Cilt Tipleri ve Kuru ciltler

Benim tatlı kardeşim ve gönüllü yardımcım Senem Hanım bu hafta sizlere cilt tiplerini tanıtıyor ve kuru ciltlerden bahsediyor.

Sorularınız özellikle kuru ciltlerle ilgili olursa çok daha iyi olur.

CİLDİMİZİ TANIYALIM

Cildimiz bizim dış rengimiz. Bizi gösteren, en çok takıntılı olduğumuz, en fazla özen

gösterdiğimiz, en ufak nokta da delirebildiğimiz, vücudumuzun en büyük organı!

Bilimsel olarak açıklarsak cilt; yaklaşık iki metrekare yüzey kaplayan, 10 kg kadar ağırlık

gelen en büyük organımızdır. Cildimizin birçok görevi vardır. Bunları maddeleyecek olursak;

1- Cilt, alt dokuları örter ve onlara destek sağlar.

2- Barındırdığı gözenekler, ter bezleri ve çok geniş damar yapıları sayesinde vücut ısısını

sabitlenmesinde görev yapar.

3-Ter salgı bezleri ile vücuttan toksik madde atılımını gerçekleştirir.

4- Vücudun ihtiyaç duyduğu D vitaminini oluşturur.

5- Basınç, ağrı, ısı gibi duyumların algılanmasını sağlar.

6- Ultraviyole ışınlarının zararlarından bizi korur.

7- Epidermis tabakası ile yabancı maddelerin vücuda girmesini engeller.

 Cildimiz 3 katmandan oluşur.

1-Epidermis

2- Dermis

3-Hipodermis (subtukan)

1-Epidermis tabakası cildimizin en üst katmanıdır ve zararlı maddelerin vücuda alımını engeller.

Bu katmandaki hücreler, doğar, yaşar ve ölürler. Ölü hücreler cilt yüzeyinden atılır ve alt tarafta yeni

hücreler oluşmaya devam eder. Bu tabakada bu olay döngü halindedir.

2-Dermis tabakası ise cildimizin ikinci katmanını oluşturur. Bu tabaka damarların bolca

olduğu, ter bezlerinin, yağ bezlerinin ve kıl foleküllerinin bulunduğu tabakadır. Cilde tatbik olunan

maddeler bu tabakaca emilir. Bu katmanda yapılan yağ ve ter, cildin asidik yapısını oluşturur ve yağ

oluşumunun fazla olması ciltte sivilce-akne oluşmasına neden olur.

3-Hipodermis tabakası ise cildimizin en alt katmanını oluşturur. Bu tabaka depo görevi

yapmaktadır. Beslenme, salgılanma ve ısı gönderimi gibi görevleri vardır.

Cilt problemleri bakımından bizler için en önemli tabaka “Dermis” diyebiliriz. Cildimize bakım

yaparken de dermise kadar emilimini gerçekleştirmemiz gerekiyor. Kimyasal ürünler bu noktada

dermise daha çabuk ulaşıyor fakat bu zarar verici bir etki bırakıyor geride. Doğal ürünlerde ise;

örneğin uygulanan yağın epidermisten dermise geçmesi için biraz daha fazla yumuşak dokunuş

gerekiyor. Nokta vuruşlarıyla, masajla bu işi gerçekleştirebiliyoruz. Demem o ki; kimyasal bir ürünü 2

dakika da sürmek, 1 haftada etki alıp ardından derin zararlar bırakmak ( cildin çabuk yorulması, çabuk

yaşlanması, yağ dokusunun, ter bezlerinin ya da kıl yapısının bozulması gibi) yerine doğal bir ürünü 5-

10 dakika da sürmek ve kalıcı etkiler bırakmak çok daha sağlıklı olacaktır.

 BAŞLICA CİLT TİPLERİ

• Kuru Ciltler

• Yağlı – Problemli Ciltler

• Hassas Ciltler

• Karma Ciltler

• Normal Ciltler

Her cilt tipinin uyması gereken belirli bir sıralama vardır;

1-Temizleme

2-Tonikleme

3- Koruma

4-Nemlendirme

*20 yaşına kadar çok ciddi bir problemi yoksa kişi; cildine pek bir şey kullanmamalıdır.

Çünkü cilt zaten gençtir, kendini yenileme özelliğine fazlasıyla sahiptir. Erken yaşta cildi

yormak, cildi bakıma alıştırmak demek; ilerleyen yaşlarda cilde çok fazla bir şeyin tesir

etmemesi demek olabilir. Dikkat etmek gerekiyor yani!

Kuru Ciltler

Yağ salgılanmasının ve nem düzeyinin normalin çok altında olduğu cilt tipidir. Bu kuruluğa

yeterince sıvı tüketmemek, yanlış ürünler kullanmak, stres ve birçok neden sebep olabiliyor.

Kuru ciltlerde mat bir görünüm vardır ve kırışmaya çok müsaittir. Kuru ciltlerde alın kısmında

sivilceleşmeler görülebilir ve bu cildin yağlı olduğu anlamına kesinlikle gelmez. Sadece cilt en fazla

oradan dışa atım yapar. Kuru ciltlerin bir kısmı da hassas ciltlerdir.

Kuru ciltleri normal nem düzeyine ve normal yağ seviyesine getirmek için bol bol sıvı

tüketmeliyiz ve yoğun nemlendirme özelliği olan yağlar kullanmalıyız. Temizleyici olarak; zeytinyağlı

sabun, bademli sabun, ballı sabun kullanılabilir. Ancak sabunlar 3 günde bir kullanılmalıdır. Tonik

olarak tek ürün öneriyorum o da kesinlikle gülsuyu. Saf, duru, zararsız ve çok etkili. Her sabah

temiz cilde pamuğa dökülerek uygulanır (Sabun kullanıldığında sabunla yıkandıktan sonra, sabun

kullanılmadığında bol su ile yıkandıktan sonra). Koruyucu olarak susam yağı kullanılabilir. Koruyucu

denildiğinde nedense sadece yazın uygulanması gerekiyormuş gibi bir şey beliriyor kafalarda. Ancak

kışında cildimiz ultraviyole ışınlara maruz kalır ve korunmaya ihtiyacı vardır. Susam yağı da 50 faktör

etkiye sahip bir yağdır.

Nemlendirici olarak argan yağı, emu yağı, zeytinyağı, buğday yağı, ceviz yağı,

aynısafa yağı kullanılabilir. Yine bu yağları içeren güvenilir doğal kremler de kullanılabilirsiniz. Eğer

nemlendirici olarak tercihimiz krem ise gülsuyundan sonra nemlendirici kullanabilir, bakım için de

yağları akşam uygularız.

Evet, şimdilik bu kadar yeter diyelim. Diğer cilt tiplerini de gelecek yazılarda ele alacağız

inşallah. Bu yazı ile ilgili sorularımız kuru ciltlerle ilgili olsun. Diğer cilt tiplerine sahip olanların

sorularını onlara hitap eden yazılarda cevaplarız inşallah. Umarım faydası olur.

Unutmayın ki cilt problemleri de birer sağlık sorunudur!

Cildimiz En Güzel Kimliğimiz!!!

Sağlık ve dua ile…

Senem Karakuş

“Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı “

Diğer sağlık yazılarımız TABİAT ECZANESİ’nde