De ki: Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O’na çevirin ve dini yalnız Allah’a has kılarak O’na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O’na) döneceksiniz. (Araf suresi: 29)
Evde televizyon olmayınca haberlerden, gündemden bî-haber kalıyor insan. Evet internetim var ama, ben mail ve yorum cevaplamaktan, kendi işlerimi yapmaktan haberlere zaman ayıramıyorum. Dün şöyle bir bakayım haberlere, bir kaç köşe yazısı okuyayım dedim. Ortalık toz dumanmış da haberim yokmuş.
Başbakan ” Dindar bir nesil yetiştireceğiz” demiş. Malum cenah saldırıya geçmiş. Bu tartışmalardan nasıl bir sonuç çıkar, devlet gerçekten dindar bir nesil yetiştirebilmede muvaffak olur mu bilmiyorum. Fakat ben bir tek şey istiyorum. O da: “Çocuklarımı istediğim gibi yetiştirebilmek.”
Şu an okullarda verilen din kültürü ve ahlak bilgisi adındaki ders asla dini öğretmiyor. İlköğretim 4. sınıfa kadar bu ders yok zaten. 4. sınıftan sonra din adına verilenlerde komik ötesi.
Ben tesettürü anlatıyorum kızıma. Din kültürü kitabında ki kadınların, hatta 80 yaşındaki ninenin bile başı açık. (bakınız 5.sınıf D.K.A B. kitabı sayfa 94)
Ben çocuklarıma karşı cinsle beraber oturmamalarını, samimi olmamalarını tembihliyorum. Bu kitapta paylaşma konusunun altına, Buhari den bir hadis eşliğinde, birbirleriyle dans eden kız ve erkeklerin olduğu bir resim konulmuş. ( sayfa 95) El insaf!
Çocuğunu dinden uzak yetiştirmek isteyenleri bilmem ama ben çocuklarımın bu kitaplarla dini öğrenmesini beklersem işim yaş. Kim hazırlıyor, kim onaylıyor bu kitapları Allah aşkına. İslam sadece sevgi, kardeşlik, hoşgörü kıskacında değerlendirilecek kadar basit bir din mi? Bir kültür dini midir İslam?
Evde anne baba çocuğa bir şey vermiyorsa, öğretmen de dini hassasiyetleri olmayan biriyse, çocuk sap gibi ortada kalakalıyor. Ben istediğim zaman kızımın başını örttüremiyorsam, namaz kılan çocuklarım, okulda namaz kılacak yer bulamıyorsa, milli bayramlarda kız erkek beraber dans etmeleri için zorlanıyorsa, müslüman çocuklar okullarda Kur’an dersi alamıyorsa, kim dini eğitimden ve din özgürlüğünden bahsedebilir? Daha söyleyecek çok sözüm var. Henüz yeterli özgürlüğe sahip değiliz.
İçimde hapsolan nice cümleyi, özgür bir zamana erteliyorum…
********************************
Adını şimdi hatırlayamadım ama yakın zamanda, Elazığ’dan bir izleyicimiz, ekşi mayalı poğaça tarifi istemişti. Doğrusu olacak mı diye çok merak ettim ve hemen denemek istedim. Çok nazlı bir hamur. Kolay kolay mayalanmıyor. Diğer mayalardan kullanınca en çok 2 saatte mayalanan hamur, ekşi mayayla olunca 22 saat bekletti beni…
Hamuru hazırladığım sabah üzerini örtüp mayalanmaya bıraktım. Öğleden sonra baktım, tık yok. Akşam baktım yine değişen bir şey yok. İnanın ümidimi kesmiştim artık. Ertesi sabah kabın ağzını açtığımda hamurun kabarmış olduğunu görünce sevinçten ağzım kulaklarıma vardı. Mayanızı evde hazırlamak muhteşem bir duygu.
Bekleme aşaması uzun sürse de hazırlaması gayet kolay…
EKŞİ MAYAYLA YAPILMIŞ POĞAÇA TARİFİ
Ekşi maya için
- 1/2 su bardağı koyu ayran kıvamında organik yoğurt (mümkünse ekşimiş olsun)
- 1/2 su bardağı çavdar unu (kesinlikle ekmek için satılan hazır unlardan olmasın!)
- 1 çay kaşığı şeker
- 4-5 damla limon (Yoğurt çok ekşiyse buna gerek yok)
- Ekşi mayayla ilgili ayrıntılı resimler için tıklayın!
Hamur malzemeleri
- 2 su bardağı süt (ılık olacak)
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 2 yumurta (birinin sarısı ayrılacak
- 1.5 yemek kaşığı şeker
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 5.5 su bardağı un(silme olacak)
- 2 yemek kaşığı ekşi maya
Hazırlanışı
- Yoğurt, çavdar unu, şeker ve limon suyunu temiz bir kavanozun içinde karıştırın. (Çavdar unu yoksa, normal unda kullanılabilir)
- Ağzını kapatıp ılık bir yerde kabarıp delik delik olana kadar bekletin.
- Hamur malzemeleriyle yumuşak bir hamur yoğurun. (Hamur mayalamanın püf noktaları için Tıklayın!)
- Üzerini kapatıp ılık bir ortamda 2 katına çıkana kadar bekletin. (Ben yaklaşık 22 saat mayalanması için bekledim)
- Mayalanan hamurdan yumurta kadar parçalar alıp avucunuzda biraz açın.
- İçine istediğiniz bir içten koyup kapatın. Tepsiye aralıklı olarak dizin.
- Üzerine yumurta sarısı sürün, çörekotu serpin.
- Fırını 50 derecede ısıtıp tepsiyi sürün. Yeniden kabarması için bekletin. Bu kez çok fazla uzun sürmüyor.
- Kabaran poğaçaları, 180 derecelik fırında kızarana kadar pişirin.
- Çok pufuduk bir poğaça değildi. Fakat o kadar lezzetliydi ki, işte ben bu güzel ve doğal lezzeti seviyorum. Allah’a sonsuz şükürler olsun…
Cahide Hanım Ellerinize sağlık poğaça ekşi maya kokuyor muydu ya da tadı nasıldı
cahıde hm,sayenizde çok mutluyum sonunda doğal mayam oldu şimdi ekmeğimi bu mayayla yapıcam.Peki bu mayayı saklamak ve besleyip uzun süre kullanmak mümkün mü?teşekkürler:)
Cahide hanım bugün bu poğaçayı yapmaya (yani mayalanmaya hazırlığını)karar verdim çavdar unu hiç kullanmadım şimdiye kadar ekmek için olan dan olmasın demişsiniz ya nasıl alayım kafam karıştı?pazar günü hocam gelicek maya konusundada helal mi diye şüphelerimiz var bende bunu denemek istedim umarım başarabilirim
Emine hanım, ekmek için özel satılan unlar var. Yani kabartıcıları falan hepsi içinde. Bulabilirseniz doğal ve saf olanı alın. Benim çavdar unu aldığım yer tamamen doğal un üretiyor. Sipariş verebilirsiniz.Fakat doğal çavdar ununu poğaçaya kullanırsanız fazla kabarmaz. Hazırlarda katkı maddesi olduğu için puf puf kabarır. Ben doğal çavdar unundan azar azar ekliyorum ve ekşi maya yapımında da tercih ediyorum.
Çok teşekkürler bir anne vede bir eş olarak böyle herkesin her sorusuna yetişip yardım ettiğiniz için Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
Esselamun aleyküm.yazınıza baştan sonuna kadar katılıyorum.dün akşam kızımın öğretmeni misafirimizdi.bende eşiyle bu konuları konuştum.malum öğretmen erkek olunca herşey konuşulmuyor.kızım daha yedi yaşında tam etkilenme çağı dedim.öğretmeninin dini sevdirecek güzel şeyler anlatmasınI söyledim.çok şükür öğretmenimiz namazlı abdestli çıktı.ben öğretmenlerimi örnek aldım.inş ÖĞRETMENLERİMİZ çocuklarımıza da iyi örnek olurlar.Görevini Allah için yapana, Allah her zaman yardım eder öğretmenlikte çok kutsal bir meslek.İLMİN BÜTÜN KAPISINI ALLAH’A GİDEN ODALARA AÇMAK ÇOK BÜYÜK BİR ŞEREF.
bütün öğretmenlerimden ALLAH RAZI OLSUN.
Selâm. Efendim, acaba ben yalış kitabmı okuyorumda sizin yayımladığınız Kur’an bildirileriyle pek uyuşmuyor! Tetkîki ve tahkîki îman sâhibi olmamız, Rab’bimiz tarafından emredilmiştir…
Saygılar.
7/29 Terbiye edici’miz adâletli olmamızı, vücudlarımızı herhangibir secde edilen yerde bulundurduğumuzda sâdece ona kulluk yapan muhlîsler* olarak, dertlerimize çareyi ondan istememizi, işlerimize başlarken onun dîn’ine, dolayısıyla ona düşmanlık yapanlar gibi başlamamamızı emretti.
(* Mu’hlis’îne: Muhlisler: İnançta ve kullukta ve yapacağımız her işte sadece Allah’ın razılığının gözetilmesi lazım geldiğinin bilincinde olanlar. Allah’ın dîni’ne, dolayısıyla Allah’a düşman olanların bir işe başlarken, Allah’ın razılığını önemseyecekleri düşünülmez. İnananlara, ihlas sahibleri olmalarının emredilmesi yine inananların yararınadır! Bilindiği gibi, şeytan’ın söylediği şu cümlenin dâima hatırda tutulması gerekir. ” İllâ ibâdeke minhüm’ül muhlesîne ” 38/83 : İnsanlardan ihlâs’lı kulların hâriç. Bu âyet’ten evvelki âyetlerde insanlara neler yaptırmaya çalışacağından bahsediyor.)
Mealleri kuran meali org sitesinden alıyorum. Benim elimde Mekkede verilen mealli kuran var. Onda yazılan Adem Uğur’un ki ile birebir uyuşuyor.Bu yüzden daha çok onu paylaşıyorum
Değerli ilim alimleri olan Ömer Nasuhi Bilmen ve Elmalılı Hamdi Yazır meallerini kullanmanızı tavsiye ederim,tabi herkesin kendi bileceği bir konu.
Saygılarımla.
Ablacım, yorumları okuyunca yazmadan duramadım. Arkadaşlar, ne olursunuz öğretmenlere bu kadar yüklenmeyin. Bizim elimizi kolumuzu bağlayan kimler var, bir bilseniz. Bugün din kültürü öğretmenimiz değişti, giden için öğrencilerimden biri bana namaz kılmayı öğretti, dedi. Sana babalık yapmış, dedim. Ben derslerimde hadislerden, ayetlerden örnekler veririm hep. Ama kitaptan konu çıkartamayız, kitap aşk-ı memnu yu almış, yayınlamış. Okutsan bir dert, okutmasan ayrı dert…Siz çocuklarınızı iyi yetiştirin, gerisini Allah a bırakın. Lütfen öğretmenleri de bu kadar kötülemeyin, Kul hakkıdır, rica ederim. Çoğu aileden fazla emeğimiz var öğrenciler üzerinde…
Canım ben senin gibi bilinçli ve duyarlı öğretmenlerimizi tenzih ediyorum. Sizin hakkınız ödenmez. Bu sözlerin kime gittiğini senin ve senin gibi olan öğretmenlerimizin anlıyacağını biliyorum. Bu yüzden içim rahat. Çok öpüyorum kardeşim…
ahhh ablacım konulara yorum yazmaktan tariflerini atlasamda hepsi birbirinden leziz ve güzel görünüyor.ellerine sağlık mayayı bekleme sürecine çok güldüm çünkü benimde vardır öyle maceralarım önce umudu kesip sonrada karpuz kabuğu görmüş merkep gibi ağzımın kulaklarıma varması çoktur.sevindim güzel sonuçlanmasına ayrıca meleğinin iyileşmesinede ayrıca sevindim.ayyy çok sevindiriğim bugün gene.neyse okula giden bir öğrenci annesi olarak bende hep merak ediyorum kime ve neye göre hazırlanıyor bu müfredat.bahsettiğn konuyu çok defalar dile getiren şikayet eden ve çözüm arayan bu sebeplede baya canı sıkılmış biri olarak hiç bir sonuç alamadığımı söylemek istiyorum.aldığım cevap her defasında aynı.napalım müfredat böyle,hak ve özgürlükler var bu memlekette.yahu o hak ve özgürlükler bi tek onlara işliyor anlamadım o zaman benim ve çocuklarımın hak ve özgürlükleri nerde efendim.insanlar bir garip bağcıdan çok hırsızı kayırıyor olmuşlar.öyle öğretmenler varki insanın kendini tutamayıp saçını başını yolası geliyor.modern yetiştiriyolarmış çocukları,geri kafalıymışım onlar eski zamnda kalmış miş,muş anlıycan başka sonuç yok.ben her dafesında hiçbir oyuna etkinliğe katılmasına izin vermeyerek geri kafalı oluyorum onlar arkamdan gerici diyerek dedikodumu yapıp modern oluyor.ders adı altında öyle şeyler işleniyorki bir uygulamalı göstermedikleri kalıyor.yok üreme organlarının fonksiyonu yok erkeğin üreme fonksiyonu için gereken siperm sayısı yumurtalıkların hangi şekillerde ve hangi hallerde dölleyebildikleri vs,vs.ALLAH aşkına tıp öğrencisi olsa hadi gene bi işine yarıyacak derimde benim çocuğumun ne işine yarar bu bilgiler bide üzerine kızlı erkekli sınıflarda alay konusu yapılıp sinir bozması öğretmenin tahtaya kaldırıp kız öğrencilere adet görmenin ayrıntılarını anlattırmasıda cabası.çok kez kızımı okuldan almanın ucundan dönmüş biri olarak diyeceğim çocuklara sadece zinanın meşru olduğu,kız erkek arasında herşeyin yaşanabileceği ve doğal olduğu örtünmenin ninelerin saçının aklarını kapatmaya yarar bişey olduğu ayrıca örtünenlerin geri kafalı cahiller olduklarından başka hiçbir şey öğretmiyor okullar.bencede ama bilerek ama bilmeden çocuklarını okula göndermeyenler şimdiki zamanda çocuklarına iyilik etmiş oluyorlar.cahilmi kalsın evlatlarımız diyenler olacak mutlaka tabiki kalmasın ama ben pek ala şimdiki imkanlar nisbetinde onların öğretemediği kadar çok bilgi ve donanımla bezeyip yetiştirirdim evladımı hiç olmazsa gözü açılmamış olurdu bu kötü örneklerle
öncelikle ellerinize sağlık çook güzel görünüyor. benimde 3 yaşını yeni bitirmiş bi oğlum var . kuran okuluna göndermek istiyorum ama hocamız biraz erken olduğunu söyledi. evde benim vermek istediklerimi almakta zorlanıyor benimde içim yanıyor umarım dinimizi öğrenmeye geç kalmaz. allah hepimizin yardımcısı olsun bu konuda…
Bence de erken ilay. Şu an oğlunun sana ihtiyacı var. Ben en az 5 yaşına kadar kuran öğretmenin erken olduğuna inanıyorum. Allah ve peygamber sevgisini iyice kafasına yerleştir çocuğun. Kuran okumayı ne zaman olsa öğrenir. Fakat kısa sureleri ağızdan öğretebilirsin. Ufak namaz alıştırmaları yapabilirsin.
ABlacim ellerine saglik. Benim icin ideal aslinda yavas yavas yapiyosun. Oglustan firsat bulupta cabucak yapamiyorum eskisi gibi. Dindar gencler yetistirmek herkesin dedigi gibi ailede bitiyo once her anne baba ustune dusen gorevi yapsaydi suandaki durumda olmazdi turkiye. Halimiz icler acisi. Islamiyeti yasayamiyorum rahat diyecek bahanelerin altina siginmaya hakkimiz yok. Hic bir caremi yok o zaman kimselerin olmadigi bir kucuk yere yerlesip orada islamiyetimizi cok rahat bir sekilde yasayabiliriz.ben goruyorum etrafimda islami ulke yok dunyada deyip kafir ulkesinde yasayan ama coluk cocugunu toplayip kucuk bir kasabaya yerlesmeyi dusunemeyen yada islerine gelmeyen insanlari (ALLAH biliyo ya). Benim yasadigim bu ulkede (canada) daha rahat hareket ediyorum , okula gidebiliyorum ama yediklerin helalligi tartisilir, sebzeler zehir gibiilac yuku, diger seylerin kaynaklarini ariyoruz dediklerine inaniyoruz ister istemez ama bakalim dogruyumu soyluyorlar. Bu buyuk firmalarin baslari hep masonlar. Sif bu yuzden koyumuze donme karari aldik (ALLAH nasip ederse insaALLAH) en azindan orada kendimiz yetistirir yeriz bilirizki helal.saglicakla kalin.
cahide hanım elleriniz dert görmesin gene güzel bir tarif her şeyi çok detaylı anlatmanıza rağmen kafama iki şey takıldı ben bunu hemen denicemde ekşi maya kalınca napıcam nasıl muhafaza edicem ikincisi bu tarife azıcıkta kuru maya eklesem tadını bozarmıyım iki dedim ama üç oldu poğaçanız ertesi güne kalınca nasıl oldu inşallah kalmıştırhayırlı akşamlar kızınızada gelmiş geçmiş olsun
Gülvyz hanım sondan başlayayım: Poğaçamız ertesi güne kalmadı…:)
Kuru maya ekleyince orjinalliği bozulur.
Ekşi mayayı saklamaya gelince ben uzun süre ekşi maya saklamadım. Son kullandığım mayanın kalanını dolaba koydum. 3 günde bir beslenmesi gerekiyormuş. Yani biraz su ve eşit miktarda un konulacak. Aynı mayayı 10 sene boyunca kullananlar varmış. Yani mayayı ekmeğe kullanıyorsunuz. Son ekmek hamurundan bir parça saklıyor, bir sonraki hamura kullanıyorsunuz. Kullanmadan önce ıslatıp yeniden ekşimesi gerekiyormuş. Anlıyacağınız uzun iş. Doğal olana ulaşmak günümüzde çok daha zor. Ama çektiğiniz emeğe değiyor inanın…
Poğaçalar ne güzel mayalanmış maşallah…Ellerinize sağlık…
çocuklarımız bize emanettir.müslümanlrın ise emanetlerine iyi bakmaları ,doğruları vede yanlışları öğretmeleri dinini yaşamaları için onlara yardımcı olmalıdırlar.eğer biz onlara yaşayarak örnek olmazsak,başka örnekleri çokkolay yaşantısına alır.gerçi bazen ölüden diri ,diriden ölü çıkar.ama biz üzerimize düşeni yapıp,devamındada dualarımızı çocuklarımızdan eksik etmemeliyiz.bizler eğer çocuklarımızı başkalarının ellerine bırakırsak onlar,istediklerigibi onlara şekil verirler.okullardaki din derslerinin vahim olduğunu herkes az çok farkında.böyle olması bazılarının işine geliyor,bazılarıda alternatif çözümler üretiyor.çocuğumun din dersi öğretmeni pantalonlu,makyajlı rahat hareket edebilen bir bayan kardeşimiz.sınıfa girdiğinde de başını açtımı diğer personelden hiç bir farkı kalmıyor.zaten kendi içine ALLAH C.C korkusu yerleşmemişki ,çocuklara neyi versin.bir kişinin etkili olabilmesi için onu hissetmeli vede yaşamalı.sahabelerden bir kişi bile bir şehri müslüman olmaya yetiyorduysa bu islamı hayat tarzı olarak yaşadıklarından kaynaklanıyordu.bizler islamı anne baba olrak içimize yerleştiremedikki,çocuklarımıza ne verelim.dünyamızı okadar çok düşünüyoruz ki ahiretimize yer ve zaman kalmıyor.
Sözüm dindiracilara: NEDEN IRAN ,AGFANISTAN GIBI ULKELERE TASINMIYORSUNUZ ORDA RAHATCA COCUKLARINIZI GUNAHLARDAN UZAK YETISTIRME IMKANINIZ OLUR DA MILLETIN BASINI AGIRTMAZSINIZ BU KADAR SIKAYETCI OLARAK!!!!!!
Sözüm Melda Hanım’a. biz ülkemizi cok seven osmanli torunlari olarak hic bir yere gitme niyetinde değiliz. Hamdklsunki her şey cok güzel ve daha da güzel olacak inşallah. Eğer rahatsız olan varsa buyursun. Tutmayalım.
ortalığı karıştırmak için bir laf atıp giden melda hanım gibilerine en büyük yanıt,bence hiç cevap vermemektir…boşverin gitsin….
Bende aynen öyle yaptım canım..:)
peki siz neden dinsizlerin olduğu yere lere gidipte bizi rahat bırakmıyorsunuz? Biz ülkemizi vatanımızı sizin gibilerin elinden dişimizle tırnağımızla savaşarak kurtardık hala akıllanmadınız mı ?
çağdaşlık!! hayvanca yaşamak mıdır.çağdaşlık adına çocuklarımızı zehirlediler.ama şunu bilmiyor bu beyinsizler.bindikleri dalı kesiyorlar.Allahtan korkmayan bu nesil onların başına bela olacak.evlerine barklarına mallarına çoluk çocuklarına canlarına ırzlarına (tabi varsa) tecavüz edecekler.Allahtan korkmayan beyni uyuşmuşların arasında yaşamayı kolay mı zannediyorlar.dindar insanların soyu tükense onlara kim acıyıp merhamet edecek o kara suratlarına kim bakacak.yukarda bir kara suratlı “beğenmezseniz afganistana gidin demiş” o cahil ve belhüm adalle cevabım şu ki.bu toprakların sahibi BİZİZ.defolacak olan o pak nesilden gelmeyen SOYSUZLARdır.bizim elhamdülillah aslımız belli neslimiz belli.onların hangi köşede peydahlandığı belli değil.ağır konuştun derseniz ben sadece hakikati söyledim derim hatta olduğundan da yumuşak söyledim.evet onlar soysuzdur çünkü onlar için 23 ten öncesi yoktur batıdan gelen döllerle oluşmuşlardır.bu vatanın evladı MİLLİ MANEVİ değerlerine hakaret etmez.anlayana bu lafım kafi
bir öğretmen olarak öğrencilerdeki ahlaki bozulmayı birebir gördüm yıllarca..ve maalesefki ailelerini tanıdıkça bozulmanın sebebini daha iyi anlayabildim..ahlaki çöküntü yaşayan çocukların büyük çoğunluğunda anne baba boşanmış,çocukla ilgili sorumluluk alan taraf hep eksik kalmış bi yönüyle (yanlış anlaşılmasın her boşanan çiftin çocuğunu aynı kefeye koyamam, nitekim bende boşanmış bi çiftin çocuğuyum..),ya da ailelerde dinle ilgili hiçbişey yok..”önce okulunu falan bitirsin meslek sahibi olsun sonra kendisi dininin gereğini yerine getirir şimdiden bunaltmamalıyım” diye düşünen o kadar çok aile ile tanıştımki..ağacın yaşken eğildiğini unutan,evladını nefsinin ve şeytanın eline rahatça bırakabilen anneler babalar tanıdım…bence başbakanımız “dindar nesil” değil,”dindar aileler” yetiştirsin…bakalım aile düzgün olunca toplum nasıl düzelirmiş görelim…