
Yeni sayfamızla! yeni bir konuyla, yeni bir haftaya coşku ve heyecanla başladık elhamdulillâh:) Allah’ın yardımı, siz dostlarımızın dua ve destekleriyle daha nice yeni tarifler, fikirler, bilgiler paylaşabilmeyi, O’nun rızasına uygun işlerle muvaffâk olabilmeyi umut ediyoruz inşâallah.
Baharın müjdecileri olan kuş cıvıltılarıyla uyanmak, taze çimen kokusunu teneffüs etmek, sincapların telaşlı koşuşturmacalarını keyifle izlemek, ağaçlardaki yeşilli beyazlı tomurcukların tebessümüne şahit olmak bana, yeniden dirilişi hatırlatıyor. Her yaradılışta olduğu gibi baharın yeniden canlanması da, bize özümüzü hatırlatan ve hayranlık uyandıran bir âyet değil midir? “Ölü toprak da onlar için bir ayettir.Biz onu (yağmurla) canlandırdık ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyorlar.” (Yâsin/33).
Toprağın, ilâhi izinle bereketlenmesini, süslenmesini, tüm canlıların hizmetine sunulmasının gayesini tefekkür edenlerden olalım inşâallah.
Haydi öyleyse hanımlar! bu uyanışa bizlerde eşlik edelim, kâlbi ve ruhi uyanış çabamız başta olmak üzere bedenimizi de bilinçli bir şekilde canlandıralım.
Eğitimini aldığım cilt bakımı ve masaj ile ilgili bilgileri ve geçmiş yıllarda asistanılığını yaptığım, uzman estetisyen Gülten Şenşafak hocamın engin bilgilerinden faydalandığım, güzellik salonunun nezih ortamında edindiğim tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendisinin şuanda hocalık yaptığı yer olan, Zeytinburnu İsmek’e giderek Sağlıklı yaşam, cilt rahatsızlıkları, bitkisel tedavi, masaj yağı, tonik, losyon, tentür ve krem yapımı ile ilgili bilgi edinmek isterseniz severek yardımcı olacağını düşünüyorum. Ayaklı kütüphanem:) canım hocama buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Allah ondan razı olsun.
Öncelikle, güzellik ve bakım konusunu tanımlayarak başlayalım. Cilt bakımı denildiğinde akla ilk gelen şeyler: pahalı kremler, kozmetikler, cerrahi müdâhaleler, haram menşeili (anti-aging) gençleştirici formüller, bitkisel bakım adı altında “doğa-tabiat ana! ” olarak adlandırılan saçmalıklardan bahsetmiyorum. Bilâkis, bize bahşedilen emaneti beğenmemek- değiştirmek yerine (hâşa), verdiği nimetin kıymetini bilerek orjinale sonsuz saygı ve hayranlık duyarak bakımını helâl çerçevesinde sağlıklı doğal yollarla koruma gayreti içersinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Rabbim hepimizi en makbûl güzellik olan, ahlâk güzelliğiyle süslesin. amin.

Sağlıklı ve sorunsuz cilde, saçlara sahip olabilmek için cildinizin gerekesinimlerini bilmeli, doğru bakımı uygulamalı, spor yapmalı, yiyecek ve içeceklerinize dikkat etmeli (yağlı,baharatlı,acı,şekerli yiyecekler, gazlı, alkollü ve kafeinli içecekler)’den kaçınmalı, bol su tüketmeli, bağırsak boşaltımını düzenli yapmalı,yeterli ve düzenli uyumalı, stresten uzak durmalı, aşırı sıcak ve soğuktan korunmalı, güneş ve florasanın UV ışınlarına maruz kalmamalı ve doğal ürünler tercih etmelisiniz.Kullanılan hormon hapları da cilt değişimlerine sebep olabilmektedir. Ayrıca, sigara, hava kirliliği, egzoz dumanı ve sulardan vücudumuza gireren “serbest radikaller” hücrelerimizi tahrip ederek en ağır hastalıklara davetiye çıkarttığı gibi yaşlanma sürecini de hızlandırır. Peki nedir bu serbest radikaller? diyecek olursanız, akılda daha kalıcı olması açısından şöyle örneklendirebiliriz: cam eşyalarla dolu bir odaya, ordan oraya savrulan bir top attığınızı düşünün, işte bu topa, yani serbest radikale karşı hücrelerimizi korumak için ise antioksidan ağırlıklı beslenmemiz gerekiyor ki bunlarda meyva ,sebze, tahıl ve kuruyemiş türleridir.
Tüm dünyada marka olmuş birçok firmanın da artık, kimyasallıktan uzaklaşıp meyve sebze özlerine ve bitkilere yöneldiğini görüyoruz. Doğal ürün konusundaki çok önemli ince ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Her doğal ürün helâl demek değildir! hücre yenileyici, kıvam arttırıcı, antioksidan ve vitamin-mineral içeriğinden dolayı kullanılan ve ”doğal yollardan” elde edilen bu hammaddeleri affınıza sığınarak yazıyorum:( plesenta, sperm, goril sümküğü, yılan zehiri, idrar, inek gübresi, domuzun midesinin zarı, balina kusmuğu, kuş pisliği gibi akılalmaz katkılar kullanılmakta!!! Tepki göstermek bir yana, güzelleşmek uğruna bunlara faiş fiyatlar ödeyen hanımlar olduğu sürece, kozmetik firmalarının rekabet hırsı bakalım daha nelere el uzatıcak!
Amaç güzelleşmeye çalışmak değil, sağlıklı ve bakımlı olmaktır , zirâ sağlıklı cilt, ışıltısıyla canlılığıyla zaten güzel görünür.
Cilt bakımını doğru ve sağlıklı yapabilmeniz için önce cildinizi tanımalısınız. Cildimizi dış etkenlerden koruyan en üst yüzey (epidermis) tabakası sağlıklı ise ayda bir kendini yenilemesi gerekiyor. Biz farkında olmadasak bile, Allah’ın Hâyy sıfatı tecellisi ile tüm vücudumuzun cildi yenileniyor, alttan yeni deri oluşuyor.
Cilti tipi analizinizi pratik bir yöntemle kendiniz yapabilirsiniz. Epidermisteki sebum dengesi yani cilt tipinizi belirleyen yağ tabakacıklarınıı görebilmek için yapmanız gereken test çok basit. Yumuşak bir kağıt mendilin tek katını açın, banyo yaptıktan 2 saat sonra tek kat mendili yüzünüzün tamamını kaplayacak şekilde yerleştirin, parmak uçlarınızı yüzünüzde gezdirerek hafif hafif baskı uyguladıktan sonra mendili kaldırıp bakın:
Yağlı cilt: Kâğıt mendilin hertarafında yağ lekecikleri yani sebum oluşur. (Cildin genel görünümü parlak, yağlı, gözenekleri geniş ve içi dolu, sivilce oluşumuna meyilli, ph değeri düşük bir cilt tipidir).
Karma cilt: Kâğıt mendilin, alın, burun ve çene kısmında yani, ”T bölgesinde” sebum oluşur, yanak kenarlarına denk gelen kısım kuru kalır. (T bölgesinde siyah nokta, yağ butonları, açık gözenekler bulunabilir.Yanaklardaki gözenekler ise kapalıdır).
Kuru cilt: Kâğıt mendilin hiçbiryeri lekelenmediyse kuru cilde sahipsiniz demektir. (İnce bir üst deriye sahip, gözenekleri ufak ve kapalı cilt. Ancak yağ salgılanması normalin altında olduğu için görünümü mattır ve pul pul kalkmalar görülür. Cilt gergindir fakat çabuk kırışır). Ayrıca kuru cildin bir diğer çeşidi ise ”su kurusu cilt“‘dir. Bu Susuz cilt : Cildin kuruluğu gözle görülür düzeyde elastikiyetini kaybetmiştir. Özellikle menapoz dönemi sonrası daha sık rastlansa da, yağ ifrazı, doğal nemin kaybı, aşırı rüzgâr ve güneşe maruz kalmak gibi faktörlerden dolayı zaman zaman genç ciltlerde de oluşabilmektedir.
Olgun Cilt : Hücrenin yaşam ritminin yavaşlaması sonucu oluşan bir cilt tipidir. Ölü hücreler kat kat yığılarak sonuçta cilde kaba bir görünüm verir. Yağ hücrelerinin daha yavaş çalışmaları ise derin çizgilere ve gevşemeye neden olur. Sürekli bir nemlendirici kullanılmazsa deri kurur ve kırışır.
Hassas ciltler: Görünümü ince ve şeffaftır, gözenekleri küçüktür, kılcal damarlar yüzeye yakın olduğu için çabuk kızarır ve alerjik tepkiler gösterir.
Günlük cilt bakımı:
1-Sabah ılık su ve cilt tipine uygun bir sabun, jel veya köpükle cilt temizlenip kurulanır.
2-Pamukla tonik sürülür. (Toniğin önemi: yıkamış olmamıza rağmen cilt tamamen temizlenmiş olmaz. Tonik, bazı kir ve keratin pulları gibi erimeyen maddeleri temizler. Gözenekler kas yapısına sahip olmadıkları için gözenekler açık kalır. Tonkik, gözenekleri sıkıştırmada önemli bir faktördür).
Her cilt titpine uygun, gözenek sıkıştırıcı ve yatıştırıcı tonik tarifi: Yarım çay bardağı sıcak içme suyuna 1 tatlı kaşığı kekik ilave edin ve ağzı kapalı olarak 10dk. demleyin. Yarım çaybardağı gülsuyuna, demlenen kekiksuyunu süzerek ilave edin ve çalkalayarak kullanın. Dilerseniz toniğinizi karabaşotu, ısırgan otu, paptya ve lavanta ile de zenginleştirebilirsiniz. Bu bitkiler antiseptik özelliğinden dolayı ciltte mikrop üremesini engeller.
3-Cilt tipinize uygun bir nemlendiriciden fındık kadar alarak boyun ve yüz bölgenize parmak uçlarınızla masaj yaparak yedirin.

Arkadaşlar, cilt bakımıyla ilgili bu bilgileri çok fazla spesifik detaya girmeden sadece önemli noktalarını belirtmeye çalıştıysamda uzun bir yazı oldu. İnşallah haftaya, kılcal damar, saç, cilt, leke, yanık, hemeroid, bacak ağrısı, kas eklem şişlikleri sorunlarınıza Allah’ın izniyle çare olduğunu düşündüğüm özel bir formülün yanısıra inceltici masaj yağı, botoks etkisi yapan maskenin tarifini vereceğim. Değer verip okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
Hayatcemresi ablamızın pullanan cilt ve Tuba kardeşimizin göz altı morlukları sorularını da kısaca geçemeyeceğim için aflarına sığınarak haftaya bırakıyorum inşallah.Hayrla ve güzelliklerle dolu bir haftaya başlamanız duası ile en güzele emanet olun:)
sa cahide hanim at kestanesi ile yapilan karisimin catlaklar icinde uygulanabilecegini belirtmissiniz ama nasil oldugunu tam anlayamadim detayli bir sekilde yazmaniz mumkun mu cok sevinirim cok moralim bozluyor dogum sonrasi catlaklardan allaha emanet olun.
Bu yazı Jibek’e ait.Detaylar hakkında bilgim yok maalesef
MErhaba Cahide Hanım, Ekiz’ in sorduklarını bende yineliyorum. Ayrıca bebekler içinde faydalı olduğunu belirtmişsiniz. Kendimiz ve bebeğimiz için günlük nasıl tüketebiliriz MAYA yı acaba? Ayrıca maden suyunu da bebeğe (2 yaşında) günlük ne kadar içirmem gerek bilgi verebilirseniz çok sevinirim. Son sorum 🙂 AT KESTANESİ YAĞINI HAZIR alıp kullansak olur mu acaba? Aktarlarda satılanlardan yani.
Ahhh güzel kardeşim, bu yazı Jibek’ciğime ait olduğu için benim bilgim dahilinde değil. Bu yüzden cevap veremiyorum maalesef..:((
Merhaba Jibek hanım, benim mayayla ilgili bir sorum olacaktı ve ilgili yerde soru sormam için herhangi bir yer yoktu.Açıkçası mayayı ben ömrümde ilk kez dün gece Cahide Hanım’ın bir tarifini uygularken kullandım ve mayalı hamur işleri mideme dokunduğundan tercihlerim hep mayasız şeylerden yanadır,ancak mayanın yararlarını okuduktan sonra onu daha sık kullanmaya karar verdim ama hamur işleri dışında beslenmemizde nasıl yer açacağımı bilemiyorum.Mümkünse bu konuda biraz daha açıklama yapıp,örnekler verebilir misiniz?Cilt bakımı için dışardan kullanmanın yanısıra içten alımının daha etkili olabileceğini düşünüyorum özellikle karaciğere faydası için,ne dersiniz?
merhaba benim yüzümde çiller var güneş lekesi ve çil aynı şeymi yani tariflerinizden yararlanabilirmiyim
ablacım bilgileriniz için teşekkür ederim ama bi konudada tavsiyenizi almak istiyorum yüzümde burnumun üstünde ve yanaklarımda güneş yanığı lekeleri var satılan kremlerden almak istemiyorum bitkisel olsun istiyorum bu konuda yardımcı olabiirmisiniz şimdiden teşekkürler…
Allah razı olsun Fatmanur Nısa
canım lekelrle ılgılı bırkac soru gelmıstı yorumları okursan orada bırkac yerde cevaplamıstım, tesekkurler.
cildimde lekeler var güneş lekesi sanırım kimyasal kullanmak istemiyorum. yardımcı olursanız sevinirim:)
sevgili Eda cook gecikmis cevabim icin oncelikle ozur dilemek isterim,
Cildin lekelerinizin sebebi gunes oldugundan eminmisiniz? cunki tek etken gunes degildir, hormonal olabilir, surekli kullandiginiz bir hap ilac olabilir, parfum kullandiginizda yuzunuze temas etmeside lekeye sebep olabilir. eger kullaniyorsaniz, sigara ciltteki su ve yag dengesini, vitaminleri ve pigmentleri olumsuz etkiler.
Lekeler icin; 1 kucuk salataligi 1 cay bardagi cig sute rendeleyin ve 1 gece buzdolabinda bekletin, ertesi sabah can bir kavanoza suzun ve gun icerisinde birkac defa yada en azindan sabah -aksam pamukla tum yuzunuze surun, kuruduktan sonra durulayin. bu sutlu tonigi buzdolabinda muhafaza edin. birkac hafta sureklilik gerekiyor.
Diger bir formul:
Eger alerjiniz yoksa! saf elma sirkesine limon sikarak tonik yapabilir bunuda ayni sekilde pamukla uygulayabilirsiniz.
Ayrica, haftada 2 defa uygulayacaginiz kil maskesi de cilt lekelerinizin acilmasinda Allah`in izniyle yardimci olucaktir.
Hafif gunesli havalarda bile en az 15 faktorlu SPF gunes koruyucu krem kullanin hatta ozon tabakasinin delinmesiyle zararli isinlarin ic mekanlara bile sizmasindan doalyi gunes alan ic mekanlarda bile koruyucu kremi ihmal etmemek gerekir.
Allah`a emanet olun.
tarifinizi uyguladim super allah razi olsun
Rukiye hanım Allah cümlemizden razı olsun, ayrıca yorumunuz beni çok memnun etti çok teşekkür ederim 🙂 danışmak istediğiniz herhangi bir konu olursa çekinmeyin lütfen, sevgiler.
merhaba eşim karaciğer sirozu acaba bu maya diyeti faydalı olurmu
Bir onceki arkadasa sunu tafsiye ediyorum: vitamin E eksizligi kuru cilte yol aciyor.
Ece hanım, tavsiyeniz için teşekkür ederim. Daha sonraki yazılarımda E vitamini dahil diğer nem tutuculara değineceğim inşallah, bizi takip etmeye devam edin 🙂
selam kaleminize saglik ne güzel ayrintili yazmissiniz.bütün yaziyi cok dikkatli okudum,cilt temizleme tonigini yapmayi düsünüyorum tesekkürler.bir soru: sac köklerim de ciddi kuruma ve kepeklenme var, ramazan ayinda basladi.sebebini bilemiyorum ne yaptiysam düzelmiyor.tavsiyelerinizi bekliyorum.sevgiler.