Doğal Güneş Kremi

Ahir Zaman Hocaları ya da Din Tüccarları!

“Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!” (Al-i İmran-187)

Güvenilir bir Alim standartlarında olabilmek için kaç cilt eser okumak, hangi mektebi tamamlamak, ne tür ilimlere vakıf olmak gerekir? Alim hüviyetine ulaşabilmek için, Allah rızasına adanan bir ömre kaç ömür sığdırmak lazım gelir?  Burnu kanayasıya ilme devam etmek, kıyıda köşede kalmış İslama yabancı kalmış insanlar için canhıraş çalışmak, fedakarlıklar yapmak gerekmez mi mesela?

Ara sıra Güneydoğuda ki insanların  İslamdan uzaklığından, geleneksel din anlayışının, yerini İslamın dupduru hakikatlerine bırakması gerektiğinden ve burada olması gereken İslamı anlatacak hocalara duyulan ihtiyaçtan bahsediyorum.

Geçen gün eşim, buradaki bir grup müslümanın çok meşhur bir Hocayı Kızıltepe’ye davet ettiğinden bahsetti. “Eeee” deyip merakla devamını duymak istedim. Canlı canlı bir sohbeti uzun zamandır dinlemeyen kulaklarımız ne zaman şenlenecek, kimbilir insanlar neler öğrenecek diye heyecanlandım doğrusu…

“Ama” diye devam etti eşim; ” Hocamız buraya gelmek için oldukça yüklü bir para istemiş. Bu ücreti veremeyeceğini iyi bilen davet grubu da çaresiz davetlerinden vazgeçmişler”

O an içimden geçen cümleleri kelimelere dökecek kadar mahire değilim sanırım…

Biz ilkin Asaf Demirbaş’ı dinlemeye başlamıştık. TRT de demirbaş haline gelen suyu sabuna dokundurmayan hocamızla, ilk uyuklamalarımız vuku bulmuştu.

Demirbaş’ın modası geçince yerine sıfır kilometre Yaşar Nuri Hoca(!) geldi. Uyuklamalarımız bu kez onunla devam etti. Hâlâ da devam ediyor…

Zamanla özel TVler çıkınca her kesime hitap eden, her kitleyi memnun eden hocaların sayısı arttı. Hele sahabe hayatlarını, peygamberimizin çektiği çileleri, hikaye tadında, masal formatında  anlatan hocalar yüreğimizin orta yerine kuruluverdi. Sahurlarımız, iftarlarımız, cumalarımız şenlendi onlarla. İslamı yaşayamamanın verdiği vicdan azabını, hocalarımızın anlattığı menkıbeler eşliğinde döktüğümüz gözyaşlarıyla gidermeye çalıştık.

Peygamberimizin (s.a.v) taifte taşlanması, ayaklarının kan olması, miğferin yanağına batması gibi konular tekrar edildikçe, zavallı, acınası bir Peygamber silüeti oluştu zihinlerimizde. Nasıl öldü, nasıl kefenlendi, sahabeler nasıl ağladı diye içli içli anlatılırken bizde ekran başında salya sümük ağlama seanslarına devam ettik…

Namı dilden dile dolaşan hocalarımız, böylece  halkın gözbebeği oluverdiler. Kimseyi üzmediler. Herkese, her duruma uygun, mahirce verilmiş fetvaları vardı onların.

“Hocam işyerinde ince çorapla namaz kılsam olur mu? ama uzun etek giyemiyorum işim gereği?”

Olur bacım, sen namazını öyle kıl, niyetin halis olsun yeter!”

“Hocam kadın sesi haram diyorlar doğru mu?”

“Mısırda da bir dönem, kadın sesi haram mı helal mi tartışmaları çıkmıştı. Ümmü gülsüm öyle bir sahneye çıktı ki, herkes onu dinlemek zorunda kaldı!” (Hocamız bunu anlatırken, karşısında göğüs çatını geçtim, göğsünün yarısı meydanda bir şarkıcı kadın oturuyor. Zaten sunucu  hep aşufte!)

Meşhur hocalardan birinin evinde Tv kanallarından biri röportaj yapıyor. Duvarda kocaman bir resim. Hoca bey, bunun babasının resmi olduğunu söylüyor ve hemen kendini aklayıveriyor.” Soruyorlar: “Hocam resim asmak caiz mi?” diye, “caiz tabi ne olacak? Bu sonuçta bir gölgedir. Bakıp ibret alırsın!” Diyor. Acaba hadislerde geçen resim, gölgeden  farklı bir şey mi? açıklama yok…

Bu hocalar büyük TV kanalları tarafından kapışılıyor.  Daima kravatlı, sinek kaydı traşı, etkileyici uslupları ile göz dolduruyorlar. Her ortama ayak uydurabilmeleri  tercih sebeplerinden. Karşısında rahatça derin yırtmaçlı veya dekolteli elbiseler giymek serbest. Çünkü hoca asla bu konulara dokunmaz. Zaten dokunsa orada olamaz!

İnsanlar ağlıyor, cepler doluyor…

Sosyete memnun, hocalar doygun…

Anlık hüzünlenmeler,bir mendillik gözyaşları… Yüreklere dokunup geçen ama asla kalıcı olmayan sohbetler. Dinleyene İslam adına hiç bir sorumluluk yüklemeyen, masalsı anlatımlar…

Hak nedir, batıl nedir, cihad nedir, tesettür nasıl olmalıdır? Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kimlerdir? Münafık kime denir, fasıklık nasıl olur? Bidatler niçin bu kadar yaygındır?

Hocalar suskun…

Ey beş yıldızlı otelleri mesken tutanlar…

Ey kartel televizyonlarından ılımlı din satanlar…

Ey boyalı ve dekolteli bir kadın görünce kendini unutan yumuşakçalar…

İslamı dert edip, sancısını çekenle, eli kolu bağlı oturanı aynı kefeye koyanlar…

Kalbi temiz olunca mutlaka affedilir diyenler…

Allah’ın cennetini beleşten dağıtanlar…

Toplumdaki yozlaşmaya, elimizden kayıp giden gençlere,  ahlaksız dizi ve programlara sessiz kalanlar…

Gerçekten Allah’ın rızası için çalışıp, kıyıda köşede islamdan habersiz kim varsa ona ulaşıp, hakkı korkusuzca haykıramayanlar…

Allah’ın kendilerine bahşettiği hatiplik nimetiyle din tacirliği yapanlar!

Katıldığı bir organizasyonda parası eksik yatmış diye ortalığı birbirine katanlar!

Eyy ahir zamanın kıytırık alimleri söyleyin hanginize güvenelim?!

Ve eyy sadece kendi çevresinden olanları Ehl-i sünnet vel cemaat inancında sananlar!

Bir tarikatın falanca kolundan olanların kesin cennete gireceğinden, şeyhlerinin şefaat hakkının olduğundan ve her müride de bir fersahlık şefaat hakkı verildiğini savunanlar!

Cenneti parsel parsel bölüştürenler! Kendi cemaatlerinden olmayanları cehennemlik ilan edenler. ALLAH’ın hakkında yalan söyleyen zavallılar!
Yıllar önce  medyaya çıkanları yerden yere vurup, sonra çıktığı TV kanalındaki dinsize methiyeler düzenler!

Rasul sallallahu aleyhi ve sellem ve Cebrail aleyhissalama  iftira atıp sonra mahirce çark eden utanmazlar! Çetelerle iş birliği yapanlar!

Söyleyin hanginize güvenelim? Size inanan binlerce saf insanın vebalini nasıl kaldıracaksınız?

Evet Peygamberimiz üç gün doyasıya arpa ekmeği yemedi. Karnına çok zaman taş bağladı. Peki ya siz?

Peygamberimiz yamalı kıyafet giyerdi. Peki ya siz? Üç günlük yiyecek olmazdı evinde. Ya sizin?

Evi dardı, İran kisraları saraylarda yaşarken o dünya malını elleriyle itmişti. Masal gibi, trajik cümlelerle hayatını anlattığınız Peygamber, Ashab-ı Kiram dava adamlarıydı. Acınası insanlar değillerdi. İslam için canlarını verdiler. Bütün mallarını Hak yola feda ettiler!

Emin olun sizin yerinizde olsalar ne o fuhuş ortamlarına girer, ne de İslam’ı anlatıyorum teranesiyle program başı 20000 TL alırlardı.

Sizin parasını beğenmediğiniz, küçük gördüğünüz yerlerdeki cahil insanlara İslam’ı anlatmak için yalın ayakta olsa gelirlerdi. Her nabza ayrı şerbet verip omurgasızlık etmezlerdi!

Bilirim, hepinizin ağzı iyi laf yapar. Bazınız ağlatır, bazınız güldürürsünüz. Bir doğru, bir yalan söyler, çoğu kez gerçeği gizler bambaşka bir dini anlatırsınız.

“Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!” (Münafıkun_4)

Bize apaçık İslam’ı anlatan, Bidat’leri İslamdan söküp atmak için didinen, HAK için Hakkı haykıran, başına ne geleceğini düşünmeden hakikatleri anlatan mert ve takva ehli, Ebu Zerr yürekli Hocalar lazım.

“İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder.” (Bakara-159)

CAHİDE SULTAN

Comments are closed.

Bir Yorum Bırakın :)

  1. SEVDENUR says:

    S.A. ablacım biraz uzun oldu ama okumanı isterim Ali Ramazan Dinç hoca efendi yi sana tavsiye ederim bizim evde de tv çekmez trt haber trtçocuk böyle gerisi çekmez seyr fm den üstadımızı dinleriz.huzur sitesi de net adresi bir bak derim acizane abla her dönemde mutlaka hakiki mürşidi kamiller vardır

  2. SEVDENUR says:

    OKUYALIM, AMEL EDELİM (ALEMDAR)

    Kur’ân-ı Azîmüşşan, bütün insanlığa bir mev’iza, öğüttür.

    Kalplerin ıslahına vesile, bir şifadır. Mü’minlere

    hidayet, kurtuluş ve selamettir. Konuştuğu her kelam

    vahy-i İlâhî olan Efendimiz (sav) Hadis-i Şerif ’leriyle

    nur ve ışıktır. Resulüllah (sav)’in vekili, Hak Teâlânın

    yolunun davetçisi mürşid-i kâmiller, nebilerin varisleridir.

    Söz ve kelamları, ilhâmât-ı Rabbânîdir. Kitab-ı

    Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’den mülhemdir. Bidatlerden,

    Sünnet-i Seniyye’ye, gafletten uyanıklığa, dünyanın

    zulmetinden ahretin aydınlığına, masiyetten itaata,

    nefsanî arzulardan takvaya ermeye vasıtadır. Kurtuluşumuza

    sebep olan öğüt ve nasihatlerine kulak

    verelim.

    1-Yasin-i Şerif, Tebareke, Amm ve Leyl surelerini sonuna

    kadar okuyalım sohbetlerde. Kur’ân-ı Kerim’den

    sure ve ayetler ezberlemeye çalışalım. Okuyalım, amel

    edelim ve edebiyle de edeblenelim. Okunan Kitab-ı

    Kerim bizi kötülüklerden alıkoymazsa, hiç okumamış

    gibi oluruz. Şartlarını yerine getirerek okursak, Rabbimiz

    (cc) ile konuşmuş gibi oluruz; haberlerinde sadık

    olan, Efendimiz (sav)in mübarek sözleriyle.

    İSLÂM TARİHİNİ ÖĞRENELİM

    2- Peygamberlerin hayatını, özellikle İslâm tarihini

    çokça mütalaa edelim. Önümüzdeki karanlık yolları

    Nebilerin, sıddıkların, şüheda ve salihlerin düsturlarıyla

    aydınlatalım. Kalb-i münevverlerini teskin

    için Efendimiz (sav)in, Peygamberlerin haberlerinden

    bahsedilir Kur’ân-ı Azimüşşanda.

    İLLA EDEP İLLA EDEP

    3- Sıddık-ı Azamla (ra) Ali (kv) den gelen ulvî yolun

    edeb ve erkanını, Muhammed bin Abdullah el- Hânî

    Hazretlerinin “el-Behcetü’s-Seniyye” Âdab Risalesinden

    takib edelim.

    Edeb bir tâc imiş nûr-i Hüdâ’dan,

    Giy ol tâcı, emin ol her belâdan.

    Ebû Ali ed-Dekkak (ks): “İbadetler cennete, ibadette

    edeb, Cemalullah’a götürür” buyurur.

    NAMAZI KILALIM

    4- Sünnet-i Seniyye’ye uyup bidatlerden kaçınalım.

    Emr-i İlâhî’de eksiltme ve çıkarma yapmayalım. İbadetlerin

    başı mevkiinde olan namaz hakkında aleyhissalat

    ü vesselam Efendimiz, “Ben nasıl namaz kılıyorsam,

    öyle namaz kılın” buyuruyor.

    Ulema-i kiramımız; “Sünnet ehlinden biri ölürse, organlarımızdan

    birini kaybetmiş gibi oluruz” derler.

    Bize göre sünnetin esasları, aleyhissalat ü vesselamın

    ashabının izlediği yola sımsıkı sarılmak ve bidatleri

    terk etmektir. Çünkü her bidat bir sapıklıktır.

    Her kim İslâm’da güzel görüp bir bidat çıkarırsa, Muhammed

    (sav)ın risaleti edada, ihanet ettiğini iddia etmiş

    olur. Çünkü Hak Teâlâ; “Bugün sizin için dininizi

    tamamladım” buyurmaktadır. Hadis-i Şerif ’ler pek

    çoktur bu konuda. “Her bidat sapıklıktır.” “Ben onlardan

    değilim, onlar da benden değildir.” “Onlara

    karşı cihad, kafirlerle cihad gibi önemlidir.” “İbadetleri

    bizim gibi yapmayanlar bizden değildir.”

    FIKIH ÖĞRENELİM

    5- İslâm fıkhını öğrenelim. “Allahü Teâlânın emir

    ve yasaklarını âlim ve fakihlerden öğrenmek her bir

    Müslümana farzdır. Şeytan dinî ilimlere sahip olan bir

    zattan korktuğu kadar bin ibadete düşkün âbidden

    korkmaz. “Dinî konuları müzakere için teşekkül eden

    bir mecliste hazır bulunmak bir sene ibadet etmekten

    üstündür” buyurur İki Cihan Güneşi (sav).

    Üstazımız bir dörtlüğünde:

    Fıkıh ile Hadis öğren,

    Nefsini yıkmaya davran,

    Mürşide binde bir uğran,

    Sakal altı süaldir bu der.

    “Kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir”

    diye tarif eder fıkhı İmam-ı Âzam (ra). Şer’î ve amelî

    meseleleri bilmektir fıkıh.

    KENDİMİZİ VE EHLİMİZİ KORUYALIM

    6- İnternet kullanımı gittikçe artıyor. Sanal âlemde kumar

    ve her türlü çılgınlıklar yapılıyor. Kendimizi ve ehlimizi

    korumak bizi Kur’ânî bir görevdir. Çocuklarımıza

    güzel bir isim, İslâmî edeb ve terbiye, talim ve eğitim

    aleyhissalat-ü vessalam Efendimizin tavsiyesidir bize.

    Rayihası cennet kokusu olan yavrularımızı, isyan ve günah

    kokularıyla kirletmeyelim.

    Cennet-i a’lâ’nın çiçekleri mesabesinde olan Hasan ve

    Hüseyin (radıyallahü anhüma) efendilerimizin edeb ve

    erkanıyla yetiştirelim.

  3. Cahide abla tv bende kaldırdım attım kaç sefer ama kocam yine aldı geldi n’olur bana bir yöntem gösterin ,nasıl attınız kocanız karşı gelmedimi?

  4. yüreğine sağlık ablam

  5. Ilimli Islam nedir biliyor musunuz, hurafelerden bid’atlerden, eklemelerden arinmis gercek Islam.

    “Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Kolaylaştınnız, güçleştirmeyiniz” Hz MUhammed (sav)
    Enes (r.a.) rivayet ediyor: Dininizin en hayırlısı kolay olanıdır.

  6. Hülyaolgun says:

    Cahide hanım sizi uzun zamandır takip ediyorum, ve görüşlerinizde kendi fikirlerimi buluyordum.Bu yazınızda bir o kadar isabetli olmuş..Fakat verdiğiniz o linkte yazan tarikatle hiçbir alakası olmayan sapık Vahhabi görüşleri mevcut, ya yazıyı okumadan linki verdiniz yada sizdemi aynı görüştesiniz şaşırdım kaldım, içlerinde alakasız hadisler olduğu gibi sahih hadisleride inkar etmiş yazıyı yazan.
    Herkes tarikate girecek diye bir kural yok, her bireyin kendi tercihidir.
    Sapık Tarikatlere bende karşıyım ama sapla samanı ayırt etmek lazım.

    Sitenizi bir çok arkadaşıma tavsiye etmiştim, ama o linki vermeniz ve bu yazıyı okuyan insanların Tarikate bakış açılarını değiştirecek ve bu gerçek Allah dostlarına yapılan büyük iftiradır, bunun vebalini kaldırabilecek misiniz?

    1. Linkte bizler vehhabi degiliz diyo okuduysaniz,bizlerde ayni dertten muzdaribiz,teblig yaptigimizda “vahabimisin” diyolar,muhammed bin abdulvahap ın ajan oldugu soylensede,dis guclerin uyulmasinda tehlike gorulen biri olupta bu sifati yaktigi biride olabilir,bizlerde vehhabi degiliz ama tevhid ten muvahhidlikten bidatten sakinmaktan kime bahsetsek sen vahabisin diyor,ahir zamanda ummetimden essek lesinden kacildigindan daha cok kacilicak hadis serhlerini inceleyin,benim dinim gureba geldi gureba gidicektir hadisindeki gurebanin garip anlami var ama bu sessiz mahsun anlamnda degil,gelirken garipsendi giderkende garipsenecek anlamndaki serhlerinide inceleyin,Allah ilmini kaldirmistir uzerimizden,skıca sunnete sarilmayan disindaki 72 firka atestedir,sizler benden aonra karis karis beni israilin dinine giriceksiniz hatta kener deligine girmeye calisir gibi hadisini arastirim ( aklimdan yaziyorum hadisleri eksik fazla kelime koymus olabilirim) hatta bu bahsedilen kener hayvani kendine bi yuva kazip yavrusunu bile almazmis,ama sizler zorla giriceksiniz diyor,kalplerimiz hastalikli,insaAllah arastrin cehalet mazeret olmucayak din gununde,

  7. Mevzi dergisi’nde
    Peygambersiz Bir Din – Akılcılık Akımlarına Reddiye isimli kitabın tanıtım yazısının sonunda
    bazılarının isimlerine çok aşina olduğumuz kişilere reddiye verilmiştir isimleri yorumun sonundaki adresten okuyabilirsiniz,
    ayrıca yazının sonundaki kitaptan alıntı şu ifadeler Cahide’nin bahsettiği bu konu ile de ne kadar alakalı:
    Peygamberimizin hadislerini birçok konuda reddeden akılcılara karşı Alaeddin Palevi’nin kullandığı cümlelerden bazıları şöyledir:

    Televizyon ekranlarına çıkıp edebiyat parçalaması halk üzerinde sihir etkisi oluşturmaktadır.

    Adlarının başında “Prof.” unvanı olan bu zehirli mantarlar, televizyon ekranlarını karartıp böylesi mesnetsiz edepsizce sözleri sarf edebilmektedirler.

    Tağutlar hiçbir zaman kendi aleyhine çalışacak insanlar yetiştirmemiştir. … Dolayısıyla bu tip saray rütbelilerine soru sormak İslam şeriatı nezdinde haramdır.

    Her ne kadar yarasa gözlü mealciler bu tahkik (muhaddislerin rivayetleri tahkik etmesinden bahsediyor) güneşini göremese de bu böyledir. Suçu güneşte değil, yarasa gözlü mealcilerde aramak gerekir.

    http://www.mevzidergisi.com/kultur/120-peygambersiz-bir-din-aklclk-akmlarna-reddiye.html

  8. Cahide hanim yazinizda onemli husulara deginmissiniz. Ama lutfen kusura bakmayin, yine cok genelleme yapmissiniz. Mesela biz tv izlemiyoruz, ama tv’de cikan hocalari az cok biliyorum. Simdi hepsi zan altinda kalmis durumda. KImlerden bahsettiginiz yazsaniz keske.

  9. selam cahide hanim sitenizi severek takip ediyorum yaziniz dogru ama güneydogulular diye ayirmaniz cok yanlis türkiyeye bakarsaniz her tarafda dinine bagli yada bagli olmayan insanlar var .ege akdeniz trakya bunlar güneydoguya göre dahami dindar.güneydogu insani deyip ayrim yapmak yanlis bu sözunuz üzücü.ayrica hocalar o kanalara ve programlara cikmazlarsa o kesim baska kanalarda mesala dost tv yi acip seyretmezler.her kesime ulasmak icin mecbur cikmalari lazim.ama dogruyu anlatip bu görevi yerine getirmeleri lazim.hocalar hakinda tamamen katiliyorum

    1. Canım kardeşim, her zaman için bu tür kıyı köşe yerlere gelmek zordur. Hocalarımız da malesef gelmek istemiyor, karşılığında çok para istiyorlar.

    2. Hatice Kübra says:

      selamün aleyküm dostlar.siteyi günlük severek takip edenlerdenim.Paylaşımlarınız çok güzel cahide hanım.Rabbim devamını getirsin inşeAllah.Yazınızı çok beğendim ama bir iki konuda size katılmıyorum.Gülsen hanım duygularınızı çok güzel ifade etmişsiniz.Bence insanlar okumalı hemde çok okumalı okumadan doğru yanlış nasıl ayırt edilir.Ayrıca hocalar gerçektende o programlara çıkmazlarsa bilmeyenlerin bişeylerden az çok nasıl haberi olur? Allah c.c insana akıl vermiş.Hertürlü nimetide insan oğluna vermiş düşünüp idrak etmek gerekiyo.tv de olsa internette amacına uygun kullanıldığında ne büyük nimet aslında.Rabbim hocalarımızında kalplerine merhamet versin.Hak için doğruyu hakkıyla anlatanlardan olmalarını nasip etsin.Selam ve dua ileeee…..

  10. Konu çok güzel abla.. Doğru bildiklerini bile medyatiklik adına yanlış söylüyorlar . Modern islamcılar. Onlar doğruyu söylese kimse izlemez televizyoncular para kazanamaz. Bazıları da açık saçık kadınları kötü filmleri izlemektense insanlar sohbet dinliyor zararı olmaz diyorlar ama asla kabul etmiyorum o kadar çok bilmeyen insan var ki islamı yanlış öğrenmek çok çok daha kötü . Zehirli ilim veriyorlar. Ve bir çok tarikat oluşturmuşlar. Bana da soruyorlar nereye bağlısın , ders limizin diye yok deyince ön yargıyla yaklaşıyorlar ama bazıları da seviniyor rakip ! tarikata bağlı değil en azından belki kendi tarafımıza çekebiliriz diye :))

  11. Bu arada limonlu sosu denedim yumurta koktuğu için biraz kötü oldu sizin limonlu sos nasıldı?

    1. Canım benim sosum kesinlikle çok güzeldi ve kokmadı. Hatta çocuklar kaşıkladılar kalanını:)

  12. ablacım buradaki insanlar emin ol ki islamiyete düşündüğünden çok daha bağlılar.Sadece islamı dediğin gibi gerçek alimlerden mahrum oldukları için gelenekselleştirdiler.Okuma yazma oranı düşük,hele hele kadınlarda dhada düşük,yani islama herzaman bağlı kaldılar ama kendilerini geliştiremediklerinden doğruları tam olarak öğrenemediler.

  13. Hak yolcusuna;
    Biz senin bu dediklerine FENA FILLAH deriz.Yani mecnun gibi kendinden gecmek kendinde sevdigini gormek.HALLACI MANSUR ‘ENEL HAKK’ der. Kimse bilmez ne dedigini Halbuki o Yaradana olan askindan ben yokum ALLAH var demistir Sen birde boyle dusun istersen.

  14. selamun aleyküm ablacım yüreğinize sağlık
    yazdıklarınızın hepsine katılıyorum
    Rabb”im muvaffak eylesin inşl…

  15. papatyam says:

    cahide abla anladığım kadarıyla sosyetik hocalardan rahatsızsın evet onlar sosyetenin duymak istediğini söylüyor insanlar akıl fukarası naparsın yaşar nuriye sordular hocam ojeli namaz kılınırmı diye oda olur cevapını verdi onca abdest al sonra sür olur demiş insanları anlamıyorum bu kadar cehalet olmaz ne beklersin bizim insanımızdan oruc zamanı gidip o türbe senin bu türbe senin dolaşıp adak adarlar ne diyelim onları baktıkca sadece gülüyorum aforozlar almış başını gidiyor

    1. Abdest aldiktan sonra surulen oje ile namaz kilinmaz diye bir kaide yok ki zaten. KAdinin suslenmesi de haram degil. Sadece susunu, zinetini namehreme gostermesi haram.

  16. herkese tavsiyemdir garanti veriyorum çünkü sahih olmayan hadisi bile anlatmayan hocalarımızdan biri ve gösterişsiz içten ağlayan bir hoca rahmetli Tahir Büyükkörükçü’nün oğlu dr. Abdurrahman Büyükkörükçü hocadır. her çarşamba kontv de 21.25 de başlıyor izleyin ve karar verin inşallah

  17. Allah razi olsun cahide kardes,
    Allahin ayetlerini bilen bir kisi gizlerse,bilmeyen insanlarn hakki ögrenmesi imkansizlasir ve batil hak yerini alir,gelecek kusak ve nesiller batili hak olarak bilir. selamlar

  18. yazınız çok güzel yüreğinize sağlık ablacım..
    biz dahil onarın anlattığına ağladıkça..
    günahlarımızdan arındığımızı zannediyoruz..
    ne yazık…
    dinini yaşama ekrana bak bak ağla…
    şeytanın arayıpta bulamadığı….
    sen ne iyi insansın allah için ağladın cenneti kazandın fısıltılıarıyla dolduruyor nefsimzi…
    rabbim şerlerinden emin eylesin aminnnn…

  19. arkadaş says:

    selamun aleyküm arkadaşlar .bir arkadaşımız mustafa islamoğlunu sormuş .benim haddime değil o vebale de girmek istemem ama mustafa islamoğlu hakkında yanlış görüşleri var diye duydum .eğer biraz araştırırsanız fikir sahibi olursunuz neleri yanlış dediğiyle ilgili.

  20. Zeynep47 says:

    Nihat hatipoğlunu büyük bir beğeniyle izliyorum ve onu dinledikçe maneviatımın daha güçlendiğini hissediyorum.PEYGAMBER efendimizi öyle bi anlatımı varki insanın sevgiliye olan aşkı daha bi filizleniyor.Mustafa karataş hocamızıda begeniyorum,gülben ergene çıkmasının sebebinide o kitleye seslenmek amaçlı olduğunu düşünüyorum…

Like
Close
Tarif Üstü Muhabbet | Cahide Sultan
Close
%d blogcu bunu beğendi: