“Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.”
Müslim, Birr 72, Buhârî, Mezâlim, 3
Selamun aleykum canım kardeşlerim, yüzünü görmeden sevdiğim, yüreklerini yüreğimde hissettiğim güzel insanlar,
Bazen konuşmalarımızın içinde bilmeyerek de olsa yanlış ifadeler kullanabiliyoruz. Bugün size benim farkettiğim bir kaçından bahsetmek istiyorum:
- Sen benim idolümsün!: Bu söz “örnek alınan insan” manasında kullanılsa da yabancı bir kelime olup: “Pişmiş topraktan yapılan, ve ilk insanların tapındıkları ve bazı güçleri olduğuna inanılan küçük heykelcik.” anlamına gelir.
- Bunu yapmak bana farz oldu!: Farz: “İslam dinine göre Allah’ın Müslümanlara yapılmasını açık bir şekilde emrettiği kurallardır.” Herhangi bir işin gerekliliğini belirtirken farz kelimesini kullanmamız doğru olmaz.
- Rabbimiz nasib eder inşaAllah! : İnşaAllah:”Allah dilerse” demektir. inşaAllah ifadesini kullandığımız cümlelerde Rabbim veya Allah subhanehu ve teala’nın ismini yeniden kullanmak yanlış olur. Ortaya farklı bir mana çıkar.
- Senin sayende oldu! Sayende kelimesi sonucu direkt karşıdaki kişiden bilmektir. Oysa ki yaratılmışlar ancak bir vesile olabilirler. Bu yüzden: Senin vesilenle oldu demek daha doğru olur.
- Yüzünü gören cennetlik veya hacı oldu: Uzun süre görüşülemeyen insanlar için söylenilen bu söz son derece yanlıştır.
Siz de bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.
*******************************************
“Yüreği konuşan kadın” diyorum ben O’na. Mahzunluğu dokunuyor içime. Bazen bir kaç cümlenin ardından eklediği uzayıp giden noktalar, ne yaşanmışlıklar barındırıyor içinde kim bilir… Elif Zeynep Abdullah‘tan tarifler var bugün. Buyrunuz canlar:
- 1 yumurta , ( küçükse 2 tane)
- 1 su bardağı yoğurt
- 1 su bardağı sıvıyağ ( biz bardağın çeyreğini koymadık, portakal suyuyla da tamamlanabilir, orjinali tam koymak )
- 1,5 su bardağı şeker
- 10 gr kabartma tozu
- 1 çay kaşığı karbonat
- 1 avuç kuru üzüm
- 1 portakal kabuğu rendesi
- 5 su bardağı un, çok cıvıksa biraz daha ilave edilebilir
- Kuru üzüm hariç bütün malzeme karıştırılarak yoğrulur , en son kuru üzüm ilave edilip yoğrulur, (şeker yumurtayla ayrıca çırpılmaz)
- Bir kaseye malzeme listesinde olmayan ayrıca sıvıyağ konur, el batırılır, yani avuç yağlanır , hamurumuz çok cıvık değil ama biraz cıvık olmalıdır, yani ele yapışır halde, tabii şekil verebilecek kıvamda yine,
- Yağlanan elle hamurdan iri parçalar alınır, mandalina büyüklüğünde, iri yuvarlak şekiller verilir, üzerine tozşeker serpilip, 160 veya 170 derecede ( ben 170 e koyup sonra 160 a indirdim) alt üst iyice sararana kadar kızarmaya dönük yani pişirilir.

- 125 gr eritilip ılıtılmış tereyağ ,
- 1 yumurta
- 1 süt fincanı toz şeker
- 1 küçük kahve fincanı süt
- 1 yemek kaşığı yoğurt
- 1 küçük kahve fincanı sıvıyağ
- 1 pakete yakın kabartma tozu
- aldığı kadar un
- 1 kase iri kırılmış ceviz içi ( ben elimle, meyve bıçağıyla kırdım )
- Yumurta ve şekeri çırp, süt, sıvıyağ ve ılınmış yağı ilave edip karıştır, un ve kabartma tozu ilavesiyle yumuşak bir hamur elde edecek şekilde yoğur, hızlı yoğurunca hamur çabuk toparlar, gereğinden fazla un almaz, hamur çatlamadan, yani çatlamaya başlayınca tamamdır,
- Cevizden az iri büyüklüğünde hamurdan parça alıp avuç içinde biraz açın, orta kısmını çok inceltmiyoruz, ortasına ceviz koyup kenarlarını içe doğru az incelterek topluyor, ters çevirip , unlanmış tepsiye diziyoruz,
- 180 derecede alt üst iyice sararana kadar pişir, kurabiyeden biraz fazla , ama çatlamadan alıyoruz fırından, benimkilerin altı biraz fazla kızarmıştı, ama tadı iyiydi, çiğlik ya da yanık tadı yoktu.,
- Dışarda ılınınca kevgire ya da benim gibi tel süzgece alıp, üzerinden 2-3 kere çeşme suyu ya da bardakla su hızlıca akıtıp ıslatıyoruz, Arkasını çevirip bir kere de arkasını ıslatıp, sonra balkonda arkasını ve önünü arada hassas davranarak çeviriyoruz,
- Tam kurumadan yani sadece nemli kaldığında kevgirle pudra şekeri serperek arkasını önünü şekere buluyoruz, servis yaparken şekerin birazı nemlenmişse tekrar serperek servis ediyoruz.
***************************************
NOT: Bu haftadan itibaren maalesef Saliha kardeşimizin yazıları sayfamızda devam edemeyecek. Saliha uzun zamandır hem yorumları hem de bilgilendirici yazılarıyla hepimize faydalı oldu. Ama üzülmeyin. Salihamız daha hayırlı bir şekilde bizlerle beraber olabilir, bir sürpriz yapabilir. Yeni gelişmelerden sizleri haberdar ederim inşaAllah 😉
abla bizim büyük oğlan bu ara dilinde devamlı….. hay aksi….diyor bu önceleri izlediği bir çizgi filimde geçiyordu ondan kalmış aklında…hay Allah demek aksi ise Allah dememek abla nasıl bir yöntem uğlulayımda unutsun bu sözü….yada bu sözü benmi yanlış algıladım……
Bence bir müddet duymamazlıktan gel. sadece bu sözün kötü bir şey olduğunu söyle ona. Israrcı olma canım. zamanla geçer inşaAllah.
tamam abla Allah razı olsun
Selamunaleykum,
Elif Zeynep ablacım seninde dediğin gibi bazı cümleleri kurarken altında farklı şeyler düşünülmeden sarfedilmiş oluyor.Ben ”bunu yapmak farz oldu”cümlesini şimdiye kadar kullanmış değildim.Neden kullandım onuda anlamış değilim ama hani yapmam lazım kızım sürekli sıkıştırıp gidip gelip resimlere bakıp anne noluur deyince o an kendimi mecburi hissedip yazdım.
Ama bunun bahsettiğin anlama geldiğini bilseydim elbette kullanmazdım.
Öğrettiğin ve hatırlattığın için Allah razı olsun.
Ama şunu özellikle yazıyorum.”Rabbim nasip eder inşAllah”
Hani bunun ne gibi yanlış anlamı çıkacak anlamadım.Yani en azından ben yine öyle farklı düşünmedim.Ben kurduğum bu cümleden hep Rabbim dilerse Allah isterse olur anlamını gütmüştüm.
Bilmeden yaptığımız bu hataları telafi etmemize yardımcı olduğun için tekrardan sağolasın.
Ama ”İdol” kelimesini sevgili Toprağın,
Alanında tartışmasız üstünlüğü kabul edilen kimse anlamında kullandığını düşünüyorum.Çünkü İdol kelimesi Türkçe olmayıp kullanıldığı alana göre de birçok farklı anlam içermektedir.
Yani hayranlık,senin çizginde gidiyorum,sana imreniyorum,mükemmel insan,örnek alınan kişi,çok sevilen kişi manlarınıda içermektedir.
Yine aydınlattığın için sağolasın.
Burada herşeyi anlaşarak konuşmak ne güzel.
Bu arada tariflerin çok güzel bu hafta sonu misafirim gelecek kısmetse yapmayı düşünebilirim.Benim davul fırın ne güzel pişirir bunları.Gerçi eşim elk.faturası çok gelecek diye kızıyor ama.Ne yapayım misafirlerime sadece çay ikram etmekten utanır oldum artık 🙁
Selmacığım,”Rabbim nasip eder inşAllah” ifadesinde yanlış bir kurgulama var. “Allah nasip eder Allah dilerse” gibi yanlış bir ifade ortaya çıkıyor. İnşaAllah nasip olur demek doğru olandır.
Sağol bitanem sizlerle daha neler öğreneceğiz bakalım.İyiki burada seninle sizlerleyim.Allah daim etsin birlikteliğimizi.
Aleykum selam selma kardeşim, konuyu hatırlatan ve güzelce izah eden Cahide ablam dan ve yorumlarıyla katkıda bulunan kardeşlrimden Rabbim razı olsun.
elektriğin düşük ücretlendiği saatlerden bahsediliyor tam bilemiyorum aslını ama, ütü ve fırın kızana kadar çok harcar diye duymuşluğum var.
açmışken ekonomik kullanmanın bir yöntemi, belki biliyorsun kusuruma bakma öyleyse, ısınana kadar yavaş pişen bir şey pişirmek, kurabiye gibi yüksek ısıda ve çabuk pişenleri ardında pişirmek, bunlar uzun süre dayanıyor malum, dondurucu varsa eğer dolaba konulabilecekleri bir kerede fazla pişirip , porsiyon hesabı koymak dolaba. pişmiş kek, poğça dahi duruyor dolapta çocuklar için ikili koyuyorum,
aklıma gelmişken yoğurt kurabiyesi, dondurucuda 3 hafta kadar koyup, soğuyunca ama tazeyken ,kardeşim geldiğinde çıkarmıştım, tadı iyiydi. ıslak kurabiye dolabın alt kısmında iki gün daha dayanmıştı, serin tadıyla da güzeldi, ablamın fincan pastası da sossuz olarak koyduklarımdan, çıkarınca yumuşacık oluyorlar, arada soslarında yani kremalarında değişiklik yapınca farklı sanıyorlar.
bir de bilinen bir şey ama bir ukalalık daha yapayım, dondurucudan çıkardıklarımı önce dolabın alt kısmına , sonra dışarı alıyorum..
Allah razı olsun ablacım,bu tür uyarılara ikazlara asla alınmam kırılmam.Bilmediğimizi öğrenmek öğrendiğimizi pekiştirmek ve bunları bilmeyenlerle paylaşmaktan daha güzel ne olabilir.
Elektiriğin düşük olduğu saatler akşam 22.00 dan sonra diyorlar ama bu sadece akılı sayaçlar içinmi geçerli tüm hepsi içinmi geçerli bilmiyorum açıkçası.Benim davulum 🙂 kek pasta türü şeyleri pişirmiyor.Ancak başında beklersem aç kapa aç kapa yapıyorum.O zaman güzel oluyor 🙂
Kurabiye ve poğaçaları güzel pişiriyor.Bu senin tarifini denemek istiyorum.
Mutfakta bu önemli Püf Nokta içinde ayrıca sağol.Ben bunu et balık tavuk gibi gıda ürünlerinde olur sanmıştım.Yaparsa deneyeceğim 🙂
Allaha emanetsiniz canlar.
yaa..selmacığım bu elektirik işi sadece akıllı sayaçlar için geçerli ama tatlım inan bana hepsi hikaye..ben o kadar dikkat ediyorum..çamaşır makinemi, bulaşık makinemi, ütüyü hep gece kullanıyorum..komşularım asla dikkat etmiyorlar..biz gece 11 den sonra ütü yapamayız diyorlar..üstelik yazın gündüz ütü yaparken klimayı da çalıştırıyorlar.. hani çok sıcak oluyor diye..ama inan bana bu apartmanda benden daha çok elektirik faturası ödeyen yok..üstelik açık ara fark var..sayaç kontrolü de yaptırdım ama nafile..o nedenle ben bu işe inanmıyorum..zaten faturaların her tarafı vergi dolu..kandırılıyormuşuz gibime geliyor.. :(( en iyisini ALLAH bilir
Daldabir Ablacım,
Benim bir arkadaşım var kadın akıllı sayacın saatini dakikasını şaşırmıyor ben elk faturasını örneğin 90 tl ödüyorsam o 45-50 arası ödüyor üstelik onun evi kocaman klima ile ısınıyor benim bir klimam var kayınvalidem almıştı sağolsun düğmesine basmaya korkarım ütü desen aynı keza şuradaki tariflere bakıp iç. geçiriyor denemeye çekiniyorum.Yinede altından kalkamıyoruz bazen.Bahsettiğin gibi çamaşırları gece atmaya ütü varsa gece yapmaya özen gösteririm bir lamba yansa eşim kapatın diye 10 defa seslenir tv yi asla kumandadan kapatmayız düşün yani.Yinede şu bulunduğum blokta bile komşularım 30 öderken ben 35 40 ödüyorum.
KKB (kaçak kullanım bedeli)SOB(sayaç okuma bedeli)bizler ödüyoruz.Her yanımız vergi olmuş.Ve açıkçası ben bu durumda hakkım varsada asla helal etmiyorum.Kaçak kullanan başkası faturası bana kesiliyor.Allah bizi haramdan uzak tutsun o yeter.
Selmacım bir sürü şey yazdım da sildim, yine birileri birşeylere takılır da tartışma konusu olur diye…ama sadece yakın arkadaşımın tanık olduğu trajikomik bir durumu anlatayım. Birkaç yıl önce çalıştığımız bir ilçede ev arıyorlar, ev sahibi onlara elektrik ve suyun kaçak olduğunu, olumlu bir özellik olarak sayıyor,yani az para ödenecek ya…ama sadece evde bir lavaboyu gösterip burada ayrı, kaçak değil, diyor, niye diye sorduklarında ise şu cevabı alıyorlar: çünkü orada abdest alıyoruz. ……….!!!!!!!!!!! daha anlatacak çok şey var da…aynen ben de hakkımı helal etmiyorum çünkü ben dünya kadar elektrik faturası öderken, oranın yerlileri çok cüzi miktarlarda ödeme yapıyorlardı.350 lira, 800 lira…bunlar bizzat bizlerin ödediği elektrik faturalarıydı…milletin kaçağını biz kapatıyorduk…
Kızıltepe’deyken faturaları komşumun kızı getirirdi hep. Bize 100tl den aşağı fatura gelmezdi. Onlarınkini çoğu zaman görmezdik. Bir keresinde oğlum görmüş. 8 tl anne dedi, sadece 8 tl…
Birde faturayı öderken çok zoruma gidiyor derdi eşim. Bazıları 1 tl fatura ödüyor, ben en az 100 tl! Üstelik çoğu aile 8-10 kişilik…
Bunun yanında oranın yerlisi olduğu halde asla kaçak kullanmayanları da biliyorum. Allah korkusu insanı adam ediyor kardeşler. Olmayanda ne haktan, ne hukuktan korkuyor…
Ben bilmiyordum son söylediğini Elifcim, ukalalık niye olsun ki, bak bir bilmeyene daha öğretmiş oldun, Allah razı olsun…
Ellerine saglik kardesim Cook guzel bir Tarif, bende en kisa zamanda denemek istiyorum. Saliha ablama gelince sitesini bugun actigini soyledi insaAllah Haber verecek bizlere. Allah ilginizden ve sevginizden dolayi razi olsun. O Allah icin birakmayacak bu sohbetleri,Allah Onu cennetle mukafalandirsin,onundeki engellerden Korusun hayirlisiyla. Allahumme Amin. Simdi destek olmaya niyetlenelim kardeslerim,cunku baslar buyuk bir destege ihtiyac duyar. onun sayfasinda da bulusmak uzere. Hoscakalin
sağol kardeşim, haberimiz olur inşaAllah diye çok telaş etmiyorum açıkçası. güzel haberler bekliyoruz.
Selamunaleykum cümleten…
Kurabiyeler nefis görünüyor ellerinize saglik Elif kardesim…Ablam Saliha ablamizin yazisini göremedim,daha sonra yazdigin notu okudum…Biraz kafam karisti ,insaALLAH hakkimizda hayirli olsun,sabirla bekliyoruz yeni düsüncelerinizi…
Benim kullanilmasinda en cok hosuma gitmeyen söz kader mahkumuyum veyahut kaderim kötüymüs,veyahut bazen sarkilarda ezberden okunan k…pe kader,zalim kader gibi sözler…Bunlar insanin imanini tehlikeye sokan sözler…ALLAH C:C´in kaderine küfretmentir,RABBIMIZ korusun..Ki kaza ve kadere inanmak da imanin alti sartindan birisidir…Onun disinda,;
*ALLAH in gücüne gitmesin…ALLAH yazdiysa bozsun,ALLAH in unuttugu yer burasi,vs vs o kadar cok var ki…
Hatta bir ara sürekli her yerde calinan bir sarki vardi,dünyaya birdaha gelsem seni severim,cennete degismem sacinin telini….Tövbe estagfirullah!!!Sen kimsin be adam !!!
Bilmeden veyahut bazen bile bile nasilda küfre giriyoruz,cok dikkat edip uyanik olmamiz gerek ablam…Bu eksikligimiz de galiba ALLAH C:C´in sifatlarini ya da esmaul Husnayi bilmedigimizden kaynaklaniyor malesef…
Rabbim uyaniklik versin cümlemize insaALLAH…
selametle
Allah celle celaluhu razı olsun aksa kardeşim, dediğin gibi ne kadar yaygın, en yakınlarımda en çok duyduklarım geçti aklımdan yorumları okudukça, şarkılar da dediğin gibi vahim, içinde kasıtlı olarak yazılanlar da vardır diye düşünüyorum.
selamun aleyküm.elif ablanın eline sağlık.gerçekten güzel görünüyor kurabiyeler.kilo aldığımı hissediyorum ve bu beni çok bunaltıyor,artık dikkat ediyim,hamurişi yapmıyayım diyorum.yaşı benden büyük olanlar,3-4 çocuğu olanlar bile benden zayıf diyorum ama burdaki tarifleri gördükçe dayanamıyorum.pasta yapmayı da çok sevdiğim için kafama takıldı mı yapmadan duramıyorum.keşke insanlar dış görünüşe bu kadar takılmasa 🙁
değindiğiniz konu gerçekten önemli.Allah razı olsun.konuyla alakasız ama Cahide abla;ben de bi hatırlatmada bulunmak istedim müsaadenizle.malum 3 aylar ve ramazan yaklaşıyor.burayı da birçok insan takip ediyor.belki bi hatırlatmayla faydam dokunur diye düşündüm.nasıl ki bir insana borcumuz olduğunda içimizi kemiriyorsa kaza oruçlarımız da Yaratıcımıza olan borcumuzdur.birçok kişi bilinçsizlik,çalışıyor olma,doğum,emzirme gibi birçok nedenlerle belki de taa ergenlik yıllarından itibaren hesaplanması gereken borçları olduğunu söyleyince şaşırdım.bazen insan bazı şeyleri biryerden duyduğunda farkediyor diye buraya yazmak istedim.her nekadar günler uzamış olsa da 3 aylarda açığımızı kapatmaya çalışalım inşaAllah.ne zaman ölüm geleceğini bilmiyoruz.o yüzden de kazalarımızın sayısını biryere açıklamalı olarak yazalım ki ölürsek arkamızdan hiç değilse fidyesi ödensin de huzura borçlu çıkmayalım.
haddimi aştıysam affola…
aleykum selam kardeşim, Allah celle celaluhu razı olsun.
Ben de aynı dertten muzdaribim! Dayanamıyorum yapıyorum, sonra e tadına da bakayım bari diyorum, sonra da yiyince kendimi çok kötü hissediyorum, tek bir kilo veremediğim gibi almışım galiba, moralim çok bozuk, acaba uzun süre sayfaya girmesem mi diye düşünüyorum bazen, hiçbir şeyin içine rahatlıkla giremez oldum, çok dar şeylerden nefret ederim, giyerken kıyafetle mücadele etmeyeceksin, ben hep böyle düşünürüm ama…nasıl engelleyeceğim kendimi? Tek yol irade mi arkadaşlar, cidden moralim çok bozuk… 🙁
ablacim, iyi niyetle soyledigimiz su cumlelerde var.gozunu sevdigim Allah; Allah ozene bezene yaratmis, guzel olsun diye ozenmesine, cirkin olunca bastan savmis olmaz.Allah ol der olur.Rabbim affetsin eskiden hamambocegine bilincsizligimden karafatma diyodum.dilimize oyle yerlestirmisler ki manasini dusunmeden kullandigimiz su an aklima gelmeyen baska seylerde var.aslinda musluman uyanik olur.sizin vesilenizle ogreniyoruz.Allah razi olsun ablam sen!den ve diger katilimcilardan.A.E.O.
bende seni Allah için çok seviyorum Emine abla^^
Ve aleyküm selam ablam ve benim naif ve duygu yüklü elif ablam.çok güzel olmuş ellerine sağlık.ben senin bu sadeliğine hayranım cahide ablamın ve diğer ablalarımın da en çok bana çekici gelen yanlarınızdan birisi bu.doğal samimi içten baktığım okuduğum zaman bana manevi olarak ve ruhen kendime yakın hissettiren yönünüz.
Elif abla yoğurtlu kurabiyeyi yaptım bugün, yengemler vardı çok beğendik,lezzeti çok güzeldi buram buram portakal kokan yapımı ise hiç yormayan bi kurabiye oldu.inş. sık sık yaparım. Rabbim razı olsun ablacım.^^
Saliha ablamın yazılarını güzel güzel okuyodum ve çok şeyler öğreniyodum.ablamız içinde bizim içinde en hayırlısı neyse o olsun,rabbim razı ve yardımcısı olsun.
Cahide ablammmmm benim edep gülüm ciğer parem en güzelini yaptığını düşünüyorum.
İdol ve inşallah, bunları yeni öğrendim kullanmamaya dikkat edicem.sayende yi biliyorum aslında ama bazen dikkatsizce söyleyebiliyorum.
Benimde en çok sıkıldığım ‘’vallahi, yarattım, tanrı’’ şimdilik aklıma gelenler.bunların özellikle vallahi kelimesinin alelade kullanılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum.ewet bende bazen nadir de olsa kullanmışlığım vardır bunu, ama mümkün mertebe kullanmamaya dikkat edicem inşaallah.bunun yerine kanaatin olsun daha uygun bence.
Gecemiz mübarek olsun ibadetlerimiz bol ve daim olsun canlarım.hakkın rızasına uygun olsun her hareketimiz O’nun rızası için olsun.bildiklerimizle amel etmeyi nasib etsin bize.amin.
amin sevdenur kardeşim, güzel düşüncelerin için de sağol, afiyet olsun. ıslak kurabiyeyi deneyen daha çıkmadı, ama yapıp da malzemesi ziyan olan olursa çok üzülürüm, turşu bahsi daha aklımdan çıkmadı. aklımda…
Dayanamadım yaptım yoğurt kurabiyesini! Evet komşumuzun yaptığından bu! İşte ben bu kurabiyeyi çok seviyorum! Devasa kurabiyelerim oldu, biraz büyük yapmışım sanırım portakal yarısı kadar büyük yani. Tadı çok güzel yalnız ben unumu değiştirmiştim, bu yüzden olsa gerek, bu hafta yaptığım ne varsa verilen ölçülerdekinden daha fazla un aldı, yine de şuna dikkat etmekte fayda var; unu alsa da ele yapışan bir kıvam oluyor diye de çok katmamak lazımmış, bu bana tecrübe oldu, pişince bir hayli katılaşıyor. Ayrıca bu kurabiyeyi güzelleştiren şeylerden biri de kesinlikle üzerine serpiştirilen şeker. Eşim şekeri ağza gelen şeyler sevmiyor diye bir kısmının üzerine şeker serpmedim, görüntü ve tat farkı çok oluyor, bunu belirteyim. Eğer sizlerin de böyle bir tercihi olacaksa mutlaka içine konulan şekeri biraz daha arttırın. Portakal kokuyor pişerken misler gibi. Sevgili Elif Zeynep tarif için çok teşekkür ediyorum canım, Allah razı olsun, özlediğim tada kavuştum senin vesilenle…Allah’a emanet…
Cahidem senden ve bassagligi dileyen bütün dostlardan Allah razi olsun.
Bizler iyiki Türküz vede müslümaniz bugün bunu daha cok anladim yabancilarda bunu görmüyorum birisi öldügünde kimsenin haberi olmuyor biz burda yasayan Türkler birbirimizin cenazesinede dügününede kosarak gidiyoruz..Is günü olmasina ragmen camimize cenaze icin ne kadar insan gelmisti Hocanin hakkinizi helal ediyormusunuz diye sordugunda kizinin aglamasi icimi yakti elini tuttum ve annen su an bizi görüyor cok aglamaki oda üzülmesin gibi o an bir seyler demeye calistim fakat anne acisi baska birsey ben 44 yasimda annemi kaybettigimde bile bosluga düstümki bunlar tazecik genc cocuklar Dün ve bugün arkadaslar olarak herkes evinde birseyler yapip getirdi gelene gidene yemek verildi.Kuran okutuldu.
Camideki cenaze namazindan sonra cenaze evine getirildi kapisinin önünde yine bütün Türkler toplandik hocamiz dua etti ve cenazeyi Türkiye ye gitmek üzere hava alanina dogru ugurladik.Allah rahmet eylesin cennet mekani olsun arkadaslarla konustuk cocuklarin üstünden elimizi cekmiyecegiz ara ara kontrol edecegiz.
Biz Türkler burda cenazemizdede dügünümüzdede birbirimizi destekliyoruz
Böyle özelliklerimizi kaybetmemek dilegiyle Allaha emanet olun ..
Allah geride kalanlara sabır versin Mehtap abla başınızı sağolsun:( çocuklar küçükmü ablam??
En büyügü 22 – 20 – 13 yaslarinda kücük deyiller fakat insan genclik caglarindada anneye cok ihtiyac duyuyor.Allah yardimcilari olsun Amin.
Amin…anneye her yaşta mutlak ihtiyaç vardır ablam…ne bilin benimde evlatlarım var heralde ondan,küçük olmamaları içimi rahatlattı…
Selamlar canlar nasılsınız. Bn Ebubekirle uğraşıyorum hasta yaa bütün bebekler gibi uykusuz yorgunum evimde dağınık Allahım bütün ümmeti Muhammede maddi manevi şifalar İhsan etsin s
amin kardeşim, Rabbim işlerini kolaylasın, maddi ve manevi güç versin.
ellerin dert gormesin zeynepcim..gercekten degisik bir kurabiye…isallah 6 ay sonra yapacaklarim listesinde…guzel olacaklarina inaniyorum….soyle birkac tane komsulara…aksam ustu okuldan gelen cocuklara ikram edecegim isallah….3 kisilik aile olunca ve nedendir bilmiyorum ogullarim sevmiyorlar kurabiyeyi cok fazla…onlara varsa yoksa cahidemin pastalarindan yap koy onlerine ertesi gun bir dilim bile bulama 🙂
sağol aliye67 kardeşim,benim çocuklarda yaşpasta ve şerbeti tatlıları çok seviyor özellikle oğlum, kurulardan susamlı çubuklara , tarçınlı, karanfilli, mahlepli, içi dolgulu ve yumuşak olanları seviyorlar.
bir de sevmedikleri şeyleri yedirmenin bir yolu, dışarıya çıkarıp, acıkıncaya kadar oynatıp , evden biraz uzak tabi yanımızda sadece bu var deyip yedirmek. tabi çorba , yoğurt, ayran, haşlanmış patates, çiğ yeşillikler öncelikle.
birbirini tanımadan dost,kardeş ve arkadaşlığın kurulduğu yegane siteden herkese selamlar,hayırlı günler.beş hafta süren hastane maratonundan sonra nihayet annemle eve çıktık.daha önce annemin rahatsızlığından bahsetmiş önerilerinizi ve hayır dualarınızı rica etmiştim .bu hususta beni yalnız bırakmayıp destek olmaya çalışan bütün can dostlarıma yürekten teşekkür ediyor, Yüce Rabbiminde onları da yardımsız bırakmamasını diliyorum.hastane günleri oldukça yorucuydu ancak annem fizik tedavi sonucu oldukça yol katetti( Allahıma bin şükür) henüz ayağa kalkamadı ama bacağını daharahat itip çekebiliyor ve dik oturabiliyor.yaşından dolayı ve çok ağrısı olduğu için hareketleri doktor ve fizyoterapistlerin istediği ölçüde yapamadığından biraz yavaş ilerledi ancak fizyoterapist ve doktorlar çok ilgilenip hem tıbbi yönden hemde moral yönünden destek oldular. Allahım onlardan razı olsun.Bir ay kadar evde kalıp tekrar yatıracaklar.inşallahdaha iyiye gider.
bu arada zor günlerimizde siteyi sürekli takipteydim sizleri birer kardeş.bacı.abla olarak gördüğüm için samimi ortam bana çok iyi geliyor.tek çocuk olduğum için bu hastalığın sorumluluğunu taşırken hep bir dosta ihtiyaç duyuyor insan manevi açıdan dualarını esirgemeyen ,önerilerde bulunan herkese tekrar tekrar Allah sizden razı olsun.darda bırakmasın diyorum.
cahide hanımcığım size de bu ortamı sağladığınız için tekrar teşekkür ederim annem için şifa dileyin dua edin nolur inşallah ayağa da kalkar .Allaha emanet olun.
Rabbim şifa versin serpil kardeşim, annem ve yengemden çok iyi bilirim bu sıkıntıyı, annemin dizlerindeki liflerde de sıvı kaybı ve yıpranma var. çocukları bıraktığımda arada hiç kıyamıyorum. ama bazen mecbur kalınıyor.
Allah Şifalar versin Serpil kardeşim. Hayırlı ve sağlıklı haberlerini duyalım hep birlikte inşaAllah…
Serpil kardesim Allahim Annenize acil sifalar nasip etsin.Amin.
cümleten Selamun Aleykum; ablacığım sana teşekkür etmekte ve cevaplamakta geciktim biraz, Allah celle celaluhu hepinizden razı olsun. talı sözlerin için teşekkürler ablam ama ben çekinerek verdim tarifi, aşamalı ve süslü değil, benim gibi sade diyeyim 🙂 çocuklarla biraz da eşimin yanında makinayla ya da olmadığı zamanda hızlıca bu kadar yapabildim ancak. zaten ev de süs denebilecek her şey ya hediye , ya kilerde ya da sandığa geri basılmış.
akşam çocukları kumdan alıp banyo ve yemek yedirme faslı, gece yapmam gereken ütü sabaha sarktı, bugün yapacağım genel temizlik de yarına , mutfağa girmeden dondurma molası verirken bakınca süpriz oldu. annem çatı katında kuzineyi yakmış, seslendi sağolsun, akşam çayına açık havada önce senin sitedeki fethiye kardeşimizin ve senin tavada lahmacun tarifi azıcık rendelenmiş sucukla ve ardından tarçınlı, kakaolu, portakal kabuklu kek , açık havada biraz fazla yeniyor, geceye tepsinin kırıklar kalıyor 🙂 ,
azar azar dondurucuda biriktirdiğim süt kaymağı ve süzme yoğurtla dondurma stoğu yapmaya devam edilecek inşaAllah.
özellikle bugün değindiğin konu çok önemli ablam ve kullanımı çok yaygın malesef, ben de diyor muyum, hangilerini diyorum diye yorumları dikkatlice okuyacağım tekrar inşaAllah. sayende kelimesi özellikle korkuttu beni, vesile konusunu bilmeme rağmen. bu konuda sorumsuzca söylenen sözler diye bir kitap okumuştum eskiden , ama yazarını hatırlayamadım.
Ellerine sağlık canım, kurabiyeler çok lezzetli görünüyorlar birinci tarif benim çok sevdiğim şam kurabiyesine benziyor… inşaAllah yapalım bakalım aynısı olcak mı 😉
teşekkürler jalecim 🙂 , şam kurabiyesi tarifi de var ama sıra gelmedi, zaten çok benziyor , onu da göndersem ablam yapsa mı , ona da kıyamıyorum, çok yoruluyor, ama kavala, , sirkeli kurabiye, bursa lokumu , önümüzdeki kışa bursa süt helvası, bursa çayı taslakta bekleyen tariflerdendir diye umuyorum, ablam bir tatil yapsın da belki şeffaf dosyalarda denenmiş tariflerden de vardır, sütlü , hindistan cevizli makarna böreği, ıspanak ve kırmızı yağ biberli sebzeli börek deneyip de memnun kaldıklarımdan dı. daha çoook kardeşlerimden çoook tarifler vardır sırada.
Bu arada Elif Zeynep abla kurabiyen bir harika oldu. Yoğurtlu olanı yaptım az önce, hem hemencecik oldu hemde çok güel bir kurabiye çıktı ortaya.
Bizim bıdıklar (yeğenlerim) öğle uykusundan sonra yiyecekler, benkurabiyeyi yoğururken anlaşma yaptık da…
Bir de, burada ki herkes gibi bende senin yorumlarında ki “olduğu gibiliği” seviyorum, daim olsun inşaAllah.
afiyet olsun toprak kardeşim, Rabbim rızasından ve şükründen ayırmasın bizleri.
ben anlaşma yapmadım ama kurabiyeden bana da dışmez mi toprağım.cok yoruldum bir cay bir de senle muhabbet ohhh değme keyfime
Sorman hata Huri ablacııım hiç düşmez olur mu, söyle istediğin kadar koyayım tabağına. Dediğin gibi ne güzel olurdu ya Hu…
1) Birine hak verirken ya da benzeri durumlarda ”Yukarda Allah var” denmesi.
2) Ezan okunurken çocuklara ”Allah baba çağırıyor” denmesi, tövbe estağfurullah, yazarken bile içim ürperdi.
3) Olur olmaz herkesin, her şeyde ”yaratmak” kelimesini fütursuzca kullanması…beni rahatsız edenler de bunlar…
Kurabiyeler çok ilginç, özellikle ikincisi. Suda ıslatmak çok garip geldi, Ellerine sağlık Elif Zeynep kardeşim, fırsat bulduğumda denemek isterim ancak merak ediyorum, ikinci kurabiyeyi suyla ıslattığımızda hamurumsu bir tat oluşmuyor mu? İlk kurabiyeler sanırım benim hiç yapmadığım ve çocukken komşumuzda yediğimiz kurabiyelerden. Görüntüsü ve iç dokusu onu andırıyor. En yakın zamanda denemek istiyorum.Selametle kardeşim…
sağol kahverengi kardeşim, gereğinden fazla ıslatmayınca olmuyor, ya da o ıslak dokusuyla beğeniliyor diyeyim, hamurumsu ya da yapışkan olmuyor, bekarken sen yapar mısın diye istek oluyordu çekinilince. bunları özellikle kardeşimin misafirleri, arnavut kendileri, kardeşlerim , eşim , annem ve çocuklar çok beğenmişti . eşim çok şeyi öyle kolay beğenmez 🙂
ellerinize saglik
s.a cahide abla ve burada yazan tüm kardeşler ALLAH hepinizden razi ollsun. ben hergün girip okuyorum yazdıklarınızı ve cok şey ögreniyorum sizlerden.cok güzel samimi bi hava var.anladıgım kadarı ile kimse bir birini tanımıyor fiziksel olarak ama ruhsal manevi bir iletişim var.bundan böyle kabul ederseniz bende sizlerle olmak istiyorum.
Kadriyeciim hoşgeldin 🙂
🙂 hoş buldum Zeynepciiiiiiim 🙂
Canım Cahide Ablam neden hem kabatma tozu hem de karbonat kullanılıyor.Bir püf noktası mı var acaba ablam.Bir de ben 10 gr nasıl ayarlarım acaba…
canım Gamzem, 10 gr. kabartma tozu 1 paket ediyor zaten. Ayrıca tarif bana değil Elif’e ait 🙂
gmzeeeee kardeşim sebebini tam bilmiyorum ama malzeme çok olduğu için olabiir, ya da karbonatın o özel tadı için. eşime sorarım yine de sebebini. ama ikisi de katılıyor.
cok dogru yazmissiniz.insan bilmeden sadece sozcuklerle ne hatalar yapiyoruz.elif zeynep hanim tariflerinizde coj guzel.yarin oglummun dis bugdayi vardi.bugun baya bi mutfakta isim var.dua edin ustunden gelirim ins.uzun zamandir ilk kez bole misafir agirlicam.menum: karalahana dolmasi, mercimekli kofte, revani ve kol boregi (dis bugdayi bide) .abartiya gerek yok bu kadar yeter 🙂 bu arada cahide hanim haxir mutfaga giriyorum el acmasi kol boreginin yapim asamalarini cekicem begenirseniz yayinlarsiniz.
deniz kizi karalahana dolmasi mi dedin…ahhh ahhh diyorum..afiyet seker olsun
karadenizlilere gelin gidince olmazsa olmaz olurr 🙂 dolmalarda favorim oldu valla
Subhanallah daha dun aklimdan gecti dedim Kara lahana sarmasi ne iyi olurdu varmiydi Burda o Tarif? Coook seviyorum Ben Kara lahanayi ama Nerden bulayim almanyada Ben simdi Onu.,..
Yaaa üzüldüm simdi, almanyanin neresinde kaliyorsun?
sağol deniz kızı kardeşim, Rabbim güzel günlerini göstersin oğlunun, ben hiç yapmadım diş… kırkında mevlit diye tutturdular bidat diye istemiyor dua ediyordum, getirdikleri hoca da mevlitten kısa bir bölüm anlamıyla okuyup, sonra bidat diye açıklayıp sohbete başlamaz mı, sonrasında hoca hanımla görüşmüştük birkaç defa daha