İnsanın kendini iyi hissetmesini sağlayan nedenlerden biri de aynaya bakınca gördüğü
yansımasıdır. Ve bu yansımada saçların bıraktığı izlenimin lafını bile etmeye gerek yok gibi.
Saçların yapısı kişinin genetik özelliği, gıda tüketimi, kullandığı kozmetikler, yaşadığı çevre
gibi birçok faktör tarafından etkilenir. Onlarla ilgilenmek ve istediğimiz forma kavuşturmak
iyi bir emek isteyeceği gibi bir hayli vaktimizi de alabilir. Eğer bir saç probleminiz varsa bu
sürekli huzursuz olmanız için yeterli olabiliyor çoğu zaman. Kiminin yağlı saçları, kiminin
kırılan saçları, kiminin dökülen saçları ve kiminin de kepekli saçları başına dert oluyor. Bu yazı ile bu
kusurlardan hiç değilse birine çözüm getirmeye çalışacağız.
Kepekli saçlar görüntü itibari ile bizi rahatsız ettiği gibi kaşınarak da bu rahatsızlığı ikiye
katlayabiliyor. Saçların kepeklenmesi kepeklenmenin etkenine göre ya da oranına göre
hastalık olarak adlandırılıyor. Yani saçta kepeklenme her zaman için bir hastalık değildir.
Kuru ve yağlı saçlarda görülen, anormal miktarda olmayan, kaşıntı yapmayan kepek genelde
deri hastalığı olarak nitelendirilmez. Ayrıca mevsim dönümlerinde kepeklenme görülebilir
ve bu normaldir. Düzeltilmesi gereken bir yanlış da şu: Kepeklenme deyince akla kuru saçlar
geliyor. Lakin kepeklenme yağlı saçlarda daha fazla görülüyor. Örneğin erkek saç tipi daha
yağlıdır ve kepeklenme en fazla ya da en belirgin erkeklerde görülür. Tabi bu düz mantıkla
kurulan bir örneklendirme.
Saçlarda kepeklenme yağlanmadan kaynaklanacağı gibi kuru
saçlarda da pullanma olarak görülebilir ve bu ilerleyen dönemlerde bir rahatsızlığa dönüşerek
seboreik dermatit ismini alabilir. Bir diğer kepeklenme sebebi ise mantarlar.
Kepeklenmeye karşıt antifungal bileşimler içeren şampuanlar düzenli olarak kullanılmalı.
Aynı zamanda kepeğe karşı etki edecek etken maddeler ya da bu etken maddeleri taşıyan
bitkileri barındıran şampuanlar da düzenli olarak kullanılmalıdır. Burada dikkat etmemiz
gereken husus ise kepeğe karşı kullanılan şampuanlar uzun süreli kullanım gerektirirken
mantara karşı bileşim (sentetik) taşıyan şampuanların çok uzun soluklu kullanılması tavsiye
edilmez.
Özellikle yağlı saçlara sahip kişilerin yaptığı bir uygulama olan, kepeklenmeye karşı
çözüm olarak düşünülen aşırı saç yıkamak da buna çözüm değildir. Unutmayın saçın kendi
dengesini koruması, kendini beslemesi için kendi yağına da ihtiyacı vardır. Yine kepeğe karşı
şampuanlardan başka çeşitli bitki suları ya da bitki yağları da kullanabiliriz. Bunlara örnek
olarak ısırgan ya da lavanta suyu saçlarda durulama suyu olarak kullanılabilir, yağlı saçlardan
sebep kepeklenmelere karşı ısırgan yağı, çam terebentin yağı ve biberiye yağı susam yağı
gibi sabit, taşıyıcı bir yağ ile beraber kullanılabilir. Aşırı kuruluktan olan ya da seboreik
dermatitten kaynaklanan pullanma da ise tatlı badem yağı, susam yağı, ısırgan yağı; bakım
yağları olarak tercih edilir.
Şampuanlar üzerinde konuşacak olursak tabii ki doğal özler taşıyan şampuanların kullanımı
daha fazla öneriyorum. Özellikle kepekli saçlar için “ısırgan özleri” taşıyan şampuanlar
ilk sırada yer almalıdır kanısındayım. Zira ısırgan yıllardan beri gerek suyu, gerek yağı
kepeklenmeye karşıt olarak kullanılagelmiştir. İçerdiği tanenler, sitosterol, organik asitler,
potasyum tuzları ve B vitaminleri sayesinde kepeklenmenin dışında iyi bir saç bakımı yapar.
Besler ve canlılık kazanmasında yardımcı olur. Not olarak galiba şuna da değinmek gerekiyor
ki; bitkisel şampuan diyince sert ve açılmaz saçlar akla geliyor. Evet, bitkisel şampuanlar;
doğallığı yitirebilirliği sebebi ile saç kremi içermiyorlar. Ve her saçta bunu yaptığını da iddia
edemeyiz. Hatta birçok kişide saç ıslakken sert ve açılmaz bir hal alır ancak kuruduktan sonra
daha parlak, dolgun, canlı ve hafif bir saç görülür.
Şayet bahsettiğimiz, sertleşme/keçeleşme
ya da açılmama sorunu var ise ona da çözüm önerim var. Haftada iki defa saçlar yıkandıktan
sonra bir su şişesine (500ml), şişenin kendi kapağı ile bir kapak elma sirkesi koyuyorsunuz.
Geri kalanını ise su ile dolduruyorsunuz. Çalkalayıp saçınıza döküyorsunuz. 15dk.
beklettikten sonra sadece su ile duruluyorsunuz. Elma sirkesi deyince “koku” sinyalleriniz
yanmış olabilir. Lakin korkmanıza gerek yok, çünkü koku namına bir şey kalmıyor. Bu
işlemle saçınızı yumuşattığınız gibi elma sirkesinin antiseptik özelliği ile saç diplerinizdeki
mantar, bakteri gibi mikroorganizmaların yok olmasına da yardımcı olabilirsiniz.
Sağlık Bizimle Olsun!
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzm.
Senem DİNÇ
Isırgan otlu şampuan ve bitkisel yağlar ve daha pek çok ürünü Cahide Pazar’dan güvenle sipariş edebilirsiniz!
Merhabalar Senem Hanım,softem ısırgan özlü şampuan siparişi verdim.elime ulaştı,ancak şampuanın şişesi çok kalitesiz bir plastik olduğunu gördük.bilirsiniz ambalajlarda da kanserojen riski söz konusu.şampuandan memnunuz ancak ambalajı bizi şüpheye düşürdü.bu konuda söyleyebileceğiniz birşey olabilirmi acaba?teşekkür ederiz.
Berrem Hanım;
Ambalajla ilgili çalışma yapılıyor. ilerleyen dönemlerde düzelecektir inşallah.
Aylin hanım bu şampuanı ve yanında susam, badem, hint, ısırgan, lavanta ve buğday yağlarından oluşan bir saç bakım yağı kullanın. Haftada 2 kez bakım yapın. Saçınızda en az 45 dakika kalsın, sonra yıkayın. Bu karışımın içerisine E vitamini de ekleyebilirsiniz, eczanelerde ampül şeklinde satılıyor. Yüzünüze de buğday ve üzüm çekirdeği yağı kullanın.
Aylin Hanım hangi şampuanın kıymetinden bahsediyor acaba?
Salam Senəm xanim.İnşaallah mənimdə sualima cavab verərsiz..Kəpək problemi məndə uzun müddətdi var.nə etsəm olmur.şampunlar baha olur.alıram işlədirəm tam getməsədə bir xeyli kömək olur.almayanda yenidən başlayır.elə hal alıramki dərimi yara edənədək qaşıyıram…nə etmək lazımdı.həkimədə müraciət etmişəm mantar tipli kepek olmadıgını söyledi…Amma yenədə getmir.HAqlısız yaglı saclarda da olur kəpək problemi..Yoldaşımda da vardı.amma sonra keçib getdi…
Birdə onu deyib ki bu qış mənim alın hissəmdə, burnumun dib hissəsində,qaşlarıda qırmızı ləkələr olur sonra qabıq verməyə başladı.nə qədər yumşaldıcı kremlərdən istifadə etdim alınmadı.Həkim vitanim çatışmamızlıqda da ola bilər dedi.e vitamini içməmi dedi…Bu şampuanın qiymətinidə yazın..İnşaallah mənim yazıma cavab yazarsız.Əvvəlcədən tşklər…
iyigünler senem Hanım,
sizden çikolata kisti ile biraz bilgi almak istiyorum, cahide abladan mail adresinizi istemiştim ama…
çikolata kisti olanlar, Arı sütü, polen, propolis kullanabilirler mi…
Birde omega 3 hapı, reishi mantarı hapı ve kefir kullanılmasında bir sakınca varmı…
bunlar şimdilik aklıma gelenler,
siz nelerin tüketilip nelerin tüketilmeyeceğini liste şeklinde verebilirseniz o kadar mutlu edersiniz ki bizi
şimdiden teşekkürler, ve Allah razı olsun.
sorduğum sorunun başlıkla alakası yok ama konu güncelken size ulaşmak daha kolay olacak diye burada yazdım… şimdiden çok teşekkür ederim
Cahide Ablacığım sanada sevgiler selamlar
Serpil Hanım; söylediğiniz takviyelerin kullanılmasında herhangi bir sakınca yok. Tam aksine antioksidan özellikleri olduğu için daha iyi olacaktır. Neleri tüketip tüketemeyeceğinize gelince buna maalesef ben değil doktorunuz karar verebilir. Açıkçası çikolata kisti olanlar şunları kullanamazlar gibi bir ibare görmedim. Ve dediğim gibi bu tür olaylar, teşhis işi ve hastalığın seyri doktorun aldığı kararlarla belirlenir. Tüketmemeniz gereken bir şey varsa bilgisini de onlar verir.
Bende teşekkür ederim…
cevabınız için teşekkürler Senem Hanım
Aşağıda PKO ile ilgili yazınızdan alıntı yaptım
ilk kez böyle bir yazı gördüğüm için zaten cahide abladan mail adresinizi istedim
çünkü kist çok görülen bir rahatsızlık olduğu halde bununla ilgili araştırma yok
biz 3 yıldan fazladır çikolata kistiyle ilgili çare arıyoruz
doktorun tek yaptığı her ay doğum kontrol hapı yazıp göndermek
gıdalarla ilgili bilgi istediğimizde resmen gülüyor
3 yıl boyunca gidilmedik profesör kalmadı
arısütü polen reishi mantarını sormakta cesaret ister
aşağılayıcı bir bakış ve vaaz ardından gelir
ki buna rağmen yinede sorduk
anlamadığım arısütü polen keçiboynuzu erkeklik hormonunu arttırıyorsa çikolata kisti hastası da kullanmamalı o zaman…
verdiğiniz o bilgiye dayanarak sizden liste tarzında bilgi istedim
ben 3 yıldır keçiboynuzunu poleni eksik etmedim PKO ile ilgili yazıyı okuyunca demek ki yanlış yapmışım dedim
insanın ne yapacağınız bilmemesi zor. çok zor
hoşçakalın
”PKO, yumurtalıklarda çeşitli nedenlerle
oluşan bir hormonel ortam dengesizliği sonucunda yumurtlamanın bozulması ve ardından
yumurtalıklardan aşırı oranlarda erkeklik hormonunun (androjen) salgılanması durumudur.”
” Yazı için teşekkürler Senem’ciğim
İlk soruyu ben sormak istiyorum. Erkeklik hormonunu artıran gıdalar hangileridir? ”
”Ben teşekkür ederim. Hemen cevaplayayım inşallah.
Ginseng, tribulus, yulaf, arı sütü, polen, bal, keçiboynuzu, safran, kişniş,zencefil,çakşır kökü…
Tüm bunlar erkeklik hormonunu arttırmada kullanılmakta.”
Bakın serpil hanım. Yazıda libdo arttırıcılardan bahsedilmekte. Ginseng, tribulus, arı sütü, yulaf vb. bu sayılanların hepsi libido için. Testesteron hormonundan bahsediorsanız bu ayrı bir konu. Ayrıca tribulus (uzun süreli olmamak kaydı ile), arı sütü, polen, safran, zencefil, bal gibi takviyeler bayanlarda da kızırlık sorununa destek olarak ya da performans arttırıcı olarak kullanılıyor. Çikolata kisti dediğiniz rahatsızlık ise erkeklik hormonundan ziyade içeriye akan kanamanın kistleşmsidir. Bu sebeple de saydığınız ürünleri, takviyeleri k ullanabilirsiniz. PKO farklı bir rahatsızlık. Kendinizi aynı kategoride tutmamalı buna göre değerlendirme yapmamalısınız.
Senem hanım benim saçlarımda kaşıntı ve kepek var doktora gittim. yağlı saç derisi examası dedi ve 1haftadan fazla kullanmama suretiyle antimikotik konazol diye bir ilaç verdi. o ilacı kullanınca geçiyor ama bırakınca yeniliyor. neler neler kullandım eczanelerde satılan kepek şsmpuanları ama faydası olmuyor. Diğer ilacıda sürekli kullanmak iyi değil. Ne yapacağımı şaşırdım. Yardımcı olursanız sevinirim.
Sevgi Hanım; bu şampuanı kullanabilirsiniz ancak tek başına yeterli olmayabilir. Aynı zamanda aynısefa ve susam yağı ile haftada 2-3 defa saç diplerinize masaj yapmanızı tavsiye ederim. Birde bu tür rahatsızlıklar stres kaynaklı oluyor. buna destek olarak sarı kantaron kullanabilirsiniz.
Yazınız için çookkkk tesekkür ederim cahide abla ve senem abla ..
Senem abla Benim bir sorum olacaktı benim saçlarım uzun hiç bir kimyasal veya ısı kullanmadığım gün aşırı yıkadığım halde çok cabuk kırılıyor ucları ve dökülüyor … Nİce telli saclarım benim bazan aynada bakıyorum bazı yerlerinde küçük yuvarlak gibi acılmalar olmuşş şimdi defne sabunu kullanıyorum sampuanla karısıtırıyorum yıkarken saçlarımın gürleşmesi için bir öneriniz varmıdır ?
Birincisi saçları çok sık ya da aşırı yıkamak doğru bir davranış değil. Bu saçı yıpratır ve kırılmalara neden olur. İkincisi hem şampuan hem sabun kullanmanın da çok doğru olduğunu söyleyemeyeceğim. Ya şampuan ya sabun, yani ikisinden birini tercih etmek gerekiyor. Saç bakımı için ise badem yağı, susam yağı, hint yağı, menekşe yağı, jojoba yağı, ısırgan yağı ve çörek otu yağı. Bu yağları karıştırarak haftada 2 defa bakım yapabilirsin. Dilersen her karışımda içine E vitamini ampülü de ekleyebilirsin. Ya da en kolay yolu bu linke bak olur mu 🙂 http://www.cahidepazar.com/default.asp?git=10&urun=2747
Hiç bir bitkisel şampuanın %100 doğal olmadığı gibi Isırgan özlü şampuan da %100 doğal değildir. Sadece içerisinde sağlığa zararlı kimyasallar yoktur ve doğal özler bulundurur. Şu konuya bir açıklık getirmek gerekiyor zannedersem. Piyasada, internet sitelerinde vb. birçok yerde doğal/bitkisel şampuan, doğal/bitkisel krem, doğal/bitkisel saç kremi ya da doğal/bitkisel yıkama jelleri ile karşılaşıyorsunuzdur. Ne marka olursa olsun bunların hiç biri %100 bitkisel olamaz. Çünkü bir ürünün şampuan kıvamına, krem kıvamına ya da jel kıvamına gelebilmesi için bazı kimyasalları kullanmak zorundasınızdır. Ha; bu kimyasalları da doğal özlerden elde etmeye özen gösterilir, sağlığa zararlı olmayan kimyasallar kullanılır, o başka. Doğal özlü kozmetiğin amacı da zaten ağır kimyasallar taşıyan kozmetiklere oranla zararı önlemek ve daha kalıcılık sağlamaktır.
Allah razı olsun Senem hanım en büyük sıkıntımız ve anlaşılamıyor olmak bu olsa gerek.Bende uzun zamandır piyasada satılan şampuanlardan kullanmıyorum.Eşimin arkadaşı Ispartaya gitmişti oradan gül sabunu getirdi onu kullanıyordum Maşallah çok memnun kaldım.Şimdidde Argan Yağlı Şampuan aldım ürününü sattığım firmadan.Dediğiniz gibi bu üürnlerde kimyasal var ama doğal kimyasallar.Sanırım bizim bunu ayırmamız ve anlamamız gerekir.Bilgiler için teşekkürler.Yeğenimin saçları çok sık ve aşırı kepek var.Kaşıya kaşıya kafasını yara yapmış bunun için önerebileceğiniz birşey varmı ben sattığım ürünlerden verdim ama etkili sonuç alamadık.Çünkü normal kimyasala oranla bu tür ürünler uzun vadede sonuç veriyor.
Kaç yaşında ve doktora gidildi mi? Bunu da yazabilir misiniz?
KESİNLİKLE HAKLISINIZ .. hiç bir şampuan tam manasıyla doğal değil. bu yüzden ben DEFNE sabunu kullanıyorum . tüm aile hem saç için hem de vücut için. çok memnunum. kızımın saçları uzun ve taranması sıkıntılı oluyordu. onun için sirke kullandık yumuşacık oluyor artık. banyo bitmeye yakın bir banyo tası suya 2 kaşık sirke (evde kendim ürettim.) ekleyip saça döküyoruz , 2-3 dak bekleyip duruluyoruz. ne koku ne kepek . nereden mi alıyorum aktardan…. internette de var ama pahalı. aktarda neredeyse yarı fiyatına alınıyor. bu arada HATAYlı ARKADAŞLAR VARSA BİZE YOLLAYIVERSELER ASLINDA….:)) SELAM İLE KARDEŞLER…..
Cahide hanım,size gerçekten çok güveniyorum.Bu şampuanları kullandınızmı? güvenle kullanabilirmiyiz? şimdiden tşk ederim Allaha emanet olun…Dökülen saçlar için tavsiyeleriniz varmı?
Allah güveninizi boşa çıkarmasın kardeşim ama bende yanlışlar yapabilirim bunu unutmamak lazım. Evet ben bu şampuanı bir kaç seferdir kullanıyorum. Gayet memnun kaldım. Fakat her saçta aynı etkiyi gösterir mi onu bilemem.
senem hanım bulunduğumuz yerde sular aşırı kireçli yıkayınca saçlarım taş kesiliyor ne yapabilirim?ne tavsiye edersiniz.
Kadriye Hanım;
Suların kireçli olması saçları kötü etkileyebilir, doğrudur. Saçlarınızın yumuşaması için yazıda anlattığım elma sirkesi uygulamasını hafta da 1-2 defa yapabilirsiniz.
Ayrıca üşenmezseniz ve imkanınız varsa sadece saçlarınız için arıtılmış su kullanmanızı öneririm.