştırmayalım-Yasam tarzına baglamıyalım GÜNAH İŞTE OZAMAN İŞLENİR..
>>elbette konuşulası birsey degil herkes kendi tercihlerini yasar..Buna yanlışı yapanıda elbette kınıyorum ama altını çizerek söylüyorum her anlamdaki yobazlık kişiliksizlik bizlerde ELHAMDÜRÜLLAH MÜSLÜMANIZ VE KİMSE BİZELERE İYİ DESİN DİYE GÖSTERMELİK DEGİLİZ..Allah korkusuylada müslüman degiliz işte ben buna cok üzülenim..Bugüne kadar olurmu hiç cahide hanım bizler neydikki şimdi bunlar konu oluyor bende size nacizane akıl vermek haddim degil ama daha güzel yazılarla ögretici olmanız dogrultusunda sitenize devamınız….HEPİMİZ İNSANIZ DİL DİN IRK AYIRT ETMEDEN yobazları ayırarak>>>
Ebru hanım,
Elhamdürüllah denmez, öncelikle bu hamd etme çabanızı doğru bir dille yapmanız sizin için daha isabetli olur. Hem de yazdıklarınız belki – dininden uzaklaştırılmış- ezbere konuşan- hatta cümleleri arasında bir bağ kurulamayan afazik bir insanın acıklı halini ayan beyan göstermemiş olur.
Elhamdulillah, denir. Allah’a hamdolsun. Biz bize bu canı, imanı ve tüm nimetleri veren rabbe hamd ederiz. Bunu kimse bize “iyi” desin diye değil, Rabbimize olan bağlılığımızı ifade etmek için söyleriz.
Yobazlık konusunda söyledikleriniz doğru. “Hepimiz insanız, yobazlar hariç” demişsiniz.,Günümüzde laik-kemalist kafadan başka yobaz, başka bağnaz da kalmamıştır. “Bizler neydik ki” derken, olup bitenden habersiz oluşunuzu mu anlayalım, laikliğin tanımından dahi habersiz oluşunuzu mu? “Dini siyasete alet etmeyin”, saçmalığından sıkılmadınız mı? Bakın açık ve net tekrar söyleyelim, İslam’ın bir bitkinin yetiştirilmesinden, bir çocuğun yetiştirilmesine, bir devletin kuruluşuna ve yönetilmesine kadar her konuda söyleyecek sözü vardır. Araştırın, öğrenin, getirebiliyorsanız, daha iyi bir sistem önerin. “Din işlerini, dünya işlerinden ayıracakmışsınız” Din, öbür dünyada yaşanan bir şey mi? Siz savunduğunuz şeyi araştırıp öğrenin. Bunu da aklınızla yapın. Laiklik kadar sığ, saçmasapan, kendi içinde kendiyle çelişen ve buna rağmen bu kadar inatla savunucusu olan başka birşey yok dünya üstüne. Gerçi yobazlığın tanımı da budur değil mi, saçma sapan bir şeyi kayıtsız şartsız savunmak.
Bizse artık bilmediği şeyi savunup bağırıp duranlardan bıktık.
agzına saglık ablam.hayran kaldım tavrına ..eşime bahsettim,o da okudu.çok begendi.sizin çok bilgili, okumuş,deneyimli biri oldugunuzu söyledi.
ve sizin sözünüzü hatırladım ” okumak başka,adam olmak başka şey” 😉
tarihi tarihçilerle birlikte okumaya başlarlarsa bir gün anlarlar.
mesela;
bugün mustafa armağan twitterda nelerden bahsediyor : https://twitter.com/mustafarmagan
ve ingilizce bilri genelde bunlar: okuyun bakalım 1921 de newyork times ne yazmış : http://chroniclingamerica.loc.gov/lccn/sn83030214/1921-02-26/ed-1/seq-1/
Abla bugünkü milliyet gazetesi haberi: https://pbs.twimg.com/media/BSK1Xf9CcAIECQp.jpg
“2013 Kurban Bayramı – Hac Bu Sene Kurban’a Denk Geldi (2013 Hacı…
By milliyet.com.tr @milliyet
2013 Hac ziyaretine gidecek olan Hacı adaylarına duyuru yapıldı. Kurban nedir? Kurban neden kesilir? Kurban bayramının anlamı ve önemi nedir? Hangi hayvan kurban olarak kesilir? Kurban nasıl kesilir?…”
Sonra gelip bir de din tartışıyorlar. Şehir efsanesi sanırdık böyle haberleri,, bugün yine yapmışlar.
Hac bu sene Kurban’a denk gelmiş,
Ne diyelim işte, laikliğin sonu da başı da külliyen cahillik oluyor.
İnanamadım okuyunca! Bu salaklığı daha önce de yapmışlardı. O kadar makaraya doladık. Yeniden aynı gaf yapılır mı? Laiklik başlarına vurmuş bunların 🙂
Kaygılıyız cahide abla, kay- gı – lı- yız. Bakın işaretlere;
– Ramazan’da iftar, bu sene hep akşam ezanına denk geldi?
– Hac bu sene kurban’a denk geldi, hacı adayları kurbanı nasıl kesecek?
– Dünyanın tüm camilerinde okunan ezanın, hep aynı cümlelerle ve aynı sırada okunduğu ortaya çıktı. İmamlar ne yapmaya çalışıyor?
– Halk denize girdi, vatandaşlar yer bulamıyor.
(geçen yüzme bilmeyen vatandaşlardan da hükümeti sorumlu tuttuydu bir milletvekili)
– İlkbahardan sonra gene yaz geldi.
–
Gaf ya da salaklık değil bence. Fikir rezil olunca, zikirde de hal bu oluyor. Geçen sisi de “Allah’ın razı olmadığı işleri yapıyoruz” dedi kendi diliyle.
Böyle bir gün, böyle bir zamanda, bu insanlar halen Türkiye’nin çok satan gazetelerini çıkarıyor.
Hakkaten acı birşey.
Zaten diktatör Tayyip, tazyikli su sıktırmış, hele ağaçlar ahh o ağaçlar…!!!
kör laikler 😀 ))
Bu sorulara verilecek en güzel cevapları vermişsiniz. Laiklere kapak olsun…
Agzina salik kardesim AllAH RAZİOLSUN
abla bir de şu çok ilginç.
bu ülkede sünni, alevi, türk, kürt, çerkez, arap, çoban, ev hanımı, işçi, memur, doktor, öğretmen…
yahu sevdiğiniz tek bir insan yok bu ülkede. tam aksine, hepimizin her farklılığına kaşınacak bir yara olarak bakıyorsunuz.
siz herşeyin en iyisini bilirsiniz ya ülkeniz için, bu sırada “biraz insan ölmüş” mühim değil sizin için.
hadi buraya kadar en azından bir tutarlılığınız var da;
tüm bunların üstüne bir de nasıl iddia ediyorsunuz, “biz vatanperveriz” diye?
daha dün, ülkeyi inim inim inlettiniz, yaktınız yıktınız. üstüne 5 insanın canına mal oldunuz.
o tiksinerek baktığınız, küçümsediğiniz, mısır halkı, sokaklarda kaç aydır tek bir kişinin tırnağı bile incinmeden, tek bir insanın canına malına namusuna helal gelmeden haklarına, ülkelerine, liderlerine sahip çıktı. utanmadan “ölü eş” iftirasını attınız. yetmedi, darbecilerle kol kola girip, masum silahsız halkın size saldırdığını söyleyecek kadar alçaldınız.
müslümanlar vatan düşmanı da, siz vatanperversiniz ha!
cahide abla,
bu insanlar galiba bir şeyi sizden daha iyi yapıyorlar; bizim şu tarifler bile bunları tanımlamaya yetmiyor.
http://cahidejibek.com/category/tursular-ve-tursu-yapimi/
ama son demleridir artık, bunca şiddete başvuracak hale gelmeleri acizliklerinden, çaresizliklerinden, haksız olduklarından.
keşke bir otobüs muavini çıkıp, kendi televizyonlarından seslense, ” beylerrrr 2013e geldik, inin gari”
Agzina saglik, Allah razi olsun ablacim.
Merhaba,
Tarif süper ellerinize saglık! Fransa’da yasıyorum bu güzel bitki buralarda romeran diye bilinirse baharat olarak çok tüketilir .. Öyle ne yazık ki parklarda bulunmaz. Her marketten bulmak mümkün. Greaten adinda bir yemege (kremali patates) yalnız bu baharattan koyularak pişirirler şahane olur tavsiye ederim.
“-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.” (ülkü tamer)
Selamunaleyküm cümleten..
İnsanın tarihe bakışı, ilköğretim 3. sınıf hayat bilgisi dersi düzeyinde olunca, “atatürk yoktu, düşman çoktu, atatürk geldi, düşmanı yendi” şiirinden öte bir bilinç sahibi de olamıyor. Normal tabi. Ama hem dersinizi bilmiyorsunuz, hem de şişmansınız herkesten. Utanmanız da yok. Altı okunuzun 5i umurunuzda değil, tek vazgeçmeyeceğiniz/vazgeçmediğiniz laiklik.
Dini dünyadışı, uzaylı işi zannettiğiniz için olmasın bu? Siz ne sanarsanız sanın, İslam bir dünya görüşüdür efendiler, İslam bir yemeğin pişiriliş şeklinden, bir etin kesilme biçimine, koca bir devletin ekonomisinden, devletin tüm siyasi hedeflerine kadar dünya üzerindeki herşeyin düzeni hakkında söyleyecek sözü olan bir dindir.
Ne eksik ne fazla, başedebiliyorsanız, İslam’ın söyleyeceği düzenden daha iyi bir düzen söyleyin. Söyleyemezsiniz.
O hayranı olduğunuz batı, zillet içindedir, ahlaksızdır, namussuzdur, zalimdir. Paradan başka tanrısı, zenginden başka peygamberi yoktur. Siz de biliyorsunuz, hayranlık sebebinizin batıda bulunan rahatça ahlaksızlık yapma fırsatı olduğunu. Bizler biliyoruz, bu devleti nelerin vaadiyle, nasıl kurduğunuzu, gidin araştırın, hiç değilse savunduğunuz şey hakkında bilginiz olsun.
Hem yalan söyleyeceksiniz, hem cahillik edeceksiniz, hem iftira edeceksiniz, bir de cevabınız yüzünüze çarpıldığında “elhamdulillah bizim de içimiz temiz” falan diyeceksiniz! Yok öyle yağma.
Siz cevapları vermişsiniz, ben de biraz soru sorayım, çalışsın öyle gelsinler:
1. Dersim’i kim bombaladı? Neden bombaladı? Kimin kızıydı çoluk çocuk demeden alevileri, “savaş uçağından insanların üstüne bombalar atarken, zevk alıyorum” diyen?
2. Sivas’ta, Maraş’ta insanları kim katletti gözünü bile kırpmadan?
3. 35 sene sizin ulusçuluk oyununuz yemedi mi bu ülkenin evlatlarını?
4. Çocuklardan dem vurmuşsunuz. Porno kasetlerle, parti başkanı atayan kim? O üstüne bal döke döke bitiremediğiniz, batının tecavüz oranlarını biliyor musunuz? Alkolik, uyuşturucu bağımlısı, tecavüze uğramış kaç kız var, biliyor musunuz? Sayabilecek misiniz?.
5. Buna rağmen, kendi ülkesini doğu batı, hangi sınır kapısından çıkarsa çıksın, yolda sokakta kimi bulursa ona şikayet eden sizin vatanseverliğiniz, ulusal bekçiliğiniz değil mi?
7. Camileri kim yaktı bu ülkede?
8. Alışıktınız, 10 senede bir darbe yapmaya, sağ sol deyip, gençleri gençlere kırdırmaya. Kendi ülkenizi fethetmeye kalkmaya? Alışıktınız değil mi? Bu bitti diye mi acıyor canınız?
9. Hadi bu da son soru olsun,
bir adamı domuz bağıyla öldürmekten beter şeyler yaptığınızı biliyor musunuz?
ahlaksızca, utanmadan, hangi şehirlerde sorgusuz sualsiz, insanlara doğum kontrolü uygulayacak kadar nazi kafalı olduğunuzu biliyor musunuz?
istediğiniz sorudan başlayın, tabi cevap verebilecek dürüstlüğünüz olursa. ama unutmayın artık, höt höt günleriniz geçmiştir, uyanın artık. 2014 e gireceğiz, siz hala 1940larda gördüğünüz rüyanın tabirini yaparız sanıyorsunuz.
ayşe hanım keşke 1940 da yaşasaydınız dedeleriniz sizin iyi yaşayabilmeniz için düşmanla savaşmasaydı birde anlamadığım bir şey var ”ingiliz şapkasını takmadığı için 1000 lerce masum insanı astıran, hatta sırf bu yüzden bir şehri bombalatan bir LAİKTİ!” ve ”Gittiği beldelerde küçük yaştaki kızlarla beraber olan bir LAİKTİ!” bunlar doğru ama mısırda kadın ölünce ilişkiye girmek, 13 yaşındaki kız la beraber olmak, kadınların marketten muz alması yasak ve 13 yaşındaki kızla (kızın kendi istemesi ile mahkemede verilen savunma) ilişkiye girip sonradan da iftara denilmesi bunlara
inanmayıp hep laik hep Atatürk demek sizin gibi dini bütün ve insanların günahını almanızı hiç bir zaman anlamadım İNŞALLAH BU GÜNLERİ SİZLER DEĞİLDE ÇOCUKLARINIZ ARAMAZ
fecebok tan yazılarını baylaşıyorum hakkını helal et canım
her ne kadar yorum yazmasamda takipteyim cahidem bağımlılık yapan güzel yazıların için allah razı olsun ayşe hanımdanda allah razı olsun uyarıcı yazılara ihtiyacımız var ne zeki hanımsın cahide biberiyeyi bu şekilde kullanmayı hiç düşünmemiştim ayıltıcı yaziların devamı dileğiyle
cahide hanım sizi uzun zamandır takip ediyorum ilk kez yazıyorum daha fazla kendimi tutamadım .yazılarınızı ve tariflerinizi beğenerek okuyorum birçok tarifinizi denedim ve çok beğenildi.ALLAH sizden razıolsun sizi görmeden sevdim ve tanışmayı çok isterim .
cahide ablacım artık karar verdim kesinlikle ve kesinlikle israil malı kullanmayacağım.bu konuda da bizi biraz aydınlatıırmısın .bide avon da mı israil malı biara satışını yapmıştım şimdi çok pişmanım Allahım af eder inşAllah.
Ve aleykum selam küfür tek millettir onlar sırlı aynanın arkasını göremeyen gafillerdir ancak kendilerinin yansımasını gören küfür fesat guruhu insanlardır bunlara insan demek bile bazen zor geliyor kişiliksiz millet .
Sıkıya girince rahata kavuşunca hemen saldırdıkları tek nokta İslamdır bunların gayeleri yıkmak aldatmak ama nafile hak her daim gelir batıl zail olmaya mahkumdur ey kurban olduğum Allah’ ım bu küfür milletini kitabımızda bize bildirmişsin ya şükürler olsun. Bu şekilde insanın cevap verebilmesi için ilim sahibi olması şarttır hatta farzdır insan ne kadar bilgili olursa o kadar cevap verebilir küfre karşı Bu laikçiler bir yaptığı da Kuranı müslüöandan uzaklaştırma bir ülkeyi latin harfleri getirerek bir gecede cahil bırakmandır dahaneler neler ama ne oldu başaran yine İslam oldu engelleyebildiler mi şimdi bizim imanlı olmamızı
Yazıklar oldun zavallı lar
Fi Emanillah