Takipçilerimizden sevgili Uğur, tv kanallarından birinde çıkan bir yarışmadan bahsetti. Yarışmanın saçmalığından söz edip bu konuyla ilgili bir şeyler yazabilir misin diye sordu. Hiç izlememiştim. Youtube’dan bir kaç jenerik izlemek program hakkında fazlasıyla fikir sahibi olmama yetti.
Özel tv kanalları çıktığından beri, garip, saçma sapan, asla özgün olamayan, yabancılardan ithal,tamamı taklit yarışmalardan başımız döndü. Eskiden tek kanallı yıllarda bir kelime bir işlem vardı mesela. Pek keyif alırdık. Beyin jimnastiği yapardık. Yıllar sonra özel tvlerle beraber bbg evleri çıktı, gelin kaynanalar, şimdilerde izdivaçlar, yemekteyizler,cartlar curtlar…
Saygı ve sevginin, fedakarlığın zerafetin öldürüldüğü, tahammülsüzlüğün, görgüsüzlüğün ve dahi görmemişliğin ayyuka çıkarıldığı yarışmalar bunlar. Yarışmadan çıkınca ruh sağlığı bozulanlar, tedavi görenler, intihar edenler oldu. katılanlara öyle boyalı, öyle şaşalı hayatlar sunuldu ki,bu programların ardından insanlar normal hayata adapte olamadılar.
Şu onurlu vakarlı halk,yarışma demeye bin şahit isteyen programlarda 3 kuruş için ne taklalar attı.Çamurda yüzdü,yılanların arasına yattı. Ağzına kurdu, böceği aldı. Azarlandı, hırpalandı yılmadı!
Yemekteyiz programlarında insanlara; Misafire ev sahibine nasıl saygısız davranılır, yemek nasıl puanlanır, ev sahibi arkadan nasıl çekiştirilir, illede laf edecek birşey nasıl bulunur, yemek nasıl beğenilmez, eksik kusur araştırma, kaşığın bıçağın çiziğini sayma, gibi türlü konularda oldukça bilgilendirici(!) tavırlar sergiledi…
En son hedefi ise mutfakta iyi bir şef olmak. Öyle bildiğiniz aşçı değil bunlar. Masterchef olacaklar. kolay değil. Karşılarında çok özel(!), saygın(!) m(h)astırşefler var. Herşeyi biliyor, her bir halttan anlıyorlar. Azarlıyor, bağırıyor, akıl veriyorlar dövmek dışında herşeyi yapıyorlar. Pantalonunu çekmeyi beceremeyen sözüm ona şef tarafından azarlanan kadın ağlıyor,50 yaşlarındaki adam boynunu eğiyor.
Çok bilmiş şefcikler yarışmacıların yaptığı yemekleri kokluyor, burnunu büküyor,sunumu beğenmiyor “ben köpeğime bile böyle sunum yapmam” diyor. “Eve gidince bunları kusuyorum ben” diyor,eti yarışmacının önüne fırlatıyor…
Bu adamlar önemli bir görevde olsaydı milletin burnundan getirirler, bir yudum su bile içirmezlerdi. Şükürki, beş para etmez kanalların kıytırık programlarında bir figüran olmaktan öteye gidemiyorlar…
Sanki beş yıldızlı otellerde doğmuş, tam donanımlı masalardan başkasında yemek yememiş. Çatalı hep solunda, bıçağı sağındaymış gibi. Havyar olmadan sofraya oturmamış, ekmeği yemeğin suyuna hiç banmamış gibi.Bağdaş kurup yer sofrasına oturmamış, ekmeği eliyle ikiye bölmemiş, soğanı tuza banıp yememiş gibi. Kültürümüzden ne kadar uzak, bize ne kadar yabancı tavırları. Ukala aymaz,bilgiç ve merhametsizler…
Nerde nimete saygı, nerde zerafet,beyefendilik… Suşiyi,içi pişmemiş et yemeyi,istakoz kemirmeyi marifet sanan, italyan, ve çin mutfağından başkasını tanımayan, özüne yabancı bu sonradan görme zavallılara bir içli köfte oy, büyükçe bir yufka aç desen, imkanı yok yapamazlar.
Bilmezlerki anadoluda kendilerinin pabucunu kırk defa dama atacak adı sanı bilinmemiş ne şefler, ne usta aşçılar var. Görgüsüyle, sevgisiyle muhabbetiyle yemeğe lezzet katan ne eli öpülesi kadınlar var… Ki onlar ekmeği kutsal sayarlar,yere düşen lokmayı öper başlarına koyarlar. Bir lokmayı çöpe atmaya haya ederler.Çünkü ekmek, çünkü her lokma bir nimettir. Nimete yapılan saygısızlığı kıtlığa sebep bilirler.
Çokta kızamıyorum bu zavallılara zira herkes işini yapıyor. Sülüklerin işi kan emmektir, reyting canavarlarının işide izleyiciyi sömürmektir. Birileri onurunu hiçe sayıp bu canavarların emellerine teşne oluyorsa burada asıl hata daha çok yiyen değil yenilende olsa gerek.
Çoğu üniversite mezunu, iş güç sahibi, hatta elit bir kesimden olan bu insanların derdi ne, hırsları ne adına? Neden herkesin gözü önünde aşağılanmayı, küçük duruma düşmeyi göze alıyorlar?
Kimse prim vermese, kimse katılmasa düzenlenemiyecek olan bu seviyesiz yarışmalara neden malzeme oluyorlar?
Kadının evde oturmasını, çocuk bakmasını küçümseyen, bu kadınları taşralıkla, cehaletlikle suçlayanlar, onun kanı beş para etmez insanların önünde aşağılanmasına, değersiz bir varlık gibi muamele görmesine ses çıkarmazlar. Kadın yalnız kocasına hizmet etmeli fikrini öne sürenlere, hemen feministçe heyheylenir, kadın haklarından dem vururlar.
Kadına özel bir yer veren islamı küçük akıllarıyla topa tutar, kadının her ortama maydanoz olmasını, her dergi ve gazeteye görsel malzeme olarak kullanılmasını çağdaşlık sayarlar. Hani nerde çağdaş kadın dernekleri, nerde her konuda fikri olan bazı feminist kokoşlar? Kadınlar şu programlarda,dergi kapaklarında, alakasız reklamlarda aşağılandığı kadar, hiç bir zaman aşağılanmadı. İslamın cenneti ayaklarına serdiği anneler, reyting yamyamlarına malzeme oldu. Şimdi duyalım sesinizi,haydi gösterin feministliğinizi!
Birileri kendi koydukları kuralları, kanunları en doğru sanıp, toplumada bu saçma kurallarını dayatmaya, yedirmeye çalışıyor. Kolayca köşeyi dönmekten başka hedefi,çabası olmayan bu uğurda değerlerini, onurlarını hiç düşünmeden harcayanlarda bu oyunlara kolayca piyon oluveriyorlar.
Eee ne diyelim. Birileri yenmeye razıysa, yiyecek başka birileride illaki çıkacaktır..
Basiret ve feraset dolu günler dilerim Türkiye, her nerede yeniliyor ve yutuluyorsan…
Cahide Sultan
herkese hayırlı cumalar.ablacım yazınız çok anlamlı ve yerinde olmuş.kendime bi kural koydum 5-6 aydır gunduzleri evde televizyonaçılmıyor akşamlarıda sadece yemek saatinde haberler izleniyor yemektensonra kitap okuma ve ders çalışma saati yapıyoruz.geçen komşuma inmiştim ordada aynı bu program gibi saçma bi şeyle karşılaştım adını bilmiyorum insanlar baştan giydirilip makyajdı elbiseydi estetikti adı altında baştan YARATMA diye tabir ediler iğrenç bi programdı hemen tv yi kapatmasını soyledim zira midem bulandı .ama şundan eminim ki ablacım insan kendini ne kadar imandan, kitap okumadan uzaklaştırırsa ve ne kadar nefsinin eline kendini bırakırsa boyle hatalara düşmesi kolay oluyor eğer biz azıcık aklımızı kullanmış olsak ne kendimizi boyle gunaha sokmuş oluruz nede o insanlara bu reyting lezzetini tattırmış oluruz.nnefsimiz bizim elimizde değilde biz nefsin elindeysek çocuklarımızdanda gelecek adına bişe beklemeye hakkımız yok .çok konuştum galiba herkese hayırlı gunler………
Çok konuşmadın Emine az bile konuştun inan. Birilerinin sesimizi duyması lazım artık. Ve acil çözümler gerekiyor…
cok güzel yazmışsınız aynen katılıyorum ama bu ülkede bir gercek var ki bu kanalların reytingleri …. biz bunları İZliyoruz … e ne izleyelimm sizler ne izliyorsunuz inanın merakımdan .. kac kere haftaya bu diziyi izlemeyecegim diyorum olmuyo izliyorum akıl verin nolur SİZ NAPIYORSUNUZ AKŞAMLARI
Sinaycım aslına bakarsan bizimde izlediğimiz bir dizi var. Şiddet kısımları hoşuma gitmesede stv de yayınlanan kollamayı seyrediyoruz. Birde cumartesi günleri Hilal tv de ne var ne yok adlı bir komedi programı var. çocuklar onu seyrediyor. Perşembe akşamları, yine Hilal tv de Mehmet Emin Yıldırım’ın sunduğu Suffa mektebi var onu mutlaka seyretmeye çalışıyoruz.Yine çarşamba akşamları Kon tv de irfan mektebi var, onuda tavsiye ederim. Kötüler olduğu kadar iyi programlarda var. Yeterki arayalım.
Birde faydalı televizyon programlarına BURADAN bakabilirsin.
Bismillah
Sinay kardeşim, Cahidecigimin engin hoş görüsüne sığınarak, samimiyetle sorduğunuz SİZ NE YAPIYORSUNUZ AKŞAMLARI sorusuna acizane, ALLAH RIZASI için dahil oldum. Bizler SÖZDE degil, ÖZDE samimi Müslümanlar olmak istiyorsak, önce asli vazifemiz NAMAZDAN sonra, her gün, istiğfarımız Selavatımız olmalı. MUTLAKA az veya çok, Kuranı Kerim her gün okunmalı. Bu alt yapıdır olmazsa olmazıdır, Mümin olmanın, bunları yapınız inşaAllah, bakın akşamlarıda yapacak neler görürsünüz. Emin olunki, bu yaptığınız ibadetlerin, size manen olduğu kadar, maddi olarakta çok şey kattığını hayretle görürsünüz. Bu acizin tecrübesidir, saydıklarım. Allaha emanet olunuz. CÜMLEMİZİN Cuması mubarek olup, bu aziz gün, bizlere acilen güzellikler gelmesine başlangıç olsun.Amin.
keşke daha yakın olsak keşke
Gönüllerimiz bir olsun Sinay.Birde arşın gölgesi var biliyorsun. hani birbirini Allah için sevenlerinde altında gölgeleneceği. inşaallah orada buluşuruz…
Güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık.. Bahsedilen programı izlemedim bilmiyorum şükür fitnevizyon almadığım için… Doğrusu bu tür şeyleri bunlar gibi şahsiyetsizlere de çok görmüyorum. Ne derler : “Her kap içindekini sızdırır”.. “Kanal”izasyondan misk ü amber ya da esans kokusu geldiğini görenimiz olmamıştır hiç. Varsa da birgün baskın kokuya mağlup olup hebâ olur… Bahsi geçen kanal hangisiyse artık o ve türevlerinin toplumu ifsâd etme gayeleri zaten âyân beyân ortadadır. Mühim olan toplum içindeki değerli şahsiyetlerin , âlimlerin, kanaat önderlerinin ve şuurlu halkın bu tür kepazeliklere karşı izlediği tavırdır. Bu tür yapımları ve hatta kanalları izleyerek ekmeklerine yağ sürmek de kanaatimce aynı derecede vebaldir.
Lütfen müslüman kimliğimizi ve kültürümüzü ifsâd etmek isteyen hiçbir odağın faaliyetlerine destek olmayalım (direkt ya da dolaylı olarak) Elimizden geldiği kadar da çevremizi bilinçlendirmeye çalışalım. Unutmayalım ki toplumların helâki “tamamının bozulması”ndan değil “içlerindeki uyarıcıların nemelazımcılığı”ndandır..
Rabbim böylesi kepazeliklerle iştigal edenleri ıslah eylesin. Cümlemizi de ifsâdlarından muhafaze eylesin.. Âmin…
Cahidem bloğumun yeni halini beğenmene çok sevindim 3 gün uğraştı kızcağız benim istediğim gibi olsun içime sinsin diye ama çok şirirn oldu Bengünün ellerine sağlık
gece bitti eşime çocuklara gösterdim anneme gösterdim çocuk gibi sevindim:)))
evdekiler halime nasıl gülüyorlardı anlatamam sana:))))))
Canım bacım önceden yayınladığın yemeklerle de katılabilirsin etkinliğe bekliyoruz sen ve jibek mutlaka katılın emi?:D
öptüm bacım
Allah’a emanet
yine tam icimizden gecenleri kusursuz anlatmisim ablacim.bizde canak anten yok televizyonun icinde uydu alici teknolojisi var sadece bir kac tane türk kanalim var.ona basiyorum evlilik buna basiyorum evlilik!!insan pazari kurulu resmen vitrinde bekleyen…..!bende mecburi alman kanali seyrediyorum.burasi hristiyan memleketi ama kanallarinda ne abuk subuk magazin programi, ne cinayetleri masaya yatiran programlar ,ne bilincsiz kadin programlari nede absürt programlar va..yemekteyiz yarismasi var ama insanlar ne kadar nazik, sakin, kibar kavgasiz.bizde ne oldu önce birbirlerine demediklerini birakmiyo sonrada sürpriz eglenceyle yanyana göbek atiyolar.alman kanallarinda agirlikli olarak egitici ögretici gercekci,ne nerde nasil ne sekilde aciklanan,belgeseller ve aksamlari kisa diziler ve ardindan bolca filmler.bizim ülkemizde ise hersey abarti her sey kabak tadi verene kadar milletin gözüne sokuluyor.almanin memleketini övmüyorum ama bilincli izleyiciler.bilincli medya
varolun cahide abla…
kulluğumuzun ve insanlığımızın yücelmesini umut ediyorum…
yemek programından daha da bayağı bir program var şimdi.3-5 kadın elbise alıyor giyiniyor ,takıştırıyor birbirine puan veriyor.o kadınların halini görsen…hayat oyun ve eğlence üstüne kuruluymuş gibi..dedikodular.çekememezlik herşey var.kadınları ne hallere düşürdüler.kadını tüketen,teşhir eden,egolara hitap eden materyaller haline getirdiler..
Bismillah
Ahh Degerli zerdal mişmiş, hanım bacım, bunların niyeti başka ki , Kitabımız Kuraanı Azim şanda zaten bildirilmiş. Bunlar nesli bozmak, ( zaten bozmuşlarda) kalanınıda asimile etmeye çalışan çağın HINZIRLARI program falan bahane. Mevlam çocuklarımızı bu şerlerden koruyup, hıfzı himaye eylesin evlerimize gözümüzün aydınlığı olacak ferdler nasip etsin. Allahım seninde goncana gözünüz aydınlığı olacak şekilde şifa versin.Amin.