Doğal Güneş Kremi

Kereviz Köftesi (Vejeteryanlar İçin)

Güya kadını korumaya yönelik yasanın yersizliğinden ve doğuracağı sonuçlardan bahsedince gördüm ki benim değerli izleyicilerimden de bazıları feminist bir düşünce yapısına sahipmiş. Kadını sürekli ezilen gibi göstermeye çalışan, kadını erkekten üstün gören bu akım aslında kadına büyük zararlar vermiştir.

Karşıt görüşlerin hiçbirine cevap vermedim çünkü farkettim ki, mevcut yasalardan kimsenin haberi yok ve durum tam olarak anlaşılamamış. Şu an mevcut olan yasa da, zaten kocasından şiddet gördüğünü söyleyip şikayet eden kadının kocasına 6 ay evden uzaklaştırma cezası veriliyor. Kadın şikayetini geri de alsa şikayetine pişman da olsa karar geri alınmıyor ve olan aileye oluyor. Arada sevgi muhabbet sıfırlanıyor.

Şu an kanunlaşması beklenen yasa tasarısı bunun biraz daha ileri özelliklerini kapsıyor. Bu yasalar kadını korumaya yönelik diye çıkarılsa da yara alan yine kadın ve aile, dolayısıyla çocuklar oluyor.

İstişare etmek, büyüklere danışmak, güzellikle halletmek yerine, kadına “Kocanı şikayet et, kurtul” deniyor. Kadın bu yasayla kurtulacak mı gerçekten? Kadını dövmeyi, öldürmeyi aklına koymuş bir adam kanun dinler mi?

Tam 30 yıl boyunca devletin tüm kurumları  aile planlaması diye seferber oldu. 30 yıl sonunda devlet yanlışını farketti. Şimdi en az 3 çocuk diyor! Bunun gibi, feminist kokoşların baskısı ile kadın koruma adı altında aileyi yıkmaya sebep olacak kanunlar çıkartılması isteniyor. Bu kanunla erkeklerin dize geleceğini savunanlar bilsinler ki geleceklerine oynuyorlar…

Eğitim şart evet. Devlet yanlışların üzerinde rotüşler yapmak yerine sorunun temeline inip meseleyi kökten halletmek için uğraşsa çok daha yerinde olacak. Son yıllarda insanların eğitim düzeyi arttı. Buna mukabil şiddet ve öldürme olayları da arttı. Üniversite mezunu kadınlar da dayak yiyor. Hatta sözle veya davranışla erkeklerde şiddet görüyor. Fakat erkek gurur meselesi yapıyor. Yada çocukları için, yuvası için sineye çekiyor. Yani bu yasanın üzerine, bu mantıkta 10 yasa daha koysanız toplum yararına hiç bir anlamı olmayacak. Bunlar sadece kadın ve erkeği ayrıştırmaya, küstürmeye sebep olacak yasalardan öteye gidemeyecek.

Eğitim sistemimiz ivedilikle değiştirilmek, iyileştirilmek zorunda.

8 yıllık kesintisiz eğitim, çocukların ve gençlerin ahlaki zedelenmesine ön ayak oldu. 1. sınıfa giden çocukla, 8. sınıfa giden ergenlik çağındaki genç aynı koridorlarda oynadı. Küçücük çocuklar duymaması, görmemesi gereken herşeye tanık oldu.

  • Rtük denilen kurum baştan aşağı düzeltilmeli ve bu toplumun örf ve adetlerine inançlarına uygun yayınlar yapılmasını sağlamalıdır. Mevcut   diziler ve filmler bu kadar rahat TVlerde gösterilmemeli, inançlarımıza, örf ve adetlerimize uygun yayınlar desteklenmelidir.
  • Cinayet ve şiddet olaylarının haber yapılması yasaklanmalı, ana haber bültenlerindeki magazin haberlerine izin verilmemelidir.
  • Devlet eliyle aile seminerleri yapılmalı, annelik, babalık dersleri verilmeli, flörtler değil, aile kurumu desteklenmelidir.
  • Karma eğitimden vazgeçilmeli, kız ve erkek öğrencilerin ayrı okullarda ders görmesi sağlanmalıdır. Kız öğrencilere Hanım, Erkek öğrenciler için erkek öğretmen olmalıdır. İsrail’de bile karma eğitim veren okul yoktur.  İngiliz the times’da yayınlanan habere göre, kız ve erkek okullarının başarı oranı, karma eğitim yapan okullara göre çok daha yüksek.
  • Ailelerin çocuklarına nasıl bir dini eğitim vereceğine, dinine göre nasıl giydireceğine devlet müdahale etmemelidir.
  • Daha kapsamlı olarak; içki yasağı getirilmeli, fuhuş yapılan evler yasaklanmalı, bu kadınlar eğitilip topluma kazandırılmalı, fuhşa teşvik eden klipler, muzır neşriyat engellenmeli. Şiddet yüzünden boşanmış kadına devlet maaş bağlamalı.
Daha çok şey var yapacak. Anne baba olacak gençlerin çekirdekten yetişmesi, eğitilmesi gerekiyor. Okula gitmeyen çocuk eğitimsiz kalmasın diye kesintisiz eğitim süreci artırılıyor. Peki çocuk okulda  ne kadar eğitim alıyor?
Cahide Sultan (Ev hanımı:)
Alakalı yazılar: 

********************************************************************

Yapımı çok kolay bir yemek bu. Yapar yapmaz sizinle de paylaşmak istedim. Toplam 30 dakika içinde köfteleri hazırlayıp kızartıyorsunuz. Hiç uğraştırmıyor ve çok lezzetli oluyor. Özellikle et yemeyen (vejeteryan) izleyicilerim etsiz tarifler istiyorlar. Bu tarifim et yemeyenler için gelsin…

<<<<Kerevizli Vejeteryan Köftesi>>>>

Malzemeler

  • 2 adet orta boy kereviz
  • 1 adet havuç
  • 1 orta boy soğan
  • 1 diş sarmısak
  • 1/2 demet dereotu
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • 2 adet yumurta
  • Tuz, karabiber, kimyon, yeni bahar, kırmızı biber
  • Zeytinyağı (Kızartmak için)

Kereviz Köftesi Nasıl Yapılır?

  • Kereviz ve havuçları rendenin iri gözünden rendeleyin.
  • Soğanı,sarmısağı ve dereotunu küçük küçük doğrayın.
  • Diğer malzemeleri de ilave edip yoğurun.
  • Elinizle veya kaşıkla şekil verip az yağ koyduğunuz teflon tavada altlı üstlü kızartın.(Mümkün olduğunca ince yapın ki içi kolay pişsin)
  • Tercihen yoğurt eşliğinde servis yapın.
  • NOT: havuç ve kereviz çok sulanmadığı için 2 yumurta kırdım.  Siz önce yumurtaların birini kırın. Kıvamı iyiyse 2. yumurtayı kırmayın. Ayrıca yumurtaları kırdıktan sonra çok fazla bekletmeyin ki fazla sulanmasın.

Karnabahar köftesi

Bir Cevap Yazın

Bir Yorum Bırakın :)

  1. sa kardeslerim,
    Ben de uzun zamandan beri sitenizi takip ediyorum. Bu kadar hararetli bir tartisma ortamini gorunce dayanamadim, ben de fikirlerimi belirtmek istedim. Ben 14 yildir Amerika’da yasiyorum. Burada gercek bir demokrisinin nasil calistigini gordum ve yasadim.Sizlerle de paylasmak istedim. Evet cogunlugu hiristiyan olan bir ulkede yasiyoruz ama kimse bize bas ortunu cikar demiyor. Kizim devlet okuluna 2 siniftan itibaren basortulu gitti. Okulda da sadece 2 ogrenci bas ortusu kullaniyordu. Dinimden dolayi kapatiyorum deyince kimse bir ayrimciliga gitmedi. Hatta Ramazan ayini anlatmamiz icin sinif ogretmeni tarafindan sinifa davet edildik. Burada devlet okullari ve ozel okullar var. Hiristiyan okullari, yahudi okullari, Islami okullar,… gibi. Bu okullarin cogu karma degil. Devlet okullari genelde karma. Devlet ozel okullara yardim etmiyor ama acmak isteyenleri de engellemiyor. Amis diye bir grup teknoliji kabul etmiyor diye askerlik vazifelerinden muaf tutuluyor. Yani anlayacaginiz size baskalarinin haklarini ihlal etmeyecek sekilde ozgurluk taninmis.Evet burada da okul 5 yasinda basliyor. Okullar bu donemde daha cok el becerisi yogunluklu, eglenerek cocuga ogretiyor.Islami okulda Arapca dersleri, Kur’an dersleri de eklenmis durumda. Butun derslerde proje hazirlaniyor. Cocuklar gorerek, tatbik ederek ogreniyorlar.Gordugunuz gibi dinini yasamaya calisan insan potansiyel suclu yada tehdit unsuru olarak gorulmuyor. Kimse is verirken kilik kiyafetine bakmiyor. Is icin gerekli egitimin, potansiyelin var mi, topluma ne gibi fayda sagladin, nerelerde gonullu olarak calistigini soruyorlar.Universitelerde sinav yok. Okumak isteyenler okulun derecesine gore ucretli. Universitelere ogrenciler notlarina gore basvuruyor. Okul donemindeki sportif faaliyetlerden, sosyal gonulluluk aktivitelerine kadar hersey okula kabul icin etkin oluyor. okul tarafindan kabul alanlar okula gidiyor. Bunun yaninda kendini hangi alanda olursa olsun gelistirmek isteyenler de her yasta okullardan ders alabiliyor.Goruldugu gibi egitimin onu herkese acik. Bizim ulkemizin hali ise icler acisi.Gercekten dinimi ulkemde rahat yasayamayisimizi buradaki insanlara anlatamiyoruz. Hayret ediyorlar. Birakin isteyen istedigi gibi okulunu secsin, okuluna gitsin. surekli neden kotu ornekler veriliyor bilmeden oralari gormeden.Bizdeki salt azinlik bir grubun istedigi icin binlerce kisi harcaniyor.Neden bir Malezya ornegi hic verilmiyor.Orada bas ortusu diye bir problem yok. herkesin tercihine birakilmis. Insan karsi tarafin hakkinda birsey bilmeden basmakalip sozlerle konusmamali. Kimse benim gibi dusunmek zorunda degil ama ben de onlar gibi dusunmek zorunda degilim. Ama beraberce yasayabilmeliyiz. Kimsenin benim yasayisimdan rahatsiz olma hakki yok. Bas ortuyu kendilerine baski gorenler bir dusunsunler. Belki de bu bir yerlerde garip kalmis imanlarinin sesidir.

    1. kerevizi sadece salata olarak yiyebiliyorduk bu tarifi görunce çok şaşırdım akşama yapacağım balıgın yanına olur galiba fikirlerimiz aynı o yüzden yorum yapmıyacağım 2 saattir sitenizdeyim ve çokkkkkkkkkkkkkkkkk begendim ellerinize yüreğinize sağlık iyi cumalar ha bu arada bana da dua edermisiniz 36 yasındayım ve 3 yıldır bebek özlemi çekiyoruz belki sizlerin duası kabul olanlardandır tesekkur ederım

    2. Yazdıklanızı çok garip duygularla okudum.
      %99’u müslüman olan bir ülkede yaşayıp da, kendi ülkemizde dinimizi rahatça yaşayamamak… Ama hristiyan yoğunluğu olan ülkelerdeki kardeşlerimizin de dinimizi dilediğince hakkıyla yaşayabilmesi…
      Bu nasıl akıl almaz bir durumdur, nasıl bir tezatlıktır Ya RABB…
      Bizim ülkemizin de tez zamanda yanlışlarının ıslah olması duası ile…

      Muhabbetle Habibe kardeşim

  2. Fatma Yil. says:

    Alacim ellerine saglik, kereviz sevmeyenler icinde bire bir bi tarif vermissin. Seni ALLAH icin cok seviyorum. gormededende insan sevebiliyor, buda Yuce Rabbimin buyuklugunu gosterir. sen bizi ALLAH icin seviyorsun ,Yuce Rabbimde bunu her gecen gun artiriyor. Yorumlarini surekli okudum yazmak istedigim cok sey vardi ama beni cok rahatsiz eden bir tek sey var, oda uzun zamandir dikkat ediyorum yorum birakan izleyicilerin icinden bir kac tanede olsa resmen ALLAH(cc) ayetlerini inkar eden hice sayan kisi (ler) goruyorum. Senden bu insanlara ALLAH icin bugz etmeni beklerdim belki icinden soyluyorsundur ama ben buradada gormeyi bekliyorum. ozellikle bu konunun altindaki sahis ALLAH’i dolayli yollardanda olsa inkar ediyor, diger izleyicilerin gercekleri gostermesine ragmen hala degisme cabasinda olmadigini gordum. kimsede cikip sen kafirsin , ALLAHIN ayetlerini nasil inkar edersin diye direk solemedi, kimse kusura bakamasin ama ben sessiz kalamicam. bu dunyayi secen kisi ALLAHI inkar eden kisidir, nasil olurda boyle bir ayet yoktur diyebilir, islamiyetten haberi olmayan kara cahil kafirler ancak bunu soyleyebilir. Bu kisileri ALLAH(cc)’a havale ediyorum, elbet zamani gelince hesablarini Yuce Rabbime verecekler, hatta veremeyecekler cunku buna gucleri yetemiyecek, cunku ona elli bos bir amel defteriyle ulacaklar ne aciki. Buradaki ALLAH dostu ALLAH icin yasayan herkesi Yuce Rabbim icin cok seviyorum. selametle…ALLAH HAFIZ…

  3. Deneyeceğim. Harika görünüyor 🙂

  4. elif zeynep abdullah says:

    gül devrini özledim

    şimdi yine baş başayım kendimle
    düşüncemde yalnız nefis hesaplaşması
    bir el uzanıp beni tutacak diye
    hayallerime sımsıkı sarılıyorum, çare faslı

    nefisle hesaplaşma yine böyle zor muydu?
    ya da devrin nimetleri bir çıkar yol muydu?
    gül yaprağında şebnem, yüreklere su serperken
    biz hasretin Yusuf’ ları sahi Züleyha bol muydu?

    nice yolda bırakıldım yüreğimde sevgimle
    aklımda yarı yolların kalan mesafesi
    içimde korku aşka galip, nefes tükenecek diye
    rüyalarıma kar mı yağmış ne, nerede kış güneşi?

    yolları tüketmek yine böyle zor muydu?
    ya da yoldaki hendekler bir çıkar yol muydu?
    gül kokusunda Rehber, her çağrıya vefalıyken,
    biz sabrın Eyub’ ları sahi şifa bol muydu? 98

    e z abdullah
    hocamız, canımız, gönlümüzdekini dile getiren cahide ablamızın talebesi ve takipçisi ve ev hanımı

    sevgili, yiğit, dost

    sevgili dost
    sevgili yiğit

    sevgiyi paylaştıkça çoğaltan
    çoğalttıkça insanlığa yayan sevgili
    sevgiyle şehri yol yol donatan
    şehri donattıkça yâr yar seven
    sevdikçe anlayan şehrin ızdırabını
    inan kendiliğinden azalıyor şehrin ızdırabı.

    şehre adanan dost
    şehre adayan yiğit

    sevgiyle adadıkça yüreğini bahçeye
    bahçeye adandıkça sevgili yüreğin
    yüreğin bağ-ı bahçeyi sevgiyle donattıkça
    donandıkça ülkenin bahçe bahçe köşe bucağı
    sevgin, uzandıkça şehirlerin, ülkelerin insanlarına
    sevildikçe gülüyor şehrin ızdırabı
    güldükçe azalıyor inan şehrin ızdırabı.

    yiğit dost
    adanan sevgili

    sen dost kaldıkça insanlık anlıyor
    insanlık anlıyor, uzanan dost elini
    uzandıkça bir dost eli eriyor
    eriyip yok oluyor şehrin ızdırabı
    şehir, geçmişteki gibi ve geleceğe dek anlamada dost kıymetini,
    sevgili, yiğit, dost daha bir güzelleştiriyor yıllar eserini. 98

    bu şiirimi de (kendimce bir ifade yani) ucundan kıyısından cahide ablama hediye ediyorum . bir gün çok içimden gelerek hatta farkında bile olmadan cahide ablacığım için yazmak istiyorum, zaten öyle oluyor yüreğimin borcu,sevgimin ,vefamın ifadesi şekil buluyor kalemim de
    zamanınızı lüzümsuzca israf edersem, gözlerinizi haybeye yorarsam, gündeminizi haksızca işgal edersem helallik diliyorum şimdiden, dualarınızdan unutmayın ne olur ………………….
    vesselam….

    1. Ben seni, yüreğini çok seviyorum. Hiç yer işgal etmiyorsun. Mutlu ediyorsun beni…Allah sana her daim hayırlar versin canım…

  5. elif zeynep abdullah says:

    zil takıp oynasın şimdi putların

    düne kadar aboneydin harama
    hep derdin ki , ” sözüm geçer parama”
    şimdi musallada boşa arama
    banka vezneleri yok tabutların
    söyle, biraz avans versin putların

    tapular bıraktın, valiz dolusu
    varisler şimdiden, kurdular pusu
    niye getirmedin? hayret doğrusu
    gerçi bagajları yok tabutların
    bir taksi tutardı sana putların

    ahlak felsefesinde , çağdaşlık maşa
    üç beş fahişeyle, güreştin boşa,
    haydi, bu gece de kaçamak yaşa
    gümüş şamdanları yok tabutların
    bir kaç mum getirsin söyle putların

    hep aşkta kazandın (!) verdin kumarda
    ” dolaşmalı ” derdin ” rakı damarda”
    biraz ayıldın mı, bu son şamarda ?
    amerikan barı yok tabutların
    söyle de cin, tonik versin putların

    nerde şimdi beş yıldızlı oteller?
    o hüzzam faslına, dem vuran eller?
    nerde o rakseden incecik beller?
    dansözü, şantözü yok tabutların
    zil takıp oynasın, şimdi putların

    yaşarken sen de bir saplantı vardı,
    minareler sanki sana batardı,
    hele sabahları tepen atardı
    gördün ya…. konforu yok tabutların
    söyle de bir döşek versin putların

    hani ” Kur’an” diyen, sence yobazdı
    hani o yobaza her zulüm azdı
    az önce mezarcı, yerini kazdı
    imdat düğmeleri yok tabutların
    üzülme kurtarır seni putların

    ne kadar büyüktü, dindara kinin
    hacıya, hocaya uzardı dilin
    konuşsa na mevta! bitti mi pilin?
    oksijen tüpleri yok tabutların
    söyle de bir nefes versin putların

    ” uyandım” diyorsun lakin boşuna
    gördün bakmıyorlar hiç göz yaşına
    ey mevta! kaldın mı yalnız başına?
    cmuk yasaları yok tabutların
    söyle bir avukat tutsun putların

    Cengiz NUMANOĞLU

    derleme şiir arşivimden ilk okuduğumda etkilemişti, aklıma geldi, ne alak a billmiyorum mezar ve tabut kelimeleri bile yetiyor beni ürkütmeye

  6. elif zeynep abdullah says:

    cahide ablam dün günün yarısından fazlası hastanedeydim, aklım hep çocuklardaydı gün boyu babam ve kardeşimi arayıp durdum onlar da beni , oğlan konuşmak istiyor, annem yedirsin diyor,kız huysuzlanıyor eve geldim biraz ilgilenip, yedirip içirip sonra bir çay alıp diğer odaya gidince oğlum sitem etmeye başladı, bir daha gitme, meyve de istemiyorum vs hergün bırakıp giden anneleri ve çocuklarını düşündüm nasıl üzüldüm mecburen bırakmak zorunda olan ististai olanlara dua ettim zaten 2 hastene gezdim , acilden gelmiştim, ağrılarım tekrar başladı anlattım , en son ilaçları kullan geçmezse genel cerrahına git dediler bir de kdın doğum hastanesinde sinir oldum hastanın mahremiyet hakkı var diye hasta hakları bröşürü basmışlar hem de sıklaşan bitmeyen sancılardan dolayı en zor anda bu hakkı kullanamadım hasta olarak doktor seçme hakkın yok dediler kanunları araştırıp soracağım hesabını. şimdi başka hastane veya şubesini araştırıyordum paylaşmak istedim bir de bahçede sohbet ettiğim bir bayan emekli öğretmen genelde kadınlık ve annelik konusunda hem fikirdeydik ama yine de kendini bu kadar yetiştirmişsin niye diplama sahibi olmadın deyip durdu halime acıyor gibiydi halbuki eğitim sizin anlattığınız gibi olsaydı istemez miydim umutla hazırlanıp çok istediğim edebiyat okumayı, ya da psikoloji iletişim arapça, hala okuyorum kendi çapımda kuran kursu okudum 5 yaşından 50 yaşına kadar her yaştan 70 i aşkın bayan ve çocuğa tecvit mahreçle Kur an- kerim öğrettim el sanatları arapçaya gittim hala evde arapça öğreniyorum ve isteyenlerin derslerine yardım ediyorum özel ders isteyen de var ama ben kendimi iyice yetiştirmek istiyorum başımı açmayıp diploma almadığıma ben üzülmüyorum ama üzülenler çok niye bu kadar önemli taviz vermek ne kolay, bulunduğum girdiğim her ortamda Kur’ an a hadise ters gelen şeyleri eleştirdim diye dışlandım, beni başka bir sohbet seç kendine, mürşitsiz kalırsan imanın tehlikeye girer, niye hep o nun kitapları, bunun aslı var mı gece gündüz sayfalarca bu duayı okursak başka ne yapacağız , neden belli ayetler ele alınmış bazılar yok , bunun kaynağı ne diye… sordukça, sonunda kendin farklı düşünüyorsan da milletin kafasını bulandırma diye ……….halbuki Kur’an-ı kerim ve Hadisi şerifler i (sahih) okuyup iyice anlamaya çalışmak niye en önce gelen gayemiz ve çabamız olarak algılanmıyor ve çok çalışıyoruz , zikir ediyoruz , okuyoruz, sosyal faaliyette bulunuyoruz ama bunlardan uzak kalıyoruz her taviz verdikçe, bunun için gerek bu dedikçe sonra nefsimiz ne kadar azgınlaşıyor ki şaşırıyoruz, Allah ‘ın ayeti, emri nasıl ağır gelir nefse de tartışma konusu olur, rızkımızı veren kim, sağlığımızı , çocuklarımızı, biz haşa Allah’ cc tan daha mı çok düşünebiliyoruz geleceğimizi, hele de , tatlı dil, sabır bulmak ve görmek ne kadar zorlaştı sanki öfkeye, kızmaya, isyana otomatik ayarlıyız artık sözü şiire bırakmak istiyorum, çünkü çok sık çıkmadığım için kalabalığa, ne tarafa baksam bayanlar arasında sigara ve tesettür olduğuna bin şahit isteyen komik örtünme manzaraları bir de istenmeyen gebelik şikayetiyle gelenler diye seslenme ve ortaya çıkan manzara beni şok etmiş durumda , cılız tevbelerimiz ve dua , dua , dua

    son bir hatırlatma daha, ismini hatırlayamadım bir arkadaşımızın öneride bulunduğu dikkatimi celbeden, tesettürüne sahip çık kampanyası ve acizane çok istediğim eskiden beri tek başıma yada ufak çaplı yaptığımız düzenli ve doğru kitap okuma faaliyeti, tabii öncesinde bütün zamanları , fikirleri,enerjileri, çalan hatta dine, imana namusa, merhamete, çocuklara, bütün iyi değerlerimize, erdemlerimize göz koyan tv yi kapatma faaliyeti ve de fazlası zarar olan bilgi kirliliğine sebep olan lüzumsuz sanal alem kapatma faaliyeti. meğer millet ne muhabbet severmiş, face, .twit ,chat sürekli ellerinde millet artık yüzü önüne düşmüş ellerindeki telefona bakar şeklinde yürüyor arada kafayı kaldırıp etrafa bakınca aval aval bakınıyor yazık bu gençliğe yok mudur bunun hal çaresi….

    1. Canım benim, çok geçmiş olsun. Derdimiz, kaygımız aynı Elif’im. Seni çok iyi anlıyorum…

  7. morgül says:

    Bahsettiğiniz yasalar için; evet, kadının dayak yemesini, öldürülmesini engelleyebilecek mi, tartışılır..
    Ancak kadın kocasını şikayet ediyorsa da durduk yere şikayet ediyor olabilir mi?
    “şikayetçi kadının kocasına 6 ay evden uzaklaştırma cezası veriliyor, olan aileye oluyor, sevgi muhabbet sıfırlanıyor.” demişsiniz.. Karısına şiddet gösteren bir adamla ne tür sevgi ve muhabbet kurulabilir, mutlu ve huzurlu bir aile yaşantısı nasıl olabilir?
    Bu ülkede şiddet görüp karakola giden kadınların “aile içinde olur böyle şeyler” denilerek eve yollandıktan sonra öldürüldüğünden veya hemen yine o akşam dayak yediğinden, ağır sözler işittiğinden haberdar mısınız? Böyle bir aile içinde yetişen çocuk daha mı mutlu oluyor sizce?

    Yasa bunun önüne geçebilir mi? Yasalar tek başına hiçbir şeydir, başka şeylerde gerekir bunun önlemesi için.. Fakat aile kurumunu, gelenek görenekleri, örf adetleri göklere çıkardıkça erkek şiddeti daha da artacaktır. Maalesef “kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme” lafı da bu gelenk göreneklerin içinden çıkmıştır.. Durup bi düşünmek lazım..

    Feminizm için söylediğinize gelince, feminizm kadını üstünme görmez, ezik de göstermez.. Aksine kadının en az erkek kadar güçlü olduğunu ve kendi ayakları üzerinde durabileceğini söyler. Bununla birlikte kadının maruz kaldığı şiddeti ifşa eder, etmelidir.. Bi yerde kadınlar hergün öldürülüyorsa, tecavüze uğruyorsa, aşağılanıyorsa dile getirmek, ifşa etmek zorundasın ki ona karşı bi mücadele gelişebilsin.. Feminizmin kadınlar, erkeklerden üstündür gibi bi iddiası da yoktur.. asıl kendini üstün gören erkektir, kadına “elinin hamuruyla erkek işine karışma” diyebilmektedir. Femizim buna karşı çıkar, yani erkeğin üstünlüğüne, bu kibrine..

    (bi blog yazarı olduğunuz ve sosyal medya aracılığıyla kitlelere ulaştığınız için yazılarınızı duyarlılıkla yazmanızı, hakkında pek bi bilgiye sahip olmadığınız düşünceleri de karalamamanızı tavsiye ederim)

    8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun..

    1. Yazılarımı o kadar duyarlı yazıyorum ki, sizin gibi düşünen, İslamı anlayamamış nicelerini uyarmak için, farkındalık oluşturmak için, kalemim kanayasıya yazıyorum. Beğenmeyen geri dursun vesselam…

  8. Yıldız KORKMAZ says:

    Herkese merhaba,yazılarınıza bir yanım evettt diyor bir yarım hayırrr.Ama her yazınızda kafamda soru işaretleri oluşuyor ve acaba başka nasıl olabilir diye soru işaretleri oluşuyor.Kısacası hiç aklıma gelmeyen şeyleri düşündürüp beni araştırmaya itiyorsunuz.Koca bir paragrafın içinde tek bir kelimeye,tek bir düşünceye takılıp kalmayalım derim takipcilere.Töre cinayetleri,aile içi şiddet.en korkuncuda enses.Kısa dönemde veya kesin caydırıcı cezalar neler olmalı biz bunları konuşmalıyız aslında.Elbette biz kanun koyucu değiliz ama kaş yaparken göz çıkarmazlar inşallah kanun koyucularımız.Söylenecek çok şey var ama ettiğimiz her laf sadece birbirimizi(çoğunluklada Cahidemi) eleştirmek için olmasın.Hepiniz Allaha emanet olunuz.İnşallah hayırlı yasalar çıkarılır da hepimiz boşuna tartışmış oluruz.

  9. Cahide hanimcim emr-i bil maruf nehy-i anil munker hepimize farz. Siz de bu farzi yerine getirmye calisiyorsunuz. Lutfen devam da edin bence.
    Ama cok rica ediyorum falan cemaat soyle, filan grup boyle diye karalamalar yapmadan devam edin bu ise. Meshur cemaat dediginiz cemaatten kotu orneklerle karsilasmis dahi olsaniz bize su-i zan degil, husn-u zan yakisir. Zaman birbirini karalama degil, birlik olma zamanidir.
    Lutfen bunu samimi bir ozelestiri olarak kabul edin, amacimiz birbirimize hayirhah olmaktan baska birsey olmamali zaten degil mi? Muhabbetle…….

    1. Güzel kardeşim ben cemaatlere falan laf atmıyorum. Bunu nereden çıkardınız. Bir yazımda sözünü ettiğim şahıs o cemaat liderine hakaret ediyordu.Ben isim ermedim ve o şahsın dediklerini yazdım. Bunlar benim fikirlerim değildi. Lütfen yazılanı iyi anlamadan hüküm vermeyin. Allah’a emanet olun

      1. http://cahidejibek.wordpress.com/2012/03/02/gercekten-tesetturlu-muyuz/#more-11642 bu linkteki yazidan su cumle:
        Meşhur cemaatteki kadınlar neden hep dar pardösü giyiyor, küçük ve rengarenk eşarp takıyor?

        http://cahidejibek.wordpress.com/2011/06/21/hur-adam-ve-hur-olamayanlar/
        ve bu linkteki yaziniz icin yazdim bu yorumu. Ben mi yanlis anliyorum acaba Cahide hanim? Siz de Allah’a emanet olunuz. Amacim iftira emek degil, sadece hayirhahlik yapmakti. Bircok yonden takdir ettigim birini, ayrimcilik yapiyor gibi gordugum icin uyarmakti. Lutfen yanlis anlamayin.

        1. Hayır yanlış anlamıyorum ve yanlış anlaşılmakta istemem. Ben her iki konuyla ilgilide gereken tüm açıklamaları yaptım. Bir yanlış varsa tartışılıp, konuşulabilir.İnsanlar kırgınlıklarını dile getirebilir. Kimse dokunulmaz ve tartışılamaz değildir. Taassupculuğa karşıyım vesselam…

  10. özlem dagcı says:

    cahıde ablacıgım senın blogunu epeydır takıp edıyorum yazacaak cok bısey kalmamıs acıkcası nobet cıksıyım bırazda yoruldum ama yıne de bıseyler eklemek ıstedım
    ele aldıgınız konular cok guzel.soyledıklerınıze harfıyen katılıyorum .kadınlara şiddeti şnleme ve engelleme kapsamındaki butun calısmaların aile kurumuna cok daha ciddi zaralar verecegı kanısındayım.ama kızlarla erkeklerın ayrı sınıflarda okutulması fıkrı bana cok ta mantıklı gelmedı cunku onemlı olan genclerın ıcındekı nıyettır rabbım ınsallah genclerımızı dogru yolundan ayırmasın ama istedıkten sonra hersey her şartta yapılıyor engel olunamıyor genclere bunun ıcın dedıgınız gıbı rtuk de cok gorevler dusuyor ama basımızdakı ıktıdar boyle bısey yapmaya kalkıssa dahı ben bu konuda cok dırenclı muhalıflerın olacagı dusuncesındeyım.yanı oyle kolay olmuyor .bır basortu sorunumuz var yıllardan berı ugrastıgımız.cok yerde bu hala sorun edılırken sızın ve benım gıbı dusunenler sadece dusunmekle kalabılıyoruz ALLAH sonumuzu hayretsın ma sız yıne de her konuda hedr sartta yazmak durumndasınız cunku bunu bılmeyen sorsan yorum bıle getıremeyen ınsalarımız var ama daha da onemlısı cok sevenınız var cahıde ablacım bence bu olumsuz eylemler sızı yıldırmasın aksıne guclendırsınRABBIM YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN

  11. Rabia Temel says:

    selamun aleykum cahide hanim lutfen yazilarinizi bizimle paylasmaktan vazgecmeyin ruhumuzu ac birakmayin lutfen

  12. bu olay benim başıma gelmedi elhamdülillah ama size bugünkü türkiye gazetesi hayatım roman bölümünde yazan yazıyı göndermek istedim..
    “Ben affetmiştim ama!..”
    > Eşim prensipli bir insandı. Sabah kahvaltıyı akşam yemeği evde yiyecek kadar evine düşkündü. Birbirimizi seviyorduk. O gün bir arkadaşla çıktığım alışveriş merkezi gezimiz biraz abartılı olmuştu. Telefonumun da şarjı bitmiş haberim yok. Çok da keyif almıştım o gün.
    Ama eşim o an bana ulaşamamış. Çok telaşlanmış. Eve geldiğimde onu hiç görmediğim kadar öfkeli buldum. Hayatımda ilk defa o kadar korktum.
    -Neredesin sen?
    Bunu söylerken üzerime yürüdü. Ve hiç umulmadık bir anda ilkokul öğrencisini tokatlar gibi tokat attı.
    Boğulacak gibi oldum. Ağlayamıyordum. Şoka girmiştim. Eşim bile paniklemişti. Çok sürmedi. Şokun geçmesiyle hıçkırıklara boğuldum. Odama kapandım…
    O niçin bana öfkelenmişti? Ben niçin geç kalmıştım? İkimiz de bir kelime konuşmamıştık. O tokat iletişimi kesmişti. İkimizi de sarsmıştı.
    Oysa öfkelense bile sabredebilseydi. Ona durumu rahatlıkla açıklayabilirdim. Ama o tokat hem onu hem beni kilitlemişti.
    O gece her şey bitti sanki… Aynı öfke beni sarıp sarmalamıştı sabaha kadar…
    Sabah bile hiç konuşmadık. O gittikten sonra ilk işim tanıdığım bir arkadaşı aramak oldu. Hıçkırıklarıma bakarak bana güya yol göstermişti. Ne kadar yanlış bir yolmuş. Aile büyüğünün önemini şimdi anlıyorum ama ne fayda.
    -Kızım git fiziksel şiddet gördüğünü söyle. Şikâyetçi ol, dedi.
    Dediklerini aynen yaptım. Öfkem hiç geçmedi… Ama birkaç gün sonra sakinleşmiştim. Eşim de zaten pişman idi. Ta ki benim resmî şikâyetim ona yansıyana kadar.
    Üstelik şikâyetimden vazgeçsem bile olay kamu davasına dönüşmüştü. Hüküm açıklanması sonraya bırakılmış olarak dava beklemeye alındı. Bu, şu demekti. Bir daha şikâyette bulunursam eşimi hapse bile atabileceklerdi.
    O günden sonra eşim bambaşka biri oldu. Evde varlığı ile yokluğu ayırt edilemeyen bir gölge gibi. Artık evde de olsa benimle değildi. Yalvarsam da gözyaşı döksem de olmadı.
    Ve birkaç gün sonra akşam eve gelmedi. Telefonla aradığımda iş yerinin gece vardiyasına aldığını söyledi. Belli ki bu aslında kendi isteğiyle idi. Dolayısıyla gece işte çalışıyor, gündüz de ister istemez bir bahane ile dışarı çıkıyor, böylece evde bulunmuyordu… Geçtiğimiz hafta da ayrılmaya karar verdiğini söyledi. Allah’ım karşılıklı bir öfke yuvamızın yıkılmasına sebep oldu. Ben mi suçluyum sadece? O da niye dinlemeden o neşeli anımda o tokadı vurmuştu? Niye mahkemeler şikâyetçi olan vazgeçince affetmez!.. Pişmanlık bir insanın hayatını bu kadar mı mahveder?
    Rumuz: “Mahvoldum”-İstanbul

  13. selamün aleyküm.cahide kardesim alah senden cok razi olsun .ne yazacagimi blmiyorum allahin emrettigi bas örtüyü neden kötülüyorlar.okullarda mini etekler giyilirken .yüzlere makyaj sürülürken kiz erkek karisik okullarda ders yapilirken siz banu hanim sizin gibi insanlar sesinizi cikartmiyorsunz .ama bas örtüsüne sira gelince agzinizi aciyorsunuz demediginizi birakmiyorsunuz siz bu dünya icin yasiyorsunuz cocuklarinizida öyle yetistiriyorsunuz.peki ahiret icin ne yapi yorsunuz .yoksa siz ölümsüzlük iksirimi ictiniz..ayrica islam demek afganistan iran v.s demek degildir
    .islam demek huzur demek mutluluk demek enbasta allahin emri demek bu dünyadaki yasalari uyuyorsunuz allahin yasalarina neden uymuyorsunuz.hangi anne baba evladini atese atar.ne yazik atanlar var.peygamber yolunu yanlis anlayanlar var allah hepimizi affetsin ve sizin gibileride islamiyeti iyi bilmeyenlerin yardimcisi olsun.ayrica siz erkek ögretmene kar si degilsiniz kizinizi ögretmek icin ama bas örtülü ögretmene karsisiniz .cahide kardesim daha cok sey var yazacak.allah yardimcin olsun hepimizin hele sizin banu kardesim.

  14. Selamün aleyküm, cahıde hanım sizi ALLAH içn sevıyorum. Ve fazla kendınızı üzmememiz dileğiyle diyor tarıfınızı cok beğendim zira kerevize bayılıyorum .akşam şerifleriniz hayırla dolsun.

  15. GAMZEEEEEE says:

    HAYIRRRRRRR SADECE TARİF VERME ABLAM…YAZ BİZE YAZ IŞIK TUT…LÜTFEN….BANA HİÇ AĞIR GELMİYOR. 🙂

  16. Anlayamazsin says:

    falanca yemegin tarifini vermek kolay,mideden daha cok beynimize hitap ediyorsun farkindamisin?yazdiklarin bazilarina agir gelebilir,ya yureginde acisi sizisi olan bizlere derman destek oldugunu bilmiyor mu birileri?bizleri ise yaramaz pasbal ,bakici,isi kocasini yatakta mutlu etmek,yemek camasir yikamak,cocuk bakmaktan oteye gitmeyen ,ev hanimi diye kucumseyen insanlari SENIN temsil ettigini goremiyormu birileri?o kadar cok yemek blogu varki,inan takip etmiyorum,etmekte istemiyorum.bir siteye bakarken icerigi onemli benim icin,gosterisli tabaklarindan,masa ortusunden,harammi helalmi ne oldugu belli olmayan yiyeceklerden daha fazla dusuncesi,BEYNININ ICINDE ne oldugu ilgilendiriyor beni.yoksa yemek degil derdim.belkide icimdekileri dokemiyorum,senin yazilari okuyunca iste anlatmak istedigim buydu diyorum cogu zaman.yeni seyler ogreniyorum,bilgim artiyor,unutuklarim hatrima geliyor.eger sende yazi yazmayi birakirsan kim haykiracak,kim sesimiz olacak.islami shaber sitelerinede guvemnim sarsildi hangisini takip edecegimide sastim.bari sende pes etme.sadece peygamberimin taifte nasil taslanlandigini,niye taslandigini dusun?suan aklima sadece bu geliyor.rabbime emanetsin

  17. toplum ne kadar da kalıplaşmış. çocuğumu başı kapalı okutmak istiyorum veya çarşaf giymek istiyorum vs buna benzer her şeyde aynı cümle gidin iran da veya arabistanda yaşayın neden orada yaşayalım ki bizim dedelerimiz savaştı bu topraklar için. eğer bizi görmek istemiyorsanız siz gidin batıda yaşayın o zaman biz yerimizden memnunuz.
    ayrıca yok 60 yaşındaki adamlarla 13 yaşındaki kızlar evlendiriliyormuş falan yaa millet dizi film izleye izleye ne hale geldi. okumazsa böyle olurmuş falan gerçekten anlamsız geliyor artık bu cümleler çünkü hepsi belli bir kaç kadının çıkıp tvde kendini oratalarda göstererek yazılarla yürüyüşlerle yaptığı ve insanların beynine nasıl işlediğinin örneği.
    yasanın çıkmasıyla bir şey değişmeyecek çünkü yapmak isteyen adam her türlü eşine şiddet uygulayacaktır. bundan çok önceki senelerde de benzer şeyler yaşanıyordu fakat kimse bu kadar bilmiyordu şimdi ise olaylar daha da arttı sanki gazeteciler sırf buna yöneldi bugün bu kadar kadın kocası tarafından öldürüldü falan. yasanın değişmesiyle medya daha da dikkat çekecek bu konuya sonuç insanlar gördükçe ve öğrendikçe daha fazlalaştıracak işledikleri suçu. temelden bazı çözümler getirmek lazım yasanın değişmesi birşeyi değiştirmeyecek çünkü caydırıcılığı yok tam tersine eşe karşı daha farklı davranmaya sevk edecektir. nasıl olsa yapsamda yapmasamda ceza alacağım en iyisi yapıp içini rahatlatacak. caydırıcı cezalar gerekiyor gerçekten bu davranışta bulunan erkekleri. ama bu türlü gerçekten aile kurumu zarar görecektir demeyi bıraın görmeye başladı bile. dün bir komşum eşine bak bana öyle söyleme hemen şikayet ederim seni vs demeye başladı bunu sürekli dile alan kadının sonu ne olur sizce bir düşünün bakalım. gerçekten çok önemli bir konu. Rabbim yardımcın olsun cahide ablacığım. gerçekleri söyleyen, hakkı gizlemeyen, hem de becerikli mi becerikli bir ev hanımını çekemiyorlar bu kadar açık 🙂 ne demişler atalarımız meyve veren ağaç taşlanır. Rabbim yolunu açık etsin. ellerine, emeğine, güzel gönlüne sağlık…

  18. menekşe says:

    s.a.bende yazılarınızın devamını bekliyorumyaşadığım ülkede insanlarla konuşamadığım konuları burda paylaşmak güzel.bugüne kadar son yazınız hariç bütün yazılarınızı destekledim..bu kadar da olsun artık ,bazen azda olsa düşünceler farklılaşabilir.belliki şiddet nefretle karşılanıyor..Allah herkesin yuvasına huzur versin…

  19. selamün aleyküm ablacım tarif için ellerine sağlık.ablam fikirlerin ne kadar güzel bazen yazılarını okuyunca sanki benim içimden almışsın gibi geliyor.geçen kadını koruma kanunu televizyonda çıkınca ben eşime dedim,bence hiç çare olmaz diye çünkü adam bi tokat atıp hapse gireceğine kadını öldürür öyle hapiste yatar.bunun çare olacağını hiç zanetmiyorum.hiç bi şeyimiz gizli kalmıyor yani mahremiyetimize televizyonlar, gazeteler girmişti yetmedi birde devlet girecek.okularla ilgili düşüncelerinde haklısın bende kızımın kapalı okula gitmesini istiyorum,nasıl diğer anneler kızlarını açık göndermek istiyorsa ve buna hakları var benimde hakkım var o zaman. bide ne zaman böyle şeyler söylesek gidin suudi arabistanda yaşayın diyorlar sanki ülke onların babalarının.o zaman demokrasi nerde evet ben müslümanlığımı yaşamak istiyorum,ve kendi ülkemde buna hakkım var benim.rabbim yolundan şaşırtmasın inşallah Aminnn.

  20. aişe ravza says:

    Banu hanım size kanıt başörtü yazmıyor diyorsunuz kuranı kerimde bir yerde örtününüz yazıyor demişssiniz.”BAŞÖRTÜLERİNİZİ YAKALRININ ÜSTÜNÜ KAPATACAK ŞEKİLDE KOYSUNLAR” Mü’min kadınlara da söyle: “Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve
    ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden
    görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde)
    koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da
    oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da
    kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi
    kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına
    ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların
    henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler.
    Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte
    Allah’a tevbe edin ey mü’minler, umulur ki felah bulursunuz.” (NUR
    SURESİ<31)
    NE DİYECEKSİNİZ MERAK ETMEKTEYİM…

    1. AİŞE REVZA HANIMA,
      MUTLAKA BAŞLARINIZI ÖRTÜN DİYE YAZMIYOR.
      O DÖNEMDE KULLANILAN BAŞÖT,RTÜSÜ İLE GÖĞSÜNÜZÜ KAPATIN DİYOR.

      1. bugünmisafirim says:

        Banu Hanım tamam başörtüsü emrini anlayamadınız.Ayaklarını yere vurmasınlar,zinetleri anlaşılmasın diye..Sizden bu ayetten ne anladığınızıda sorabilirmiyim?Gerçekten anlama tarzınızı merak ediyorum?

      2. yasemin says:

        banu hanim Kuranda yazan hersey haktir Allahin sözleridir mutlaka veya kesinlikle yazmasi gerekmez eger kuranda yaziyorsa o zaten mutlaka yapilmasi gerekn biseydir farzdir aksi haramdir ayrica kuran o dönem bu dönem diye bir ayrimcilik getirmemistir,Rabbim hidayet nasip eylesin ne denirki baska…..

        1. Yaşar Nuri nesli nolacak…o adamı dinleyen işte böyle anlar yüce kitabımızı.Peygamber kabul etmezler,sünnetleri kabul etmezler…..Allah affetsin….

      3. Anlayamazsin says:

        belki basinizi degil masanizi ortun diyordur ha ne diyorsun banu?yada fiskos ortudsunden bahsediyordur.yada camasir makinesi ortusunden.ortuden bol ne var demi banu!!!!

Like
Close
Tarif Üstü Muhabbet | Cahide Sultan
Close
%d blogcu bunu beğendi: