“Hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlı olabilir. Yine sevdiğiniz bir şey de hakkınızda şer olabilir. Allâh bilir, siz bilemezsiniz. (Bakara, 216)
Hani pek de tarif verme havasında değilim… Şu bir gerçek ki; ben hüzün insanıyım… Severim hüzünlü olmayı. Rabbim beni benden daha iyi bilir ya, bu yüzden sanırım hep hüzünlenecek bir şeyler duyarım… Okuduğum yüzlerce yorum ve maili sanmayın ki unutuyorum. Bazıları mıh gibi çakılıyor aklıma…
Mesela Gülbahar’ı unutmadım hiç… Gülbahar henüz 16 yaşındaydı. Kanser hastasıydı. Bir ablası dua istemişti de, açmıştık ellerimizi… Sonra bir ara iyiye gittiğini duyup sevinmiştik… Salı akşamı dünyasını değiştirmiş Gülbahar. Bırakıp gitmiş buraları… Garipliği son bulmuş Gülbahar’ın…
Allah’a emanet ol Gülbahar… İnanıyorum ki şimdi bahar gelecek sana. Baharın gülleri şimdi açacak senin yeni hayatında… Görmekten kahrolduğun dünyanın çirkefliklerini görmeyeceksin artık… Asıl şimdi gülecek yüzün inanıyorum… İnna lillahi ve inna ileyhi Raciun…
Yunus’umuz yine hasta. CP hastalığı başlangıcı varmış. Rabbimden yavrumuza şifa, anne babasına dayanma gücü diliyorum…
*********************************
Jibek’ciğimle telefonda görüştüm dün. Yeni geldi İstanbul’a. Hepinize selam söyledi. “Bu müslümanların hali nedir böyle?, Amerikadan beter olmuş burası!” diyor. “Günaydın!” dedim. Ben burada boşa mı yırtıyorum kendimi?
Öyle bir bozulma sürecine girdik ki, ansızın geliverecek bir azaptan korkuyorum. Müslümanım diyenlerin giyimleri, hal ve hareketleri, lüks içinde yaşantıları, israfın dibine vurmaları, inanan, hassas yürekleri kahrediyor… Herkes dönüp yaşantısına baksın. Vallahi bu gidişat hayra değil!
“Karınca kanatlanınca
Zannedermiş erdim kemâle
Meğer onun o hali
İşaretmiş zevâle..”
(Zeval: zail olma, son bulma anlamındadır)
***********************************************************************
Klasik kabak yemeğinin pirinçli, kıymali hali. Kıymasız da çok güzel olur. Bolca dereotu veya maydanoz da çok yakışıyor ama o gün evimde yoktu. Yapımı basit ama enfes bir tencere yemeği…
Malzemeler
- 1 kg. kabak
- 1 adet iri soğan
- 3 adet yeşil biber
- 2 adet domates (benim yoktu)
- 150 gr. orta yağlı kıyma
- 3 diş sarmısak
- 1 yemek kaşığı salça
- 3 yemek kaşığı pirinç
- Karabiber, tuz
- 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
- Varsa dereotu ve maydanoz
Yapılışı
- Soğan ve biberi yemeklik doğrayıp, yağla beraber tencereye alın. Hafif sararana kadar soteleyin.
- Kıymayı ekleyip rengi dönene kadar çevirin.
- Domatesleri yemeklik doğrayıp ilave edin. Hafif pişince irice doğradığınız kabakları, irice doğranmış sarmısağı ve yıkanmış pirinci ekleyin.
- 1 su bardağı kadar su ilave edin. Tuz ve karabiberini de atıp kısık ateşte pirinçler açılana kadar pişirin.
- Ayran ve taze soğanla mis gibi gider. Afiyet şifa olsun
- Vereni Unutmayın lütfen! Şükrünüz bol olsun!
Yemekle ilgili de bi sorum olacak,herhalde başak burcu olduğum için ayrıntılara çok takılıyorum..bi kardeşimiz dedi ya,”kabak dolmasının artan içleri ile yapıyorum” diye..çok mantıklı ama aynı gün hem kabağın dolması hem yemeği nasıl oluyor,malum çok sevilmez ya genelde..:) eğer başka bi güne saklanıyorsa buzlukta kabak bozulmazmi..deneyimli hanımlara bu sorularım çok cahilce gelebilir,haklılar ben mutfakta cahilim..:(
Gülbahara rahmet,yunusumuza da şifa diliyorum Rabbimden…ve ayrıca yurtdışına güzelliklerini götürmüş kardeşlerime de selamlarimi iletiyorum..evet,bilmeliyizki türkiyede biçok zorluk yaşıyor olabiliriz ama vatanimiz yine de,ezan sesi var yine de,cami var yine de..bize böylesi bi hicret nasip olmadı,Allah sizin hicretinızı kabul etsin…
selamun aleykum öncelikle maksadım tenkid değil yalnızca samimiyet ten ibaret. yazılarınız olsun yorumlarınız olsun hepsinde bir gaye var. bildiğiniz öğrendiğiniz herşeyi etrafınızdakilere ulaştırma öğretme çabası içindesiniz ki doğru olan ve sünnet olan da bu. lakin dikkatimi çeken şu reklam olayları. rıza ilahi yolunda çalışanların amellerine cüzi miktarda bile olsa bir yarar sağlamamaları gerekmezmi diye düşünüyorum velev ki yarar yoksa dahi bence sahifeniz duru olsun tıpkı sizin gibi. hakkınızı helal edin inşallah. tekrar söylemekte faide var bu bir tenkid değil.kardeş.
Gülbahar kardeşimize Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inş.Yunus’a da Rabbim acil şifalar versin.Şu anda dünyanın dört bir yanında hastane köşelerinde yatan, derdine derman arayan,ve ne kadar maddi manevi sıkıntıda ve müşkil durumda olan ne kadar din kardeşlerimiz varsa Mevlam hepsinin yar ve yardımcısı olsun.En zor anlarında Hızır aleyhisselamı göndersin inş.Kardeşlerim hepinize ayrı ayrı dua ediyorum inanın buna.Ablacım yemeğin çok nefis görünüyor ellerine sağlık.Bu arada Jibek hanıma Türkiye’ye hoş geldin diyorum.Bir o kadar onuda merak ediyorum.Ablacım eminim o da senin gibi güzel yüreklidir.Onu senin kadar tanımıyoruz inşaallah onunlada konuşup tanışmış oluruz.Gönül isterdiki sizleri yakından görebilmeyi.Dünya tesadüflerle dolu kim bilir belki bir yerde karşılaşırız.Ablacım eğer karşılaşırsak buna emin ol sana sımsıkı sarılacağım.Şöyle yüzüne doya doya bakacağım.Diyeceğimki Cahide ablam buymuş.Burada görüşemezsek ben inanıyorum ahirette görüşeceğiz.Kişi sevdikleriyle beraberdir.Ablacım seni ve buradaki tüm gönül dostlarımı Allah için çooookkk seviyorum.Her şeyin sahibine emanet ediyorum güzeller güzeli güzel yüreklim benim
Canım kardeşim, Rabbim bizleri birbirimizle imtihan etmesin. Dünya ve ahirette, hep güzellikle ve hayırla beraber olalım inşaallah…
Amin ablacım amiiiiiinnn!
İnna lillahi ve inna ileyhi Raciun…ALLAH Gubaharin ailesine sabirlar versin. Evlatla imtahan olmak daha bi zor sanki :(. (anne olanlar daha iyi anlar) Ama uzulmesinler, inaniyorumki insaALLAH Yuce Rabbim onu En guzel Cennet kosesine yerlestirecektir. Ablacim dedigin gibi onun bahari asil simdi basliyor. Yunus vede onun gibi hasta olan tum yavrularimiza Yuce Rabbim en hayirli zamanda sifa verir insaALLAH. Yemegin miss gibi, annemin koyde kendi yetistirdigi kabaklardan yaptigi yemegi geldi aklima. Tadina doyum olmazdi. ellerine saglik. Paylasimlar cok guzel. ozelliklede Muhteremle afiyetle vede Aysegul ablama tesekkur ediyorum. Ihtiyacim vardi bu derslere. ALLAHa emanet olun gonul dostlari. sevgilerimle….
Sena kardeşim. Anladığım kadarı ile sizde dunyanın dört bir tarafına gül toplamaya gidenlerdensiniz. Allah gayretinizi arttırsın. Gülbahara da Allah rahmet eylesin. Ahıska türklerinden olduğunu bilmiyordum.bu insanlar gercekten manevi anlamda yardıma muhtaç insanlar. Benim de iki kardesim ve eşleri amerika da ahıska Türkleri ile ilgilenmeye çalışıyorlar. Hamdolsun benimde onları ziyaret etme şansım oldu. Evlerine konuk olup yöresel yemeklerinden yer sofrasında birlikte yedik. O kadar güzel bir gayeniz var ki. Allah sayınızı çoğaltsın. Emeklerimizde gözettiğiniz Allah rızasını kat ve kat nasip etsin.
sevgili hemsehrim ablacim
Evet bende onlardanim ALLAH rizasini kazananlardan etsin. Ahiskalilari gorduyseniz ne demek istedigimi anladiniz inan simdi daha cok duaya ihtiyaci olduguna inaniyorum RABBIM merhamet etsin gunahlarini affetsin insaallah
Siz nereye geldiniz kardesleriniz nerde yasiyor tanismak isterdim.Ben PENSYLVANIA dayim
SELAMETLE
Kardeşimin biri Abi’m ve eşi california da san Diego’da yaşıyorlar. Gelinimiz orada öğretmen. Küçük kardeşim ve eşi de Colorado da denver dalar. Özellikle abimler ahıska Türkleri ile ilgileniyorlar.küçük gelinimizde öğretmen. Oda kız öğrencilerle alakadar oluyor. Allah kimsenin emeğini boşa çıkarmasın.
rabbim gülbahara rahmet etsin…ailesine sabır versin..ölüm hakkında yazmak çook zor..inna lillah ve inna ileyhi raciun..hepimizi bekleyen akıbet..rabbim huzuru mahşerde yüzümüzü güldürsün,amin.
Allah rahmet eylesin
size yazilan yorumlari yayinlamayacaksaniz bosa bu siteyi kurmussunuz
Dilacığım şimdi baktım da onaylanmamış hiç bir yorumun yok
salamun aleyk
Es Selamün Aleyküm ,Muhteşem sitenin ev sahiplerine ;güzel yürekli takipclerıne ,sizler güzel ülkenin güzel görüp,güzel düşünen ve şerlerıde rahmet sayan güzel insanlar ALLAHIN selamı üzerinize olsun.gülbahar yavrumuza ganı ganı rabbım rahmet eylesın. Nerde ve hangı mılletten olursak ve hangı dılden konuşursak konuşalım .Alemlerın tek sahıbı ALLAH yar ve yardımcımız olsun. yorumlarınız sesızce takıp edıyorum .Hem tarıfler hemde yorumlar bırıbırınden kıymetlı cunku her bır yorumda muhakkak tek yaratıcı ve habıbı zıkr edılıyor . ALLAH cümlemizden razı olsun.Cumanız bugunden hayırlı olsun.Hastalarımızada acıl şifalar dılıyorum.cahıde hanım sızı gönulden takıp edıyorum ,yaptığınız bu işin devamlılığını temmennı edıyorum .sevgılerımle.
Nevuzel dua etmissiniz allah razi olsun hayirli cumalar
Inna lillahi ve inna ileyhi raciun, gülbahar kizimiza Allah rahmet eylesin, ailesine sabirlar versin.Mekani cennet olsun.
Yunus yavruma Allah sifalar versin, insaallah en kisa zamanda iyi haberlerini aliriz,Allah yar ve yardimcin olsun yavrum.
Jibekcim Türkiyeye hosgeldin.sana iyi tatiller diliyorum.
as alamu alaikum. Inna lillahi wa inna ilayhi rajiun, Rabim Gulnihal kardesimizi, cektigi sikintilarla arindirmis olsun insallah, kabrini ferah etsin,insallah su anda huzur icinde cennetteki mekanini seyrediyordur, amin. Kucuk Yunus’a da acil sifalar nasip et Allah’im. Ozellikle kucuklerin hastaliklari perisan eder hep beni. Mizacinizi cok iyi anliyorum Cahide Hanim, her musluman diger musluman kardeslerinin dertlerini kendi derdiymis gibi hissettigi zaman tamamlayabilir dinini zaten. SubhanAllah, musluman kardeslerimizin baska baska mekanlarda cektikleri acilari azaplari gorupte rahat uyumak ne mumkun. Rabbim zalimler topluluguna karsi bizlere yardim et, amin.
Bu arada sizler Turkiye’nin haline bakip boyle uzuluyorsunuz ama ne yazik ki dunyanin her yerinde durum ayni. Burda Cezayir’de birakin carsafi, hakkiyla ortunenler bile bir elin parmaklarini gecmiyor ne yazik ki. Biz baskente cok yakin bir semtte oturuyoruz. Sokakta makyajlar, parfumler, kisacik daracik bluzlarin altina, kendilerinden kucuk kot pantalonlar ve rengarek basortulerle (tabi saci ya kapatir ya kapatmaz) rahat rahat dolasiyor hanimlar burda da. Zor zamanlardayiz cok, Rabbim hepimizin yardimcisi olsun, Kuran’dan Sunnetten ayirmasin insallah, amin.
Allah’a emanet olun, sevgiler.
Cahide Abla Ben almanyadan yaziyorum sizi takip edeli 4 ay olmustur ama her konunuzu en icten dileklerimle okuyup dua ediyorum sizi cok seviyorum
inna lillahi inna ileyhi raciun
Allah rahmetiyle muamele etsin ailesine sabir versin gulbaharin.
Allah ailesine sabir versin gulbaharin.Sanirim Efendimizin duasi yuzunden kitlik ve helak olmuyor bu ummet.yoksa halimiz harab olurdu herhalde.Urfada bile nasil kiyafetler goruyorum sok oluyorum gercekten.Sabah aksam birbirimize dua edelim.Allah senden razi olsun cahide hanim.
soğanları yemeklik doğruyoruz(ben taze soğanın erkeç kısmını doğradım hani karta kaçıyorda ortalarını kırıyoruzya pazarda ondan buldum demetlemişler annem kavurup yumurta kırardı çok güzel olurdu bende öyle yapayım diye aldım ama hem sarmaya hem yemeğe hem dolma içine heryere kullandım)neyse soğanı kavurunca içine garnitürlük doğranmış kabaklarıda atıp bir iki çevirdim üzerinede küp doğranmış domatesleri ilave edip pişirdim hepsi yumuşayınca içine bir avuç bulgur attım ve bir bardak su ilave ettimve altını kıstım iyice pişip bulgurlar suyunu çekince yani kabaklı bir bulgur pilavı elde edince altını söndürmeye yakın içine doğranmış dereotu ve taze nane ekleyip bir iki karıştırdıktan sonra içine 3 diş kadar soyup sadece üzerine çizikler attığım sarımsağı ilave edip altını kapattım en son dövülmüş karabiber ekeleyip bir iki karıştırdıktan sonra demlenmeye bıraktım.tadı çok güzel oldu bayada besleyici oğluşumda çok sevdi deneyen olursa afiyet olsun yanına bir ayran yada cacık işte mis gibi bir öğün
Şu resimli olsaydı ne iyi olurdu. Benim algım mı zayıf nedir, tek tarifi zor anlıyorum 😕
ahhh ablacım bilseydim isteyeceğini resmini çeker atardım az önce son tabağı yedik:(( ama en kısa zamanda yeniden yapayımda resimli atayım olurmu canım???
Olur gülüm olur. Senin canın sağolsun…
inna lillahi inna ileyhi raciun .gülbahar kardeşimize rahmet ailesine başsağlığı diliyorum hep duamda olan yunusumuzada şifalar diliyorum.ne acı imtihanlar var şu hayatta ama insanlar nedense bunları ya görmüyor yada işlerinde gelmiyor kaptırmış gidiyorlar.muhterem hanımın paylaştığı yazıyı gözyaşları içinde okudum şükürki evimde lüksten eser yok bunlara dikkat ederek yaşıyorum kilimlerim minderlerim sıradan çul çaputum bize yetiyor dünyaık hiçbişeyde gözüm yok ama okurken kendime kızdım nefsime kızdım bi kere daha çünkü bazen sitem ediyodum eşime biraz tasarruf etsekte bi ev alsak kiradan kurtulsak artık onuda demiycem sanki yarına çıkma garantim varmış gibi düşünüyorum demekki çok eksiğim var çok.yukarıda efendimizle ilgili paylaştığım hadislerin arasında geçiyor ablacım sevdiği yemeklerin arasında kabakta var bende çok severim kabağı bolcada yaparım değişik.dün yaptığım kabak yemeğim var aşağıya tarifini yazayım güzel ve besleyici bişey çıktı ortaya.
Sağlık,dünya hayatında Allah’ın, Rahman sıfatının tecellisi olarak herkeseverdiği en büyük nimetlerden biridir. Şüphesiz sağlık iman ile birlikteolduğunda ne denli önemli bir nimet olduğu daha iyi bilinmekte veAllah’a daha fazla şükretmeye vesile olmaktadır. “Zenginlik hoştur,takva ile olursa zarar vermez. Sağlık, takva ile olursa, zenginliktenüstündür. Sağlıklı olmak, cennet nimetlerindendir.” (Önder Çağıran,Tıbbi Nebevi)
-“Çok sıcak yemeği sevmezdi.” (1)
-“En çok hoşlandığı yiyecek etti.” (2)
-“Kabağı çok severdi.” (3)
-“Avlanan kuş etlerini yerdi.” (4)
-“Hurmalardan Acve hurmasını severdi.” (5)
-Hz. Aişe (ra) Peygamberimiz (sav)’in sevdiği yiyeceklerle ilgili şunları söylemiştir:
“Tatlı ve balı severlerdi.” (6)
-“Hazreti Peygamber (sav)‘in katık olarak yediği yemeklerin bir kısmı şöyle sıralanabilir:
Koyunun önkolu ve sırt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy kuşu, et çorbası, tirit,kabak, zeytinyağı, çökelek, kavun, helva, bal, hurma, pazı, anberbalığı…” (7)
-Hz. Aişe (ra) ek olarak şunları bildirmiştir: “Kavun, karpuzu yaş hurma ile yerlerdi.” (8)
– Hz. Cabir (ra)’den:
“Taze hurma ve kavun çok yerlerdi ve ‘bunlar güzel meyvedir’ derlerdi.” (9)
– “Hiçbir zaman bir yemeği yermemiştir. Hoşuna giderse yer gitmezse yemezdi. Hoşlanmadığında da bir başkasına kötülemezdi.” (10)
– Peygamber Efendimiz (sav)’in sevdiği bazı yiyecekler için söylediği sözlerden bir kısmı ise şöyledir:
“Etin en güzel yeri sırt etidir.” (11)
-“Sirke ne güzel katıktır” (12)
-“Mantar kudret helvasıdır.”(13)
-“Sinameki vesennut (tereyağı + bal + kimyon karışımı) yemeye devam ediniz. Çünkü buiki şeyde samdan (ölümden) başka her hastalıktan şüphesiz şifa vardır.”(14)
-“Zeytinyağını yiyiniz ve kullanınız. Çünkü bu yağ mübarektir.” (15)
Peygamber Efendimiz (sav)’in sevdiği içecekler
– Hz. Aişe (ra) bildiriyor:
“Şerbetlerin içinde tatlı ve soğuk olanını severlerdi. (16)
– Peygamber Efendimiz (sav) bal şerbeti, hurma ve kuru üzüm şırası gibi içecekleri severlerdi. (17)
– Peygamber Efendimiz (sav)’in en çok sevdiği içecek, soğuk tatlı şerbetlerdi.” (18)
– Şerbetlerin içinde en çok bal şerbetini severdi. (19)
– İçilecek şeylerde en çok sütü severlerdi. (20)
Kaynak: Peygamber Efendimiz’in Sevdiği Yiyecekler ..sav.. http://www.webhatti.com/islam-ve-din-kulturu/281005-peygamber-efendimizin-sevdigi-yiyecekler-sav.html#ixzz1uSaQWLmh
whkaynak
Hayatı boyunca az yemeyi prensip edinen Peygamberimiz, ümmeti hakkında korktuğu şeylerden birini çok yeme hastalığı olarak sayar: “Benden sonra, ümmetim için üç hususta korkuyorum. Bunlar, sapık arzular, bilgiden sonra gaflet, çok yemek ve şehvetlere tutulmaktır.” (Câmiu’s Sağîr, 1/13)
İnsanlar, nefsinin her isteğine uyarsa, isteklerini sınırlamazsa, hem kendileri, hem toplumları bundan zarar görecektir. Hırs ve doymak bilmeyen isteklerine; kişi, dış baskılarla değil; insanda doğuştan mevcut olan din duygusuyla Rabbından korkarak O’nun rızâsı doğrultusunda kendisi sınır koymalıdır.
Tıka basa, oburca yemeyi, israf ve lüks tüketimi yasaklayan İslâm, insanı aza kanaat etmeye alıştırdığı gibi, açların halini unutturmayıp onları doyurmayı önceliklerinin arasına aldırır. İslâm, komşusu açken tok yatmayı, müslümanlardan ayrılmak ve insanlığa ihânet olarak görür.
Az yemede, kalbin (gönlün) safâsı, inceliği, hassâsiyeti vardır. Gönlün Hakk’a bağlılığı artar. Çok yemede kalp katılığı oluşur; giderek kalbin nuru kaybolur. Nitekim Peygamber Efendimiz’in şöyle buyurduğu rivâyet edilir: “Kalplerinizi çok yemekle öldürmeyin. Fazla suyun ekinleri öldürdüğü gibi, muhakkak fazla yemekle de kalp ölür.” “Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), karnını tamamen doyurmaz ve şöyle buyururdu: “Mü’min, karnını tamamen doyurmaz.” (Dârimî, Vesâyâ 1, hadis no: 108). Az yemek; insana tembellik, uyuşukluk ve ahmaklık veren fazla uykuyu giderir. Nefis, açlıkla kırıldığı kadar hiç bir şeyle kırılmaz. Çok yiyenin gafleti artar. O yüzden Peygamberimiz (s.a.s.) az yeme hakkında ısrarlı tavsiyelerde bulunmuştur: “Âdem oğlu, midesinden/karnından daha şerli/fena bir kap doldurmamıştır. Belini doğrultacak birkaç lokmacık ona yeter. Yok, birkaç lokma ile yetinmeyecekse (nefsinin galebesiyle) ille de midesini dolduracaksa hiç olmazsa onu üçe ayırsın: (Karnının) Üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğine/suya, üçte birini de nefesine (ayırsın; üçte birden fazlasına yemek koymasın).” (Tirmizî, Zühd 47, hadis no: 2381; İbn Mâce, Et’ıme 50, hadis no: 3349)
Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor: ‘Rasulullah (s.a.s.) kâfir bir misafir ağırlamıştı. Derhal onun için bir keçinin sağılmasını emretti. Keçi sağıldı. O kâfir onun sütünü içti. Sonra diğer bir keçinin daha sağılmasını emretti (adam doymadı). Bu sûretle tam yedi keçinin sütünü içti. Adam yatıp, sabah olunca müslüman oldu. Rasulullah, bir keçi sağılmasını emretti. Adam onun sütünü içti, sonra ikinci bir keçi daha sağıldı. Fakat bunun sütünü tamamen içemedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s.): “Mü’min bir mideye içer; kâfir ise yedi mideye içer.” buyurdular.’ (Buhâri, Et’ıme 12; Müslim, Eşribe 186 -2063; Tirmizî, Et’ıme 20 -1820-; Muvattâ, Sıfatu’n Nebî 10 -2, 924-). Hadisin başka rivâyetinde “Bu gün o mü’mindir, bir tek mideye yedi. Dün ise yedi mideye yemişti. Kâfir, yedi mideye yer, mü’min ise tek bir mideye yer.” Ve artık müslüman olan Ebû Gazvan’a “Senin dün yedi miden vardı; Bugün ise tek miden var!” (Hadisin farklı rivâyetleri için bkz. K. Sitte, 11/123)