Mustafa Ulusoy’a ait, nefis bir yazı…
Bir türlü sular durulmuyor içinde. Siyah lekeler seriyor ruhunun üzerine her bir şikayet. Gönlünün gözleri, başkalarının üzerinde dura dura yorgunluktan yığıldı yığılacak. Çırpınan bir kuş gibi varlığın, adını çıkartamadığın. Okunmayan bir el yazısı gibi, kargacık burgacık sözcüklerin.Gözünü başkalarına dikmişken, kıyasladıkça kıyaslıyorsun kendini. Bir yakınma tutturmuşsun, bir türkü çığırır gibi çığırıyorsun. Kendi sesinden ürkerek. Bu kadar dışarıya bakan içini nasıl görecek?
Onun şusu var, berikinin busu. Başkalarının elindekini kıskanırken, varlığını bir gölgeye dönüştürüyorsun. Bir tek cümle geliyor aklıma, siliniyor tüm diğer sözcükler: Kendine ihanet bunun adı. Boyunun uzunluğunu bile mukayese ettin ya, bravo sana. Neredeyse darılacaksın O’na, boyum neden bir on santim daha uzun değil diye. Herkesin hayatı tastamam da bir seninki tam takır kuru bakır ya.
Bir tek sen çekiyorsun acıları.Dünyanın en zavallısı. Bir tek senin tenini kavuruyor güneş. Bir tek seni ıslatıyor yağmur.Bir tek senin evinin bahçesinde kuruyor çiçekler. Kasırga bir tek senin gönlünün kıyılarını dövüyor da dövüyor. Bir tek senin üzerine çöküyor karanlığın gölgesi. Gözlerini alamıyorsun başkalarının mutluluklarından. Her sevinç, ölümün gölgesinde yaşlanırken, sen neyin peşinde yoruluyorsun?
Gözlerin değemiyor bir türlü acılı bakışlara. Bir nankörlüğün girdabında sürüklenirken sormuyorsun kendine. Seni eksik yapan, başkalarına verilip de sana verilmeyenler mi? Seni fazla yapan, başkalarına verilmeyip de sana verilenler mi?Otuz katlı bir binanın her katının bir üstü bir altı yok mu? On beşinci katta olan, on altıncı katın altındaysa, on dördüncü katın da üstünde değil mi? Sen ki; yokluktan kurtarılıp bir yıldız gibi doğmadın mı varlığın semasına? Semanın yıldızları senin için ışıldamadı mı her gece? Sevinçten deliye dönmeli değil misin? Başkalarının elinde olan hangi şey, sana tattırılan hayat nimetinden daha tatlı gelecek ruhuna?
“Rabb’inizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?” ayetini de mi duymadın? Başka bir şey istemek için ne yüzün var?Verilenlere şükredememek utancından başka. Hâlâ diyorsun ki, ona verilen neden bana verilmedi? Başkalarına açık kapılar neden bana kapalı? Sana açılmış kapıları, başkalarının açık kapılarına nazar etmekle körleşmiş gözlerin görmüyor ne yazık ki. O evlendi, ben neden evlenemedim? O neden benden daha güzel birisi?
Neden o başarılı da ben değilim? Neden boyum arkadaşım kadar uzun değil? Neden onun çocuğu oluyor da benim olmuyor? Bu soruları hangi kibirli cüret fısıldıyor kulağına? Neyi gözden kaçırıyorsun bir de, biliyor musun? Büyük eşitleyiciyi. Ölümün keskin kılıcının her birimizin boynuna değeceğini. Dünyanın en güzel kadını olsan ne yazar? Dünyanın en zengini. Dünyanın en akıllısı. Dünya dolusu çoluk çocuğun olsa. Sen, bunlarla mı sen olacaksın?
Sen, sana verilmeyenlerle mi eksileceksin? Ha, bir de şu ayet mealini bir an için unutma: “Hem Allah’ın bazınızı, bazınızdan kendisi ile üstün kıl(maya vesîle yap)tığı şeyleri temennî etmeyin! Erkeklere kazandıklarından bir nasip vardır, kadınlara da kazandıklarından bir nasip vardır. O hâlde Allah’tan lütfunu isteyin! Muhakkak ki Allah, her şeyi hakkıyla bilendir (Nisa: 32).”
Her hayat mertebesi biriciktir. Her insan biricik. Hepimiz biricik olan bir dünya apartmanının farklı farklı katlarında, farklı farklı odalarında yaşayan biricik varlıklarız. Hadi, çevir bakışlarını üzerine. Bir bak kendine. Sana verilmiş olanı görmezden gelmenin utancı yetecek de artacak işte o anda. Elindeki cevheri işle, parlasın güzellikle. “Her kapalı kapının ardında yedi mühürlü bir sır vardır.” diyor Halil Cibran. Sense tüm kapıların sonuna dek açılmasını istiyorsun haddini bilmezlikle.
İstiyorsun ki, tüm sırları altın bir tepside sunulsun sana hayatın. Sırrını yitirmiş bir hayata kim hayat diyebilir oysa? Bırak bazı kapılar kapalı kalsın. Sırlarını saklasın hayatının…
Mustafa Ulusoy
Yine bizi bize anlattın ablacim. Kendimize geldik sayende. Allah razı olsun…
ben de bu ara çok tuhaf duygular içindeyim tuhaf bi kıskançlık var içimde başkalarının hayatlarını imkanlarını değil sadece eşimi kıskanıyorum hemde herkesten öyle bir hale geldi ki rüyalarıma giriyor kalbimin ağrısı ile uyanıyorum . Yolda gördüğümüz yanımızdan geçen tv de gördüğüm bütün kadınlardan. Bu bana zarar veriyor. Hamilelik hormonlarından olabilir mi ? Birde çok sıkılıyorum ailem burada değil hiç arkadaşım da yok eşim de evden çıkmamı istemiyor pek bütün gün evde tek başımayım akşam da eşim tv izliyor genelde maç belgesel izliyor bende sıkıntıdan patlıyorum 🙁 Lütfen cevap ver abla.
Canım benim, senin yalnız kaldığın için sinirlerin yıpranmış. Kıskanmak güzeldir ama, bu kadarı takıntıdır. Eşine güvenmezsen, mutlu ve huzurlu olman çok zor. Biraz daha rahat olmaya çalış lütfen…
İnsanın kendisi için yapacağı en güzel dua son nefeste imanı istemektir. Ama buna layık olarak yaşamak gerek dünyada. Kıskançlık duygusu bize Allah tarafından verilmiş bir duygudur bunu bilmemiz lazım. İstesek de istemesek de var içimizde kimse bende yok demesin. Ama insanda akıl ve muhakeme de vardır böylece kar ve zarar hesabı yapar ve davranışını belirler. Yani senin kocanı kıskanman ve ona bunu belli etmen önce onun hoşuna gider ama bu süre uzarsa aranızda güvensizliğe yol açar ailen yıpranır yuvanı kendi ellerinle ….anladığım kadarıyla hamilesin ve dünyaya yeni bir insan getireceksin ve ailen büyüyecek. Gelecek hayalleri kurmalısın kocanla birlikte. Benim sana tavsiyem kendim yapmadım ama hamileyken ve bebeğini büyütürken günlük tutman. bebeğin büyüyüp de okula gidince çıkar sakladığın yerden ver okusun sana. Kocanda ilişkini kendin yıpratma bilakis biz bir aile olduk ne mutlu bize diyerek ona aile hissini ver. O da akşama kadar seni düşünür ve emin ol ihaneti aklına bile getirmez. Kitap oku haluk yavuzerin bebeğimin ilk altı yılı adlı kitabını tavsiye ederim. Kültürlü bilgili anne bir çocuk için hayırlıdırimanın yanında. Adaletli ol cömert ol dua et alsın içinden bu duyguyu sana veren. Hamilelik çok özel zamanlar bir kadın için kıymetini bil sıkıntılarından kurtulursun o zaman. Bebeğine konuş ona Kur’an oku şimdiden başla masal anlatmaya yediğin yemeklerin adını fısılda senin için yiyorum de ona zararlı şeyleri de onun için yemediğini içmediğini söyle emin ol bebeğin çok mutlu olacaksa doğduğunda işin çok kolay olacak. Allah içine huzur versin senin ve sen de etrafına huzur ver. Allah’a emanet ol sevgili kübra ve bebeği
Insan elindekilerin kıymetini kaybetmeden bilemiyor. Sukretmek kaybederek ogreniliyor. Esas erdem, sahip olduklarinin azligini-coklugunu dusunmeden, hesaplamadan, hele hele hic kimseyle kiyaslamadan sukretmek. Allah kullarini siniyor. Bazen verip bazen alip siniyor. Veriyor; bakalim kiymet bilecek misin? Aliyor; bakalim isyan edecek misin?
Yeni evli kardesim! Sevdigin bir esin oldugu icin sukret. Mutlu etmeden mutlu olamazsin. Bu bir oyun. Once sen basla.
Erkekler kadinlarin ayak izlerine basarak yururler. Sen nereye goturursen oraya gelir; neysen o olur. Yuvani cennet mi edeceksin, cehennem mi? Canavar mi olacaksin, melek mi?
Kiymet bilmezsen elindekileri bir bir yitirdigini gorursun. Allah hicbir kulunu aciyla terbiye etmesin.
Yeni evli kardeslerim. Desem ki Rabbim senin için bir kus yaratmis. Bir kafesin içerisine koyup sana getirsem. O kusu sen en güzel kösene koyup gözünü o kustan ayirmassin. Azicik ötüverse sevinçten” öttü” diye havaya ziplarsin. Hayatta ondan degerli hicbirsey yoktur senin için. Çünkü Rabbin Ayşe için, Gönül için özel bir kus yaratmis ve eline vermis. Bundan güzel ne olabilir? Sükür eder, çok mutlu olursunuz.
Ben diyorum ki Ayşe , Gönül Rabbiniz sizin için bu kustan daha güzel olan insan yaratip size evlillik kafesinin içerisinde kocalarinizi hediye etmis. Sizin için özel yaratmis! Ve size al bunun tadini çikart! Demis. Elleri var oksar, gözleri var senin gözlerine bakar, dudaklari var ötmek yerine konusur ve sen anlarsin. Kalbi var seni memnun mutlu etmek ister. Sen mutlu olmayinca tasalanir üzülür. Ayaklari var aksam olunca evine kosarak gelir. Yaptigin yemegi yedirecegin bir kocan var. temiz ligini yapacagin bir evin var, yemek pisirecek erzagin var, arkadaslarin en güzeli simsicacik sarilip butun gece uyuyacagin bir arkadasin varken niye daha baska arkadas ariyorsun ki? Seninle bir üzülür, seninle bir sevinir, butun gün çalisip kazandigini seni yuvadaki kusu beslemeye gagasinda tasir. Güzel kizlarim, mutlu olmak sizin elinizde. Evlilik hayalinizdeki gibi, dizilerde gördügünüz gibi bir yalan degil. Kocalariniz artist degil. Bu insan hayatini sizinle beraber geçirmeyi arzu etmis, bunun sözünü verip Allah ve kullar önünde Ben kendimi ömrüm boyunca bu kiza adiyorum diye ortaya çikmis olan serefli, samimi Yigit! Rabbinin sana en büyük hediyesi! Bir çiçek, bir kus, degil tas tamam bir insan! En üstün Canli! Bunlar seni mutlu etmeye nasil yetmez? Güzel yavrum. Seytan’a ve onun ortagi Nefsinize aldanmayin! Onlar sizin düsmaniniz! Ikiside insani ebedi atese sürükler. Nefis hep Ben ! Der. Hiç O demez. Evlilik te Ben yoktur artik! Biz olmak lazimdir. Iki vücut birlesir ve Biz olunur. Kocalarinizin tadini çikartin! Onlar sizin helaliniz! Simdiye kadar yasak olan erkeklerle yapamadiginiz hersey onlarla serbest! Eski hayatiniz nerede? Yeni hayatiniz nerede? Size nimet verildi, hemde nimetlerin en büyüyü. Hayat arkadasi! Hadi mutlu olun, ve mutlu edin, göreyim sizi güzel kizlarim.
Hergün su duayi edin:
Rabbim bana bu esi hazirlayip verdigin için sana minnettarim. Elhemdulillah . Beni ona güzel ve iyi göster, Onuda bana güzel ve iyi göster. Benim kusurlarimi Ona, Onun kusurlarini bana gösterme Ya Rabbi. Bizim kalplerimize karsilikli Ask ver. Yuvamiza saglik, bereket, huzur ve mutluluk ver. Amin.
Sevgili Fatma abla diyorum belkide yaşça büyüksündür Allah razı olsun yazını okurken içim ürperdi yanlış anlama çok beğendim satırlarını.Gözlerim dolu dolu oldu.Aynen dediklerine katılıyorum ne güzel benzetme yapmışsın.Ahhhh ahh şimdiki nesil bu söylenenleri bir anlayabilse boşanma diye bir şey kalmazdı.Elimizdekilerin bir değerini bilebilsek her daim Rabbimize secde ederdik.Ona sonsuz hamd olsun bizlere verdiği eş gibi evlat gibi sonsuz nimetlere..Elhamdülillahirabbilalemin…
Allah razi olsun kardesim. Abla demen beni mutlu eder hic mahzuru yok. 30 a yakin yeni evli, 15 civarinda bekar kizimizin ülkelerinden uzak yasadiklari Texas ta ki ablasiyim zaten. Rabbimin buyuk lutfu hepsinin beni ablasi olarak görmesi.
Ablam ne güzel yazmıssın Rabbim Razı olsun…Texsas çok uzak memleket belliki hicret için düşmüşsün yollara. gönlün ruhun rabbin Adını oralarda duyurmak için çarpmakta…Tıpkı seni ablaları olarak gören oraya Hakka hizmet için kosan ablalarım kardeşlerim gb…. Önce bunun için Rabbim Razı olsun sizlerden…
Ablam sanırım bizler elimizdekinin kıymetini kaybedince anlıyoruz..Bu yaz çok sevdiğim arkadaşımın eşi vefat etti geride 2,5 ve 4 yaşında 2 kız evladı bırakarak gitti ebed memleketine gitmek üzere bekleme salonu olan kabrine…Şimdi arkadaşım babasız büyütmek zorunda kızlarını… ona ve onun gibi olan ablalarımıza anlatsak eşlerimiz ile sıkıntılarımızı neler söylerler acaba bizlere…Hayatın bu kadar da toz pembe olmadıgını mı anlatırlar içleri acıyarak… Hepimizin eşleri ile sorunları oluyor ama müslümana yakısan başkaları ile kıyas edip yese düşmektense Rabbim benim sesimi duymayı özlemiş demekki deyip anlatmalı dua dua yakarmalı Rabbine…
Allah razı olsun güzel bir yazı ablacım çok haklısınız insan bazen bütün bunları bilse de uygulamada aynı kararlılığı gösteremiyor. ben nişanlıyken bir ablamız, eşinden hiç birşey beklemezsen çok mutlu olursun demişti. gerçekten beklenti arttıkça insan üzülüyo niye şöyle değil niye böyle olmuyo diye. ama bir beklenti olmazsa en ufak şey bile sürprizmiş gibi geliyo. ve yaptıklarından mutlu oluyosun. Rabbim hepimizin evlerine sağlık, sıhhat, afiyet, muhabbet ve huzur versin inşaallah…
allah razı olsun ne kadar güzel bir dua ve ne kadar güzel bir yaklaşımda bir örnek ne diyeyimki şimdi iyice utandım kendimden 🙁 ne mutlu bana bu sayfayı buldum ve sizlerle karşılşatım hergün heyecanla takip ediyor konuşmaları bıkmadan tek tek okuyorum . ne diyeyimki diyecek birşey bulamıyorum inş. bundan sonra daha dikkatli olacağım
Biz müslümanlar bir birimizin kardesiyiz. Utanma! Yardim istemek büyüklüktür. Sende yardim istedin ve Rabbin de sana o yardimi gönderdi. Samimi kalple yardim istenince Rabbi kuluna kafidir. Bütün Iyilik ve güzellikler Rabbimizden gelir. Allah’a emanet ol yavrum.
“ak ” yorumun için teşekkür ederim.
“gürcü kızı gönül”sanada tesekkür ederim.Ben tuhaf bir hal içindeyim anlatamam sürekli kendimle kavga ediyorum ve bunu eşime yansıttığım için hiç mutlu olamıyorum .en ufak birseyde bile tahammül edemiyorum.bende senin gibiydim bekarken sorumluluk bilmez canım istemediğinde mutafa girmezdim şimdi öylemi çalışıp kazandığım para bile eşimin borçlarına gidiyor.o oysa bana bir çiçeği çok görüyor diye kendimi alıkoyamıyorum.çalıştığım halde hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum.zoruma gidiyor:(( bend kendime sölemeye bile korktuğum şeyi sen söledin:(Allah belki sınıyor.yada şeytanın tuzakları bunlar anlamadım.iki gün boşverip normal hayata devam ediyorum 2 gün sonra aynı tas aynı hamam misaliyim.napcağımı bilemiyorum kendimi yıpratıyorum.Eşime yansıtıp onu da sinirlendiriyorum.Gerçi tek suçlu biz değilizki onlardda hatalı evlenmeden önce çiçekler şiirler hediyeler uzun uzun telefon konuşmları olurdu şimdi evlendik hepsi bitti.:(( ben çok mutlu olcağımı sanmıştım .Ya hiç mutlu olamazsam çok korkuyorum.Tavsiyelerinize dualarınıza ihtiyacım var.Gerçi utanıyorum bu durumdan suriye de katliam var biz neleri düşünüp vah diyoruz kendimize yazıklar olsun bana .Ama yapamıyorum beynime komutlar geliyor adetaa…..
öncesiyle şimdikini kıyaslamak biraz zor bunu öğrendim önceden herşey daha güzeldi dememek elde değil annem hep bekarken herşey tozpemde evlenince pembesi gider tozu kalır onu pembe yapmak senin elinde derdi şimdi haklıymış diyorum pembe yapmak bizim elimizde bol bol dua edelim fatmakalkan ablamızda demişya kafesin içindeki kuş misaliyiz aişe ravza arkadaşım bundan sonra ikinci duamdasın çnk tıpkı ben gibisin ben kendimi tek bilirdim kendime ederdim duayı artık sende varsın ve biz gibi birçok insan vardır eminim kıymet bilelim bunu anladım yazılardan rabbim elimizdekini alıp bizi kötü şeylerle imtihan etmesin inş. nefsimize uymayalım dikkatli olalım bir kerede biz güzel bakalım onlar yapmıyorsa biz yapalım bakalım gözlerinde bir sevinç varsa o gün ertesi gün mutlaka o sevinçle bakacaklar bize emin ol . en güzele emanetsin canım benim ..
Cahide ablacım ben de ilk defa yazıyorum, uzun zamandır yazılarını takip edip, tariflerini denememe ve çok beğenmeme rağmen. Bu yazı beni gerçekten kendime getirdi ve bugün bu yazıya çok da ihtiyacım vardı. Ara ara hep böyle kendimi başkalarıyla kıyaslama düşüncelerine kapılıyorum, arkadaşlarımla da konuştuğumda onların da bunu yaşadıklarını görüyorum, birşey kazandırmadığı gibi daha da mutsuz ediyor. Bugün o günlerden biriydi. Mustafa Ulusoy’un gönlüne sağlık, paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Yazı bana ilaç gibi geldi. Kesinlikle ara ara okumalıyım, diye düşündüm. Allah razı olsun.
cahide hanım sizi tebrik ediyorum harika şeyler yayınlıyorsunuz sizi hep takip ediyorum tariflerinizi yapıyorum paylaşıyorum süpersiniz ..yaptığım tariflerde hep beğenilip tarifi isteniliyor bende sizin sitenizi tavsiye ediyorum..sizinle buradan görüşmek isterim .. çok tşkler emeğinize yüreğinize sağlık…ALLAH’A emanet olun…
Cooook guzel bir yazi . Butun insanlara ders olabilecek nitelikte ama anlayabilene …..
iyiki paylaşmışsın ablacım bu yazıyı sağol yazarın kalemine sağlık hep anlatmaya çalışıp bi türlü ifede edemediğim yetersiz kaldığım şeyleri öyle güzel ifade etmişki yazan çıktısını alıp asıcam dolaba okusunlar diye benim ahali.belki düşünmeye sevk eder
ÇOK GÜZEL YAZI TAM YERİNDE OLMUŞ.BENDE BU HALİMDEN ÇOK ŞİKAYETÇİYDİM.SANA BUNLA İLGİLİ YAZI YAZCAKTIM CAHİDE ABLA SANA ÇOK DÜŞÜNDÜM SENİN PEK BOŞ VAKTİN OLMADIĞINI ZATEN BİR SÜRÜ MAİLLER YORUMLAR VS.BİRDE BEN YORMAK İSTEMEDİM.
EVLENELİ 2 AY OLDU BENDE SÜREKLİ EŞİME KIYAS YAPIYORUM SÖYLEMEDEN TABİ SÜREKLİ BUNUN İÇİN DARILIP KIZIYORUM KENDİSİNE .YENİ KIYAFETLER ALAMDIĞIM İÇİN .BANA ÇİÇEK ALMADIĞI İÇİN SÜPRİZ YAPMADIĞI İÇİN VS.BU BÖLE GİDER.BÖLE OLMAK İSTEMİYORUM .NAPABİLİRİM SÜREKLİ KAFAMI BUNLAR MEŞGUL EDİYOR VE EŞİMİ SUÇLUYOR VE MEMNUNİYETLİK YAŞAYAMIYORUM .HEP ŞİKAYETÇİYİM ONDAN ODA SÖLÜYOR HEP ŞİKAYETCİİSN DİYE.BENDE BU HUYUMDAN ŞİKAYETÇİYİM:(( NAPABİLİRİM ABLALARIM DAHA YENİ EVLİYKEN MUTSUZ BİR AİLEMİZ OLLSUN İSTEMİYORUMM
Yukardaki yazıyı ”tekrar tekrar ” okumanı tavsiye ederim.Bir düşünsene eşinin elinde hergün çiçekle geldiğini, birkaç gün sonra ne kadar sıkıcı ve anlamını yitiren bir durum olur.Ama yeri gelir hiç beklemediğin anda seni öyle bi mutlu ederki işte ozaman kelimeler kifayetsiz kalır.En güzel zamanlarını bu değersiz dünya eşyaları için mahvetmeye değermi?
bak sana bir arkdaş eklensinmi 🙁 bende senin gibiyim evleneli 8 ay oldu ne evime ne eşimin ailesine kısacası hiçbirşeye alışamadım bu galiba herkezde oluyor başkalarını görünce özeniyorum birbirlerine olan sevgilerine bağlılıklarını görünce ben daha üzülüyorum aslında bu yazıyı okuyunca anladım galiba arkdaşım herşey ilk bizde başlıyor sadece kendimize baksak belki senin eşinle aranda olan muhabbet onların yoktur veya benm eşimle evin içindeki muhabbet başkalarında yktur. ben bekarken çok rahat gezen istediği satte eve giren istediği saatte çıkan yemek yapmayan hiçbir işi yapmayan birisiydim çay bile kolay kolay yapmazdım herşeyim elime hazır gelirdi annem kızardı bana babamda ona nişanlandığımda bile pişman oldum hele evlendiğimde hepten pişman oldum neden dedim ben bu kadar rahat bir hayat sürerken neden başkasına bağlandım arkadaşlarımdan ayrıyım ailemden ayrıyım istediğim zamn ailemi göremiyorum arkadaşlarımla gezemiyorum evden dışarı bile çıkamıyorum allahtan çalışıyorum o yol bile bana tatil gibi geliyor sanki arkadaşlarımın evliliklerine bakıyorum başlıyorum kıyaslamalara kendi içimde her akşm ağlıyorum düşünsene olan kime oluyor bana sonrada eşime onada ters davranıyorum soru soruyor neden böylesin diyor kırmamak için söylemiyorum cahide ablam sağolsun bazen düşünüyorum evde de onun gibi olmak istiyorum olabilirmiyim diye içimden geçiriyorum üzülüyorum sonra vs vs işte . gel seninle anlaşma yapalım birbirimize telkin verelim ve şu beladan kurtaralım kendimizi evimizi yuvamızı rabbimin istediği gibi bir eş olalım …
Benim evlilikte 14 yılım bitti. 14 yıla 3 tane dünya güzeli evlat kattım. Şimdi bu dünyadaki herşeyim onlar. Evlilikte ilk yıllarımı düşününce gülümsüyorum şimdi. Eşimi deli gibi kıskanırdım 🙂 Hatta bir gün işyerine çıkış saati gidip yollar boyunca takip etmişliğim vardır :))) Ne cahillikmiş :))) Halbuki zincire vursan ne fayda. Bir insan bir şey yapacaksa yapacak ve maalesef ruhun duymayacak. Hatta şimdi düşününce yaptığım bu davranış eşime büyük hakaret diyorum. Aynı şey bana yapılsa affetmez hazmedemezdim. Sebep bir şeyden şüphelenmem de değildi sadece çok seksi giyinen hatunlarla bir arada çalışmasıydı ve eşimde eli yüzü düzgün bir insan olunca içim şüphe ile kaynadı demek ki. Bir kaç zaman sonra evliliğe alışılınca başlıyor arkadaş arası gidip gelmeler. Çalışıyorsan iş arkadaşları ile ailecek görüşmeler. Kıyaslamalar, hırslar, vesveseler. Sonra kaptırıyorsun kendini gençken şunu yapayım, bunu alayım, yatırım yapayım. Ardından on sene dört duvar ödemek için çabaladım. İki yıllık evliydim ilk evimizi aldığımızda. En güzel yıllarım borç ödemekle geçti. Ne danteller ördüm kimini salonuma koymak için kimini mutfağıma perde diye asmak için. On senenin sonunda evim bittiğimde içine kiracı girdi :))) Herşey kısmet :)))
Açıkçası yaş ilerlemeden acı, tatlı günler geçirmeden insan ruhu olgunlaşmıyor. Yeni evlenen arkadaşlara sesleniyorum siz hiç emeklemeden yürüyen bebek gördünüzmü ? yada hecelemeden konuşanını ? buda ona benziyor işte. Yaşadıklarınız sizi olgun kıvama getiriyor. Daha doğrusu yaş 35 te bir farkındalık oluyor ama hayat asıl kırkından sonra başlıyor :))) O hırslar, telaşlar yerini sakinliğe, huzura, konuşmaktan çok dinlemeye bırakıyor. Gördüğünüz herşeyi yorumlamak yerine içinden seçtiklerinizle ilgileniyorsunuz ama bu herkeste oluyormu onu bilmiyorum işte. Birde gözünüzle gördükleriniz çoğu zaman gerçeğin ta kendisi olmuyor malesef. O çok imrendiğiniz arkadaşınız bir gün oturup size dağların bile yıkılacağı dertlerini anlatıveriyor bir anda. Yada bakıyorsunuz herşeyi dört dörtlük ama sağlığı ile uğraşıyor en sevdiğiniz dostunuz. Ben kalabalıklar içinde yapayalnız biriyim aslında. Cebimde ne bol bol harcayabildiğim bir kredi kartım 🙂 ne evime haftanın bilmem kaç günü gelmesi ile böbürleneceğim bir kadınım 🙂 ne gidebildiğim tatillerim 🙂 ne yurt dışı gezilerim yok. O nedenle o kalabalıklar içinde fazlaca itibar edilmeyen biriyim :))) Ama kesem dolu olsaydı, aldığım çantanın detaylarını karşımdakine bir “Suriye” meselesi gibi anlatsaydım, saç boyamın rengini matematik denklemi haline getirip tarif etseydim, kaydığım kayağım, kullandığım jetsky, bindiğim at, indiğimde yaptığım kahvaltılarım, akşamları rakı balıklarım kısaca adamdan sayılırdım :))) Başta bunu çok dert ederken, neden neden derken cevabı buldum. Kendimizi suçlamaktan vazgeçmeliyiz. Herşeyin sebebi biz değiliz. Çok varlıklı olmamam benim suçum değil ama bu durumdan dolayı beni tercih etmiyorsa karşımdaki işte bu tamda onun sorunu ! Bunun ayırdına varınca işte insan rahatlıyor. Aslında basit yaşayabilmek hayatı, doyduğun kadar yiyebilmek, gerektiği kadar giyinebilmek kalanıda azıcık kenara atabilmek ne büyük zenginlik… Tek sorun bu hayat felsefesi ile bu zamanda çocuk büyütebilmek. Senin bu yaşta farkettiğin şeyleri ufacık çocuklarına anlatabilmek zor işte burda zorlanıyorum biraz 🙂 Bu konuda fikirleriniz varsa dinlemek, okumak isterim doğrusu 🙂 Cahidem bir sonraki yazın bu olsun 🙂 Kısaca ben bir şeylerin farkına vardım ama bu hem kendi hayatımda hem evlilik hayatımda yıllarımı aldı. Yeni evlenen arkadaşlar size söyleyebileceğim tek önemli şey saygıyı elden bırakmayın. Kim tarafından olursa olsun, laf ne olursa olsun soğukkanlılığınızı koruyun. Herşeye anında müdahele etmek zorunda değilsiniz. Çünkü sıcakken yaşadığınız ve “ölürümde yapmam” dediğiniz şeye aradan iki gün geçince bambaşka bir pencereden bakabilecek kıvama gelebiliyorsunuz. Unutmayın hepimizin yaşadığı olaylar aşağı yukarı aynı farklı olan bakış açılarımız. Farklı pencerelerden bakmayı başarırsanız mutluluk elinizin altında.
Çok uzun yazmışım 🙂 buraya kadar okuduysanız pek bir teşekkür ederim 🙂
Hem okudum, hem ağladım… Dert ettiklerimizi, hayallerimizi süsleyen değersiz şeyleri, insanların değer yargılarını düşündüm… Ben çıkamıyorum bunların içinden, bunları almıyor benim aklım…
Sevgili Nil ben de 14 senelik evliyim Elhamdülillah 3 çocuğum var ve 37 yaşındayım:)ne kadar benziyoruz.Bir solukta okudum yazdıklarına çok hak veriyorum.Şu anki hayata bakış açım çok farklı.Ben de senin gibi ilk evlendiğimde, iş çıkışında benim de takip etmişliğim olmuştur:)görümcemin eşinin döner dükkanı vardı,bazen oraya uğrardı,orada içki de içiliyordu.Çalışan garson kız zaten çok rahattı.Sinir oluyordum oraya gider de onlan konuşur diye.Ve nitekim de bahsettiğim kız görümcemin eşini ayarttı ve yuvası dağıldı:(Şu an görümcem buralara uğramak bile istemiyor.Başka bir yerde o da evlendi.Dediğin gibi takip etmekle,mesajlarına bakmakla olmuyor.İçinde olmasın.Şimdi artık takip etmiyorum,zaten istesemde 3 çocuk, hamile halimle nereye kadar:)Sadece dua edebiliriz, Rabbim eşlerimizi de bizleri de şaşırtmasın,nefsimize şeytana uydurtmasın,haramlardan cümlemizi de korusun amiiin.Rabbim herkesin yuvasına huzur versin,ne zenginler var huzursuz kesinlikle parayla malla mülkle hiçbir alakası yok mutlu olmanın.Süt halam var,eşi albay emeklisiydi,çok zenginlerdi,Bodrumda yazlıkları falan.Ama neden bilemiyorum bir küstüler ,o aynı evde senelerce öyle yaşadılar.Eşi kaç sene önce hatırlamıyorum vefat etti.şimdi halam yalnız koca evlerde.Ben de çok uzattım Allah’a emanet ol kardeşim.
Cahidem senden de Allah razı olsun burada fikir alışverişinde de bulunup ufkumuz daha çok açılıyor,Allah gönlüne göre versin canım benim…
Cümlemizden razı olsun güzel kardeşim benim…
bende öle
Aişe ve Gönül kardeşlerim bu şekilde kıyaslama yerine eşlerinizin iyi yönlerini görebilirsiniz.Kötülerle kıyaslayın madem o zaman,karılarına zulüm edenleri,bir yemeğin tuzu az ya da çok diye kavga çıkaranları,kötü alışkanlıkları olanlarla mesela.Onun için küçük şeyler için yuvanızın huzurunu bozmayın.Bir de eşlerimizi biz değiştirmeye çalışmamalıyız.Sadece dua edebiliriz.Mehtap tv deki Aile Rehberi programını çok seviyorum.Çok faydalı,küretv de tekrarları var.Rabbim hepimizin evine muhabbet huzur versin amiiiin.
Bayildim yani kelimelerim kifayetsiz kaldi cok hos
kıyas yapmak insanın nefsine zulmetmesidir bence..bu çirkin işten Rabbim cümlemizin kalbini muhafaza etsin(amin)
Herkese Hayırlı Cumalar..Özellikle Cahide ablaya çünkü bu benim ilk mesajım.Siteyi takip etmeye başlayalı neredeyse 2 yıl oluyor ama henüz bir teşekkür bile edemedim.Kısmet bugüneymiş.Belki annemden bile çok şey öğrendim bu siteden..O kadar faydalı bilgiler var ki sanki burası bir ‘Mutfak Kütüphanesi’..Herşey dört dörtlük.Hele arada paylaşılan bu yazılar o kadar güzel ki..İnsanı kendine getiriyor.Sadece midelere ve gözlere değil ruhlara da hitap etmeniz çok hoş.Umarım sizden faydalananların sayısı gün be gün artar ve benim gibi acemilerden daha çok dua alırsınız:)Selam ve dualarımı gönderiyor,elleriniz dert görmesin diyorum..
Yazı harika ne kadar anlam yüklü Mehmet Ulusoyun kalemine sağlık.
çok güzel bi yazı bunu her yeni güne başlarken okumalı insan,okuyup şükrekmeliyiz…
çoookk tefekkür etmemiz lazım çoooookkkk…
ablacim bu hayirli gunde icime eminimi bir cok kisinin yuregine hitap etmistir bu yazi. yazan kisinin de emegine, sende bizle paylastigin icin yuregine saglik. allah gonul gozumuzu acik tutsun, dogru yoldan ayirmasin. kibir, ofke, kiskanclik, hasedi yuregimizden sokup atsin. ben 33 yasindayim ama su yasimda onca ogrendigim seyi 32 senede ogrenememisim, ama buna binlerce sukur ablacim, insanlarin her insan icin birseylere vesile oldugunu, olacagina inananlardanim. seni tanimam, sitenden aldiklarim, bu guzel paylasimlar, site uyelerinin paylasimlari, yorumlari oyle guzel bir enerji var ki burada, allah razi olsun herkesten..
müthiş bir yazı insanı kendine getiriyor….
Allah razı olsun Cahidem bu yazıya yer verdiğin için,yazar ne güzel dile getirmiş.Kendimizi kıyaslamak yerine,elimizde olanların değerlerini bilmeli;her daim şükür içerisinde olmalı.Hele ki sağlık,Elhamdülillah bir sağlık problemim yok,bunu dünyada en kıymetli şeylere değişmem.Rabbim tüm hastalara da şifa versin,cümlemize de dermansız dert vermesin amin.Mal mülk ,güzellik hepsi geçici.O estetik yaptıranlar hadi nüfus cüzdanlarını da değiştirsinler yaşlarını gençleştirsinler bakalım.Bu dünya fani ahiret baki.Rabbim hepimizi gaflet uykusundan uyandırsın amiiin.
çok güzel ve yerinde bi yazı olmuş emeklerine sağlık ablam.
gerçekten çok güzel bir yazı kim birileriyle mukayese etmezki kendini ama bu yazıyı okuduktan sonra sadece yüze ALLAHA şükürler olsun rabbim san diyeblirim çok güzel gerçekten