“Ateşlik iki sınıf insan ki ben onları henüz görmedim…… biride bir takım kadınlar topluluğudurki bunlar giyinik, çıplaktırlar. Görenleri yoldan saptıran ve kendileri de haktan sapanlardır. Başları bir tarafa sarkan deve hörgücü gibi olacaktır. Bunlar cennete giremiyecekler, kokusu şu kadar! Şukadar! Yürüme mesafesinden alındığı halde bunlar cennetin kokusunu da bulup alamıyacaklardır.” (Müslim – sahih bab:libas ve’l- zineh hadis nr.3971)
Geçen gün bir TV programında konu “Modern tesettür” idi. Konuklar, Emine Şenlikoğlu, Ali Rıza Demircan ve Alâ dergisi’nden modern! tesettürlü bir hanımdı.
Program sunucusu önce Rasulullah Aleyhisselam’ın giyinik çıplaklarla ilgili bir hadis-i şerifinden bahsetti. “Böyle bir şey var mı?” deyip onlara konu hakkındaki fikirlerini sordu.
Her iki Hoca ve yazar makamındaki şahıs lafı öyle eveleyip gevelediler, laflara öyle takla attırdılar ki, belki de benim cehaletimden ben ne dediklerini anlamadım! Yani aklımda kalan sadece iki sözcük oldu “KEM, KÜM”…
Sonra sunucu Şenlikoğluna dönüp: Alâ dergisinden hanımefendiyi göstererek “Sizce bu hanımın tesettürü nasıl, sizi rahatsız eden bir şey var mı bu kıyafette?” diye sordu: O da yine kem kümlerle, “Şimdilik bu kadar yapabiliyorsa bu kadar yapar. Rahatsız eden bir şey yok” manasında laflar etti…
Demircan’a da bu minval üzere sorular soruldu. O da yine anlaşılmaz sözlerle konuşmayı sürdürüp nedense birden ağlamaklı oldu. Belki söylemek istediklerini söyleyemediği, içini sıktığı içindir kimbilir…
Alâ dergisinden hanımın, kabarık başında şu katlı kumaşlar gibi görünen, boynunun rahat görülmesini sağlayan bir eşarbı, altında geniş sayılamayacak bir pantolonu, yüzünde hafif bir makyajı vardı… DEVAMINI OKU>>>