Dün ağlamaktan şişmiş gözlerim. Onca işimin arasında bir yandan yorumları okudum, bir yandan ağladım ağladım… Dün içli bir mail, şu cümleyle sonuçlanmıştı. “bu arada namaza başladığımı söylemiş miydim?” Bir yandan ağlarken, bir yandan gülebilmek ne garip bir his…
İkinci olarak; “Gözyaşlarım sel oldu iki gündür, sadece ağlıyorum…” diye başlayan bir mail vardı. Memur bir hanım. Çocukluğu İslam’dan bihaber geçmiş, İslam’ı farkettiğinde ve hayatına dokundurmak istediğinde, ailesi de dahil kimseden destek bulamamış bir hanımefendi.
“Keşke benimde örtün diyen bir eşim,bir annem bir ailem olsa. Sanki bir felaketmiş gibi annem vazgeçirmek istiyor,eşim yorum yok diyor. Şeytan benle oynuyor,bu sabah evden çıkarken saçlarımı o kadar güzel gösterdi ki bana örtülü halimi de bi o kadar çirkin ,ama ona aldanmıycam. Bayramlarda hani boynu bükük kalır ya ailesi olmayanlar işte bende iki gündür öyleyim.”
Diye devam ediyordu kardeşimiz… Çok kişiyle muhatap olduğum için bazen mailleri hangi yorumcunun yazdığını hemen fark edemiyorum. Biraz eski yorumları karıştırınca O’nun uzun zamandır bize yazan bir kardeşimiz olduğunu fark ettim. Nefsiyle ve şeytanla girdiği büyük savaşı satır aralarında görmek mümkündü…
Son cümleyi okuduktan sonra resmen dağıldım…
“Evet korku var bende heyecan da ama geçecek….Cahide’cim nolur dua et bana bugün… Yarın ilk örtülü günüm güzel geçsin…”
Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve Mü’minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (AHZAP 59)
Bir yandan beni her konuda destekleyen ailem, eşim, çocuklarım için şükrederken, bir yandan yapayalnız kalmış bu kardeşime dualar ettim. Rıza-i ilahiye uygun yaşamak için cehd eden birine Rabbim elbet yardım eder. Tüm kalbimle inanıyorum buna.
Yine de ailesinin, eşinin, çevresinin bu konuda dillerinin bağlanmasını, kalplerinin yumuşamasını, kardeşime güç vermesini diledim Rabbimden.
Nice edepsizlikler normal görülürken, hatta alkışlanırken Kur’ani bir hayat sürmek isteyenler dışlanıyor, horlanıyor, hakarete uğruyor.
Selam olsun o gariplere…
Kolay değil elbet. Biliyorum hiç kolay değil… Siyahların içinde beyaz olmak, bütün gözlerin sana çevrilmesi, alaycı bakışlar, inciten sözler kolay değil… Ama ALLAH VAR PROBLEM YOK!
Bizler, günah işlemekte ne kadar da cüretkârız! Hiç ölmeyecekmiş gibi, dünya bizden hiç alınmayacakmış gibi. Kabirde tek başına kalmayacakmışız gibi. Yaradılış gayemizi nasıl da unutmuşuz!
İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir. (Hadid: 16)
Allah’ın ayetleri yürekleri titretmiyor artık. Günahlara, taşkınlıklara o kadar alıştık ki, kalplerimiz kaskatı oldu. Tesettüre girmek isteyen bu hanımın sancısını herkes anlayamayabilir. Fakat kim günahları için ağlayabiliyorsa, günahından kurtulmak için mücadele ediyorsa o doğru yoldadır. Ve Allah’ın izniyle galip gelecek olan O’dur.
Mü’minim diyen, ama bilerek günah işlemekte ısrar eden bütün kardeşlerime sesleniyorum: Neden bu ve bunun gibi pek çok kardeşimizi yalnız bırakıyoruz? Azgınlıkların bu kadar kolay yayıldığı bir dönemde, neden Allah’ın dinini ayakta tutmak için çaba göstermiyoruz? Yapabilecekken yapmadıklarımız için hesaba çekileceğimizi unuttuk mu? Cehennem azabını bir masal mı sanıyoruz? Cennet ucuz elde edilen bir tatil yeri mi bizim için? Dünyalık basit sebeplerle, terkettiğimiz emirlerin bedelini hiç düşündük mü?
Tesettüre girmemize engel olan ne? Bu konuda bize taviz verdiren, batağa sürükleyen hangi batıl güç? Allah’ın rızasından daha önemli ne var hayatlarımızda? Bizler İslam duvarının tuğlaları olarak kalabilseydik, şu an harabeye çevrilmiş olmazdı bu duvar.
İlk kez örtünecek olmanın sancısını çeken, endişesini duyan bir hanım gözyaşlarına boğuluyorsa, kendisini yapayalnız hissediyorsa bilelim ki, bunda emir ve yasaklara riayet etmeyen, tesettürsüzlüğü hafife alan her kişinin vebali var. Hepimiz suçluyuz, hepimiz günahkâr…
Cahide Sultan
En çok anlayanlardan biriyim belkide bu durumu.
2 sene öncesine kadar cahiliye devrinde yaşarken,Allah’ın emrettiği şekilde kapanmak nasip oldu Elhamdülillah.
Önceleri nefsimle çok büyük savaşlar yaşadım,kendini bilmezlerin tacize varacak kadar rencide edici,iğrenç bakışlarına maruz kaldım,halada kalıyorum.Sokağa çıkmak,markete,okula dahi gitmek istemedim ilk günler.Çok ağladım,çok üzüldüm.Vazgeçmek istediğim anlar oldu.Durum hala aynı,ortam hala erkek ve dişi Ebu Cehillerle dolu,ama ben yılmadım.Yılmak yok! Vazgeçmek yok ! Ben herşeyden önce Rabb’ime söz verdim.
Gerçek anlamda tesettürü hayatına sokanlara sokmaya çalışanlara sesleniyorum,vazgeçmeyin.
Her şey Allah cc için.
Selam ve dua ile.
cahideciğim bu hilal kaplanın kilisede dua ediyormuş görüntüsü için ne dersin acaba ona yapılan eleştiri linç mi olmalı cevap vermeyebilirsin canım
Hilal kaplan satılmış bir kalemdir. Maalesef kalemi güçlü insanların her zaman farklı mihraklar tarafından satın alınma riski mevcuttur. Bu onun ilk vukuatı da değil zaten. PKK tabanlı bir örgütün gizli toplantılarına da katılmıştı. Beni rahatsız eden başındaki örtüsü. Yoksa bu tarz resimleri ve haberleri artık kaale alıp eleştirmeye bile değmeyeceğini düşünüyorum.