Doğal Güneş Kremi

Kim Zengin, Kim Fakir, Rızık Nedir ki?

Rahman Rahim Allah’ın adıyla

(Resûlüm!) De ki: “Şüphesiz Rabbim rızkı, dilediğine genişletir, (dilediğine) daraltır.Fakat insanların çoğu bilmezler. (34/Sebe’, 36)
Eskilerden kıtlık zamanlarını çokça dinlemişsinizdir. Aylarca yağmurun yağmadığı, toprağa ne ekseler ellerinin bomboş kaldığı zamanlar. Dedem aylarca ot yediklerini anlatırmış babama. Su yok, sabun yok, tuz yok… Sonraki nesiller bu durumu neredeyse hiç yaşamamışlar. Sanki yıllar geçtikçe herşey bollaşmış, gökyüzü taşıdığı ne varsa yağdırmış, toprak içindekileri alabildiğine dışarı atmış gibi…

Ağzı dualı, gözüne namahrem bir erkek gözü değmemiş ninelerimiz, nur yüzlü, alınlarında secde izleriyle dolaşan  dedelerimiz niye kıtlık çekmişler? Şimdi yaşadığımız toplum tüm azgınlıklarına ve isyanlarına rağmen neden bu kadar nimet bolluğu içinde yüzüyor?

Ebû Talha -radıyallâhu anh- anlatıyor; “Resûl-i Müctebâ Efendimiz’e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkes karnına bir taş bağlamıştı. Resûlullâh da karnını açtı. Baktık ki onda iki taş vardı.” (Tirmizî, Zühd, 39)

Bizler çoğu zaman  bir parça kuru ekmeği bile bulamamış bir Peygamberin ümmetiyiz. Efendimizin, sahabelerin, ve atalarımızın yokluk günlerine mukabil, bizler  yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda bir hayat sürüyoruz. Karınlarımız tıka basa dolu olsada doymayan gözlerimiz var bizim. Elimizi neye atsak nimet, nereye baksak dünya tüm varlığıyla önümüze serilmiş sanki…

İstisnalara sözüm yok ama toplumda “yarın ne yiyeceğim” endişesi taşıyan neredeyse kimse yok. Dolaplarımız, dondurucularımız, kilerlerimiz yiyecek dolu. Şişmanlık toplumun baş hastalığı olmuş. Çoğumuz, Efendimizin sevmediği gibi göbekli. Çocuklarımız semirmiş ve artık kolay kolay hiçbir yiyeceği beğenmiyorlar…

Fakat bizler hiçbir zaman olmadığı kadar şükürsüz ve nankörüz. Oysa dün hayal bile edilemeyen herşeye sahibiz. Çoğumuzun arabası, hatta bazılarının iki arabası var. Tek ev yetmiyor da iki ev alıyoruz. Kim pazardan kıyafet alıyor ki? Etiketindeki markaya bakmadan giysi alan kaç kişi var? Arkası kalın tvler çok yer kaplıyor, LCD ekran olmalı. 55 ekran çok gerilerde kaldı. Oldumu en az 82 ekran olmalı. Oymalı halısı, boncuklu perdesi, tam tekmil yemek takımları… İhtiyaç duyduğumuz şey karnımızı doyurmak, açıkta gezmemek değil artık. Biz dünyamızı cennete çevirmeye çalışıyoruz…

Aynı maaşı alan iki aileden biri yakınıp duruyor, diğeri haline şükrediyor. Ben tek çocukla çift maaşla nasıl geçim yapamıyorlar diye şaşıyorum. Onlar tek maaş, dört çocukla nasıl idare ediyorlar diye bana şaşırıyorlar.

Kimisi çocuklarını mahallesindeki okulda okuturken, kimisi yılda 15 bin tl. verip özel okulda okutuyor. Kimisi 10 yıldır aynı kanepede otururken, kimisi 2 yılda bir takım değiştiriyor. Kimi pek çok gıdayı evinde hazırlarken, kimi marketi evine taşıyor. Sucuksuz, kaşarsız kahvaltı yapamayan, tahin pekmeze ağzını sürmeyen, ıspanağa pırasaya “ıyy” diyen çocukları var çoğumuzun. Elli tane gömleği, elli tane kıravatı olan erkekler, otuz tane eşarbı, bir o kadar çanta ve ayakkabısı olan kadınlar var aramızda. Onca şeyi nasıl giyer, nasıl kullanır bilinmez. Ne lüx kıyafetinden, ne lüx yemesinden ödün vermeyen, sonrada kredi kartlarıyla boğuşup duran bu insanlara sorsanız “Geçinemiyorum, hayat şartları çok zor” diye ağlarlar!

Fransız filozof şair Charles Baudelaire: “Susuzluğumuzdan daha büyük olan bardaklarımız, sürahilerimiz yüzünden utanıyorum.” diyor.

Erkeğin çalışması yetmiyor artık. Hanımlarda çalışıyor. Hanelere giren para miktarı arttıkça ihtiyaçlar artıyor. Dünya için hırs yaptıkça bereket azalıyor. Bereket azaldıkça şikayetler, isyanlar artıyor…

Allah Teâlâ şöyle buyurdu: ‘Ey Âdemoğlu! Kendini
kulluğuma/ibâdetime ver, gönlünü zenginlikle doldurayım, fakirliğini kapayayım.
Böyle yapmazsan ellerini meşgûliyetle doldururum, fakirliğini de kapamam.”
(Tirmizî, Kıyâmet 31)

Kanaat etmeyi çoktan unuttuk! Oysa kanaat rızık genişliğine sebeptir. Her canlının yiyeceği her lokma, alacağı her nefes bellidir. Rabbimiz: “Yeryüzünde rızkı Allah’a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apaçık bir kitaptadır.” (Hud suresi:6)buyuruyor. Kurdu, kuşu, börtü böceği rızıksız bırakmayan Allah’a gereği gibi tevekkül etseydik, kanaat nedir şükür nedir bilseydik, onca nimet içinde olup hâlâ geçinemiyorum dermiydik?

Farkettiniz mi bazı evler nasıl bereketlidir? Az bir parayla borçsuz harçsız yaşarlar. Bazılarınında kazandıkları dolgun maaşlarının beti bereketi yoktur. Ben rızkın mucizevi bir şekilde artıp eksildiğine inanıyorum. Tam bitti sanarken buzluğun gerisinde bir parça kıyma bulursunuz, yağ bitti derken, kilerde açılmamış bir şişe yağ görürsünüz hani… Paranız az kaldı diye bilirken, hesapta olmayan bir miktar parayı farkedersiniz…Hiç ummadığınız bir yerden alacağınız bir meblağ gelir, arkadaşınız bir kilo baklava getirir… Bu rızkın artması değil de nedir?

Ya da üçe alacağınızı beşe alırsınız. Olmadık bir zamanda çamaşır makinası bozulur, yenilemek zorunda kalırsınız. Arabanız arıza yapar, hesapta olmayan tomarla para elden çıkar. Orta halli komşunuz 1 kg kıymayla bir ayı geçirir de, siz onunla bir hafta idare edemezsiniz…

Onun beş çocuğu, sizin çocuk gibi beslenmediği halde topaç gibi hasta olmadan büyür. Sizin çocuk çürük elma gibi dolanır etrafta. Onu al, bunu al, aman iyi olsun, aman yesin, aldıkça doymayan, verdikçe bilmeyen çocuklarınız olur sizin. Onca para nereye gider, nasıl tükenir anlamazsınız. Şükürsüzlüğünüz vesilesiyle rızkınız daralır da haberiniz olmaz…

Şükür, kanaat, ibadetler, bolca tevbe etmek rızkı artıran sebeplerdendir. Allahtan razı olmak, Allah’ı razı eder! Allahın verdiğine razı olan kulu Rabbimiz darda koymaz…

Sağlığınız huzurunuz yerindeyse, kimseye muhtaç değilseniz, kirasını ödeyebildiğiniz bir eviniz, açıklığınızı örtecek iki kat elbiseniz varsa, bir fakire üç kuruşta olsa sadaka verebiliyorsanız, hele yüreğinizde kamil bir imanınız varsa siz dünyanın en zengin insanlarından birisiniz. Cebi dolu, kalbi boş insanlar dünyanın en fakirlerindendir. Ne kadar çırpınırsanız çırpının, ancak size yazılan kadar kazanırsınız. Bırakıp gideceğiniz bir dünya için, bu kadar çırpınmaya değer mi?

“Sizden kim nefsinden emin, bedeni
sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur.”
(Tirmizî, Zühd 34, h. no: 2347; İbn Mâce, Zühd 9, h. no: 4141).

Bilelimki ibadet etmekten ayakları şişen Rasulümüz (s.a.v) ve sahabeleri zenginliğe, en güzel dünya nimetlerine bizden daha layıktılar. Onların yoksullukları günahları sebebiyle değildi. Bizim zenginliğimiz de hakettiğimiz için veya çok iyi bir kul oluşumuzdan dolayı değil. Bunların hepsi bir imtihan sebebiyledir.

“Dünya tatlı ve hoştur. Allah sizi ona vâris
kılacak ve nasıl hareket edeceğinize bakacaktır. Öyleyse dünyadan sakının…”
(Müslim, Zikir)

Cahide Sultan

Nurettin Yıldız hoca’dan Muhteşem bir sohbet!      ***RIZIK DERDİMİZ***

uşşaki için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Bir Yorum Bırakın :)

  1. serdar koçak says:

    hocam siz şimdi diyorsunuz ki…her öğün simit ye sağlığın iyi olsun başka bişey isteme ölemi….kirasını öedeyebildiğiniz bir ev diyorsunuz neden sahip olduğunuz bir ev demiyorsunuz…dünya güzellikleri ve nimetleri kimin için yaaaa…soğan ekmek yiyelim sağlığımız olsun başka şey istemeyelim….sorsam şimdi size siz kiramı ödüyorsunuz yoksa kendi eviniz mi ya da bugünkü servetinizi sorsam?

  2. Çok güzel bir yazı çok içten Allah razı olsun

    1. serdar koçak says:

      elin papazı gençlere zengin olun kiliseler parayla oluyor,masonlar para yiyor diyor…bizimkiler parayı neyapcan karnın doysun soğan ye yeter diyor :))) biraz gelişin daha iyi şeyler sunun…..

      1. Onlar dunya nimetlerini tercih ettikleri icin kafirlesiyorlar zaten Allah ayette ahiret dunya ve icindekilerden hayirlidi buyuruyor. ha musluman zengin olmazmi olur elbet olmali ama yaziyi hangi kafayla okumussunuz onu anlamadim. Insanin her sekilde haline sukretmesi zenginlik icin kendini perisan etmemesi gerekiyor. Evine giren maasa kanaat etmeyen hic olmayanlari dusunsun. Eger kibir verecek bir zenginligim olacaksa mutevazi sogan ekmegi tercih ederim. Sizinde boyle yazilar hosunuza gitmiyorsa okumayin zira Allah in dunya nimetlerihakkindaki emirleri ve neye nasil sukredecegimiz bellidir. Siz heralde kiluselere ozeniyirsunuz onkarin nadil alcak olduklari burdan bellidir insanlari imanla degil ancak parayla kandirir onlar.

  3. lutfen yanlıs anlasılmasın sadece kafama takıldıgı icin surekli icimden geciyor kimseyle konusulmuyor bu konular birine soylesek hemen kafir der elhamdulillah muslumanım ama dusunmekten kendimi alamıyorum hamd olsun namazlarımıda kılıyorum aksatmadan ama yinede dusunmekten kendimi alamıyorum lutfen bana bu konuda yardımcı olun

  4. hocam kafama takılan cok seyler var ve biliyorumki seytan vesvese veriyor tarih boyunca dunyanın heryerinde zulumler katliamlar oluyor kundakdaki bebeler ve muslumanlar olduruluyor bizde cennet cehennem diyoruz allah diyorki ben kullarımı ana babasından daha cok severim ve daha yakınım neden ozaman dunyadaki olan katliamlar ve aclık olan yerler hep musluman insanlar aclıktan olenler var afrikada hemde musluman ordaki insanlar allah onların rızıklarına allah kefil deyilmi

    1. Al kardeşim inşaallah doğru
      kaynaklardan araştırmaya devam edersin.

      https://youtube.com/watch?v=g3nOX6-b44o

  5. SIDIKANUR says:

    Allah razı olsun beğenerek okuyorum yazılarınızı ve de tariflerinizi…ben de bir yanda çalışma kıskacı bir yanda yavrularını Cennet kuşu yapma derdi içinde kıvranan bir anneyim… 4 yıllık devlet memurluğu maceramda 3 günde bir istifa etme düşüncesi o kadar yoruyor ki …kararsızlıklar içinde yuvarlanıyorum hayat yazıda da bahsedildiği üzere bereketsizce akıp gidiyor ..neden beklediğimi bilmiyorum belki de işi bırakma sonrasına dair bir tevekkül eksikliği..o kadar bunaldım ki Rabbimden hayırlı bir vesile istiyorum çoook dualar edin bu kardeşinize Allah a emanet olun

    1. Allah yardimciniz olsun hepimize Allah is rastligi versin

  6. Ümmügülsüm says:

    Sevgili kardeşim,bu yazını da gözyaşlarıyla okudum.Kur’ana göre mi yoksa nefse göre mi yaşıyoruz biz?maalesef diyorum kendime verdiğim cevapta:nefsime göre yaşıyoruz.korkuyorum,utanıyorum,bu uyurgezerlikten,sanki ebedi dünyada kalacakmışım gibi yaşama halinden Allah’a sığınıyorum.mülk suresi 2.ayette mealen”O hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır”buyruluyor.Rabbimiz bizden meğer güzel amellerde yarışmamızı beklerken biz nelerin derdinde ve yarışındayız:kimin maaşı daha çok?kimin evi daha güzel?kimin arabası daha lüks?kim nereye gitmiş,ne yapmış?…..Rabbim hepimizi nefislerimize hakim kılsın,güzel ve makbul işler yapabilmemiz için bizlere yardım etsin ve bizleri hayırlı kullarının arasına dahil eylesin.

  7. Şükür, kendisine verilen nimetten; nimetin mahrumuna ikramı gerektirendir.
    Allah razı olsun yazandan, okuyanlardan. Hayırlı cumalar.

  8. Epeydir takip edemiyorum Cahide’m. Konu tam da kızımın dün yaşadığı bir olay üzerine geldi. Anlatmadan geçemeyeceğim. Biliyorsun ben de eşim de çalışıyoruz. Hamdolsun maddi sıkıntımız yok, gereksiz eşya barındırma huyumuz da yok çok şükür. Esya bizim için amaç değil hayatımızı kolaylaştırmak için araç sadece. Dün kızım benimle okula gelmedi. Babasıyla, onun işine gitmek istediğini söyledi. Kırmadık biz de.Eşimle bir nişan organizasyonu için fiyat teklifi isteyen bir ailenin evine gitmişler. Ev havuzlu bir villa. Görünce çok şaşırmış ve üzülmüş kızım. Bizim neden yok diye..

    Dönüş yolunda babasına türlü sorular sormuş:
    -Onlar çok mu zengin?
    -Biz fakir miyiz?
    -Zenginlik maaş mı demek baba?
    -Bizim evimiz neden öyle değil?
    Eşim ona dilinden geldiğince durumu anlatmaya çalışmış. Derken mezarlığın önünden geçiyorlarmış. Bu sefer de sorular şöyle gelişmiş:
    -Yaşlananlar ölür değil mi baba?
    -Hepimiz bir gün öleceğiz değil mi?
    -Onlar da (villa sakinlerinden bahsediyor burada) ölecek yani? :)) Çok güldüm bu çıkarımına.

    Ben fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm. Yarın ne yiyeceğiz derdimiz de olmuştur muhtemelen. Genelde biz bilmezdik. Tek kişilik somyanın yanına sandalye destekleri, üstünde çift kişilik döşekte kız kardeşimle beraber yatardık sobalı odada. Herkesin çamaşır makinesi varken annem elleriyle yıkardı çamaşırları. Kadının biri annemin balkondaki çamaşırları damlıyor diye: ” Bu devirde çamaşır makinesi olmayan da mı varmış?” diye söylenerek evin önünden geçtiğinde annem çok üzülmüştü. Dahası da var neyse… Okuttu o yüzden annem babam ama bizi. Hiç fazlasında gözüm olmadı. Çalışıyorum, saygın, güzel bir mesleğim var. Türkiye şartlarında iyi kazanıyorum. Huzur ve sağlıktan fazlasında gözüm yok. Ama şu tek maaşla 4 çocuk ve çift maaşla tek çocuk örneğine uyuyor benim çocuğum. Kendimden kıstığım şeyleri, ondan kısamıyorum. Çocuk yüreğime yenik düşüyorum hep, bakakalıp uyuyamadıklarım… Bayramlıksız bayramlarım geliyor aklıma… Memnuniyetsiz ve doyumsuz bir çocuk yetiştiriyorum… Bunun farkındayım. Ne diyeyim, çok doğru yazıyorsun..

  9. cahide hanım tarifleriniz çok güzel ellerinize sağlık. Rızık allahım ne büyükkki ben ne zaman dua etsem cani gönulden kabul etti beni hiç bir zaman mahrum bırakmadı …..

  10. ben çalışan ama çalıştığı için bebeğini bırakmak zorunda kalan bir anneyim.çalışmaya mecburum.yeni bebeğim olduktan sonra işe gitme konusunda gerçekten zorlanmaya başladım.her gün vicdan azabı çekiyorum.benimle büyümesi gerekirken anneanneyle büyümek zorunda.yıllardır iş sorunumuz bitmedi.sizde bize dua etseniz.bir başka ağızla yapılan dualar kabul olur..lütfen tüm kardeşlerimden dua istiyorum.

    1. uşşaki says:

      Rabbim seni beni ve bizim gibi hanımları bir an evvel evinde çocuklarıyla beraber bol ibadetli huzurlu sağlıklı günlere eriştirsin kardeşim, neolur bu yazıyı okuyanlar Allah rızası için duanızı esirgemeyin bizden, kadının yeri evidir, işi bırakıyorum demekle bırakamıyorum Rabbimden hayırlı bi vesile istiyorum sizden de nacizane dualarınızı Allah’a emanet olun….

  11. Merhaba Cahide Hanım,
    gerçekten çok güzel ve bence günümüz için çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Rahatlık demek bolluk demek değil, bunu bir çoğumuz tecrübe ederek anladık, herşeyimiz var hamdolsun ama içimiz huzurlu değil, sanki çokluk kalbimize katılık getirdi, baskı yaptı. Sanki kazandıklarımızın ağırlığı var kalbimizin üzerinde…

    Bir keresinde, verilmeyen bir şey için üzülüp üzülmediğini sorduğum bir arkadaşım, “Rabbimin verdikleri yetmez mi?Vermediklerine neden üzüleyim ki” demişti.

    Rızka razı olmak gerek gerçekten, RAbbim cümlemizi kendinden razı olanlardan eylesin, Rabbim bizlerden razı olsun.

    Ellerinize sağlık.

  12. VİLDAN says:

    ALLAH RAZI OLSUN….

  13. Allah sizden sonsuzzzzzz razı olsun……..

  14. mrb cahide hanım sizi kendime çok yakın hissediyorum sanki benim içimden geçen,veya duymayı arzu ettiğim şeyleri yazıosunuz

  15. Allah insanları,bu ahir zamanda,sizin gibi insanlarla karşılaştırmayı nasip etsin inşallah…Allah’a emanet olun Cahide kardeşim…

  16. s.a cahide hanım takı yapımı yazıp googleden sitenize rastlantı icabı giriş yaptım.çokta iyi oldu allah ulaştırdı sanırım yazınızı okudum çokta beğendim ellerinize sağlık.çok doğru söylemişsiniz.benimde giysi alma hastalığım var malesef evet hastalık bu. eskiden küçük ve ücra yerde yaşadığım için her şeye ulaşamıyordum.ama şimdi bu internet varya…..herşey burda kendimi zor frenliyorum.eşime alıyorum çocuklarıma, kendime, bizde tek maaşız maaşımız öyle yüksekte değil ama azda değil şükür.giysilerde aşırı değil ama ihtiyaç fazlası oldu artık.paylaşıyoruzda gerçi yeni 5 eşarp alsam 5 tanede çıkarıyorum yaani amaaaa.eskileri düşününce kendimi suçlu hissediyorum.fakat insanlarda değişti artık kılığına göre yaklaşıyorlar insana çocuklarda bu konuda çok acımasız onlar eve gelip anne baba filan kızına şunu almış oda bana…. bende var sende yok hesabı vs.dayanamıyoruz işte.ama cahide hanım daima şükür ederim.hiç bir zaman yok demem daima var derim.misafir çok severim.hamd olsun geçimimizde iyi yokluk çekmiyoruz şükür rabbime.ama bu alma hırsı zamanın hastalığı tetikleyen etkende çok umarım geçmişimizi unutmayız.peygamberimizin çektiklerini anarak hatırlayarak bu durumdan kurtuluruz.sizin gibi güzel insanlarda böyle güzel yazılar yazıp buna vesile olur.Allah razı olsun tşk edrim.(bu arada takılarda çok şık ,diğer her şey gibi)

  17. özlem a. says:

    evet tıpkı sizin yaptığınız gibi yapmıştım bu yaz öyle karar aldım samimiyeti keseceğim dedim ozamandan beri birşeymi var ne oluyor diyede soruyorlar. bazen konu açıp boş şeyler olduğunu savunmaya kalksam allah kitap hakkında iki laf etmeye kalksam bu sefer sanki sen çokmu yapıyorsun gibi ithamlarda bulunup üzüyorlar ama hepsi müsüman haaaa!!bazı konulardada ne biliyorlarsa odur asla senin benim dediğimede inanmazlar bazende he he deyip geçerler neyse cahide hanımcığım allah onlarada banada bu gibi durumda olanlarada kanaatkarlık gönül zenginliği ve hayırlar versin güzel amel versin diyeyim ne yapabilirimki…selamün aleyküm.

  18. özlem a. says:

    aaaaaaaaah cahide hanımcım aah,öyle bir yerde oturuyorumki; etkilenmek istemiyorum uzak durmak istiyorum bu tip insanlardan ama nafile. hepsi aynı apartmandalar sürekli konular aynı, falan marka falan eşya şu kadar para hergün çarşıya çıkmalar ya nasıl anlatsam herşey için böyleler evin rengi boyası parkesi camı kapısı kapı boyası halısı fayansları diye birbiriyle yarışan ve başkasınınkini beğenmeyen en sonunda beni kendi evimden soğutan bir çevrede oturuyorum. inanın çok güç . bir zamanlar sokaklarda gezinirken gördüğüm ve asla benim olamaz diye düşündüğüm evi allah 2yıl önce nasip etti daha içine girdiğimin ilk haftalarında başladı orası olmamış burası olmamış diye çeşitli eleştiriler haliyle etkilendim ve eşimle tartışmaya başladım ne yazıkki…. sanırım bu benim eksikliğimdi bu güvensizlikmidir nedir anlamadım şimi allahıma çok çok şükrediyorum güzel bir ev nasip etti ödeme kolaylığı versin diyorum ama kapıyı çalıp oturmaya başlandımı nasıl davranacağımı bilemiyorum komşularıma artık çok sıkıldım kapıyı açmasam olmaz başka bir yerde mutlaka karşılaşıyoruz. yazınız beni etkiledi ve şimdi kendimi gerçekten zengin hissediyorum ve bin kat daha şükrediyorum rabbime allahım ben nelere kafamı takmışım eşimi üzmüşüm kendimi harcamışım… allah razı olsun cahide hanım yine silkelendirdiniz beni kendime getirdiniz. ne olacak bu komşularımın hali hergün aynı terane, havlular pardeler kıyafetler çantalar ayakkabılar 20 çeşit çarşaf nevresim klozet takımı allahım bir duysanız çıldırmış gibiler, bu arada hepsi tek maaşlı ve hepside benim gibi ev ödüyorlar aynı anda alıp girmişiz maaşlarıda 2500ü anca buluyor benim okadar bile değil ama dediğiniz gibi bereket illa bereket. çocuklarım markanın m. sini bilmezlerdi şimdi onlarda istemeye başladı dilimin döndüğünce anlatmağa çalışıyorum ama en güzel tavsiyeleri sizden alacağımı düşünüyorum. ne olur yol gösterin bana!!!

    1. Dünyalık insanlarla birarada olmak insanı çok etkiliyor. Hele birde onlarla samimi isen, sık görüşüyorsan durum dahada kötü. Son oturduğum yerde komşularımla çok samimiydim. Aynı senin anlattığın gibilerdi. Az buçuk etkim olmuştur onlara ama onlarda beni etkilemeye çalışıyorlardı. İnsanlar farketmeden şeytanlaşıyorlar. Ben daha sonra şöyle bir karar aldım. Komşularla bundan sonra çok samimi olmayacağım. İlişkiler asgari düzeyde olmalı. İçli dışlı oldun mu, mutlaka kendinden ödün veriyorsun.

  19. Rabbim razı olsun sizden çok güzel bende tesadüfen tariflerinize bakarken okudum.Rabbim cümlemizi kanaat edip şükredenlerden eylesin…

  20. hamiyet says:

    sevgili cahide hanım sitenizi tesadüfen yemek tarifi ararken bulmuştum.iyiki bulmuşum.yazılarınızı ve tariflerinizi ilgiyle takip ediyorum.sizi ve güzel yorumlarıyla sitenizi zenginleştiren güzel dostlarımızı allah için seviyorum.inşallah bu dünyada görüşemesek de ahirette komşu olmak dileğiyle….

Like
Close
Tarif Üstü Muhabbet | Cahide Sultan
Close
%d blogcu bunu beğendi: