Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabıdır, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi muhdes olanlardır. Dine sonradan sokulan her şey bid’attır, her bid’at dalalettir ve her dalalet ateştedir.”Müslim 867, Nesei 3/188
Muhdes: Dinden olmayan şeyin din adına çıkarılmasıdır.
Allah’ın Rahmeti üzerinize olsun dostlarım. Cumamız mübarek olsun
Dün pazarımız vardı. Fırtınayı andıran şiddetli bir rüzgar dan dolayı biraz zorlandık. Öğrenci kızların minicik etekleri rüzgarda savruluyordu. Çoğu toparlamak için çaba bile sarf etmiyordu. Zaten çoğu kızın eteği dizüstü fakat bazı kızlar tam anlamıyla çıldırmış gibi bir karış etek giyiyorlar.
Sezon başında havalar sıcak olduğu için bu eteklerin altına çorap dahi giyilmiyordu. Hatta büyük oğullarımdan biri: “Anne ne yana baksam et görüyorum. Midemi bulandırıyorlar. Başımı kaldırmaya korkuyorum. Bunların annesi babası yok mu?” demişti. İnançlı ailelerin çocukları için okullar zulümhaneye dönüşüyor…
Şimdi kıyafet serbestliği diye bir yönetmelik getirdiler. Önümüzdeki yıldan itibaren uygulamaya konulacak. Yeni kıyafet yönetmeliği benim çocuklarım için fazla bir önem arz etmeyecek. Ben kızıma bugün de uzun etek giydiriyorum, yarın da aynı şeyi yapacağım. Bu forma olmaz da başka bir kumaş olur. Bugün de kızım başörtülü okula gidemiyor, yarın da gidemiyecek.
Mini etek giyen kızlar içinde bir şey değişeceğini sanmıyorum. Eski kıyafet yönetmeliğinde de mini giymek yasaktı ama kızlar süper mini etek, öğretmenler yırtmaçlı ve kolsuz giyebiliyorlardı. Hangi babayiğit kalkıp da “Böyle giyinmeniz yasak, nasıl böyle giyinirsiniz?” diyebildi? Adım gibi eminim ki, yarında bunlara ses çıkarılamayacak.
Yeni yönetmelikte “Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur” ibaresi var. Yani baş örtmek yasak. Dün de yasaktı zaten, ne değişti ki? Öyle çarpık, öyle başıbozuk bir düzen ki, güvenmiyorum hiç kimseye.
Hem haydi kızlar okula diyeceksiniz, hem de inançlarına uygun giyinemezsin diye dayatacaksınız. Hem kadın istihdamı deyip evlerinde boş(!) oturan kadınları dışarıda çalıştırmak isteyeceksin, hem de rüşdünü ispat etmiş kocaman kadınlara başörtüsü yasak diyeceksin.
Hangi parti gelirse gelsin, hükümette kim olursa olsun, bu düzen benim için işlemiyor. Müslümanın faydasına bir ilerleme olmuyor. İslam’ın hayata geçirilmediği, Allah’ın hükümlerinin geçersiz sayıldığı her yer Mümin için cehennemdir.
Benim kaygımı taşımayan pek çokları için ise yeni yönetmelik sıkıntı olacak gibime geliyor. Ruhları aç olan gençlerin pek çoğu modayı, markayı ilahlaştırmışken, serbest kıyafet kutuplaşmalara sebep olabilir. Dedim ya benim ve çocuklarım için değişen pek bir şey olmayacak.
Uzun bir yazı niteliğinde yazmak istediğim bu konuyu, yoğunluğumdan dolayı kısa kesmek zorundayım. Bu hafta çok yoruldum, pilim tükendi sanki. Hafta sonu biraz dinlenmek istiyorum inşaAllah.
Malzemeler
- 20 adet iri boy kuru incir
- 1.5 çay bardağı ceviz
- 1 portakal kabuğu rendesi
- 1 çay kaşığı tarçın
- 1 küçük çay bardağı şeker
- 1 buçuk çay bardağı su
Islatmak için: 1.5 su bardağı süt
Üzeri için: Kaymak, krema veya krem şanti
İncir dolması nasıl yapılır?
- İncirleri yıkayın. Üzerine sıcak sütü döküp 1 saat kadar bekletin.
- İncirleri sütten çıkarın. üzerinde süt kalıntıları varsa, yıkayın.
- İncirlerin başlarını kesin. İncirin baş kısmını içe doğru bastırarak çukurlaştırın.
- İri doğranmış ceviz, portakal kabuğu rendesi ve tarçını bir kapta karıştırıp incirlerin içine doldurun.
- Doldurulmuş incirleri tencereye dizin.
- Şekeri incirlerin üzerine serpin. Suyu da incirlerin üzerine gezdirip kapağını kapatın. Ocağa koyun.
- Kaynamaya başlayınca altını kısıp, 20-25 dakika kadar pişirin.
- İncirleri bir servis tabağına alıp üzerine kaymak veya krem şanti koyun. Bir şey koymasanız da olur.
- Afiyet şifa olsun.
Ben de evlatlariyla imtihan olunan annelerdenim, Allah kimseye vermesin, Cok sukur bedenen/aklen sagliklilar ama esimin tabiri ile azgin tay gibiler, bizimle 180 derece ters bir hayata yonelmisti iki cocugumuz. Cok problemli gunler geciren kizimi hizmetin kiz okullarina oglumu da erkek okuluna biraz da zorla verdim. Onceleri bayagi zorladilar bizi, ama simdi cok sukurler olsun duzene girmeye basladilar, ozellikle de kizim. Ogretmenlerinin yakin ilgisi sevgisi ve ortamin guzelligi kalbini yumusatti. Biliyorsunuz ergenligi zor geciren cocuklar aile ortamindan ziyade akranlari ve okul ortamindan etkileniyorlar. Cok sukur namaza basladi, arada bir iki kaytarsa da duzenli kilmaya calisiyor. Arkadaslariyla birbirlerini uyarip toparlamaya calisiyorlar. Baska bir yerde olsa bu sekilde olur muydu bilmiyorum. Karma okullarda ne yaparsaniz yapin hep problemler oluyor.
Ben hizmetin yakininda cok yillar gecirmis biriyim, dahil degilim ama 20 yildan fazladir etraflarindayim. Bu sure zarfinda cok seye sahit oldum iyiliklere de yanlislara da. Universite yillarinda evlerde dinledigim sohbetler ve ortam bana cok sey katti. Her yerde gorulen zamane ailelerindendik, hatta universitede kapanmak istedigimde o yillarda yasak olmamasina ragmen ailem karsi cikti. Cok sukur onlari dinlemeyip ortundum ve okulumdan mezun oldum. Ortulu calisma imkanlari olmadigi yillarda bu sefer basini acan arkadaslarimla yollarimiz ayrildi. Hizmet anlayisimiz farkliydi. Ben haram isleyerek Allah yoluna hizmet edilemeyecegini dusunuyordum, ama yine okul yillarindaki arkadaslarima hep hayir dua ediyorum. Demek istedigim su ki ozunde benim gibi bircok insana islami tanitip sevdirdiler, hayra yonelmeme vesile oldular. Allaha sukur simdi istedigim gibi bir ortamda calisma imkani da buldum.
F Gulen Hocaefendinin dogru cok yonu vardir ama ozellikle son yillarda anlam veremedigim olaylar oluyor. Bundan cok rahatsiziz. Yine de cocuklarim icin o okullari tercih ettim. Cunku hatalari olmalarina karsi goruyorum ki kurumlardaki ogretmenler cok gayretli ve fedakar insanlar. Baska okullarda bulunmayan ogrenci takibi ve ilgisi var. Siz evladinizla ilgili bir problemi aktarip yardim istediginizde biliyorsunuz ki bu sizin gibi dert edinip ugrasacaklar, sizinle siki temasta olacaklar.
O yuzden objektif olmak lazim diye dusunuyorum. Bazi yorumlar cok kolayci. Birbirimizde gordugumuz yanlislari lutfen kotulemek amacli degil de duzeltme amacli soyleyelim. Yoksa horoz dogusune donen bir tartismada taraflar sadece savunma yapiyor, hic kimse karsi tarafin ne demege calistigini anlamiyor. Niyet zaten sozlere davranislara yansiyor. Hatalari soylemeyelim de ortulu mu kalsin. Asla, ama uslubu bilelim, onlar yanlis biz dogruyuz diye gizli bir memnuniyet ya da icinde olmayalim.
Ben hep dua ediyorum. Allahim bizleri senin rizana uygun olan isleri yapmaya muvaffak et, senin yoluna uygun olmayanlari nasip etme diye. Ayni zamanda cok uzuluyorum da, bu kadar guzel insanlarin Allahin emirlerine ragmen hocalarinin sozlerindeki yanlislari “siz o seviye degilsiniz onun emellerini anlayamazsiniz” diye gormek istememelerine. Yanlisi kim soylese yanlis olur, kisilere gore degismez oysa….
Bu yorumu tarife bakarken okudum. Ne kadar guzel gormussunuz olaylari. Masallah. Yil 2017 feto gercek yuzunu zaten gostermis yillar once. Gormek istemeyen hala kor.
neden gitsinki tabiki duruma göre farklı cevaplar olacak bundan daha dogal ne olabilirki ordaki soylenende bir yanlış yokki bunuda yapabilirsiniz bu vicdani bir olay diyor bazen insan şahsi farzlarını toplumsal sunnetlerin arkasına koyup ordaki sevaba nail olabilirBazen farzdan kazanacagından daha çok sevapta kazanabilir.imtihan insanın sevaplarıyla gunahlarının birbirine çogunluk kazanma savaşıysa kişi neyi nerden daha fazla kazanacagını kimbilebilirki kim karar verebilirki Allahtan başka .şimdi soruyorum gercekten o dönemde birşeyler yapmak için mücadele edenmi kazandı yoksa hiçbirşey yapmadan evde oturanmı kazzandı bunun ölçüsünü kim belirleyebilirki o insanların içinde bulundugu ruh haletinide niyetinide kim bilebilirki buna karar verecek haşa insanlar Allahmıki bu noktada insanların sevap veya gunagına karar versin tamamıyle bu vicdani bir hadisedir.Fettullah Gulen hocaefendinin o Zamana göre verdigi cevap söylenen sözler çok yerindedir ordaki ince uslubu anlamak ayrı bir durum.Bir toplumu duşunen on sene yuz sene sonrasını duşunen insanların verdigi cevap bizim gibi bir saat sonrasından haberi olmayan kendinden başaka birini duşunmeyen insanların verdigi cevaplar farklı olur
Şahsi farzlar mı?
Toplumsal sünnetler mi?
Yani insan birilerine faydalı olacak diye ibadetleri, farzları terkedebilir öyle mi? Senin deyimine göre namaz da şahsi farz! nasılsa. Hatta namazla zaman kaybetmeyi bırakıp, başkasının faydasına çalışalım olmaz mı????
“Bazen farzdan kazanacagından daha çok sevapta kazanabilir” bu nasıl bir söz? gerçekten sen böyle mi düşünüyorsun?
Bazı insanların neden körü körüne birine bağlandığını şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
yani siz namaz ile örtünmeyi aynı kefedemi tutuyorsunuz gerçekten???
benim için namaz bir yana diğer tüm farzlar bir yana!!namazı hiçbir farz ve ibadet şekli ile kıyaslamaya dilim dahi varmaz…ilk sorulacak amelimiz namaz..cennetemi cehennememi??yerimizi belirleyecek olan resmen namaz…kimse kimse körü körüne bağlanmıyor bence sadece farklı yorumlar getiriliyor farklı pencerelerden bakılıyor..
Ben asla bir farzı diğerine üstün tutmuyor veya kıyas yapmıyorum. Tesettür Allah’ın emirlerinden bir emir yani şüphesiz ki FARZDIR. Ve hiç kimse hiç bir hoca “Bence okumayı tercih etmeliler” deyip de, bir farzın terkine yol açamaz. Yani bu emri terketmek gibi lüksümüz olamaz. Bu Rabbimizin emridir ve her halde bunu yapmakla vazifeliyiz. Kur’an’ın hiç bir yerinde şu farzdır ama şöyle şöyle durumlarda terk edilebilir gibi bir ifade bulamazsın. Farzlar kesindir ve asla terkedilemez.
Said Nursi “Gayr-i meşru bir yol ile maksada varmak isteyen maksadından geri kalır” der. Zaten geri de kalınmıştır. İslam sulandırılmış, içi boşaltılmıştır.
Hem “Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur” Kaidesini hatırlatmakta fayda vardır. Yâni bir mes’ele hakkında âyet veya hadîste kat’î bir beyân varsa, bu o mes’ele hakkında bir nass sayılacağından artık o mes’ele hakkında içtihada cevaz yoktur. Çünkü ictihad ancak kesin ve açık olmayan mes’elelerde şâriin muradını arayıp bulmak için meşru’dur. Halbuki tesettür hakkında hüküm açıktır. Örtünmek hakkında İctihad yapılamaz.
Said Nursi: tesettürün yüz milyonlarca müslümanın sosyal hayatlarında 1350 senedir kutsal ve gerçek bir ilahi düstur olduğunu,
pek çok tefsirin bu konuda ittifak ettiğini
Şimdiye kadar ki ecdadımızın tesettür konusundaki inançlarını bizlere delil getirmektedir. İlahi bir düstur olan, müfessirlerin ittifak ettiği bir konuda, ecdadımızın bu konudaki inançları ortada iken farz olan ilahi emri terk etmeyi sonuç verecek bir şekilde ictihad etmek ve buna fedakarlık demek büyük bir yanlıştır.
Hem fedakarlık kişiye aid olan bir şeyde yapılır. Halbuki tesettür ilahi bir emirdir. Farzdır. Yapmakla yükümlü olduğumuz bir emirdir. Kendimizden ortaya çıkardığımız, kaynağı biz olan bir şey değildir. Onun için buna fedakarlık demek padişahın emrini yerine getirmeyip ona muhalefet ederek buna fedakarlık demekle eşdeğer olur.
Peki hocanız bunlardan habersiz mi?
Hizmet ama neye hizmet? İşte bu tam bir muamma. Ayrıca çok başarılı olan yeğenimi askeriyeye vermeleri için ailesine baskı yaparlarken, “NAMAZ KILMASA BİLE KILMIŞ GİBİ SEVAP ALIR ÇÜNKÜ HİZMET EDİYOR!” demişlerdi. Yani hizmet adına yeri gelince namaz bile terk edilebiliyormuş!
3 değil, 5 değil, 100lerce örneği var bu olayların. Bunlar ne Kur’an’da, ne sünnette, ne Sahabenin hayatında yer bulmamış gayri meşru örneklerdir.
Ben kendime malzeme aramıyorum. Bizzat kendi sesinden vaazı ve kendi sitesinden alıntıladığım röportajdan örnek veriyorum. Çelişki üstüne çelişkiyi gördüğünüz halde sadece lafı eveleyip geveliyorsunuz ve yersiz ithamlarda bulunuyorsunuz.
Gıybet yapıyormuşum, fitne çıkarıyormuşum! Geçiniz bunları geçiniz!
Gıybetin ne olduğunu bilir Müslüman. Umuma açık yapılmış, yanlış beyanatların, herkesin malumu olan hallerin konuşulması ne zaman gıybet olarak adlandırılır oldu? Yazık ki bir kişi çıkıpta bana mantıklı bir izahat yapamadı. “Hocanın yaptığı yanlış oldu. Yıllardır tavizler ardı ardına geldi” diyemedi.
Tepede ne dolaplar dönüyor, ne entrikalar çevriliyor kimse bilmiyor. Hizmet adı altında kandırılan çoğu kez emekleri sömürülen kardeşlerime asla lafım yok. Halis niyetlerinden hiç şüphem yok. Onların hatası hocam dedikleri insana veya insanlara sorgusuz sualsiz itaat etmeleri. Yanlış ve doğruyu ayırt edememeleri.
Mümin farzlarla ilgili konularda farklı pencerelerden bakamaz kardeşim. Gözlüklerini çıkar da dikkatli bak: Yıllar önce yapılan vaazdaki samimiyeti şu gün görebiliyor musun?
Bana göre arada yerle gök arası kadar mesafe var. Yazık ki ne yazık…
cahide hanımcım diğer yorumlarımı neden yayınlamadınız?hakaretmi vardı küfürmü vardı ne vardıda yayınlanmadı?cımbızlama konusunda üstünüze yok..bu arada hocanız diyerek resmen bölücülük yapıyorsunuz benim hocam değil onun bunun hocası değil o zaman sizinde hocanız nurettin yıldız diyelim..durmak yok yola devam cahide hanım..
Maalesef bu dusunce var oldukca islam her zaman ilimlastirilmaya acik olacak. Bugun feto kirli camasirlarini ortaya doktu anca arkasinda olan daha bir cok musluman kardesimiz fetonun soyleyecegi bir soze bakiyor. Ne aci .rabbim gozlerinin uzerindeki perdeyi kaldirsin
muhterem kardeslerim ,bilmem farkindamisin islamin kitlelere sunus sekline islam da davet denilir ve bu davet ayni zamanda bir eylemi icerir .bu eylemin beslenisi ise kuran ve sunnettir.kuran ve sunnetin disinda ifade edilen herse bidat ve her bidatte delalettir..farkettigim kadariyla biz muslumanlar olarak yontem sorunu yasiyoruz ,bizim hayatimizi belirleyen kuran ve sunnet olmasi gerekirken maslahat adina yahudi ve hiristiyanlarin ayaklarinin altinda ozgurluk arayan kuranin igadesiyle belamlardan medet umar ve yontemimizi ise belirlenmesi icin cizelgeyi bunlara verir olduk.bunlar kurandan habersiz kuran savunuculariyken .bir de bu guruhlarin pesinde giden insanlara ne demeli ….allah subhanahu teala ayaklarimizi saglam kilsin.gercekleri gormeyi bizlere nasip etsin….oyle ise davet ederken hoca bunu dedi degilde allah rasulu bize sunu emrediyor diye emirler yer degistirirse felaha ulasiriz ins….selametle benim suurlu dava bacim cahide….
Okumak cok guzel ve onemlı bir sey, hele hele kız cocuklarının okuması onlar gelecegın annelerıdır…fakat hıcbır sebepten dolayı basortusu acılmaz be ablacım.
Ey kardeşlerim….
Allahu Teala şeytana emretti: Ademe secde et. Şeytan kibirlendi ve dedi ki ben ateşten o topraktan yaratıldı ben ona secde etmem dedi ve Allah’ın emrine itaat etmeyip kendin üstün gördü. Şeytan Allahu tealadan başkasına ibadet etmenin şirk olduğunu bizden bile iyi biliyordu ama Allahu Teala onun ibadetleriyle meleklerin hocası olacak kadar yükselmesine rağmen kalbindeki niyeti ve kibri bildiği için onu sınava tabi tuttu.Ama şeytan bir konuda dürüst davrandı yani şu konuda; Allahım ben ademe secde edersem sana şirk koşmuş olurum diyerek asıl niyetinin kibirinden secde etmemek olduğunu gizleme yönüne gitmedi gitse de zaten ona emri veren onu yaratan rabbiydi.Bu kısım ön bilgi olarak dursun.
Peygamber efendimize kadar binlerce peygamber geldi ve insanları Hakka davet etti.O zaman peygamberlerden sonra da salih zaatlar vardı ve onlar tabi oldukları peygamberlerin getirdiklerini peygamberden sonra gelen insanlara aktarmaya bu hizmeti yapmaya devam ettiler ayrıca insanlar başlarında bir çoban olmadığında sapkınlığa düşmeye meyilli olmaları bu salih kimselerin peygamberlerden sonra nefislerini kulların Hakka yönelmeleri için feda etmeleri Allahu Tealanın kullarına rahmetidir.Bu salih zaatlar herzaman sıkıntıya zulme uğramışlardır ama onları uğradıkları zulümler maruz kaldıkları iftiralardan çok kulların Hakkın emirlerinden yüz çevirmeleri peygamberlerin getirdiklerini bir kenara bırakıp kendi bildiklerini yapmaya başlamaları yaralamıştır.Çünkü onlar peygamberlerin sırtındaki yüke çileye Allahın rızasına ulaşmak için ortak olmaya nefislerini feda etmeyi tercih etmişlerdir.Tabi bu salih zaatların insanlar gözünde olusuz düşünceyle birleştirilmesi için şeytanın yardımcılığına soyunan kendi nefislerinin peşinde koşan insanlar da ortaya çıkmış ve kendilerini halk içinde salih bir zaat gibi gösterip insanların güvenini kazandıktan sonra yalnız başlarına kaldıklarında şeytanlarıyla planlar yapmaya devam edip insanları saptırmaya çalışmışlardır ve kednileri gibi olanları yani nefislerine tapmayı düstur edinmişleri kandırmışlardır. İşte bu tür örneklerden dolayı insanların bazılarını da salih zaatlara karşı ön yargılı olmalarını sağlayabilmişlerdir.
Ey kardeşlerim…
Bir insan hasta olduğunda doktora gitmesi ve doktorun tavsiyesine uyması gerekir bunu hepimiz biliriz. Bir müslüman da bunu böyle bilir ve uygular.Ama müslümanın farkı şudur: Müslüman hastalığı Asıl verenin Allah olduğunu ama hastalığın oluşması için bunu sebeplere bağlandığını bilir.Aynı şekilde bu hastalığın şfasını da verenin asıl olan Allah’ın olduğunu bilmesi ama bu şifayı aramasının üzerine emir olduğunu ve şifaya vesile olacakları araması gerektiğini bilir.Bir müslüman hasta olup hastalığına şifa vesilesi olan doktora şifa veren gözüyle bakıp onu yüceltip Allahu Tealayı unutursa burda suçlu doktormudur yoksa o müslümanmıdır.
Kardeşlerim …..
Salih zaatlar evliyalar her devirde vardır.Allah dilediğinde yer yüzünde sayıları artar dilediğinde sayıları düşer dilediğinde tamamen biterler (bitmesi demek Alahu tealanın biz günahkar kullarına gazaplandığını gösterir bence). Bu zaatlar manevi doktorlardır.Bu manevi doktorlar kul olduğunu unutan kulların kalblerindeki hastalıkların tedavi olması için şifa bulması için vesile olmaya çalışırlar.Bu konuda şifa bulmaya başlayıp asıl olan şifa verenin Allahu teala olduğunu unutup bu salih zaatları şifa veren olarak görüp onu cahilliğyle yücelten kullardan dolayı bu zaatlara saldırmak onları şirkçi görmek onlara iftira değildir de nedir.
Yazımın başında dedim ki şeytan kibir yüzünden Allahın emri olan Ademe secde et emrini yerine getirmedi.Şeytan ademe secde etmiş olsaydı şirke düşecekmiydi? Allahtan başkasına secde ettiği için.Hayır tabiki düşmeyecekti. Adem a.s şeytan için Allaha secde edip etmeme konusunda sadece bir vesileydi.Bunları yazdıktan sonra akıllara şu düşecek
Ne yani biz evliyalara secde mi edecez Allah bunu mu emrediyor bizlere?
Hayır bunu kastetmek için anlatmadım haşa.Allahu Tealanın yarattığı insanoğluna böyle bir emri yok. Bunu anlatma sebebim şu: Biz günahkar ve cahil kullar Allaha yakınlaşmayı bilmiyoruz Allahu Tealanın emirlerine uymayı bilmiyoruz .Allahın gönderdiği kitabı ve peygamberini Allaahu Tealanın istediği şekilde anlamaya değil kendi nefsimizin arzuladığı şekilde anlamaya çalışıyoruz ve bunun da farkında değiliz.Karıştığını düşünerek bir örnekle açıklamaya çalışacağım:
Biz bir hastayız ve bizim iyileşebilmek için elimizde bir kitap ve bazı kullanma talimatları var.Her insan okuduklarından kendi bilgisine göre imanının kuvvetine basiretine göre birşeyler anlar.Eğer biz bu kitabı kendi bilgi ve tecrübemizle anlayıp yorumlamaya kalkarsak şifa bulalım derken canımızdan olabiliriz.Bu sebeple canımız söz konusu olan bu konuda kafamıza göre bir kitabı okuyarak şifa bulmayı değil de ehil bir doktorla beraber bu kitabı iyi anlamış o kitabı tabiri caizse yalamış yutmuş o kitapla onlarca binlerce insanın şifa bulmasına vesile olmuş doktor ararız.
İşte sağlığı için bu kadar dikkat eden biz kulların ahireti için bu konuda daha çok dikkat etmesi ehil bir kimse bulması gerekir
Tabi devrimizde fitneler çoktur sapık örgütler çoktur.Zaten Efendimiz (s.a.s.) bu devirden haber vermiştir.Bu devir doğruyu bulmanın çok zor olduğu bir devirdir.Peki o zaman müslümanlar güvenilir bir rehber bulmak için ne yapacaktır.Ne yapabilir.
Kardeşlerim….
Yapılacak olan şudur:
İlk olarak niyetimizi temizlemek.
Yarabbi ben seni istiyorum seni halis bir niyetle istemek istiyorum.Bana sana ulaşmamı senin rızana kavuşmamı sağlayacak yolu göster.Bana rahmetinle muamele et.Bana dünyada iken senin aşkınla yanmayı nasip et.Bana seni rasulunu anlamayı tanımayı sağlayacak bir yol bir rehber göster.
diyerek halis ve temiz bir niyetle dua etmek…
Allah bizleri affetsin ve razı olduğu kullarıyla beraber bu dünyayı hayatını geçiren razı olduğu kullarından eylesin…
artık okullarda öğrenciler derse kapalı girmek isterse ne öğretmenler ne de müdür itiraz edebilir. sadece ailenin ve çocuğun kararlı olması gerekir. Şu an imam hatip lisesine ve ortaokullarına giden çocukların büyük bir kısmı kapalı. diğer okullara gidip de başını kapatan öğrenciler de var. artık başörtüsüyle ilgili bir sorun kalmadığı için böyle fetvalara da gerek yok. Hem her ne şekilde ve ya her ne bahaneyle olursa olsun bir kızın ergenliğe girdikten sonra başını açması haram.
Evet, bütün hakikî saadet ve hâlis sürur ve şirin nimet ve sâfi lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullahtadır. Onlar, onsuz olamaz. Cenâb-ı Hakkı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envâra, esrara, ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakikî tanımayan, sevmeyen, nihayetsiz şekavete, âlâma ve evhama mânen ve maddeten müptelâ olur.
Evet, şu perişan dünyada, âvâre nev-i beşer içinde, semeresiz bir hayatta, sahipsiz, hâmisiz bir surette, âciz, miskin bir insan, bütün dünyanın sultanı da olsa kaç para eder? İşte bu âvâre nev-i beşer içinde, bu perişan, fâni dünyada, insan sahibini tanımazsa, mâlikini bulmazsa, ne kadar biçare sergerdan olduğunu herkes anlar. Eğer sahibini bulsa, mâlikini tanısa, o vakit rahmetine iltica eder, kudretine istinad eder. O vahşetgâh dünya, bir tenezzühgâha döner ve bir ticaretgâh olur
Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma. Onlara tezellül edip minnet çekme. Onlara temelluk edip boyun eğme. Onların arkasına düşüp zahmet çekme. Onlardan korkup titreme. Çünkü Sultan-ı Kâinat birdir. Herşeyin anahtarı Onun yanında, herşeyin dizgini Onun elindedir. Herşey Onun emriyle halledilir. Onu bulsan, her matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun.
Ara ara onlardan bahsediyorum canım. Derdimiz çok büyük. Bize düşen zulme sessiz kalmamak ve elimizden geleni yapmak
tariflerle ilgili yorumlar görmek istiyorum fikir edinmek için
Konu güzel, tatlı daha güzel.Böyle konularda ben pek yorum yazmam ama şimdi birşeyler yazmak istiyorum.Geçenlerde evde hasta eğitimi veren bir yeri aradım ve kendileriyle çalışmak istediğimi söyledim.bir süre ebelik ve öğretmenlik yaptığımı söylediğimde karşımdaki hanım çok sevindiğini ve en kısa zamanda CV göndermemi istedi.Son anda ” ben kapalıyım sakıncası varmı? dedim.Aaa olmaz dedi.Apartman girişinde başımı açsam olmazmıymış.Yeni doğan bebeği olan bir anneye başı kapalı eğitim vermenin ne sakıncası var dediğimde ben sizi ararım dedi. Tabi de aramadı.
Tarikatla ilgili dün yazmam gerekirdi ama fırsat bulamadım.Cahidem sen de mi okumuştum? Tarikatlar insanların gözünü kör kulağını sağır ediyor diye.Kardeşim ilden ilçeye tain olduğunda herkes onu kendi tarikatına çekmeye çalışmışlar ve biri diyormuş ki “bizim tarikata girersen mutfağında bulaşık bırakma” Neden diye sorunca bizim ulu kişiler mutfaklara girip nimetlerinize karışan haramları yememeniz için çürütüyorlar bu sırada bulaşıklarını görmesinler demiş.Ben pes diyebildim ancak.Sağlıcakla kalın.
Sizin yorumu okuyunca bize söylenen birşey geldi aklıma…cahilliğimin had safhada olduğu dönem ben de tarikattaydım..bize hatme yapılacağı zaman etraf düzgün olsun dağınık şeyleri toplayın denirdi..sebebi şuymuş..hatmeye Peygamberimiz başta olmak üzere birçok Allah dostu gelirmiş hatta hatme sonuna doğru onlardan dua istememiz gerektiği söylenirdi hatme bitince gözünü hemen açarsan gelen hediyelerden verilmezmiş bir iki dakika rabıtalı olun denirdi..gelen hediye de şuymuş..mesela kişi çok merhametsizse ona göre hediye gibi bişey..o yüzden çok dikkat edin derlerdi..vird çekerken rabıta yaparken de öyle denirdi o zaman da mürşid gelirmiş..amann o zaman bir dikkat ederdim..hangi akılla inanmışım düşünüyorum düşünüyorum anlayamıyorum…annemin eski bi arkadaşı var menzile bağlı..küçüklüğümden beri sık sık giderdik onlara çünkü sohbetler onların evinde yapılırdı..kadının annesi ( bunu da kermese gittiğimde öğrendim beni ararlar gelmem için) sohbet yaparken sık sık seyda gelirmiş bunu da söylermiş..ben inanmıyorum gerçekten gelebileceğine ama inanan ve buna azami ölçüde dikkat edenler de var..bende bir sürü efsanevi şeyler vardı nakşilerin kendi sayfalarından..ilginç şeyler ama tablet pc ye güncelleme gelmişti güncelleyince de silindi hep.. Elimde bir iki tane var ve bunları menzilcilerin kendi sayfasından aldım onları eklemek istedim şöyle:
… Seyyid Taha hz.k.s.. buyurdular; “Bir sofi hatmeden çıksa ,yolda yürürken birisi ona sorsa nerden geliyorsun,o sofi dese ki ;PEYGAMBERİN s.a.v meclisinden geliyorum vallahi yalan söylemiş olmaz…”
Bir gün menzilde dağıtılmak üzere kurban kesilmiş, sofinin biriside bakmış ezan okunuyor eti aldığı gibi cebine koyup camiye girmiş. Namazı kılmış etiyle birlikte. Namaz bitmiş artık kafilenin kalkma zamanı gelmiş ve memleketine dönmüş. Memlekete dönüncede hanımına eti pişirmesini söylemiş, hanımıda beyinin isteği doğrultusunda eti pişirmeye başlamış. Başlamış başlamasınada et pişmek bilmemiş 3-4 saat geçmiş etin pişeceği yok. Bu olay kafasına takılmış, zaman geçmeden tekrar menzile gitmiş bunun nedenini sormak üzere ve bir yolunu bulup Gavs Hz. lerine (k.s) olayı aynen anlatmış.
-Demiş; sultanım bu et pişmedi?
-Gavs hz. (k.s) sormuş; sen bu eti alınca ne yaptın?
-Demiş vakit dar olunca cebime koydum namazı etle beraber kıldım?
-Sofi sofi demiş Allahın izniyle bizim arkamızda namaz kılan hiç bir eti ateş yakmaz.
İnşaAllah böyle şeylere inananların da gözü bir an önce açılır ne diyeyim artık..Allah’a emanet olun
ıyi hoş da eşim cemaate bağlı bir tatil köyünde çalışıyor cemaatle hiçbir bağımız olmamasına karşın müdürü bizim adımıza gazeteye abone olmuş sürekli malum gazete ve dergi geliyor bir seneyi geçti hala geliyor soruyorum artık parasını sen mi veriyosun alma diyorum bişey diyemiyor çünkü baskı yapılıyor anlaşılan alıyor durumumuz olmamasına rağmen
Cahide Hanım;
Nasıl ki, esir düşen bir kişinin dinini değiştirmesi için baskı uygulandığında kalben değil ama söz ile “değiştirdim” diyebileceği ve bu yüzden hak yolundan ayrılmış sayılmayacağı yönünde fetvalar verilmiştir; eğitimde başörtüsü konusu da bu şekilde ele alınmalıdır bence. Sanırım Fethullah Gülen’in de (bahsettiğiniz röportajında) anlatmak istediği budur. Birileri bu dayatmayı yapıyorlar diye kızlarımızı iyi bir eğitim alma ve meslek edinme hakkından mahrum bırakırsak biz onlara ikinci kez zulmetmiş oluruz.
konsepsus canim kardesim ama mekkedeki musriklerle ilk savasta said bin ibi vakkas in savasini tekrar oku bir basortusu icindir.bizim hayatimizi olculerimizi kuran belirler fettullah gulenin fetvalari degil.ben sizden bir ornek istiyorum siz ilk akideden vazgecme meselesini basortusuyle karistiriyorsunuz.mekkeli musrikler lailahe illahin ne demek oldugunu biliyorlardi ve buyuzden sahabeyi iskenceyle imaanlarindan dondurmek istiyorlardi ilk nuve dedigimiz mekkeli muslumanlar kurulu olan mekke sirk devletini reddediyorlardi ilahlarini parlemantolarini ve okullarini.bizler ise onlardan alacagimiz bir diploma icin ,kimligimizin akidemizin durusumuzun simgesi olan basortusunu diplomaya tercih ediyoruz nebevi islami hareket planini bir daha oku canim kardesim.mekkede boyle tavizler goremezssiniz varsa bizimle paylasin arakadaslar ….. hoscakalin
İyi tatiller canım..
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran:104)
ilk olarak bir kişiyi eleştirirken o kişi kadar bilgiye sahip olmak gerektiğini düşünüyorum.F.Gülen hocaefendi ömrünü Allah’a hizmet yolunda harcamış bir şahsiyet.Başörtüsüyle ilgili söylediklerinin altında yatan hassasiyeti anlamak zor.Söylediklerinden başınız açın anlamını çıkarmaksa onu hiç anlayamamanıun göstergesi…
Ablacim canım ablam. Günlerdir cok yogundu isler yazılarını okudum ama cevap yazamadim hiç. İns iyisindir hasta olma sakın kendine dikkat et ablacim. Daha az önce bir yerdeydim haberler açıktı tv de konu okul kıyafet yönetmeliği o anda yanımdaki bayan hih dedi şimdi bas örtüsüne yol açıldı. Nerdee eski siyah unifrmalar felan. Ya abla anlamıyorum gerçi ben de açığım biliyorsun belki bahsetmiştim önce. Elhamdulillah müslümanım. Ya biz hangi ulkedeyiz. Müslüman cogunluklu bir ülkede hala başörtüsü kimse bu islamımızı kitabımızı ayetlerimizi hadislerimizi okumaz mı. Nedir bu basÖrtüsüne karsı bu tavır. Anlayamadım su yasıma kadar. Bu sorun asla sorun olmamalı ne zaman asılacak acaba ahirete intikal edince mı öğrenecekler. Merak ediyorum dogrusu. Kal saglicakla ablacim. Allah herkesi ıslah etsin. Ne diyeyim? 🙁
Ablacim tatlı icin yorum yapmam gerekti ama diğer konuya girince unuttum. Ablam ellerine Saglik güzel görünüyor. Bol enerjili bir tatlı. Yalnız bu tatlı daha bol süt kullanarak ve sütte bekletilerek de güzel oluyor. Harcına ceviz tarcin konuyor. İncir uyutma benzeri ama sütun icinde harcli incirler görüntü de lezzet de süper oluyor. Belki sana daha önce ben bu tarifi sormuştum yanılmıyorsam bilen kardeslerim varsa paylaşırlarsa sevinirim. Allaha emanet ol ablacim…
selamün aleyküm cahide hanım bende sitenizi sessiz takipçilerindnim ama bugün incir tatlısı tarifi aradım sonra sizinkini açayım dedim belki arşivinizde vardır diye sonra ana sayfada görünce yorum yazmadan edemedim yani tevefuk etti. maşaallah Allah daha çok gayret versin şimdi hemen tarifinizi denicem
Cahide ablacığımmmm selamun aleykum hayırlı cumalar ellerine yüreğine sağlık bu hafta iki kere limonata tarifini yaptım kışın ne alaka denilebilir fazla limonlarım vardı onları değerlendirmek için yaptım çok da güzel oldu 🙂 Bugün paylaştığın yazına geleceğim bende öğrencilik yıllarımda çok şahit oldum kılık kıyafetle ilgili bi takım uygunsuz goruntulere fakat benı en çok uzen hadiseyi yaz donemı gırmek zorunda olduğum sınava formasız giremeyeceğim öğrendiğimde yaşadım.Müdür yardımcımız tarafından uzatılan minicik bir eteği giymek zorunda kalışımı hiç unutamam girmeseydim alınmayacaktım sınava 🙁 ağlaya ağlaya giydiğim o formayı ve ağlayarak çıktığım o günü hiç unutamam benım ıcın çok utanc verıcı bir gündü. Aileler çocuklarını birçok farkındalıktan uzak yetiştiriyor fermuarım bozulduğu için namahremim gorunmesın dıye eteğimi katlamak zorunda olduğum bir günde arkadaşım tarafından aa bak goruyormusun gonulde eteğini kısaltmıs dediğini duymak benı o kadar ofkelendırmıstı ki ah ablacığım yazılacak o kadar çok şey var ki , İlkokul yıllarımda yaşadığım zorlukların yanında nereye konur bilemem o dönemlerde çoğu çocuk arkadaşının kılığı kıyafetiyle dalga geçmeyi kendine eğlence görüyordu biz kırsal kesim denilen bir yerden taşınmış olduğumuz semtteki okulda çok yadırganmıştık. Naylon ayakkabımız naylon , desenli tüylü çizmemiz gülünçtü , alay konusuydu onlar için 🙁 saçımıza renkli tokalar değilde lastikle bağlamamız her gün alay edilmemize sebepti.Bunların küçük bir çocuğun içinde açtığı yarayı tahmin dahi edemez yaşamayan babamın bizi okula traktörle bıraktığı zamanlarda işittiklerimi hafızamdan silemez kimse diyeceğim o dur ki biz kalbi iman dolu , allah korkusu olan merhameti olan çocuklar yetiştirmiş olsaydık bugün bu satırları yazıyor olmayacaktım 🙁
selamün aleyküm,Cahide hanımcığım ve sitede yorum yazan tüm kardeşlerime selamlar.Sizi kardeşlerimizi çok özlemişm selam ve dua ile uzun bir aradan sonra…
Bende incir tatlisi yapiyorum, biraz farkli. Ben su da bekletiyorum, sonra doldurup üzerine serbet döküp firina veriyorum, incir böylece fazla Tat kaybetmiyor, serbette firinda iyice koyulasiyor.
Bu ara, bence yemek tarifleri ve güncel konular ayri ayri, Yani ayni sayfada yazilip ve tartisilmasa cok daha Iyi olur, cünki Ben burada bazi tarifleri yapmadan önce, o Tarif hakkindaki yorumlari okuyorum ama araya baska konularda girince cok zamanim gidiyor dogru yorumu bulabilmekte. Selam vermek isteyen veya sorusu olan icin vs. ,burada bir Forum acilsa cok Iyi olur. Yemek tariflerinin de altinda sadece yemekle ilgili yorumlar bulunur.
Saygilar, selamlar
selam aleykum cahide hanim sozlerinize katiliyorum size birsey sormak istiyorum kaca kadar okudunuz sorumu yalnis anlamayin lutfen sizin bilgileriniz okadar cokki ben besden cikdim okuyamadim bugune kadar pazifdim ama sizi taniyinca kendimi gelistirmeye karar verdim tsk
cümleten hayırlı cumalar.seviyorum seni ablacım ellerine sağlık