“Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.”
Müslim, Birr 72, Buhârî, Mezâlim, 3
Selamun aleykum canım kardeşlerim, yüzünü görmeden sevdiğim, yüreklerini yüreğimde hissettiğim güzel insanlar,
Bazen konuşmalarımızın içinde bilmeyerek de olsa yanlış ifadeler kullanabiliyoruz. Bugün size benim farkettiğim bir kaçından bahsetmek istiyorum:
- Sen benim idolümsün!: Bu söz “örnek alınan insan” manasında kullanılsa da yabancı bir kelime olup: “Pişmiş topraktan yapılan, ve ilk insanların tapındıkları ve bazı güçleri olduğuna inanılan küçük heykelcik.” anlamına gelir.
- Bunu yapmak bana farz oldu!: Farz: “İslam dinine göre Allah’ın Müslümanlara yapılmasını açık bir şekilde emrettiği kurallardır.” Herhangi bir işin gerekliliğini belirtirken farz kelimesini kullanmamız doğru olmaz.
- Rabbimiz nasib eder inşaAllah! : İnşaAllah:”Allah dilerse” demektir. inşaAllah ifadesini kullandığımız cümlelerde Rabbim veya Allah subhanehu ve teala’nın ismini yeniden kullanmak yanlış olur. Ortaya farklı bir mana çıkar.
- Senin sayende oldu! Sayende kelimesi sonucu direkt karşıdaki kişiden bilmektir. Oysa ki yaratılmışlar ancak bir vesile olabilirler. Bu yüzden: Senin vesilenle oldu demek daha doğru olur.
- Yüzünü gören cennetlik veya hacı oldu: Uzun süre görüşülemeyen insanlar için söylenilen bu söz son derece yanlıştır.
Siz de bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.
*******************************************
“Yüreği konuşan kadın” diyorum ben O’na. Mahzunluğu dokunuyor içime. Bazen bir kaç cümlenin ardından eklediği uzayıp giden noktalar, ne yaşanmışlıklar barındırıyor içinde kim bilir… Elif Zeynep Abdullah‘tan tarifler var bugün. Buyrunuz canlar:
- 1 yumurta , ( küçükse 2 tane)
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 su bardağı sıvıyağ ( biz bardağın çeyreğini koymadık, portakal suyuyla da tamamlanabilir, orjinali tam koymak )
- 1,5 su bardağı şeker
- 10 gr kabartma tozu
- 1 çay kaşığı karbonat
- 1 avuç kuru üzüm
- 1 portakal kabuğu rendesi
- 5 su bardağı un, çok cıvıksa biraz daha ilave edilebilir
- Kuru üzüm hariç bütün malzeme karıştırılarak yoğrulur , en son kuru üzüm ilave edilip yoğrulur, (şeker yumurtayla ayrıca çırpılmaz)
- Bir kaseye malzeme listesinde olmayan ayrıca sıvıyağ konur, el batırılır, yani avuç yağlanır , hamurumuz çok cıvık değil ama biraz cıvık olmalıdır, yani ele yapışır halde, tabii şekil verebilecek kıvamda yine,
- Yağlanan elle hamurdan iri parçalar alınır, mandalina büyüklüğünde, iri yuvarlak şekiller verilir, üzerine tozşeker serpilip, 160 veya 170 derecede ( ben 170 e koyup sonra 160 a indirdim) alt üst iyice sararana kadar kızarmaya dönük yani pişirilir.
Sade ( sütlü ıslak kurabiye )- 125 gr eritilip ılıtılmış tereyağ ,
- 1 yumurta
- 1 süt fincanı toz şeker
- 1 küçük kahve fincanı süt
- 1 yemek kaşığı yoğurt
- 1 küçük kahve fincanı sıvıyağ
- 1 pakete yakın kabartma tozu
- aldığı kadar un
- 1 kase iri kırılmış ceviz içi ( ben elimle, meyve bıçağıyla kırdım )
- Yumurta ve şekeri çırp, süt, sıvıyağ ve ılınmış yağı ilave edip karıştır, un ve kabartma tozu ilavesiyle yumuşak bir hamur elde edecek şekilde yoğur, hızlı yoğurunca hamur çabuk toparlar, gereğinden fazla un almaz, hamur çatlamadan, yani çatlamaya başlayınca tamamdır,
- Cevizden az iri büyüklüğünde hamurdan parça alıp avuç içinde biraz açın, orta kısmını çok inceltmiyoruz, ortasına ceviz koyup kenarlarını içe doğru az incelterek topluyor, ters çevirip , unlanmış tepsiye diziyoruz,
- 180 derecede alt üst iyice sararana kadar pişir, kurabiyeden biraz fazla , ama çatlamadan alıyoruz fırından, benimkilerin altı biraz fazla kızarmıştı, ama tadı iyiydi, çiğlik ya da yanık tadı yoktu.,
- Dışarda ılınınca kevgire ya da benim gibi tel süzgece alıp, üzerinden 2-3 kere çeşme suyu ya da bardakla su hızlıca akıtıp ıslatıyoruz, Arkasını çevirip bir kere de arkasını ıslatıp, sonra balkonda arkasını ve önünü arada hassas davranarak çeviriyoruz,
- Tam kurumadan yani sadece nemli kaldığında kevgirle pudra şekeri serperek arkasını önünü şekere buluyoruz, servis yaparken şekerin birazı nemlenmişse tekrar serperek servis ediyoruz.
***************************************
NOT: Bu haftadan itibaren maalesef Saliha kardeşimizin yazıları sayfamızda devam edemeyecek. Saliha uzun zamandır hem yorumları hem de bilgilendirici yazılarıyla hepimize faydalı oldu. Ama üzülmeyin. Salihamız daha hayırlı bir şekilde bizlerle beraber olabilir, bir sürpriz yapabilir. Yeni gelişmelerden sizleri haberdar ederim inşaAllah 😉
Selamlar.Yaratmak sözü rahatsız ediyor beni.yaratıcıılığını kullan diyorlar mesela.genelde küçük çocuklara veya mutfak için kullanılabiliyor.çok yaratıcısın gibi.bir de kıyameti kopardı cümlesi.
bir de şu peynir helvası konusu.
cahide ablam bir gün seninle konuşurken bahsettim sanırım, kardeşim geldi çanakkale’ den getirmişti demişimdir, en son annemin rahatsızlığında meşhur bir yermiş K……. usta dedi ordan almış, bence öncekiler daha iyiydi , eşime iç yağı tadıyor dedim , iç yağının ne işi var talı da senin ağzının tadı bozuktur, halis tereyağı katacak değiller ya endüstri yağıdır dedi, halis tereyağının tadını da bilmiyoruz ya.
ama eşim, tatlıcı arkadaşlar bilir belki de ben bilmiyorum demişti. biliyor dediğim ve tarif verdiğim bursa nın süt helvası, bana göre tam bir kış tatlısıydı , sıcakken yenmesiymiş özelliği, ve çoğunun yaptığı gibi pişmeden a fıstığı katmak değil orjinali servis ederken iri dövülmüş ceviz katmak, cevizsiz de iki üç ev bir gece de tepsiyi bitirmiştik.
merhabalar Cahide hanım,
uzun zamandır takip ediyorum sitenizi ve hangi tarifinizi denediysem mükemmel oldu. Allah razı olsun demek istedim. Bugün Elif hanımın yoğurtlu kurabiyesini yaptım. Aynı annemin kurabiyesi gibiydi, çocukluğumdan damağımda kalan. Tekrar teşekkürler, sevgiler…
hanımlık şöyle bir kenarda dursun da hilal kardeşim, beğenmene sevindim afiyet olsun. asıl teşekkürümüz cahide ablamıza tabi bize sayfasını, yüreğini açtığı için ve fırsat verdiği için.
bu üstteki kurabiyenin üzümleri en son hamura mı katılıyor afadersiniz anlamadım da
ayşegül kardeşim sanırım kuru üzüm yanlışlıkla malzemelerin içinde yer alıyor,çünkü resimdeki kurabiyelerde üzüm görünmüyor.Ben de kullanmadım gayet nefisti kurabiyeler 😉
evet ayşegül kardeşim doğru anlamışsın, diğer malzemeleri karıştırıp yoğurduktan sonra en son üzümler de katılıp yoğruluyor ve sonrasında elimizi yağlayarak şekil verip tepsiye dizme aşaması .
Elifciğim ellerine sağlık,her iki kurabiyen de nefis görünüyor,Allah razı olsun canım.İnşaAllah ilk tarif en kısa zamanda denenecek 😉
Denedim bile yoğurt kurabiyeni Elifim devasa kurabiyelerim oldu :)Allah razı olsun tarif için de,güzel yürekli kardeşim.Allah’a emanet ol canım…
Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim, denediğinde memnun kalırsın inşaAllah.
Elifciğim ne kadar tevafuk olmuş,ikimiz aynı anda birbirimize yorum yazmışız,hatta dakikası bilem aynı ;-)kusura bakma canım,üstte yanlış yönlendirdim kardeşimizi,ben de kuru üzüm yok sanıyordum.Zaten olsa da kullanamazdım,kuru üzümü sadece aşurede ve hoşafını severim 🙂
Canım bir de kurabiyeyi saklamakla ilgili sorum olacaktı,bir kere okumuştum;teneke kutuda ,birkaç pirinç tanesi kenarına konurmuş kutunun.Ertesi güne tazeliğini kaybetmemesi için en iyi yöntem nedir acaba?Allah’a emanet ol kardeşim…
belginciğim diyeceğim ama yaşım müsaittir inşaAllah. üzüm önemli değil arzuya göre, ben de portakal, mandalina suyunu hamurişlerinde pek sevmiyorum.
devasa kurabiyelerini ancak görebildim canım, maşaAllah, elinin mahareti , korkup tarifi tekrar okudum, ama mandalina büyüklüğü doğru , pişince büyük oluyor, bunda da bir hikmet varmış, tarifi okuyunca ufak bir ayrıntıyı atladığımı farkettim, nasıl anlatayım, seninkiler doğal çatlamış ama üzerine elinden hamuru sıyırdığı plastik bir şey adını bilmiyorum ya da bıçakla üstüne çarpı işareti koymuştu, toz şeker serpmeden evvel, yumurta sarısını da tasarruf olsun diye sürmüyoruz bazen sürersen daha iyi sararır dedi.
cahide ablam bu düzeltmeyi yapabilir misin, olmasa da tadından birşey kaybetmiyor, görsel olarak. son bir not, kabartma tozu, karbonat iyi kabartmıyorsa tüm tariflerde en son una ekleyip karıştırıp öyle katmakmış.
teneke kutu meselesini eşim de aynen söylemişti çok önce bir kutum vardı yapmıştım, iyiydi sonuç, daha iyisi olur mu bilmiyorum ama uzun süre konusunda özellikle iyi, çocuklar kutuya el koyduktan sonra yaptığım yöntem geniş bir cam kavanoza pirinç atıp, altına üstüne fazlaysa ortaya kağıt havlu koyup, soğuyunca koymak, havluda nemini alır diye,öyle de biraz dayanıyor, çocuklar yerini keşfedene kadar tabi. 🙂
Elifim nasıl istersen öyle hitap edebilirsin, 38 yaşındayım :)Cahidem den de Allah razı olsun, kurabiyelerimin fotoğraflarını sana ulaştırmış,bana da sürpriz oldu ;-)Canım büyüklüğü beni rahatsız etmedi,dediğin gibi bu kurabiyelerin özelliği böyle olması.
Ayrıca verdiğin kıymetli bilgileri değerlendireceğim İnşaAllah canım,Allah razı olsun.Rabbim kolaylıklar versin bacım.selametle…
Ellerine saglik Elif Zeynep abla. Bende dün yogurtlu kurabiyeden yaptim, cok pratik ve lezzetli bir Kurabiye. ALLAH razi olsun!
afiyet olsun kardelen kardeşim, gerçekten pratik, eşim grama alıştığı için bardak, kaşık ölçülerini pek bilmiyor, gram dediğim de çok yüksek miktarlar ben aza indirmeyi beceremiyorum ama yoğurt kabının dibi göründü mü aklına düşünce göz kararı diğer ölçüleri de koyup yoğurt kabında yapıveriyor hemen.
elifzeynep abla kurabiyeyi denedim tadı güzeldi yalnız fazlamı beklettim ne biraz kuru olmuştu şükranlillah tarif için……
Güzeldi güzel ellerine sağlık 😉 Yalnız güllü kurabiye tarifini buradan aldıysan neyse de burada yoksa bence o tarif bu sayfada yer almalı 🙂 Beğenmeyecek yoktur herhalde 🙂
büşra 21 kardeşim afiyet olsun, bir buluşma oldu, tattınız sanırım, gül tatlısı, gül şerbeti, gül çayı , gül lokumlu kurabiye duydum da güllü kurabiye hiç duymadım.
🙂 yok abla güllü derken çekli güldü yani Gül tatlısı var ya şekil veriliyor onu gibi 🙂
şekli diyecektim 🙂
canım büşra tarif cahide ablamın mantar kurabiyesi… ama ben şekil verirken gül şekli veriyorum ….mantar şekli bence demode oldu … gül şekli çok şık duruyor…yiyen herkez bana evlerinde yaptırdılar ablamda yapar zor değil…
Ben aradım ama görememiştim. Şekli de hoştu cidden ellerine sağlık :). Cahide abla tarif için sana da teşekkür ediyorum. Azıcık düzeleyim denemek istiyorum 🙂
elifzeynep abla kurabiyeyi denedim tadı güzeldi yalnız fazlamı beklettim ne biraz kuru olmuştu şükranlillah tarif için
ellerine sağlık katre kardeşim, öncelikle unu fazla vermekten ya da dediğin gibi fazla bekletmekten olabilir, unların yapısı da farklılık gösteriyor malum, ben genelde bim in unlarını kullanırım. afvven
abla.aklima gelmisken kuran okuduktan sonra sadakallahulazim demek dogru degilmis.bilgisi olan varsa aciklarmi.A.E.O.
Yoğurt kurabiyesinin üzümlerine vuruldum ve denedim, Allah razı olsun, tarif çok hoş! Ben çok kalabalık olmadığımız için yarım ölçeğe indirmeye çalıştım. O kadar güzel kabardılar ki 😀 tekrar teşekkür ediyorum Elif Zeynep ablaya ve Cahide ablaya 🙂 :*
Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim. afiyet olsun. acelem olduğunda iri yapıp servis ederken bizimkilere, kesme tahtasında dörde bölüyorum.
Selamün aleyküm bu konuyu hani konuşmuştuk seninle…
Görüşürüz demek…Sanki bir garantimiz varmış gibi tekrar görüşmeye…
.Kaynanan seni seviyormuş demek.Rızkın ve nasibin Allah’dan geldiğini yok sayıp,kaynanası sevdiğinden o nimete kavuştuğunu söylemek….
Başın sağolsun demek.Bu da beni çok etkilemişti.Yani siz ölmeyin size ölüm gelmesin,başlarınız hep dik dursun gibi.Hepimize ölüm hak olduğu için,Allah rahmet eylesin,günahlarını affetsin dememiz lazım.
Genç biri ölünce onun yaşayan ana ,baba ,dede ,nine vs gibi yaşça büyük olanlarını ithafen haşa ! Allah onu unuttu deyip,Allah’a unutkanlık atfedip küfretmek
Nuh deyip peygamber demiyor demek…Bir insanın inatçılığı karşısında onu inkar ediyormuş gibi örneklendirmek…
Korkulan veya azgın olan insanlar için Azrail demek.Azrail 4 büyük melekten biridir.Onları inkar etmek veya kötülemek insanı dinden çıkarır.
Aslında yazacak o kadar çok şey var ki……
Selamün aleyküm..yoğurtlu kurabiyeyi denedim.müthiş birşey oldu.cok güzeldi..böyle kurabiyelerin arkasını bekliyoruz.ayrıca tarifin sahibi Elif zeynep hanımında emeğine sağlık.
Aleykum selam ande kardeşimiz, afiyet olsun.
yanlış anlamayın ne olur, ama bu sahip kelimesinden kaçıncı oldu bilemiyorum, rahatsız olmaya başladım gibi, malum hepimiz emanetin bekçisiyiz de, sitenin ve bunca tarifin sahibi varken, sahiplik benim neyime. hem çook maharetli, tarifleri olan hanımlar var , onlar alsın üzerine… tarifi ustalarından öğrenip yapan ve veren eşim, bana düşen elçilik.
kurabiye bilemem ama iki yaz salatası ve bir ferah farklı limonata tekrar ölçülüp resimlenmeyi bekliyor, yayına uygun görülürse tabii, her tarif her zevke uymayabilir, az biraz dinlenince diyeyim. çocuklar yaz geldiğinden beri daha fazla yoruyor sanki beni , limonata kısır hazır , benim işimin bitmesini bekliyorlar, daha doğrusu öğlen sıcağının geçmesini.