En iyi yapabildiğin, en istikrarlı olduğun, yapmaktan büyük bir haz aldığın ameli düşündün mü hiç? Namaz kılmak mı? Dua etmek mi? Sadaka vermek mi? Çok salavat getirmek mi? Hayır, “Haz aldığın” diyorum. Sen bunları yapmaktan zevk almıyorsun ki… Bu amelleri çoğu kez başından atmak, kurtulmak, “Yaptım oldu” demek için yapıyorsun. Bir nevi kendini aldatıyorsun…
En iyi yapabildiğin, yapmaktan usanmadığın, yaparken zevkten dört köşe olduğun, uzmanı olduğun bir konu var ki senin, hiç bırakacağa benzemiyorsun. Gerçek şu ki kardeşinin etini yemek kadar mahir olduğun başka bir iş yok! Çiğ et yeme ustası gibisin!
“…Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” (Hucurat/12)
Tiksinmek mi? Hayır! Hiç tiksinmiyorsun. Tiksinsen bir daha yer miydin? Tiksindiğin halde gevelemeye devam eder miydin?
Derdin ne ki senin? Sana zulmeden kimdir? Bunca cürmü haklı gösterecek hangi zulümdür? Allah’ı anlatırken kapılardan mı kovuldun? İslam’a çağırırken Rasulullah (s.a.v) gibi taşlandın mı, ayakların mı kanadı? Namaz kılıyorken sırtına içi pislik dolu işkembe mi atıldı? Her dışarı çıktığında başına kül mü saçıldı? Dalga geçip güldüler mi göz göre göre? Yüzüne “Meczup!” diye kimler haykırdı?
Etini yediğin insanları düşün! Affedilmez hataları mı var sana karşı? Sen hiç öyle veya benzeri hatalar yapmadın mı? Günahların olmadı mı senin? Yada birgün aynılarını işlemeyeceğinden emin misin?
Sevapların çok gelmiş de saçıp savurmak ister gibisin. Bugüne dek kimleri dolamadın ki diline. Yanından ayrılırken gülerek uğurladığın insanların arkasından ne kadar acımasızca konuştun. Falanın evi, filanın eşyası, onun karısı, bunun kocası… Şu komşu somurtkan, bu komşu görgüsüz… Hiç hataya düşmemiş, günaha bulaşmamış gibi davranıyorsun…
Bölük pörçük bir hayat yaşıyorsun aslında. Müsrifsin! Çok sandığın, tükenmez sandığın hepsi bir kaç sayfayı doldurmayacak sevaplarını pervasızca saçıp savuruyorsun. Nasılda zevk alıyorsun kardeşini çekiştirirken. Nasıl da acımasızsın…
“Miraca çıkarıldığımda bir topluma rastladım. Bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı.
“Bunlar kimlerdir, Ya Cebrail?” dedim:
“Onlar insanların etini yiyenler ve şahsiyetlerini zedeleyenlerdir.” diye cevapladı.” (Ebu Davud)
İçki gibi, uyuşturucu gibidir gıybet. Kötü bir bağımlılıktır. Bırakmak için azmetmek, sabretmek gerekir. Tam kardeşini çekiştirecekken dilini ısırmak, ağzını açmamacasına kapatmak gerekir.
Zor iştir müslüman olmak… Kafana göre hareket edemezsin. Nefsinin kölesi olamazsın. Olursan kaybedersin. Dil belası ancak ateşle temizlenir. Ateşe düşmeden, tevbeye sığın. Güçlükle biriktirdiğin güzel amellerini bir hiç uğruna heba etme. Dünyaları verseler bir tane sevabını kimseye veremezsin ama sevmediğin nicelerine verdin sevaplarını. Hiç kimse senin cenneti kaybetmene değecek kadar değerli değil.
Bir hiç uğruna Rıza-i ilahiden mahrum olma. Bırak artık şu meredi!
CAHİDE SULTAN
Gıybet konusu ancak bu kadar yürekten anlatılır. Yürekten dökülen sözler, nasıl da yüreğe işliyor…
Selamun Aleykum Ablacım. Cumamız Mübarek Olsun. Yine çok güzel bir yazı yüreğine sağlık. Biz üç elti aynı binada oturuyoruz kayınvalidemde aynı binada çok sıkıntılar oluyor detaya girmeyeceğim. Yalnız ben dedikodudan uzak durmaya çalışıyorum ama bazen birtürlü olmuyor. Bazen uyarıyorum ama herzaman fayda vermiyor dinlemiyorlar nasıl davranacağımı şaşırıyorum. Uzak durunca da sıkıntılar çıkıyor. Bir tavsiyen olur mu? Allah’a emanet olun!
Kafana göre hareket edemezsin. Nefsinin kölesi olamazsın. Olursan kaybedersin.
Cahide abla; ben senin yazilarini,yemeklerini, facebook sayfayi hep takip ediyorum bazı yazilarini link vererek arkadaşlarıma yolluyorum. Bazen de yukardaki söz gibi cok hosuma giden sözlerin oluyor. Ben de tırnak işareti icine alip whatsapp durumum yapiyorum. Ama kaynak göstermiyorum sadece tırnak içine alıyorum. Boyle yapsam rizan olur mu? Çünkü whatsapp durumu yaparken link olmuyor, kac gündür kafama takıldı. Eger rizan yoksa bi daha yazmayacağım. Nolursun cevapla.Allah a emanet ol, seni cok seviyorum
Helal olsun kardeşim. Hiç sorun değil. İçin rahat olsun. Ben de sizleri çok seviyorum.
Benim derdimin konuyla ilgisi yok ama size ihtiyacım var arkadaşlar. Benim eşim içki içiyor. çok üzülüyorum. 22 yıllık bir evlilik bitmek üzere. Dualarınıza ihtiyacım var.Benim içinde dua edin lütfen,içkiyi bırakıp yuvasına sahip çıksın
ablacım inşaallah bırakır nasıl bir aile yapınız var bilmiyorum ama sizinde ona psikolojik destek vermeniz gerek telkinde bulunurken dikkatli olmalısınız
gıybet etmekteki tek sebep kendimizin kibirli olmasından geçer kibirli olmak dinimizde ( şeytanla ) eşdeğer olarak gösterilmiştir eğer kibirli değilsek islamı yaşıyoruz demektir eğer islamı yaşıyorsak zaten gıybetten uzak dururuz
Selamun Aleykum Cahideciğim ve diğer kardeşlerim.
Hepimizin zaman zaman gıybete baş vurduğu doğru.Ben yaklaşık iki yıldır bu konuya kendimce bir çözüm buldum.İlk tanıştığım ve iletişime geçtiğim kişi ile bir kaç kez bir araya gelip o insanı tartarım.Dedikoducu mu değil mi Allah’a yakınlık derecesi ni,hakka hukuka riayetini incelerim.Helali haramı önemsiyormu bunlara bakarım.Zaten insan kendini çabuk ele veriyor.İki yıl dan beri güzel hasletleri olan tek bir kişi buldum 🙂 ama olsun.Bana hitap etmeyen kişileri hayatımdan eledim kendim ve ailemin iyiliği için bunu yapmak zorundayim.
Gıybete sebep veren ve göz ardı edilen başka bir huyumuz var bizim.DÜRÜST değiliz evet değiliz arkadaşlar.Evimize gelene yapmacık güleriz her dediğine katılıyormuş gibi yaparız.Ama o gidince hemen arkasından gıybetini ederiz ;değilmi!
İnsan her ne olursa olsun dürüst olabilmeli.Evine gelene ikram etmek marifet değil insanların birbirinden kalbende tatmin olması gerekiyor.Bu eşler arasında anne evlat arasında da böyledir.Kalpte gizli saklı kin küslük ve huzursuzluk kalmamalı.Konuyu meseleyi masaya yatırıp ameliyat edebilmeliyiz.Edemezsek hasta ölür.Nitekim bir çok ailede yıllar sonra açığa çıkan sorunları araştırdığımızda ilginç bir cümle kullanılır.”Aslında seneler içinde zaman zaman sorunlarımız oluyordu ama göz ardı ediyorduk”
Etmeyin kardeşlerim etmeyin göz ardı etmeyin dünyanın en önemli şeyi o ufacık sorun olduğunu düşünüp eşinizle veya çocuğunuzla veya komşunuzla o meseleyi konuşun fikrinizi açıklayın karşılıklı bir birinizi dinleyin.
Gizli saklı yıllar geçtikçe birikmiş soru işaretleri ummadığınız anda bir bomba etkisinde patlar.
Artık dürüstüm.Eşimin hoşuna gitmese de onu eleştiriyorum hem de gayet sakin bir şekilde bunu yapıyorum istese de bu sakin tavrıma karşı artik sinirlenemiyor.
Arkadaşlarımın menfi yönlerini eleştiriyorum onlarla ilgili ne varsa kalbimde bir araya geldiğimizde onlara söylüyorum.Zaten sayıları bayağı azaldı ama olsun.Ben huzurluyum.:)
Bizim toplumumuzun en büyük handikaplarından bir tanesi zaten, ikiyüzlülük. Toplumumuzun neredeyse temelini oluşturduğu söylenebilecek kadar yaygın bu illetten kurtulmadıkça sevemeyeceğim bu toplumu. Sanki demesi zorunluymuş gibi, birinin evine gidip her yaptığına harika olmuş diyip, arkasından bir kurabiye yapmayı bile becerememiş demek ya da iltifat ederken aynı anda yanındakine kaş göz işareti yapıp iltifat etmekte olduğu kişiyle alay etmek bana en hafif tabiriyle ahlaksızlık olarak geliyor.
Yemek yarışmalarında birbirlerinin evlerine ‘konuk’ olup, o nimetlere türlü türlü kusurlar bulmayı, sonra da evsahibi mutfağa gidince arkasından imalı imalı çekiştirmeyi ne kadar çabuk benimsediğine bakılırsa bu toplumun kalitesizliği anlaşılır. Dürüstlük barınamaz pek bu topraklarda.
Ayrıca, hataları mertçe, dürüstçe söyleyip düzeltmemek sanki bu toplumun genlerinde var. Her ne yanlışlık, haksızlık olursa olsun ifade etmemek ama aynı kendi başına gelince kendini en ağırından acındırmanın da olduğu gibi. Birbirini alıp daha ileriye götürmek insanlara zul geliyor. Kirli bu toplum, pis o yüzden benim gözümde. Kalbini temiz tutanlar bu pisliklere bulaşmamak için elinden geleni yapsa da gördükleri karşısında acı hissediyor.
Bence ne kadar acı da gelse “kalbi temiz olanlar” da hatalıdır. Hiç birimiz bir peygamber değil ki bizim kalbimiz temiz deyip aradan sıyrılalım. Öyle ki bazen yaptığımız bir hatayı yıllar sonra aklımıza getirip ” ya ben de şu komşuma haksızlık yapmışım” ya da ” keşke şöyle ifade etseydim durum farklı olurdu” dediğimiz olmuyor mu? El çekmek o tür meyilli kişilerden uzaklaşmak da dedikodu etmekten kurtulmaktan birazcık daha farklı bir günah türüdür. Allah cc. Sırf bir Kavmi namaz Oruç hac tesbîhat gibi ibadetleri yerine getirirken kötülüğü men edip iyiliğe yönlendirmedikleri için izole yaşadıklarından dolayı helak etmiştir. Dolayısıyla Sünnet’e bakıldığında da zaten peygamber efendimiz sav. bir öğretmendi. o öğretmeseydi İslam nasıl yayılırdı. Onlar kötü ben onlara yaklaşmayayım şu ülke kötü , şu Irk da şöyle deyip kaçınmak yerine şu insan hata yaptı yapabilir de benim de bir Sürü hatam ve eksiğim var deyip iyiyi ve güzeli o yanlışından dönmese de şahsiyetimizi bozmadan anlatmak, şu ülke kafir Allah cc. onları şöyle yapsın demek yerine onları İslam’ı anlatmaya çalışmaktan kaçarsak dinimizi anlatmak da onlara kalır ortaya da ” ben olanı söylüyorum zaten” ya da ” benim kalbim temiz namaz kılmama gerek yok ” ,”İslam dini de terörist” gibi yanlış bir islâmiyet çıkar. Bunlardan da biz mesul oluruz. Sonra o ülkeler bilimle ilimle daha çok uğraşır, engelliler daha çok SAYGI gösterirken biz yayan yolda bile yürümekten aciz kalırız diye düşünüyorum.Allahcc.hepimize hayır ve rızık versin.
Merhaba herkeze , ôncelikle tesekkur ederim Cahide hanim bizimle paylastiniz ve hatirlattiginiz bu onemli konular icin .. Benimde bu giybetle ilgili bir sorum vardi. Simdi mesela aylede (yengem olabilir ,halam olabiir…)bir davranis veya bir soz hosumuza gitmedimiydi biz kardesler arasinda konusuyoruz (birbirmizin sinirlerini ,yatistirmak icin ,bu duruma bi çare bulmak için) ,yane direkman o kisiye soylemiyoruz soyle boyle dedin kalbimi kirdin niye boyle diyorsun falan diye ..Ve sunu soylemek isterim bizim babamiz hep susun der bize,mesela onlara anlatsam olaylari ,aldirmicaksin,iyi gecinmek icin mecbur susucaksin, ne dese desin gul geç derler .Ama Cahide hanim sustuk sustuk o kisilerin karsisinda bu seferde daha uzucu davranislari oldu … Bizde daha çok konusmaya basladik kardesler arasinda ve bazen de tabi sinirden kotu sozlerde soylemisiz yani onlarin hakkinda . Yane simdi sorucam soru su : Tek kendi kardeslerimizin arasinda konusurkende mi giybet sayilir ?
merhabalar bi kac haftadır sitenizi takip ediyorum ve cok begeniyorum gerek tarifleriniz olsun gerek yazdığınız dini konular olsun hepsi cok güzel ALLAH sizden razı olsun simdi de gıybetle ilgili videoyu izledim cok etkilendim ve gerçekten artık dedim kendi kendime BIRAK ARTIK ŞU MEREDİ!!!!!!
Sevgili Cahide gıybet ile ilgili ne zamandır bloguma birşeyler yazmak istiyordum.Senden de aldığım ilhamla yazdım.Vaktin olduğunda uğrarsan çok sevinirim.
okuldan gelince öğrencileri anlatıyorum arkadaşlara ,eşime,vs …acaba öyle konuşmak gıybet mi?
umarım değildir bu öğrenciler beni delirtecek müdür dahil(bütün öğretmen ve idareciler)batıçim i.ö.o
ögrenciler adamı katil bile edebilirler.böyle konuşunca kendimden utanıyorum.. kenar mah. ve göç almış
bir bölge fakirlik ve ahlaksızlık diz boyu öğretmene küfür dinden imandan başlıyorlar öğretmene çanta
atıyorlarböyle çocukları ıslah edebilirmiyiz.doğru yola ulaştırmak için neler yapabiliriz.sürekli okula hırsızlık için geliyorlar kapılr kırıyor bunlarda gıybet mi?bi isim vermeden konuşmak gıybete girermi?
Hayır Belmacığım, isim vermeden konuşmak gıybete girmez. Karşıdakinin kim olduğunu anlamaması lazım. Genel konuşmalar olabilir. Ayrıca eşim de öğretmen olduğu için sıkıntılarını anlıyabiliyorum. Allah yardımcınız olsun.
hatırlı akşamlar yine çok güzel bi konu ALLAH siz ve sizin gibi insanlardan razı olsun inş. ama bu gıybet başlı başına bir hastalık biz tedavi olmayı istesek bile çevremizdeki insanlar izin vermiyor ne yazık ki
benim bugün yorumları okuyacak vaktim olmadığından yeniden birkaç kelime yazayım dedim sonra rahat bir zamanımda okuycam.en kızdığım şey olmasına rağmen melesef bazen bende bir şekilde dahil oluyorum çünkü hiç sevmediğim şeydir birinin herhangi birşeyini konuşmak veya karışmak bananeki zaten ben önce kendi çöpelime bakmayı yeğlerim kendi hatam kendi ayıbım belki boyumu geçkindir kimin nesine laf edecek yanım olsun diye bakarım olaya ama iki kişinin bir araya geldiği bir yerde mutlaka sözü bir başkasına getiriveriyorlar farkında olarak kimse için konuşmam ama olaki farketmemişsem sonradan mutlaka helallik almaya gayret ediyorum ama kızdığım ama küs olduğum amada çok sevdiğim kim olursa olsun.sanırım en çokta eşimden çünkü bazen farkında olarak şikayet ediyorum bazen bilmeden söylemiş bulunuyorum sonradan dank ediyorda o bakımdan yani.RABBİM bu kötü alışkanlıkltanda hepimizi arındırsın inşallah o fıtratı hepimize nasip etsin amin.
selamün aleyküm cahide hanım uzun zamandır sizi beğeniyle ve imrenerek takip ediyorum( yazılarınızı özellikle )bloğunuzu Hadis-i Şerif lerle buluşturmanız mükemmel bizi aydınlattığınız ve bilgilendirdiğiniz için ALLAH razı olsun sizden ve güzel yorum yapanlardan .RABBİM cümlemize çene kapamayı nasip etsin inşallah . ALLAH VE MUHAMMED aşkıyla kalalım inşaALLAH. ALLAH ümmeti müslümanların yar ve yardımcısı olsun .huzurlu, sağlıklı ,mutlu nice hicri yıllara…