Son günlerde beni en çok mutlu eden nedir biliyor musunuz?
Rengimi belli etmek!
Evet, rengimi belli etmekten oldum olası garip bir haz duyarım. Fakat son günlerde bir Ebu-Zer yüreği var ki bende, ağzımı doldura doldura “Müminim!” demek geliyor içimden. ALLAHUEKBER, SUBHANALLAH diyesim var mütemadiyen…
Yüreğimi dolduran bu kutlu duygunun bana verilmiş en büyük nimet olduğuna inanıyorum… Dünyalık, gelip geçici hevesler gibi bir şey değil bu… Başını asîce yukarı kaldıranlar, alabildiğine küçülürken, alnını secdeye adayanlar bir o kadar değerleniyor Allah’ın indinde…
İnandıkça güçlenmek, kulluk ettikçe değerlenmek, geleceğe dair varoluşlara yatırım yapmak bir nevi…
Siz inandığınız hakikatleri köşe bucak saklarken, iki arada bir derede sıkışmışken, diğer tarafta sizin hakikatlerinizi ezmeye, yok saymaya çalışan zavallılar kendi yalancı inançlarını cesurca haykırıyorlar…
Şu an ne olduğundan, ilerde ne olacağından emin olmayan, fakat oldukça özgüvenli gözükmeyi başaran bazı kendini bilmezler de garip bir çaba içinde, bir takım bâtıl düşünceleri insanlara aşılamaya çalışıyorlar…
Bir konu araştırması yaparken, gözüme takılan bir haberden kendimi alamadım. Tıklayınca Elmalılı Hamdi Yazır’ın torunu olduğunu öğrendiğim, muhterem dedesiyle uzaktan, yakından alakası olmayan birinin programından kısa bir bölümün yer aldığı video çıktı karşıma. Bir insan, tavırlarıyla nasıl bu kadar itici, bu kadar ukala olabilir anlayamıyorum…
Şahıs, programında ışıkları karartmış, eline bir kitap almış okuyor. Kitabın ismi “Böyle buyurdu Zerdüşt!” Kitabın yazarı Allah’ı tanımaz bir zavallı. Programı sunan zavallı ise öyle bir kaptırmış ki kendini kitaba, felsefenin dozu kaçmış satırları, okurken bile zorlandığı her halinden belli oluyor. Okuyor, okuyor ve yine o bilmiş ve hatta kitabın tesiriyle ermiş tavrıyla kitabı kenara koyarken, “Böyle buyurdu zerdüşt!” diyor… Ahh! nasıl bir büyüklük taslamadır o öyle, nasıl bir bilmezken bilir sanmaktır kendini…
Bu kitap, sosyalist kafaların başucu kitaplarından biridir. Kitabın yazarı Allah’a inanmayan, O’nun çok önce öldüğünü düşünen bir esfel-i safilin…
Şöyle saçmalamaları var mesela:
“Yalvarırım size, kardeşlerim, yeryüzüne bağlı kalın, ve inanmayın size dünya ötesi umutlardan söz açanlara! Ağu saçanlardır onlar, bilerek bilmiyerek…”
“Sadece kendi koyduğum yasaya uyarım, küçük büyük her şeyde.”
“Bağlı kalın” dediği yeryüzüne fazla tutunamamış, kendi koyamadığı yasalar sebebiyle ölmüş birinin, tamamı hezeyan olan bu kitabı, kimliğinde İslam yazan birileri tarafından iştahla okunuyor. Ben bu kimlik müslümanlığının bir daha konuşulmasından yanayım. İslam’dan olamamışların kirli kimliklerinde şerefli İslam yazısı olmasın artık! İsteyene dinsiz, isteyene satanist, dünyaperest, kadınperest veya zerdüşt yazılsın! Akla kara apaçık çıksın ortaya.
“%99 u müslüman bir ülke” deyip benim Müslüman kimliğim Allah düşmanlarının necis isimleri arasına karışmasın…
Hiç utanıp sıkılmadan, büyük bir içtenlikle “Böyle buyurdu zerdüşt” diyen, saçma sapan sözleri yüzbinlerce insana okuyan bu adam, bir gün olsun aynı içtenlikle Kur’an’ı kerim’i veya Sahih-i Buhariden bir kaç şerefli hadis’i okuyup, “Böyle Buyurdu ALLAH”, “Böyle Buyurdu Rasul” diyebilir mi? Diğer bâtıl dinlere, bu bâtıl dinlerin mensuplarına alabildiğine saygılı davranan, oldukları gibi kabul eden, hatta gıpta eden bu tipler, aynı şekilde hayatını İslam’a göre şekillendirmek, çocuğunu İslam’a göre yetiştirmek isteyen insanlara da saygılı olabilirler mi?
Çarşaflı bir anne kanser hastası olsa, programa telefonla bağlanmasına izin verirler mi? Milyonlara, o’nun da sesini duyurabilirler mi? Ona da acır mı yürekleri? Onun çocuklarını da kendi çocukları bilirler mi?
**********************************
Bu ve bunun gibi zavallılar ülkemizde hızla yayılan Allah’ı tanımaz akımların ekmeğine yağ sürüyorlar. Agnostik akım gençler arasında çok moda. Allah’ı ve emirlerini sorgulamakta adeta birbirleriyle yarış ediyorlar. Dindar bir nesil yetiştirmek için, dinini özümsemiş anneler, babalar yetiştirmek gerekiyor önce. Dinini sonuna kadar yaşamak, hayatına uygulamak isteyen insanlara izin verilmeli.
Bir katoliğin olduğu kadar Müslümanın da hakları olmalı. Başını örterek çalışmak isteyen öğretmene izin verilmeli. Dudaklarını kapatacak kadar bıyığını uzatabiliyorsa bazıları, sakal bırakmak isteyen memur da, sakalını uzatabilmeli.Yaşı kaç olursa olsun, kız çocuğunun başını örterek okutabilmeli. İslami hassasiyetleri olan insanlar için, tıpkı İsrail’de koyu ortodokslar için otobüslerin kadın ve erkeklere ayrı tahsis edildiği gibi imkanlar sunulmalı. Hakkı dillendirmek korkutmasın sizi, içi boş lakırdıları geveleyip durmayın artık!
Kendisini, Allah için sevmediğim birinin şu sözü ne kadar doğrudur:
“Bir ülkede şerefliler de en az şerefsizler kadar cesur olmadıkça o ülke düzelmez”
Bir yerde İslam Garip kalıyorsa, bunun en büyük sorumlusu yine Müslümanlardır. Bâtıl inançlarını özgürce ve korkusuzca haykıran kişileri takdir ediyorum. Batıl davası için, bağırıyor, yerlerde sürükleniyor, hapse giriyor, “Benim davam” diyor, uğrunda ölmeyi göze alıyor…
Bizler Hak dinimiz için, Ebedi saadetimize sebep olacak inançlarımız için bu kadar çaba göstermiyoruz. Alkışladıklarımıza ve yuhaladıklarımıza bakın. Birbirimizle olan iç çekişmelerimize, basit kavgalarımıza bakın! Bizler birbirimizi yerken, küfür tek millet olmuş bâtılı yayıyor. Gençlerimizi zehirliyor…
Ölü toprağı serilmiş üzerimize sanki! Dünya aldatmış bizleri. Göğsümüzü gere gere ALLAH diyemiyoruz. Örtümüzü omuzlarımızdan aşağıya özgürce indiremiyoruz. Kıyafetimizin genişliğinden utanıyoruz. Korkulu gözlerle etrafa bakarken, hâlâ “o ne der, bu ne der” zavallılığındayız. Bizi her an gözetleyen, her halimize vakıf olan Rabbimizin gazabından korkmuyoruz!
Her Müslüman üzerine düşeni yapsaydı, İslam bu kadar garip kalmayacaktı. Müminler bu kadar horlanmayacaktı…
Kırıp dökmeden, ama eğip bükmeden anlatmalı, yaşayabilmeliyiz İslam’ı. Bu Hak Din’dir, ebedi saadetimize sebeptir. Kim ne derse desin, karşınızdakinin öfkeyle bakmasına aldırmadan, kınayanın kınamasından korkmadan haykırın Hakkı! Allah kendi dini için mücadele edene yardım eder. Din Allah ile Kul arasındadır diyenler, İslamın hayata hakim olmasına tahammül edemezler. İslam Alem-i Şumuldur(Evrenseldir). Mümin kişi, İslam’ı hem yaşar, hem yayar!
“Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam’a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah’a iman edersiniz…” (Al-i İmran Suresi, 110)
Biz Müminler, zerdüşt hikayeleri ve Ateist saçmalarıyla dinlendirmeyiz ruhumuzu. “Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfal: 2)
“İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü’minlerseniz, Ben’den korkun.”(Al-i İmran:175)
“Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki Allah’ın size ihtiyacı yoktur. Bununla beraber kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı olur. Hiçbir günahkar da diğerinin günahını çekecek değildir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir.”(Zümer:7)
Böyle buyurdu ALLAH!
Cahide Sultan
Allah Razı olsun Cahide Ablam Canım ablam. Kalemine yüreğine sağlık… ❤❤❤
“Allah için buğzetmek ve Allah için sevmek imanın alâmetlerindendir.” (Buhârî, İman, 1; Ebû Davûd, Sünnet, 2; İbn Hanbel, V,146).
Senin Allah için sevişini sevdiğim gibi Allah için buğzedişini de seviyorum ablam, Allah için buğzedilmesi gereken şeylere saçma sapan bir muhabbetle yaklaşmanın abesliğinin bilincinde oluşunu da.
Allah sizden razı olsun kardeşim yazılarınızı takdir ve beğeniyle izliyorum bizim söyleyemediğimiz birçok şeye tercuman oluyorsunuz müslüman boş durmamalı anlamalı anlatmalı uzun zamandır düşünüyorum bende birşeyler yapmalıyım diye ama nerden venasıl başlamalı lütfen yardımcı olun
İsterseniz bir blog açın. Hakkı sanaldan haykırın. Sayımız artar fena mı?
ne iyi olurdu ama malesef bunun için çok yetersizim ama sanırım işe kendimden başlamalıyım
face hesapları çöpe kampanyası sonamı erdi ablacım..
bnde bugün kapattım çok şükür bin şükür rabbime
Hayır canım sona ermedi devam ediyor.
o yazıyı bulamadım da…
neyse bnde facemii kapattım ya çok mutluyum